Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/766 E. 2020/746 K. 17.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/766 Esas
KARAR NO : 2020/746

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/07/2018
KARAR TARİHİ : 17/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin hizmet sahasında, ———–şirketi adına iş yapan yüklenici——- yapmış olduğu kazı çalışması esnasında müvekkili şirkete ait kablo ve güzergaha hasar verildiğini, bu zarar nedeniyle hem ———- müşterek ve müteselsilen sorumlu olduklarını, davacı — verilen hasar nedeniyle, davacı şirket personeli tarafından hasar tespiti yapılmış olup, hasar keşif tutarı formu, malzeme ve işçilik tablosu düzenlendiğini, kamusal hizmet niteliğinde olan iletişimin aksamaması adına ivedilikle davacı firma adına çalışan yüklenici firmalar aracılığı ile zarar giderildiğini, davacı şirketin uğradığı zararın tazmini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalılar tarafından süresinde cevap dilekçesi sunulmamakla birlikte davalı ———- vekili tarafından sunulan ve tarih içermeyen dilekçesinde özetle; dava konusu haksız fiil, taraflar arasındaki herhangi bir ticari münasebetten kaynaklanmadığı için uyuşmazlığın 6100 sayılı HMK nun 2’ye göre genel yetkili mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılmasını mahkemenin görevsizlik kararı vermesi talep ettiğini, davalı şirket adına kazı çalışması yapan diğer davalı şirket —– esnasında davacı tesislerine zarar verdiği ispat edilmesi gerektiğini, davacı çalışanları tarafından tutulan hasar tespit formu davalı tarafça onaylanmadığı için hasarın davalı tarafdan kaynaklandığı ispat edilmesi gerektiğini, tek taraflı olarak yapılan hasar tespitine dayanarak davalılardan tazminat talep edilmesini kabul edilemeyeceğini, davanın müvekkili yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, davacı şirkete ait kablolara hasar verildiği iddiasına dayalı , haksız fiil nedeniyle meydana gelen zararın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili talebine ilişkindir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, tanık dinlenmiş, ilgili belediyeye müzekkereler yazılmış, bilirkişi raporu alınmıştır.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; davalı — şirketinin beyan dilekçesinde müvekkil şirketin gerekli dikkat ve özeni gösterdiği, ——— tarihinde müvekkil şirket adına kazı çalışması yapan —- kazı çalışması yapılmış olup yüklenici kaynaklı hasar oluşmadığı, aksi durumun ispatlanması gerektiği belirtilmiş olup, anılan tarihte davalı —- tarafından dava konusu yerde kazı çalışmasının yapıldığı ihtilaf konusu olmayıp, kazı çalışması ile meydana gelen hasar arasında illiyet bağının olup olmadığı, zarardan kısmen yahut tamamen davalıların sorumlu olup olmadığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Davacı tanığı ….—— tarihli celsede; “Ben davacı şirkette 10 yıldır çalışmaktayım, kazı çalışması sırasında —- tarafından bize ihbarda bulunulur, biz de olay yerine gideriz,——- ve tutanak altına alırız, bana göstermiş olduğunuz —hasar bildirim formu altındaki imza bana aittir, biz hasar olduğu sırada bizzat orada değildik ancak ihbar üzerine gittik ve tabelasından hasar veren şirketi tespit ettik, —————— ancak olayın üzerinden iki yıl geçti, tam hatırlamamakla birlikte tutanakta yazıyor,————— yapıyordu, biz gittik firmada çalışanlara sorduk, onlar imza atmak istemediler, daha sonra olay yerinden ayrıldık, tanıklık ücreti talebim vardır, ” beyanında bulunmuştur.
