Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/762 E. 2022/843 K. 18.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/762 Esas
KARAR NO : 2022/843
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ: 29/06/2018
KARAR TARİHİ: 18/10/2022
Mahkememizde görülen Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle—– numaralı iş makinesinin—— çalıştırılmaya başlanmış olup —- davalı firmanın yetkilileri tarafından makinenin olağan —– yapıldığını ve ilgili kontrolde makinenin çalışma saatinin —– görünmekte olduğunu ve makinede herhangi bir aksaklığa rastlanılmadığının kayıt altına alındığını,—– işletmeye alındığından itibaren —- kaynaklanan sorun olduğunun kullanıcı——— iadesinin talep edildiğini ancak davalı tarafın bu iade talebinin yerine mevcut —- yeni bir —- değiştirmeyi önerdiğini, bunun üzerine ——- tamir raporunda da açıkça belirtildiği üzere arızalı olan motorun yeni bir —– değiştirildiğini, dava dışı——verdiği beyanda: “Makinenin çalışırken sürekli olarak elektrik-elektronik arızalar veriyordu. Bu sebepten hiçbir zaman makinenin normal çalışma performansını yakalayamadık. Bu nedenle—– sürekli olarak çağırıldı ve fabrika hatası olarak bir elektrik kablosu bulundu” ifadelerinin yer aldığını, arızanın fabrika hatası olduğunun davalı firmanın yetkilileri tarafından da açıkça ikrar edildiğini, yapılan incelemeler sonucunda düzenlenen ekspertiz raporunda da sorunun —– kaynaklandığının belirtildiğini, bu arada — servisinin sürekli olarak makineye müdahale ederek makinenin çalışmasının sürdürüldüğünü, sonrasında servisin makinenin — kablonun fabrikadan kaynaklı üretim hatalı olduğunu tespit ederek kabloyu değiştirdiğini, bu arada baştan itibaren —— sorunlar olduğunu ve makinenin —– değerlerine çıkarılamadığı sigortalı yetkililerince belirtildiğini, bahsi geçen beyanlar dikkate alındığında dava konusu yangının elektrik kablosunun kısa devre yapmasından ve bu durumda makinenin üretim hatasından kaynaklandığının ortada olduğunu, bu durumda —- ayıp hükümlerinin dikkate alınması gerektiğini, makinede bulunan üretim hatasının tüketici açısından ilk bakışta anlaşılmamakta olup gizli ayıp niteliğinde olduğunu, arızalı motorun değiştirilmesinden sonra —– kontroller yapılmaya devam edildiğini ve bu kontroller esnasında —– numaralı makinede bir takım eksiklikler bulunmakta olup makineden istenilen verim elde edilemediğini, —– kontrollerde çıkan arızaların düzenli olarak devam etmiş olup davalı firmanın servisinin durumdan haberi bulunmadığını, yetkili servis haberleşme ekranındaki iletişim kopukluğundan haberdar olduğu halde bu durumla ilgili bir işlem yapmamış olup bu şekilde çalışmaya devam edilmesini istediğini, davalı firma makinenin elektrik kablosunun kısa devre yapması durumunda ekranda kablonun bağlantılı olduğu bölge ile ilgili uyarı mesajı vermesi gerektiğini ileri sürdüğünü, yangın öncesi makine ekranında sürekli kesintiler olduğu için böyle bir durumun söz konusu olamadığını, davalı firma yetkililerinin makine ekranında hata olduğunu bildiği halde makinenin çalışmaya devam edebileceğini söyleyerek hayatın olağan akışı dikkate alındığında gerekli özeni göstermediklerini, davacı şirket nezdinde —– poliçesi ile makinenin uğramış olduğu zararı tazmin etmiş olup yangın nedeni ile ağır konumda hasar gören makine için —–tazminatı ödendiğini, dava konusu hasarın meydana gelmesinden sonra davalı firmaya —- tarihinde rücu yazısı gönderildiğini, bahsi geçen rücu yazısına davalı firma tarafından —–tarihinde cevap verildiğini, davalı firmanın davacı firmanın dava dışı sigortalısının halefi olmadığını iddia ettiğini, TTK m.1472 uyarınca davacının sigortalısına hasar bedeli olan ——- bedelini ödediği için ilgili madde uyarınca sigortalısının haklarının halefi olduğunu, hasara sebebiyet veren yangına ilişkin olgular incelendiğinde düzenlenen ekspertiz raporu, sigortalının beyanı ve davalı firmanın yetkili servisine ait raporlardan da anlaşıldığı üzere davalı firmanın yeterli özeni göstermemesi ve tedbirsizliği sebebi ile söz konusu olayın gerçekleştiği kanaatine varıldığını, bu sebeple davalı firmanın bahsi geçen yangından haksız fiil hükümleri