Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/765 E. 2021/73 K. 26.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/765 Esas
KARAR NO: 2021/73
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/07/2018
KARAR TARİHİ: 26/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket hizmet sahasında, ——-adresinde, davalı firma tarafından yapılan kazı çalışması sırasında davacı şirkete ait kablo ve güzergaha hasar verildiğini, hasar nedeniyle müvekkili şirket elemanlarınca hasar tespiti yapıldığını, hasar keşif tutan formu ve malzeme- işçilik cetveli düzenlendiğini, akabinde kamusal hizmet niteliğinde olan iletişimin aksamaması adına ivedilikle müvekkili firma altyüklenici firması tarafından hasar giderildiğini, davacı şirket personel —- tarafından tutulan hasar bildirim formu tarihi — olup hasar tarihinin—-olduğunu, hasara —- adına yapılan çalışma esnasında ——– güzergaha hasar verildiği kayıt altına alındığını, hasarın giderilmesi için davacı şirket altyüklenicisi atarfından yapılan çalışma esnasında hasarlanan —— kullanıldığını, ek odası ve konnektörleri ile birleştirilerek kablo bağlantısının yapıldığını, kablo muhafazası için —- olarak tesis edildiği ve tüm kullanılan malzeme ve nakliye tutarı —- olarak altyüklenici hakedişinin tanzim edildiği toplam hasar giderim tutarının ——- olduğu kayıt altına alındığını, müvekkili şirketin uğramış olduğu zararın tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı ——– — faaliyetini yürüten, TTK hükümlerine göre faaliyet gösteren bir özel hukuk tüzel kişi olduğunu, söz konusu hasar adresinde, —- ———- tarafından kazı çalışması yapıldığını, ancak davacının iddia ettiği hasara ilişkin herhangi bir belge bulunmadığını, bu nedenle hasarın iddia olunduğu şeklilde doğalgaz çalışmalarından kaynaklanıp- kaynaklanmadığı tespit edilemediğinden hasarı kabul etmediğini, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini belirttiğini, davacı husumeti kazı çalışması yapan müteahhit firma—— yönlendireceğine müvekkili şirkete yönlendirdiğini, müteahhit firmalar ile ile müvekkili şirket arasındaki anahtar teslimi sözleşmenin gereği davalı —-husumet yöneltilemeyeceğini, —- mevzuatına göre yeterlilik sertifikası olan müteahhit firmayı seçerek anahtar teslim iş yapımı sözleşmesi yaparak——–ortaklığına verdiğini, sözleşme konusu eser bitirilip müvekkili —- edilinceye kadar olan süre içerisinde meydana gelebilecek diğer 3ncü şahıs tesislerine verilebilecek hasar sorumluluğu —— istisna akdi çerçevesinde—— yöneltilemeyeceğini, bu nedenlerle husumet ve esas yönünden davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin tahsilini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, davacı şirkete ait kablolara hasar verildiği iddiasına dayalı, haksız fiil nedeniyle meydana gelen zararın davalıdan tahsili talebine ilişkindir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, tanık dinlenmiş, ilgili belediyeye müzekkereler yazılmış, bilirkişi raporu alınmıştır.
Davacı tanığı ——- tarihli celsede; ” Ben davacı şirkette tekniker olarak çalışmaktayım, bana göstermiş olduğunuz ——tarihli hasar bildirim formu altındaki imza bana aittir. Hasarın bize bildirildiği tarih ayın —— meydana gelmiştir. Bildirim üzerine biz sahaya gidip kontrol yaptığımızda o bölgede kazının——- tarafından yapıldığını belirledik. Kaza sahasında ——– hasar görmüş kablolar orada bulunmaktaydı. Bu nedenle tutanak tuttuk. Akabinde hasarın giderimi için alt firmamıza bildirimde bulunarak kazı yaptırarak kablo çektirdik. Biz hasar için ——– görüşmedik, zaten kimsede imza için hasar bildirim formuna yanaşmaz. Tanıklık ücreti talep etmiyorum ” beyanında bulunmuştur.
