Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/780 E. 2019/1267 K. 10.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/780 Esas
KARAR NO : 2019/1267

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/07/2018
KARAR TARİHİ : 10/12/2019

Mahkememize açılan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasında yapılan yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Borçlu aleyhine —— tarihinde İstanbul Anadolu ——-.İcra Müdürlüğü —– esas sayılı dosyasından ———— poliçe numaralı sözleşmeden kaynaklı oluşan borç sebebiyle icra takibi başlatıldığını, başlatılan icra takibine borçlu … tarafından haksız ve mesnetsiz bir şekilde —– tarihinde itiraz edildiğini ve icra takibinin durduğunu,
Taraflar arasında düzenlenmiş olan —- başlangıç ve bitiş tarihli ————- numaralı poliçenin davalı … adına bizzat düzenlendiğini, davalının itirasz dilekçesinde asıl borçlunun —— olduğunu iddia ettiğini, ancak önemli olan yazılı poliçedeki müşteri adı olduğunu ve bu yönüyle itirazın yersiz olduğunu,
Görevli mahkemenin Ticaret Mahkemeleri olduğunu, yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Mahkemeleri olduğunu iddia ederek;
Öncelikle davalının haksız ve mesnetsiz itirazının iptali ile takibin devamına, Kötü niyetli davalı aleyhine borcun yüzde 20’den aşağı olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine, dava masrafları ve ücret-i vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı tarafa usulüne uygun dava dilekçesi ve tensip zaptının tebliğ edildiği ancak davaya cevap vermediği görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava hukuki niteliği itibariyle, sigorta poliçesine dayalı alacağın tahsili için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali ile icra inkar tazminatı talebine ilişkindir.
28.11.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 2. maddesinde kanunun kapsamı “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanun’un 83. maddesinde de taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenlenme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Somut olaya bakıldığında; davalının düzenlenen poliçede sigortalı konumunda bulunduğu ve kendisine karşı davacı sigortacısı tarafından bu davanı açıldığı, taraflar arasında kurulan sözleşme karşısında davalı tüketici kapsamında olup davacı şirket ile arasındaki ilişki ise 6502 sayılı Kanunun 3/1 maddesi kapsamında kalan tüketici işlemlerinden kaynaklandığı ve davanın açıldığı 04/07/2018 tarihi itibari ile davanın —– tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında kaldığı, Tüketici Mahkemesi’nin görevli olması nedeniyle mahkememiz tarafından bu davaya bakmakla görevli olmadığı anlaşıldığından davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Ayrıntıların ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi,
1-HMK.nun 2/1, 114/c maddeleri uyarınca mahkememizin görevsizliğine,
2-HMK.nun 20.maddesi uyarınca, iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık süre içinde başvuru halinde dava dosyasının görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK.nun 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine
İlişkin olarak davalı asilin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.