uyarınca mesul olduğu görüldüğünden hasar bedelinin sigortalıya ödeme tarihinden hesap edilecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesi talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Yangın öncesi dönemde davalı tarafından hiçbir kablo değişimi yapılmadığını, davalının yangın öncesi dönemde herhangi bir kabloda arıza tespitinde bulunmadığını, hiçbir kabloda üretim hatası bulunduğunu kabul eden beyanda bulunmadığını, makinedeki bakım ve onarımları gösteren servis raporlarında da bu hususa ilişkin herhangi bir ifadeye rastlanılmadığını, sigorta ekspertiz raporunda yer alan ——– tutuşarak alevlenen türde, makine ve iş emniyetine aykırı bir malzemeden olduğuna” dair iddiaya ilişkin raporda hiçbir bilimsel ve teknik dayanak yer almadığını, söz konusu kabloların ——tarafından —- uygun olarak üretildiğini, pek çok makinenin iç aksamında kullanıldığını, olaya konu makinenin kablolarında ise yangın öncesinde standart ürünlerden farklı olduğuna dair hiçbir tespit bulunmadığını, ——- ile bahsi geçen yangının hiçbir bağlantısı bulunmadığını, —- ilişkin arızanın yağ basıncına ilişkin olup davalı şirket tarafından ——— değiştirilmesiyle tamamen giderildiğini, —–değişiminden sonra makinenin bakımına ilişkin düzenli kontrollerin gerekli periyotlarla gerçekleştirildiğini, hiç bir servis raporunda elektronik sorunlara ilişkin ifade yer almadığını, davacının operasyon ekranına ilişkin iddialarının, değişimden sonra ekranda işlerlik kaybı olduğu, yangın öncesi dönemde ekranda kesilmeler yaşandığı ve bu sebeple —— gerçekleştiğinde operasyon ekranında uyarı çıkmadığı, buna bağlı olarak makinenin çalıştırılmaya devam edilerek yangına sebebiyet verdiği şeklinde olduğunu, makineye yapılan düzenli bakımları gösteren raporlarda bu şekilde bir arızayı doğrulayan hiçbir ifade yer almadığını, yangın çıkış sebebi ile ilgili olarak davalı şirketin —- tarihinde, yangının çıktığı tarih ile aynı gün içerisinde hasar tespitinde bulunduğunu, bu raporda makineye ——– kullanılan plastik bidon kapağının bir tanesinin türbonun üzerine düşmesi ve aşırı ısı nedeniyle eriyerek alev halinde motorun alt kısmında bulunan —- üzerine akması olarak belirlendiğini, bu tespitin,—— eridiğine bulgulara dayandığını, davacı şirket tarafından —– tarihinde olayla ilgili HMK 293 uyarınca uzman görüşü alındığını, bu raporda yangın sebebi ve sorumluluğuna dair——- —— olarak yangın çıkmaması için en yüksek özen gösterilmesine rağmen yangının çıkış sebebinin kaçınılamayacak ve sonuçları önceden önlenemeyecek sebeplerden kaynaklandığı ifadesine yer verildiğini,— tarihli davacı şirket tarafından hazırlanan —- makine kırılması hasar ekspertiz raporunda yangının çıkış sebebinin elektrik kablolarının tutuşması olarak belirlendiğini, bu husus kabloların—- malzemesinin alevlenen türde olduğuna dayandırıldığını, söz konusu tutuşmaya makinede gerçekleşen kısa devre üzerine makinenin çalıştırılmaya devam edilmesinin gerekçe olarak gösterildiğini, davalı şirket tarafından olaya tanık olan kişilerden şifahen ——– çalıştırılmakta iken yakıt ilavesi yapıldığı için yakıtın taşarak yangına sebebiyet verdiği ve ——- erittiğinin öğrenildiğini, bu açıklamanın davalı şirket tarafından yapılan incelemeler ve yangının çıkmasında makinede teknik kusur bulunmadığı ve önlenemeyecek şekilde yangının çıkmasında makinede teknik kusur bulunmadığı ve önlenemeyecek şekilde yangının çıktığına ilişkin bilirkişi ifadesi ile örtüştüğünü, yangının çıkış sebebinin üretim hatası değil kullanıcı hatası olması, davalı şirketin satıcı olarak malın teslimi ve devamında kanundan doğan tüm yükümlülüklerini yerine getirmiş olması sebepleriyle ayıba karşı tekeffüle dayanılmasının mümkün olmadığını, keza haksız fiil bakımından da meydana gelen yangına kullanıcı kiracının fiili sebebiyet verdiğinden ve davalıya bu konuda herhangi bir kusur yüklenemeyeceğini belirterek, müvekkiline hasar bedelinin rücuen tazminat talebinde sorumluluğunun bulunmadığına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava; sigortalısının uğradığı zararı, poliçe kapsamında gideren sigorta şirketinin TTK m.1472 uyarınca açtığı rücuen tazminat davasıdır.
