Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/829 E. 2022/527 K. 14.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/829 Esas
KARAR NO: 2022/527
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 16.07.2018
KARAR TARİHİ: 14.06.2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle;—– günü davalı sürücü—- yönetimindeki, davalı sigorta şirketi tarafından — istikametinde seyir halinde iken, karşıdan karşıya geçmeye çalışan yaya —çarparak ağır yaralanmasına neden olduğu ve kaldırıldığı hastanede — tarihinde vefat müteveffanın vefat ettiği tarihte henüz — yaşında olduğunu ve —-çalıştığını ve evli — çocuk babası olan müteveffanın toplam aylık gelirinin — olduğunu, ev hanımı olan eşinin ve — yaşlarında öğrenci olan çocuklarının destekten yoksun kaldıklarını, davalı sigorta şirketine maddi tazminat talepli yazılı başvurularının———- teslim edildiğini ancak olumsuz yanıt alındığını belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik — maddi tazminatın davalı sürücü yönünden kaza tarihinden davalı sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen tahsili ve davalı eş ve çocukları için ayrı ayrı — ve davacı müteveffanın annesi için —olmak üzere toplam —- manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı araç sürücüsünden tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı —vekili cevap dilekçesinde özetle;—davaya konu kaza tarihinde —- teminat altında olduğunu, davacıların desteği——kazanın oluşumunda asli kusurunun bulunduğunu, sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olmadığını bu nedenle desteğin zararına denk gelen tazminatların talep edilemeyeceğini, kaza tespit tutanağında araç sürücüsüne tali kusur atfedildiğini, müteveffanın kaza sırasında —-olduğunu ve aniden araç önüne çıkması nedeni ile kazanın meydana geldiğini, dava konusu olarak müteveffanın alkollü olması nedeni ile müterafık kusurlu olup olmadığının tespitinin ve değerlendirmeye alınmasının gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydı ile haksız fiilden kaynaklanan tazminat taleplerinde yasal faiz talep edilebileceğini belirterek, her durumda muaccel bir alacak oluşmadığı için davalı şirketin temerrüde düşmediği dikkate alınarak yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasını talep ettikleri görüldü.
Davalı —– vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu kazanın oluşumunda davalının kusursuz olduğu, davalı yolun kendisi için ayrılan bölümünde hız limitlerine uygun biçimde ilerlerken ,yolun karşısındaki eğlence mekanından fırlayarak yola giren müteveffa kazaya neden olduğunu, görgü tanıkları, ——–çıkan ve kavga eden ve hızla yola fırlayan bir şahıs gördüklerini, bu şahsın elinde içki şişeleri bulunduğunu, kazaya karışan araç sürücünün yapacak hiçbir şeyi olmadığını beyan ettiklerini, kaza yerine çok yakın yaya geçidi bulunmakta iken müteveffanın aniden ve bilinçsizce yola fırladığını, kazaya müteveffanın ağır derecede alkollü olması ve kontrolsüzce yola çıkmasına sebep olduğu, yolun aydınlatılmadığını, kaza yerinin karalık olduğu, bu durumun davalı açısından aracın farının aydınlattığı bölümü görmesinde sıkıntı doğurmadığını, müteveffanın yolu fark etmemesine ve karanık alandan birden davalının önüne çıkmasına neden olduğunu, müteveffanın almakta olduğu ücretler, ilgili —– celbinden sonra belirlenebileceğini, davacı tarafın kazanç ile ilgili iddia ve beyanları kabul etmediklerini, kazanın oluşumunda davalının kusuru bulunmadığı açıkça ortada iken istenilen manevi tazminat talepleri çok fahiş ve mesnetsiz olduğunu, açıklanan nedenlerle; haksız davanın reddi ile yargılama gideri ve ücreti vekaletin davacı üzerinde bırakılmasını talep ettikleri görüldü.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle,—- tarihli kaza nedeniyle vefat eden yakınının desteğinden yoksun kalan davacıların destekten yoksun kalma adı altında maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı — tarihinde meydana gelen kaza neticesinde vefat eden—olup, kazaya karışan — plakalı aracın sahibi ve aynı zamanda kaza anındaki sürücüsü davalı—- düzenleyen —müşterek ve müteselsilen —– yönünden maddi tazminatın( destekten yoksun kalma) tahsili istemi ile tüm davacılar yönünden manevi tazminatın davalı —– tahsili istemi ile dava açmışlardır.