Taraf delilleri toplandıktan ve mahkememizce tanık dinlendikten sonra uyuşmazlığın çözümü teknik incelemeyi gerektirdiğinden dosya alanında uzman bir elektrik elektronik mühendisi ve inşaat mühendisinden oluşan bilirkişilere tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından 03/12/2019 tarihli rapor düzenlenmiştir. Düzenlenen raporda özetle, ‘——- işlerinde genel —– olarak; bağlı bulunan belediyeden—————————- başlamadan —–alınması gerektiği,— alınmasının amacı; o bölgedeki altyapıları öğrenmek, mevcut alt yapılara zarar vermeden kazı yapılmasını sağlamak, oluşabilecek olumsuz durumların önüne geçmek olduğu, kazı ruhsatı alınması için ilgili —— yapılacak inşaatın planları, —————- belgeler verildiği, ruhsat için uygunluk onayı verildikten sonra————- bulunan kuramlardan onay alınması gerektiği, kurumların bu belgeler ile o bölgede ————- gibi —–hatlarına göre—– kazıya uygunluğunu bildirerek, eğer sıkıntılı yer varsa uyardığı, ——- bağlanması için—— veren kuramlardan —– istenebileceği, davalı şirket ———— tarafından kazı ruhsatı verildiğinin görüldüğü, kazı ruhsatında —– kısmında imza bulunmadığı, buna rağmen mevcut durumla ilgili olarak—-mevcut —— hakkında bilgi alınabileceği fakat mevcut ——– alınmadan kazı çalışmaları yapılması sonucu, davalı—– ——. çalışanları tarafından söz konusu mevcut — zarar verildiği, bu bağlamda davalı—– —- zarar vermiş olduğundan zarardan — yönünden maddi olarak sorumlu olduğu, diğer yandan —– ruhsat, alınması sırasında— dair bilgi edinmemesi ve —–bilgilendirmemesi nedeniyle hasarın oluşmasından sorumlu olduğu, davacı şirkete ——— verilen kazı ruhsatı tarihinden 5 gün sonrasında olduğu, hasarı yapan —- —— olup çalışanları davacı şirket çalışanı tarafından tutulan hasar bildirim tutanağına imza atmaktan imtina ettikleri tutanakta belirtilmiş olduğu, ayrıca ———belirtildiği üzere eksik, kusurlu ya da yükleniciden kaynaklı, telafi edilmesi gereken bir iş varsa önce yükleniciye bildirilmeli eğer yüklenici yapmıyorsa başka bir firmaya yüklenici yerine yaptırılmasının esas olduğu, bu uygulamaya bağlı ve benzer olarak davalı firma yetkilisi hasar konusunda bilgilendirildiğinin görüldüğü, fakat yetkili imzadan ve dolayısıyla kabul etmekten imtina ettiğinden ve hasarın da kamu hizmetine engel teşkil etmesi dolayısıyla ivedilikle yapılması gerektiği için davacı tarafından dava dışı başka bir firmaya yaptırıldığı, hasarın giderilmesi için kullanılan malzeme tutarı—- malzemelerden 33.96TL lik kısmı tekrar kullanılabileceği için tazmin edilmesi gereken hasar giderim tutarı ————koşullarına göre uygun olduğu, davalı——diğer davalı şirket —— şirketinin davacı şirket ——– verilen zararın tazmini için tam kusurlu sayılabileceği ve kusurdan——- bilgilendirme yapması nedeniyle %40 oranında ——veren olarak %60 oranında diğer davalı——– sorumlu olduğu ” yönünde tespit ve değerlendirme yapılmıştır.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davacı vekili tarafından işletme zararının raporda dikkate alınmadığı ve müşterek sorumluluk ilkesinin göz önünde bulundurulması gerektiği yönünde kısmi itirazda bulunulmuş olup, davalı —- vekili tarafından ise hasarın meydana geldiği tarihte davalılar tarafından kazı çalışmasının yapıldığının ispat edilemediği yönünde itirazda bulunduğu yeniden rapor alınmasını talep ettiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve tanık ifadeleri ve alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde, davanın haksız eylem nedeni ile verilen zararın tazmini talebine ilişkin olduğu, her ne kadar davalı tarafından bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde hasarın davalılar tarafından meydana geldiğinin ispat edilmediği yönünde itirazda bulunulmuş ise de —– cevaplarında hasar tarihinde davalı ——- —— kazı çalışması yaptığının belirtilmiş olduğu anlaşılmakla birlikte esasen davalının ön inceleme duruşmasından önce sunmuş olduğu beyan dilekçesinde de ————– adına hasarın meydana geldiği bölgede hasar tarihi itibariyle—- tarafından kazı çalışması yapıldığı hususunun beyan edilmiş olduğu anlaşılmakla davalının itirazları yerinde görülmemiş, bilirkişi raporundaki hasarın miktarı yönünden yapılan tespitler mahkememizce yeterli ve yerinde görülmüş ise de bilirkişilerin kusur oranlarına ilişkin tespiti davalıların iç ilişkisine ilişkin olup, davacı karşısında müteselsilen sorumlu oldukları esas olduğundan yapılan değerlendirme mahkememizce yerinde görülmemiş, yine davacı tarafça 21,34 TL işletme zararının değerlendirmeye alınması talebi yönünden ise bu zararı belgelendirir delil dosya kapsamından bulunmadığı anlaşılmakla değerlendirme yapılamamış olup, açıklanan nedenler ile davanın kısmen kabulüne —– tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile,
——— tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Karar harcı 54.40-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 35,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 18,50-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 35,90-TL peşin harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından tarafından yapılan 35,90-TL başvuru harcı, 5,20-TL vekalet harcı, 230,35-TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.000,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.271,45-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 1.236,51-TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —— esaslara göre belirlenen 755,13-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —– esaslara göre belirlenen 21,34-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak; davalı tarafların yokluğunda, davacı vekilinin yüzüne karşı verilen kesin karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.