Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/781 E. 2020/656 K. 27.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/781 Esas
KARAR NO: 2020/656
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 04/07/2018
KARAR TARİHİ: 27/10/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile ———— plakalı aracın ruhsat sahibi olan —-arasında, araç değer kaybı ve kazanç kaybı hususunda temlik sözleşmesi imzalandığını, temlike konu — plakalı aracın — tarihinde ———– plakalı aracın %100 kusurlu olması sebebiyle oluşan kazada hasar gördüğünü, maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağında görüleceği üzere trafik kazası tespit tutanağı sürücü beyanları incelendiğinde, davalı sürücü yazılı ve imzalı beyanıyla kazaya tam kusuruyla sebebiyet verdiğini açıkça ikrar ettiğini, işbu kaza sebebiyle temlike konu aracın 8 gün onarımda kaldığını, bu süre içerisinde —– olmak üzere 8 günlük kazanç kaybının davalılardan talep etme zorunluluğu hasıl olduğunu beyan ile, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile, müvekkilinin temlik alacaklısı olduğu şerhinin işlenmesini, davanın kabulü ile, davalıların icra takibine yaptıkları itirazın iptali ile takibin devamına, alacak likit ve itiraz kötü niyetli olduğundan, alacağın %20 si oranında hesaplanan icra inkar tazminatının davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı —-cevap dilekçesinde özetle; kazanç kaybının somut delillere dayandırılmaması ayrıca davacı tarafın belirlediği günlük —- tutarındaki kazanç kaybının neye göre belirlendiğinin açık olmaması ve belgelendirilmemesi, bu tutarın farazi olduğu izlenimini doğurduğunu, kazaya karışan —– plakalı aracın sözleşme kapsamında olup olmadığının dahi belirlenmediğini, somut olayda müvekkilinin araç kiralama şirketi olduğunu, müvekkilinin araç üzerinde fiili tasarrufu oladığı gibi işleten konumunda da olmadığını, dolayısıyla davalı müvekkili yönünden davanın reddi ile haksız ve hukuka aykırı takip nedeniyle %20 den aşağı olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.
Diğer davalı —– yapılan usulüne uygun tebliğe rağmen davaya cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, trafik kazası sebebiyle davacı aracında oluşan kazanç kaybı bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Dava basit yargılama usulüne tabi olup, teati aşaması tamamlandıktan sonra deliller toplanmış, bilirkişi raporu alınarak yargılama sonuçlandırılmıştır.
İcra dosyası, hasar dosyası ve poliçe ile malik kayıtları celp edilmiş, taraflarca dosyaya sunulan araç kiralama sözleşmesi, ekspertiz raporu, servis tamir formları ve kaza tutanakları ile devir sözleşmesi ile birlikte incelenmiştir.
Davacı tarafından sunulan tarihsiz devir sözleşmesi uyarınca dava dışı ——- plakalı araç için dava konusu edilen hasar bedeli zararına ilişkin haklarını davacıya devrettiği görülmüştür.
Davalı —- tarafından sunulan sözleşme ve ekleri incelendiğinde; dava konusu aracı dava dışı ——- süreli olarak kiralandığı, bu kapsamda kira sözleşmesine dair ödenen damga vergisi beyannamesinin sunulduğu görülmüştür.
Davalı — ihbar talebine ilişkin olarak dava usulüne uygun olarak dava dışı—– usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, yanıtları alınmıştır.
İtirazın iptali istemine konu —— sayılı takip dosyasının incelenmesinde; — tarihli başlatılan takibin alacaklısının dosyamız davacısı; borçlularının dosyamız davalıları olduğu, takibin — asıl alacak, — işlemi faiz olmak üzere toplam —-toplam alacağın tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu; davalı borçluların takibe itirazı neticesinde takibin durduğu, takip dosyasında itirazın tebliği edildiğine ilişkin herhangi bir belge bulunmadığı ve takip tarihinden itibaren hesaplanan süre dikkate alınarak davanın İİK.’nın 67. Maddesindeki 1 (bir) yıllık hak düşürücü süre içerinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dosya kazadaki kusur oranları ve kazanç kaybı taleplerinin yerinde olup olmadığı hususlarında teknik inceleme gerektirdiğinden bilirkişi —– tevdi edilerek rapor alınmış, anılan bilirkişi tarafından düzenlenen — tarihli bilirkişi raporu HMK. m.282. hükmü kapsamında denetime elverişli görülerek hükme esas alınmıştır.
