Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/805 E. 2021/972 K. 26.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/805 Esas
KARAR NO: 2021/972
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09.07.2018
KARAR TARİHİ: 26.10.2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı —- göre, davacı, davalı şirketin yüklenmiş olduğu taşımacılık işinde hizmet verilecek kuruluşların personelini taşıma görevini üstlenmiş, bu görevini sözleşme süresince gereği gibi ifa ettiği, davacı tarafından gördüğü hizmetlerin karşılığı olarak düzenlenen —- tarihli faturaların davalı tarafa ulaştığı, borcun muaccel hale geldiği, davalı şirketin muaccel hale gelen borçlarını ödemekten kaçındığı, davacı nezdinde mağduriyete neden olduğu, bu nedenle alacağın tahsili için —- sayılı dosyası açıldığı, davalı şirket, davacının herhangi bir borcu olmadığından bahisle söz konusu takibe —- tarihinde hiçbir gerekçe ileri sürmeksizin itiraz ettiği, borçlu şirketin böyle bir borçlarının olmadığını iddia etmekte ise de; davacı tarafından sözleşmede öngörülen taşıma ediminin yerine getirildiğinin, davalı şirket, anlaşılan hizmeti eksiksiz almasına rağmen faturalarda belirtilen tutarları ödememekte direndiğini, davacı şirketin gördüğü hizmetin karşılıksız kaldığı, açıklanan nedenlerle; borçlunun icra takibine yaptığı itirazının iptalini, borçlunun takip konusu borcu takip dosyasında belirtilen faiziyle ödemeye ve takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirketin görevini gereği gibi yerine getirmediğini, dava dilekçesinde belirtildiği şekilde ilişki bulunmamakla beraber davacı tarafından sözleşme şartlarının yerine getirilmediğinin, davalı şirketin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığı, davalı tarafından tüm borçlar ödenmiş olduğu, davalıya icra takibine konu edilen bir borç bulunmadığını, bununla beraber davacının sözleşmeye aykırı hareket ettiği, haksız rekabet yapmış olduğu, şirketin zarara uğramasına neden olduğu, bu zararlar ihtarımıza rağmen giderilmediğini, davacı taraf şirkete zarar veren davranışlara hala da devam ettiği, davaya konu edilen faturalar incelendiğinde herhangi bir imzanın olmadığının görüldüğü, resmi niteliği haiz her tür belgenin geçerli olması için mutlaka imzalanması gerektiğini, tek başına faturanın imzasız geçerli olmadığı, yan unsurlarla, deftere işleyerek, maliyeye beyanname vererek geçerli hale getirilebileceği, itiraza uğramış bir fatura adına tanzim edilen aleyhine herhangi bir hukukî netice doğurmayacağı, faturaya konu edilen hizmetin ifa edildiğini belgeleyen herhangibir delil bulunmadığını, faturaya dayalı olarak alacak davası açan davalı yukarıda sayılan hususları ispat edememesi halinde davayı kazanmasının mümkün olmadığı, fatura ile alacak hakkı doğurmak için, faturanın —- karşı tarafa tebliği veya tebliğ edildiğinin ispatının yeterli olmadığı, bu sebeple irsaliyeli faturanın karşı tarafa tebliğ edildiğini yada hizmetin ifa edildiğini ispat edilse bile alacak hakkınızı tek başına bu işlemle ispat etmiş olmadığı, davacının hem akdi ilşkiyi, hem de sözkonusu hizmetin ifa ettiğini ispat etmesi gerektiği, davacı tarafın kötüniyetli hareket ettiği, alacağı olmadığı halde haksız ve hukuka aykırı icra takibi başlattığı, açıklanan nedenlerle; fazlaya dair her türlü talep ve dava haklarının saklı kalması kaydı ile davacının haksız ve hukuka aykırı davasının reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ettikleri görüldü.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibariyle, —– sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasına geçilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, İİK 67. Madde kapsamında davacı alacaklının —- adet faturadan kaynaklı ticari ilişkin çerçevesinde ödenmeyen bedele yönelik giriştiği icra takibine davalı borçlunun borcun bulunmadığına ilişkin itirazının iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesine yönelik dava olduğu, tarafların arasındaki uyuşmazlığın buna yönelik olduğu tespit edilmiştir.
İtirazın iptali istemine konu, —sayılı takip dosyasının incelenmesinde; — tarihinde başlatılan takibin alacaklısının —– alacağın tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu, ödeme emrinin borçluya tebliğ — tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekili tarafından — dilekçe ile borca ve fer’ilerine yönelik itiraz dilekçesi sunulduğu, davanın —-asıl alacak üzerinden açıldığı anlaşılmıştır.
Davacının ve davalı şirketin ilgili vergi dairelerinden bilgilerinin dosyaya celp edildiği anlaşıldı.
