Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/817 E. 2022/712 K. 22.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2018/817 Esas
KARAR NO: 2022/712

DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 12.07.2018
KARAR TARİHİ: 22.09.2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket ile—- oluşturulması , davalının —- organizasyonunun yurtdışındaki potansiyel müşterilere de hizmet verebilecek şekilde yeniden yapılandırılması, pazarlama ve tanıtım faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi konularında danışmanlık vermek amacıyla —- tarihinde sözleşme akdedildiğini, davacıya —- fatura kesileceğinin kararlaştırıldığını, davacının edimini ifa ettiğini, bu kapsamda faturalar kestiğini ve davalıya ibraz ettiğini, faturaların davalı tarafından kabul edildiğini, ticari ve mali kayıtlarına işlendiğini,—– bildirimlerinin yapıldığını, davacının fatura konusu hizmeti verdiği ile ilgili taraflar arasında bir ihtilafın bulunmadığını, davalının sözleşmede yer almamasına ve davacının herhangi bir yükümlülüğü olmamasına rağmen yurtdışından— ilişkin —- teşvik başvurusunda bulunduğunu, söz konusu teşvik başvurusu henüz sonuçlanmamış olmasına rağmen davalının davacıdan başvuru sonuçlanana kadar ödenen fatura bedellerinin bir kısmını iade etmesini istediğini, iade etmemesi durumunda ise sonraki ayların ödemelerini yapmayacağını beyan ettiğini, davacının yetkilisinin de davalının zorlaması üzerine davalı—- yönetimine bir kısım ödemeler yaptığını, davalının davacıya —- cari hesap borcu bulunduğunu, davacının bu borcun ödenmesini—-tarihinde gönderilen ihtarname ile talep edildiğini, davalı tarafın—- tarihli ihtarnamesinde borcunu inkar eden ifadelere yer verdiğini, bu ihtarnamede taraflar arasındaki sözleşmeye aykırı olarak davacının davalının —- almayı düşündüğü teşvik ödemelerini takip etmekle sorumlu olduğundan bahsettiğini ve adeta davacının hakkedişlerinden yaptığı kesintilere bir gerekçe sunduğu, davacının söz konusu teşvik ödemelerini takip etmek, ödenmesini sağlamak gibi bir yükümlülüğünün bulunmadığını, teşvik ödemelerini yapacak olan tarafın —-olduğunu, davacının—edimlerini taahhüt ve garanti etmek gibi bir sorumluluğunun olmayacağının açık olduğunu, süreç sonunda davacı tarafından—- sayılı dosyasıyla ilamsız icra takibinin başlatıldığını, davalının kötü niyetli ve haksız bir şekilde takibe itiraz ettiğini belirtmiş ve itirazın iptaline, takibin devamına ve davalı aleyhine—-oranında icra inkar tazminatına, yargılama giderleri ve —- davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının davacı tarafından sözleşmeye uygun olarak düzenlenen faturaların mukabili ödemelerini tam ve zamanında ödediğini, taraflar arasında bu konuda bir ihtilaf olmadığını, taraflar arasındaki sözleşme yürürlükte iken davacı tarafından— tarihli ihtarname ile —-ödenmesinin talep edildiğini, davacı tarafından söz konusu alacak iddiasının —-Esas sayılı dosyasına takip konusu yapıldığını, davacı tarafından yapılan bu haksız ve mesnetsiz talep ve icra takibi neticesinde taraflarınca keşide edilen — tarihli ihtarnamesi ile taraflar arasındaki sözleşme —–tarihli ihtarname ile taraflar arasındaki sözleşmenin aynı tarih itibariyle feshedildiğini, davacı tarafından çeşitli tarihlerde davalıya yapıldığı ileri sürülen ödemelerle ilgili olarak davalı muhasebesinde ve —-herhangi bir kayıt bulunmadığını, sözleşmenin 2.a ve 3.h maddeleri uyarınca davacı şirketin —– sağladığı teşvikleri konusunda yönlendirme ve takip yapma, bakanlıktan alınacak teşvik ödemelerin takip etme yükümlülükleri bulunmasına rağmen dava dilekçesinde iddia edildiği gibi, müvekkili şirket, teşvik başvurusu sonuçlanana dek ödenen fatura bedellerinin bir kısmını iade etmesini talep etmediğini, böyle bir talebin yapılmasının da davalı tarafından kabul edilmesinin de, ticari hayat kuralları ile bağdaşmayacağını, dava dilekçesinde iadenin yapılmaması durumunda, davalının bir sonraki ayların ödemesini yapmayacağını beyan ettiği iddia edildiğini ve zorda kalınarak iadenin yapıldığının ispatlanmaya çalışıldığını, taraflar arasında hukuki geçerli ve bağlayıcı bir sözleşme varken davalının bu şekilde bir zorlama yapamayacağı, bir an için bu zorlamayı yaptığı kabul edilse dahi davacının alacağını hukuksal yollardan çok kolay tahsil edebileceğinin her türlü izahtan vareste olduğunu, bu nedenlerle dava dilekçesindeki bu iddiaların kabulünün mümkün olmadığını, öncelikle davacı tarafından yapıldığı iddia edilen ödemeler hakkındaki çelişkilerin giderilmesini, söz konusu belgelerin asıllarının dosyaya sunulmasını, bu eksiklikler giderilene kadar iddialar karşısında itiraz ve cevap hakları saklı tuttuklarının beyan ettiklerini, haksız ve kötüniyetli olarak icra takibi başlatan davacı hakkında icra iflas kanununun 67/2 maddesi uyarınca dava değerinin en az —- oranında tazminata mahkum edilmesine, haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava, İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasıdır.
Davacı vekili celse arasında —tarihli dilekçesinde görülen lüzum ve müvekkilinden aldığı talimat uyarınca davadan feragat ettiğini, feragat sebebi ile davalı taraftan herhangi bir yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını, buna göre; feragat sebebi ile dosyanın karara çıkartılmasını, akabinde dosyada mevcut avans ve harçların belirtilen hesaba iadesine karar verilmesini vekil eden adına arz ve talep ettikleri görüldü.
Davalı vekili celse arasında — tarihli dilekçesinde davacı, —- vekili tarafından dosyaya sunulan feragat dilekçesine istinaden, feragati kabul ettikletini, ayrıca davacı tarafın feragat etmiş olması nedeniyle, karşı taraftan her hangi bir yargılama bedeli veya vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan etmiştir.Hukuk Muhakemeleri Kanunu 307. vd maddeleri gereğince davadan feragatin, davayı kesin hüküm gibi sonuçlandıran taraf işlemlerinden olduğu, hüküm ifade edilmesi için karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine de bağlı olmadığı hükme bağlanmış olup davacı vekilinin vekaletnamesi incelendiğinde davadan feragat etmeye yetkisinin bulunduğu anlaşılmakla açılan davanın feragat nedeniyle reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Karar harcı —- davacı tarafça peşin olarak yatırılan —-harcın mahsubu ile fazla yatırılan —– harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından vekalet ücreti talep edilmediğinden, bu konuda davalı lehine karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı tarafından yatırılıp kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,Dair; tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren —- haftalık yasal süre içinde — Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.