Dava konusu uyuşmazlık, taraflar arasında —–tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacının alacağı devraldığı dava dışı şirkete ait —- plaka sayılı aracın uğradığı hasara istinaden serviste kaldığı sürede kazanç kaybına ilişkin dava dışı şirketin kayba uğrayıp uğramadığı, alacağın devri kapsamında davacının bu alacağa davalılardan talep edip edemeyeceği, aracın uğradığı zarar ile servis süresinin uyumlu olup olmadığı, değilse serviste kalması gereken süre, dava dışı firmanın söz konusu araç dolayısıyla günlük ortalama kazanç miktarı ve buna bağlı olarak oluşan zararının miktarı davalı —– uzun süreli kiralayan olması sebebiyle pasif husumet itirazının yerinde olup olmadığı, bu kapsamda itirazın iptali, icra inkar ve kötü niyet tazminatı hüküm koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarında toplanmaktadır.
Tüm dosya kapsamı ve denetime elverişli görülen bilirkişi raporu doğrultusunda; —– sıralarında dava konusu araç sürücüsü dava dışı —- yönetimindeki —– plaka sayılı araç ile —- sağ şeridi takiben mevcut önündeki trafiğe göre seyir halinde iken olay yeri —– ayrımına girmeden önce aracının arka kısımlarına geriden gelen davalı sürücü —— plaka sayılı aracın ön kısımları ile çarpması sonucu maddi hasar ile sonuçlanan dava konusu olayın meydana geldiği, meydana gelen trafik kazasının oluşumunda davalı araç sürücüsü —- kazanın oluşumunda asli ve %100 oranında kusurlu olduğu, dava dışı sürücü —— kusurunun bulunmadığı, tazminat istemine konusu aracın modeli, söz konusu aracın yaş, km, vs. özellikleri dikkate alındığında kaza sebebiyle aracın çalışmadığı makul sürenin 8 gün olabileceği ve günlük —- üzerinden onarım süresi boyunca oluşan kazanç kaybının —- olduğu değerlendirilmiş; davacının usulüne uygun devir sözleşmesiyle söz konusu zararı ve bu zarar kapsamında işleyecek faizi davalı işleten ve sürücüden talep edebileceği, her ne kadar bilirkişi raporunda işlemiş faiz yönünden hesaplama yapılmamış ise de, bu hususun ek rapor alınmasını gerektirmediği, mahkememizce yapılan hesaplamada davacının kaza tarihinden dava tarihine kadar —-işlemiş yasal faiz talep edebileceği, davalı ——–plaka sayılı aracı kaza tarihi de dahil olmak üzere dava dışı şirkete uzun süreli olarak kiraya vermiş olması sebebiyle huzurdaki davada kendisine husumet yöneltilemeyeceği dikkate alınarak; anılan davalı aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine, davacının anılan davalı aleyhine kötüniyetli takip başlatıldığına ilişkin delil bulunmaması sebebiyle kötüniyet tazminatı istemin reddine, davalı —–aleyhine açılan davanın kısmen kabulü ile—— dosyasına anılan davalı tarafından yapılan itirazın —-asıl alacak ve—- işlemiş faiz olmak üzere —– yönünden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren fiili ödeme tarihine kadar yasal faiz uygulanmak sureti ile takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, davaya konu alacağın bilirkişi raporu tespit edilmesi sebebi ile likit olarak değerlendirilemeyeceği kanaatine varıldığından davacı yararına icra inkar tazminatı takdirine yer olmadığına karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-a)Davalı ———— aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine,
b)Davacının anılan davalı aleyhine kötüniyetli takip başlatıldığına ilişkin delil bulunmaması sebebiyle kötüniyet tazminatı istemin reddine,
2-a) Davalı — aleyhine açılan davanın kısmen kabulü ile—— dosyasına anılan davalı tarafından yapılan itirazın —asıl alacak ve — işlemiş faiz olmak üzere —– yönünden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren fiili ödeme tarihine kadar yasal faiz uygulanmak sureti ile takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
b)Davaya konu alacağın bilirkişi raporu tespit edilmesi sebebi ile likit olarak değerlendirilemeyeceği kanaatine varıldığından davacı yararına icra inkar tazminatı takdirine yer olmadığına,
3-Karar harcı 54,40 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 35,90 TL’den harcın mahsubu ile bakiye 18,50 TL harcın davalı —– tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından tarafından yapılan 71,80 TL ilk masraf, 215,00 TL tebligat ve müzekkere gideri, 400,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 886,80 TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 564,33 TL sinin davalı —- tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli …Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 655,97 TL nispi vekalet ücretinin davalı —- tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı —-kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli …Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 1.030,81 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak anılan davalıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak davalı —— yokluğunda diğer taraf vekillerinin yüzlerine karşı miktar itibari ile kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.27/10/2020