Davanın açıldığı tarih itibariyle yazılı yargılama usulüne uygun tensip ile yargılamaya başlanmış, dilekçeler aşaması tamamlanmakla dava şartı ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanmış ve bu kapsamda hasar dosyası, aile nüfus kaydı, —- dosyası, —-taraflara ait sosyal ekonomik durum araştırma raporları, trafik tescil kayıtları celp edilerek mahkememiz dosyası içine alınmış, yargılama sırasında —- ticari davalarda —– kadar olan davalarda yargılama usulünün basit yargılama usulüne dönüştüğünden basit yargılama usulüne geçilerek yargılama neticelendirilmiştir.
Hasar dosyasının incelenmesinde, kaza tarihi itibariyle —- plakalı aracın trafik sigorta poliçesinin davalı sigorta şirketi tarafından düzenlendiği, sigortalının ve kaza anındaki sürücünün davalı——– olduğu, poliçenin kaza tarihini kapsadığı, davalı sigorta şirketi tarafından dava tarihinden önce davacılara bir ödeme yapılmadığı anlaşılmıştır.
Kazaya ilişkin—-soruşturma dosyası ile —- sayılı ceza dosyasının incelenmesi neticesinde, soruşturma aşamasında alınan — bilirkişi raporunda, maktül —- yolda ilk geçiş hakkında sahip motorlu vasıtaya rağmen ilk geçiş hakkını tanımamadan yola kontrolsüzce dikkatsiz ve tedbirsiz davranarak olayda asli derecede kusurlu olduğu, sanık araç sürücüsü —– aracının hızını yolun, havanın ve trafiğin durumuna göre ayarlamadığı, her ne kadar karayolunda ilk geçiş hakkına sahipse de yolda gereken dikkati vermediği, ileri yol kontrolü yapmadığı, frene etkili ve zamanında basamayarak dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranarak tali kusurlu olduğunun tespit edildiği, ceza mahkemesi tarafından aldırılan — tarihli bilirkişi raporunda sanık sürücü — tali kusurlu olduğu, müteveffa yaya — asli kusurlu olduğu kanaatinin bildirildiği, mahkeme tarafından —- rapor aldırıldığı ve düzenlenen — tarihli raporda sanık sürücü —— tali kusurlu olduğu, müteveffa yaya —– asli kusurlu olduğu kanaatinin bildirildiği, yapılan yargılama neticesinde müteveffa yayanın, üst geçit bulunan yerde orta refüjden karşıdan karşıya geçmesi sebebiyle yaşanan kazada asli kusuru bulunsa da sanığın da yol ve hava şartları dikkate alındığında aracının hızını, yol, hava ve zemin durumuna göre ayrılamamış olması sebebiyle maktule çarpması ve sonucunda da maktulün ölümüne sebep olmuş olmasından dolayı tali kusurlu olduğu kanaatine varılarak sanığın bir kişinin ölümüne sebebiyet verdiği sabit görülmekle —-suçun işleniş biçimi, suçun işlendiği zaman ve yer, suç konusunun önem ve değeri, sanığın taksire dayalı kusurunun ağırlığı, failin güttüğü amaç dikkate alınarak eylemine uyan 5237 Sayılı TCK ‘nın 22/4, 85/1 maddeleri uyarınca cezalandırılmasına, sanığın yargılama sürecindeki davranışları, cezanın geleceği üzerindeki olası etkileri mahkememizce sanık lehine takdiri indirim sebebi kabul edilerek 5237 Sayılı TCK’nın 62/1. maddesi uyarınca verilen cezadan takdiren 1/6 oranında indirim yapılmasına, sanık hakkında hükmolunan cezanın 2 yılın altında hapis cezası olması, —— itibarıyla daha önceden kasıtlı bir suçtan mahkum edilmemiş olması, suç sebebiyle oluşan bir zararın bulunmayışı, sanığın hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmasını kabul etmiş olması ve kişilik özellikleri itibarıylada yeniden suç işlemeyeceği kanaatine varıldığından 5271 sayılı CMK’nin 231/5 maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair —tarihinde karar verildiği, karara karşı yapılan itirazın ——reddine dair kesin olmak üzere karar verildiği anlaşılmıştır.