Davacının sigortacısı, davalının satıcısı olduğu, davaya konu makinede ——- tarihinde meydana gelen yangında davalı ve dava dışı üçüncü kişilerin kusuru olup olmadığı, yangın sebebiyle doğan bir hasarın bulunup bulunmadığı, hasar doğmuşsa hasarın miktarı, yangının kullanıcı hatasından mı yoksa üretim hatasından mı kaynaklı olduğu, oluştuğu iddia edilen hasar sebebiyle davacı tarafından dava dışı sigortalısına yapılan ödeme dolayısıyla davalıya rücu imkanı bulunup bulunmadığı, hasarın poliçe kapsamında kalıp kalmadığı, hatır ödemesi sayılıp sayılmayacağı noktalarında uyuşmazlık bulunduğu görülmüştür.
Basit yargılama usulüne tabi olan davada, dilekçeler aşaması tamamlanmış, tarafların bildirdikleri delilleri toplanmış, uyuşmazlığın çözümü teknik bilgiyi gerektirdiğinden bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
—– heyetinin hazırladığı —— tarihli rapora göre özetle; “hasara konu makinenin çok sık hata mesajları verdiği, bu durumun servis tarafından bypass edilerek makineyi sürekli çalışmaya yönlendirmesi neticesinde, —— edilen kontrol sistemi aktif olmadığı için makinenin hata mesajları üretmemiş olabileceği, bu hususun gizli ayıp olarak değerlendirildiği, davalı şirketin tam kusurlu olduğu, —-hariç toplam hasar bedelinin —– şasi nolu kazık makinesi için sigortalısı olan —– hasar sebebinin——- çalışmaya yöönlendirmesi neticesinde——- edilen kontrol sistemi aktif olmadığı için makine hata mesajı üretmemiş olması’ olarak açıklandığı, halefiyet bakımından mahkemenin uyuşmazlığı iki türlü değerlendirebileceği, bu nedenle sonucun seçimlik olarak açıklandığı; davacının sigortalısının talimatı ile leasing sözleşmesinin tarafı olan dava dışı———–sigortalı iken hasarlanan ve bu hasar giderilmeden makinenin kullanılması neticesinden’ düzenlemesine aykırı ve hatır ödemesi kapsamında kalıp, davacıya halefiyet sağlamayacağı; kiracı—– kiralama sözleşmesinin’—– ayıp ve hasar konusunda her türlü talep haklarını devraldığı, davacı sigorta şirketinin ortaya çıkan hasarları karşıladığı ve böylece—- kiraya verenden devraldığı haklara —- halef olduğu, davalının gizli ayıp nedeniyle doğan hasardan sorumluluğunu bulunup, davacının davalıdan ödemeyi talep edebileceği” hususlarının belirtildiği anlaşılmıştır.
—– bilirkişilerin dosyaya —– tarihinde kusur konusunda ayrık rapor sundukları, bu raporda özetle; tespit raporu, sigorta hasar ekspertiz raporundan anlaşıldığı üzere yangının —– dış ortamında, açık havada çıktığı ve dış ortamındaki aksamları tahrip ettiği, yani yangının motor deposunun içinde çıkmadığı, aracın yakıt dolumu esnasında motorun stop edilmeden yakıt doldurulmasının yangına etken olmayacağı, —– sıcaklığının motor çalışsa bile —— çıkmayacağı, bu nedenle davalının iddiasına itibar edilemeyeceğinin belirtildiği görülmüştür.