Mali Müşavir bilirkişi —- tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacının incelenen —— yılına ait işletme defterinin açılış onayının yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulduğu, mahkemece —– tarihli duruşmada —— numaralı ara karar ile “Davacı vekili ile davalı vekiline ibraz edecekleri tüm ticari defterleri ve dayanaklarını inceleme gün ve saatinde mahkeme kaleminde hazır bulundurmalarının hususunun ihtarına, Davalı/Davacı yana inceleme gün ve saatinde tüm ticari defter ve belgelerini hazır etmesini bildirir ihtaratlı davetiye çıkartılmasına——- numaralı ara karar ile “Taraf vekillerinin belirtilen inceleme gün ve saatinde ticari defter ve kayıtları ile belgelerini ibraz etmemeleri halinde ticari defter ve kayıtlarını delil olarak bildirmekten vazgeçmiş sayılacakları hususunun ihtaratına; ” şeklinde ve ——— olarak belirlenmesine, ilgili inceleme gününün davalı tarafa tebliğine” şeklinde karar verildiği, ancak ticari defterlerin ibrazı ile ilgili duruşma tutanağının ya da ihtarat içeren davetiyenin davalı tarafa tebliğ edildiğine dair tebliğ mazbatasının dava dosyasında bulunmadığı, davalı taraf ticari defterlerini ibraz etmediğinden davalının ticari defterlerinin incelenemediği, davacının ticari defter kayıtları ile davalının ticari defter kayıtlarının karşılaştırılamadığı, davalının ticari delterlerinin açılış ve kapanış onaylarının yasal süresi içerisinde yaptırılıp yaptırılmadığı, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulup tutulmadığı, defter kayıtlarının birbirini doğrulayıp doğrulamadığı, davalının ticari defterlerindeki kayıtların davacının ticari defter kayıtlarına aykırı olup olmadığı ile ilgili bir tespit yapılamadığı, ayrıca icra takibine konu alacağın dayanağı olan faturaların davalının ticari defterlerinde kayıtlı olup olmadığı ile ilgili de bir tespit yapılamadığı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 222/3. maddesinin, 22.07.2020 tarihli 7251 sayılı Kanun’un 23, maddesi ile değiştirildiği de göz önünde bulundurularak, davalının ticari defterlerinin ibrazı ile ilgili ara karar oluşturularak, ticari defterlerin ibrazı ile ilgili duruşma tutanağının ya da ihtarat içeren davetiyenin davalı tarafa tebliği ve ticari defterlerin davalı tarafından ibraz edilmemesi durumunda; davacının ticari defterleri 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 222/2. maddesinde belirtilen şartlara uygun olarak tutulduğundan, ——– tarihli 7251 sayılı Kanun’un 23, maddesi ile değiştirilen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 222/3. maddesindeki “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için,——tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi ——-hükmünün tatbik edilip edilmeyeceği ile ilgili hukuki değerlendirmenin mahkeme takdirinde olduğu, ticari defterlerin ibrazı ile ilgili duruşma tutanağının ya da ihtarat içeren davetiyenin davalı tarafa tebliği ve ticari defterlerin davalı tarafından ibraz edilmemesi durumunda davalının ticari defterleri hakkında 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 83, maddesi ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 219 ve 220. maddelerinin tatbik edilip edilmeyeceği ile ilgili hukuki değerlendirmenin mahkeme takdirinde olduğu, icra takibine konu alacağın dayanağı olan belgelerin davacı——– Adına düzenlenmiş ——– olduğu, icra takibine konu alacağın dayanağı olan —– adet faturanın fotokopilerinin dava dosyasında bulunduğu, icra takibine konu alacağın dayanağı olan —– adet faturada yazılı olan hizmetlerin davalıya teslimine ilişkin dava dosyasında bir belge bulunmadığı, ancak icra takibine konu alacağın dayanağı olan —– adet faturadan, —– adet faturanın davalı tarafından ilgili aylarda bağlı olduğu —— ile bildirildiği, icra takibine konu alacağın dayanağı olan—— faturanın ise bildirim sınırı altında kaldığı için davalı tarafından ilgili ayda bağlı olduğu ——— takip dayanağı faturaların davalı tarafından bağlı olduğu ——- formuyla bildirilmiş olup olmadığı ilgili vergi dairesinden sorularak bildirilmişse bu faturanın kendi defterine kayıtlıymış gibi kabul edilip fatura içeriği malın teslim alındığı karinesini kabul etmekten ibarettir.——— Bu konudaki hukuki değerlendirmenin mahkeme takdirinde olduğu, icra takibine konu alacağın dayanağı olan —- adet faturanın davalıya teslimine ilişkin dava dosyasında bir belge bulunmadığı, ancak icra takibine konu alacağın dayanağı olan — adet faturadan,—- adet faturanın davalı tarafından ilgili aylarda bağlı olduğu —– ile bildirildiği, bu durumun bildirimi yapılan —- adet dayanak faturanın davalı tarafından teslim alındığını gösterdiği, icra takibine konu alacağın dayanağı olan —adet faturadan,—– adet faturanın ise bildirim sınırı altında kaldığı için davalı tarafından ilgili ayda bağlı olduğu —— formu ile bildirilmediği, icra takibine konu alacağın dayanağı olan ve davalı tarafından bildirimi yapılan —– adet faturaya davalı tarafından itiraz edildiğine dair dava dosyasında bir belge bulunmadığı, davacının —– yılına ait işletme defterinin incelenmesinde; icra takibine konu alacağın dayanağı olan davacı tarafından davalı adına düzenlenmiş —— adet faturanın davacının —- işletme