Taraf delilleri toplandıktan ve mahkememizce tanık dinlendikten sonra uyuşmazlığın çözümü teknik incelemeyi gerektirdiğinden dosya alanında uzman bir elektrik elektronik mühendisi ve inşaat mühendisinden oluşan bilirkişilere tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından ——tarihli rapor düzenlenmiştir. Düzenlenen raporda özetle,” Davacı şirket altyüklenici tarafından hasarın giderilmesi için yapılan işlemlerin malzeme ve işçilik tutarları—- olup dönemin rayiçlerine göre uygun olduğu,———- arasında bulunan sözleşme hükümlerine göre kazı çalışmalarını ve kazı çalışmaları yapılması için gerekli izinlerin alınmasından dava dışı yüklenici firmanın sorumlu olduğu,——–davacı şirkete ait altyapı güzergahında kazı işlemi yaptırdığı, bu kazı işleri için inşaat ——şahıs mali mesuliyet sigortasını sözleşme yükümlülükleri gereği yaptırdığı için hasarın tazmini için sigortaya başvurulabileceği, bu nedenle davacımn husumetini davadışı davalı adına işgören yüklenici ———yönlendirebileceği,” yönünde tespit ve değerlendirme yapılmıştır.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davacı vekili tarafından hesaplama hatası yapıldığı ve ve hukuki değerlendirmelerin kabul edilmediği yönünde itirazda bulunulmuş olup, davalı vekili tarafından ise husumet yöneltilemeyeceği ve rapor doğrultusunda davanın reddine karar verilmesi yönünde beyan ve talep dilekçesi sunduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve tanık ifadeleri ve alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde, davanın haksız eylem nedeni ile verilen zararın tazmini talebine ilişkin olduğu, toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde hasarın dava dışı davalı şirketin taşeronu ——– tarafından meydana getirildiğinin sabit olduğu, her ne kadar davalı tarafından husumet itirazında bulunulmuş ise de —-ilgili dairelerinin bir çok kararında vurgulandığı üzere——— bölümünü imzaladığı sözleşme ile dava dışı şirkete devretmiş ise de, dava dışı şirket tarafından yapılan işi kontrol ve denetim yükümlülüğü bulunduğundan TBK’nın 66. maddesi uyarınca adam çalıştıran sıfatıyla kusursuz sorumlu, dava dışı şirketin ise TBK’nın 49. maddesi uyarınca haksız fiil faili olarak sorumlu olduğu ve hal böyle olunca, davalı ile dava dışı şirket arasında müteselsil sorumluluk olduğu sabit olduğundan davacının davalıya husumet yöneltmesinde yasaya aykırı bir durum olmadığı anlaşılmakla, davalının husumet itirazları ile bilirkişilerce yapılan sorumluluğa ilişkin değerlendirme mahkememizce yerinde görülmemiştir. Nitekim—- benzer dosyasında ——–yönünden ”TBK.470.vd.maddelerine tabi olan eser sözleşmelerinde müteahhidin bağımsız olarak çalışması söz konusu olup iş sahibi firmanın ayrıca müteahhidi denetleme yükümlülüğü yoktur. Sözleşme ile müteahhidi denetleme yetkileri konulabilir. Müteahhit, özen borcu kapsamında sözleşme hükümlerine göre işi yapıp teslim etmekle yükümlüdür. —— müteahhitleri arasında imzalanan tip sözleşmelerdeki denetim yükümlülüğünün işin zamanında yapılıp yapılmadığı ve uygun malzemenin kullanılıp kullanılmadığı hususlarıyla sınırlı olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca—-tesisleriyle ilgili müteahhit olabilmek için —- almış olmak gerektiği ve bu kapsamda davalı —- konuda lisanslı bir firma olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre davalı ———- kendisinden beklenen özeni gösterdiği, bunun dışında inşaat kazı çalışmalarının denetlenmesi gibi bir yükümlülüğünün bulunmadığı, bu nedenle zarardan sorumlu tutulamayacağı kanaatine varılmakla —-yönünden davanın husumetten reddine” ilişkin karar —— uyarınca adam çalıştıran sıfatıyla kusursuz sorumlu olduğu gerekçesiyle bozulmuştur. Her ne kadar davacı tarafça —— işletme zararı da davada talep edilmiş ise de iddiasını ispatla yükümlü davacı tarafın bu zararı belgelendirir delili dosya kapsamından bulunmadığı anlaşılmakla değerlendirme yapılamamış olup, açıklanan nedenler ile davanın kısmen kabulüne——– hasar tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin ispatlanamayan işletme zararı adı altındaki istemin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Kısmen Kabulü ile,
——tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Karar harcı 236,95-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 61,14-TL harcın mahsubu ile bakiye 175,81‬-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 61,14-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından tarafından yapılan 35,90-TL başvuru harcı, 170,80-TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.000,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.206,7-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 1.169,32-TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım yönünden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 3.468,72-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden red edilen kısım yönünden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 110,88-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak; taraf vekillerinin yüzlerine karşı kesin olarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 26/01/2021