Toplanan tüm deliller ile birlikte dosya orantısal kusur oranlarının tespiti ve hesap yapılması için bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından —- tarihli rapor düzenlenmiştir. Düzenlenen ——bilirkişi raporunda özetle, ” Maktül yaya ———-araçlara ilk geçiş hakkı vermemek, “Aslı kusurlarını işlediği”——– paragrafında açıklanan hükümler gereği yukarıda açıklanan trafik kurallarını ihlal ettiğinden kazasının oluşumunda; etkenlik arz ettiği, mevcut olan Ölümlü, Yaralamalı ve Maddi Hasarlı Trafik Kazasında; 6/8 oranında % 75 kusurlu olduğu; davalı sürücü ———sevk ve idaresindeki —— plaka sayılı ——-aracıyla;—— açıklanan hükümler gereği yukarıda açıklanan trafik kurallarını ihlal ettiğinden kazanın oluşumunda ikinci derecede 2/8 oranında % 25 kusurlu olduğu, son —– hesaplandığında davacı eş —– toplam Destekten Yoksun Kalma zararının —- olduğu, müteveffanın kazanın oluşumunda % 75 kusurunun bulunduğunun kabulü durumunda davalılardan talep edebileceği maddi zararının—-olabileceği, davacı oğlu—- toplam Destekten Yoksun Kalma zararının —-olduğu, müteveffanın kazanın oluşumunda % 75 kusurunun bulunduğunun kabulü durumunda davalılardan talep edebileceği maddi zararının —-olabileceği ” yönünde tespit ve değerlendirmede bulunulmuştur. Davacı —öğrenim durumuna ilişkin belgelerin celbinden sonra mevcut bilirkişiden —- tarihli ek rapor alınmış, düzenlenen – tarihli ek raporda özetle, —- son bilinen — ücretleri dikkate alınarak hesaplandığında; davacı eş —-; toplam Destekten Yoksun Kalma zararının —-olduğu, müteveffanın kazanın oluşumunda % 75 kusurunun bulunduğunun kabulü durumunda davalılardan talep edebileceği maddi zararının —olabileceği, davacı oğlu — toplam Destekten Yoksun Kalma zararının —-olduğu, müteveffanın kazanın oluşumunda % 75 kusurunun bulunduğunun kabulü durumunda davalılardan talep edebileceği maddi zararının—- olabileceği ” yönünde tespit ve değerlendirmede bulunulmuştur.