defterinde kayıtlı olduğu yani davacının davalıya icra takibine dayanak olan faturalarla toplanı —– tutarında satış yaptığına dair kayıtların bulunduğu, ancak incelenen ticari defterin işletme defteri olması ve düzenlenen faturalar karşılığında yapılan tahsilatların işletme defterinde yer almaması nedeniyle, davacının davalıya yapmış olduğu bu satışlara karşılık davalıdan tahsilat yapıp yapmadığının, davalıdan tahsilat yaptı ise ne zaman, ne kadar tahsilat yaptığının, davalıdan eksik ya da fazla tahsilat yapıp yapmadığının, eksik ya da fazla tahsilat var ise ne kadar olduğunun defter kayıtlarından tespit edilmesinin mümkün olmadığı, davacı tarafın ——- takip tutarı üzerinden başlatmış olduğu icra takibine davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine açmış olduğu itirazın iptali davasında davalının icra takibine yaptığı itirazın iptaline karar verilmesini istediği, harca esas dava değerini —– olarak gösterdiği, mahkemece davacının davalıdan alacaklı olduğuna ve davalının icra takibine yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına karar verilir ise; davacının asıl alacağına takip öncesi için talep edebileceği işlemiş faiz tutarının —— olduğu, mahkemece davacının davalıdan alacaklı olduğuna ve davalının icra takibine yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına karar verilir ise; davacının asıl alacağına takip tarihinden itibaren yıllık —– belirtilen değişen faiz oranları üzerinden temerrüt faizi uygulanabileceği, faiz konusundaki hukuki değerlendirmenin mahkeme takdirinde olduğu, yönündeki görüş ve kanaatlerini bildirir raporunu sunmuş olduğu görülmüştür.
Davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi amacıyla mahkememizce —– tarihine inceleme günü tayin edildiği, inceleme gün ve saatinin davalı tarafa tebliğ edildiği, inceleme gününün pandemi kapanma sürecine denk gelmesi sebebiyle yeni inceleme gününün —- olarak belirlenerek davalı tarafa tebliğ edildiği, inceleme gün ve saatinde davalı tarafın hazır olmadığı ve ticari defterlerini hazır etmediği gibi yerinde inceleme veya herhangi bir mazerette bulunmadığı, bu nedenle davalı ticari defter ve kayıtlarının incelenemediği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, bilirkişi raporu, toplanan deliller ve taraf şirketlere ait vergi dairesi kayıtları birlikte değerlendirildiğinde, davacının davalı taraf ile arasındaki ticari ilişki dolayısıyla — adet faturaya dayalı takip başlattığı, takip ve dava konusu faturalardan —- davalı şirket tarafından —– bedelli faturanın ise bildirim sınırı altında olduğundan —- bildirilmediği, her ne kadar yalnızca fatura düzenlenmesi ve defterlere kayıt altına alınması alacağın varlığının ispatı için yeterli değil ise de davalı tarafça mahkememizin ihtaratlı ara kararına rağmen inceleme gün ve saatin de ticari defterlerin hazır edilmediği, —— sayılı kararında da vurguladığı üzere ticari davalarda ticari defterlerin karşılıklı olarak incelenmesi gerekmekle davalı tarafın gerekli ihtarlara rağmen ticari defterlerini ibraz etmeyerek kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğu ve engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılacağı nitekim aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonucun ortaya çıkacağı ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen Hukuk Muhakemeleri Kanunundaki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacağı , davalının cevap dilekçesinde davacının sözleşme şartlarını gereği gibi yerine getirmediğini, borcun tamamını ödediğini savunduğu ancak buna ilişkin delillerini sunmadığı da göz önünde bulundurulduğunda davacının davalıdan takip tarihi itibariyle faturalardan kaynaklı —-asıl alacak ve TTK’nın 1530/4-a maddesi gereğince hesaplanan — işlemiş faiz olmak üzere toplam — alacağı olduğu kanaatiyle ve alacak likid olduğundan hükmedilen —- asıl alacağın taktiren %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
-Davalının —- sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali takibin —– alacak ve asıl alacağa takip tarihinden takip talebinde belirtilen faiz oran ve cinsi ile faiz uygulanmak suretiyle aynen devamına,
-Fazlaya ilişkin isteminin reddine,
2-Hükmedilen 23.360,88-TL asıl alacağın taktiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 1.600,68-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 406,51‬-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.194,17-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 406,51‬-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından tarafından yapılan 35,90-TL başvuru harcı, 225,35-TL tebligat ve müzekkere gideri, 700,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 961,25-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 946,26-TL sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan 50,00-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 0,78-TL sinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4.080,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı tarafın vekili bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı ve davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde ————Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 26.10.2021