Davacılar vekili —- tarihli celsede beyanında maddi tazminat davası yönünden davalı sigorta şirketi ile sulh olunduğunu, konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin karar verilmesini, manevi tazminat taleplerinin devem ettiğini beyan etmiş, celse arasında davacılar vekili tarafından —- evrakı dosyaya sunulmuş, incelenmesinde maddi tazminat yönünden asıl alacak faiz yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden davalı sigorta şirketi tarafından ödeme yapıldığı davacılar tarafından da sigorta şirketi sigortalı ve araç sürücüsünün kayıtsız şartsız ibra edildiği görülmüştür. Yine davalı sigorta şirketi vekili tarafından sunulan beyan dilekçesinde de sulh görüşmeleri neticesinde ödeme yapıldığı ve karşı vekalet ve yargılama gideri talebi olmadığı beyan edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde; davaya konu kazanın —tarihinde, ——— sıralarında, davalı araç sürücüsü —sevk ve idaresindeki —- plakalı aracıyla seyir halindeyken—- üzerinde bulunan —- önüne geldiğinde seyir yönüne göre yolun solundan sağına doğru karşıdan karşıya geçmek üzere olan müteveffa — aracının sol ön kısmıyla çarpması ve —- ölümü ile neticelenen trafik kazası olduğu, toplanan tüm deliller, gerek soruşturma ve ceza dosyasında alınan bilirkişi raporları gerekse mahkememizce alınan bilirkişi raporu göz önüne alındığında kazanın meydana gelmesinde müteveffa —-olay mahalli yolda orta refüjden yolun karşısına geçiş yapmadan önce seyir halindeki araçların hız ve konumunu dikkate alması ilk geçiş hakkını davalı sürücü idaresindeki araca vermesi geçiş yapan araçlara karşı korunma tedbirlerine başvurması gerekirken bu hususlara riayet etmeyerek kendi can güvenliğini tehlikeye atacak şekilde yolun karşısına dikkatsizce geçiş yaptığı sırada sağ tarafından gelen davalı sürücü idaresindeki aracın çarpmasına maruz kaldığı olayda asli olarak ve % 75 oranında kusurlu olduğu, davalı sürücünün ise her ne kadar ilk geçiş hakkı kendisinde ise de olay günü havanın yağışlı ve olay yerinin karanlık olması, olay mahallinin konumunda yayaların orta refüjden karşıdan karşıya geçmelerini engelleyecek bir korkuluk vs tarzında orta refüjde bir engelin bulunmaması ve bu haliyle orta refüjden her an önüne yayanın çıkma ihtimalinin varlığı göz önüne alındığında sürücünün yol ve hava şartlarını dikkate alarak aracının hızını, yol, hava ve zemin durumuna göre ayarlayarak seyrini müteyakkız şekilde tedbir alabilecek vaziyette sürdürmesi ve etkili ve zamanında fren ve direksiyon tedbiri alması gerekirken bu hususlara riayet etmediği anlaşılmakla tali olarak ve % 25 oranında kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır. Davacılar —- için davalılar aleyhine açılan maddi tazminat davası yönünden, davacılar ile davalı sigorta şirketinin—— kapsamında konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiş,—— içeriği göz önüne alınarak yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
Manevi tazminat davası yönünden ise bilindiği üzere manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Somut olayda dava konusu kaza sebebiyle davacı —- davacılar —babalarını ve davacı — kayıp etmişlerdir. Kazanın meydana gelmesinde, karşıdan karşıya geçmekte olan müteveffanın asli kusuru bulunmakla birlikte, aracının hızını meskun mahal , hava ve bölge şartlarına göre ayarlamayan davalı sürücünün de kusuru vardır. Olayın oluş şekli yanında, zararın davacılar yönünden ağırlığı, tarafların sosyal ve ekonomik durumları göz önünde bulundurulduğunda, taktiren, eş —- olmak üzere toplam — manevi tazminatın — tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı —-alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemlerin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur. (Her ne kadar ——– vekili tarafından sigorta poliçesinde manevi tazminat klozu bulunduğu ve bu hususun dikkate alınması gerektiği yönünde beyanda bulunulmuş ise de davacılar tarafından iş bu davada sigorta şirketine yönelik manevi tazminat talebi bulunmadığından taleple bağlılık ilkesi gereği sigorta şirketi aleyhine hüküm kurulmamış, yine sulh protokolünde manevi tazminat yönünden de ibra edildiği yönünde savunmada bulunulmuş ise de sulh protokolü ve ibraname içeriği incelendiğinde açıkça maddi tazminata yönelik düzenlendiği ve manevi tazminat taleplerinin ayrık tutulduğu sabit olup davalı vekilinin bu yöndeki savunmaları da yerinde görülmemiştir.)
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-MADDİ TAZMİNAT DAVASI YÖNÜNDEN
1-Davacılar —- için davalılar aleyhine açılan maddi tazminat davasının, davacılar ile davalı sigorta şirketinin—İbraname kapsamında sulh olunması sebebi ile —- İbraname kapsamında konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına
B-MANEVİ TAZMİNAT DAVASI YÖNÜNDEN
1-Davalı —- aleyhine açılan manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile,
Taktiren, eş —olmak üzere toplam — manevi tazminatın— tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ——alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemlerin reddine ,
C-1-Alınması gereken maddi tazminat davası yönünden 80,70-TL karar harcından, davacı taraflarca başlangıçta maddi tazminat yönünden peşin olarak yatırılan 3,50-TL harcın mahsubu ile bakiye 77,2‬0-TL harcın davacılardan tahsili ile hazine adına irad kaydına,( Hükmün bu maddesi ve manevi tazminata yönelik diğer maddesindeki harç hesaplamaları maddi ve manevi tazminat davası yönünden taleplerin oranlaması suretiyle bulunmuş ve hesaplamaya o şekilde dahil edilmiştir.)
2-Alınması gereken manevi tazminat davası yönünden 3.073,95‬-TL harçtan, davacı taraflarca başlangıçta manevi tazminat yönünden peşin olarak yatırılan 341,47-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.732,48‬-TL harcın davalı —— tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı taraflarca manevi tazminat davası yönünden peşin olarak yatırılan 341,47-TL harcın davalı —-tahsili ile davacıya verilmesine,
D-1-Maddi tazminat davası yönünden davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin yapılan —– kapsamında sulh olunması sebebi kendi üzerinde bırakılmasına,
2-Maddi tazminat davası yönünden davalı taraflarca yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Manevi tazminat davası yönünden ayrıca davacı ve davalı taraflarca yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
——Davacı—— kendisini vekille temsil ettirdiğinden manevi tazminat davasının kabul edilen kısmı yönünden karar tarihinde geçerli Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13.maddesine göre belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalı ——tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Davacı—- kendisini vekille temsil ettirdiğinden manevi tazminat davasının kabul edilen kısmı yönünden karar tarihinde geçerli Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13.maddesine göre belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalı —- tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davacı —-kendisini vekille temsil ettirdiğinden manevi tazminat davasının kabul edilen kısmı yönünden karar tarihinde geçerli Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13.maddesine göre belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalı —- tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı—-kendisini vekille temsil ettirdiğinden manevi tazminat davasının kabul edilen kısmı yönünden karar tarihinde geçerli Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13.maddesine göre belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalı ——tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı —- kendisini vekille temsil ettirdiğinden manevi tazminat davasının red edilen kısmı yönünden karar tarihinde geçerli Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13.maddesine göre belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacı—- tahsili ile anılan davalıya verilmesine,
6-Davalı—kendisini vekille temsil ettirdiğinden manevi tazminat davasının red edilen kısmı yönünden karar tarihinde geçerli Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13.maddesine göre belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacı —– tahsili ile anılan davalıya verilmesine,
7-Davalı —- kendisini vekille temsil ettirdiğinden manevi tazminat davasının red edilen kısmı yönünden karar tarihinde geçerli Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13.maddesine göre belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacı —- tahsili ile anılan davalıya verilmesine,
8-Davacılar ile davalı sigorta şirketinin —- İbraname kapsamında sulh olunması sebebi ile maddi tazminat davası yönünden vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
F-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak; davalı sigorta vekilinin yokluğunda, davacılar vekili ile davalı ——-vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde —–Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 14.06.2022