—- tarihinde, ——- üyesi bilirkişilerin ek raporda özetle; “davacı vekili tarafından kök rapor tanziminden sonra dosyaya sunulan——- imza ve kaşesini içerdiği, bu nedenle davacının TBK 183 vd.maddeleri uyarınca temlik alacaklısı (akdi halef) sıfatının bulunduğu” hususunun belirtildiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, tarafların iddia ve savunmaları ile alınan bilirkişi kök ve ayrık olarak sunulan ek raporlar birlikte değerlendirildiğinde; raporların teknik ve hukuki yönden ayrı bilirkişiler tarafından sunulduğu göz önüne alındığında ayrık olarak sunulmasının çelişki yaratmayacağı ancak heyet olarak rapor tanzim edilmemesinin ara kararımıza aykırı olduğu; gerek kök raporun gerekse teknik bilirkişiler tarafından hazırlanan ek raporun dosyada mevcut tüm deliller yeterince irdelenmeden ve yine ek raporun davalı tarafça sunulan itirazların tümü karşılanmadan hazırlandığı, bu kapsamda raporların hüküm için elverişli ve yeterli olmadığı; teknik yönden raporlarda yalnızca davacı tarafça sunalan eksper raporu ile dava dışı kiralayan—– hasar tarihinden sonra düzenlenen beyanlarını içeren dilekçe göz önüne alınarak hazırlandığı, bu noktada davacının iddiası olan hususların özellikle, davalı tarafça kablolarda fabrika hatası olan hususun tespit ve kabul edilip edilmediği; davalı tarafın dava dışı kiralayan—— Şirketine makinenin çalıştırmaya devam edilmesi yönünde talimat ve kabullerinin olup olmadığı hususlarının incelenmediği, makinenin ekranında arıza olup olmadığı bu hususa ilişkin servis raporlarında bir kayıt olup olmadığı, davalının kabulü olup olmadığı hususlarının da incelenmediği, yangının çıkış sebebinin kısa devre mi yoksa davalının savunmaları doğrultusunda dava dışı kiralayan ——çalışanının iş ve eylemlerinden kaynaklı olup olmadığı hususunun da irdelenmediği, netice itibariyle yangının çıkış nedeninin ne olduğu, makinenin kullanım yahut imalatından kaynaklı olup olmadığı hususlarına ilişkin yapılan değerlendirmelerin yeterli olmadığı göz önüne alınarak; dosyanın —– alanında uzman —— sigorta alanında uzman bilirkişiden oluşacak yeni bir heyete tevdi edilmesine karar verilmiştir.
—- görevli——-makinesinde meydana gelen yangının makinenin kazık çakma veya delme işlemi sırasında oluşmadığı, bu işlemler yapılırken makinenin birçok fonksiyonu çalışır durumda ve zorlanma en büyük seviyesinde olduğundan, akülerden çıkan akımın büyük olduğu, makinenin bu durumda —– dinamik olarak değişen güç kullandığı, bu çalışma şekli yangın için uygun ortam oluşturuyor ise de, yangın için makinede o sırada otomasyonun önleyemeyeceği bir takım hataların oluşması gerektiği, raporlarda olduğu gibi kısa devre olması halinde hata yeri aküden öncelikle—— kısa devre bulguları, kıvılcım izleri, muhtemel patlama gibi olayların olması gerektiği, dosyadaki bilgilere göre bu şekilde bir olayın olmadığı, tüm teknik değerlendirmelerden anlaşıldığı üzere,—- yangın koşullarının meydana geldiği, davalının yangın olayının meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığı” hususlarının belirtildiği anlaşılmış, rapor davacı tarafa —- tarihinde tebliğ edilmiş, davacı vekili iki haftalık yasal süresinde rapora karşı beyanda bulunmamış, beyanlarını —-dosyaya sunmuş; bilirkişi heyetinin yangının çıkış sebebi konusunda bilimsel verilere dayalı açıklamaları ile ortaya net bir sonuç koyduğu, raporun olayın gelişimi, taraf vekillerinin iddia ve itirazları ile uyuşmazlık noktaları açısından denetlenebilir olduğu anlaşılmakla itibar edilmiştir.
Tüm dosya kapsamına göre; dosya kapsamında yer alan tüm deliller ve—— görevli bilirkişi heyetinden alınan bilirkişi raporu dikkate alındığında davalının, dava konusu yangının çıkmasında herhangi bir kusurunun bulunmadığı bu sebeple oluşan zarardan sorumluluğundan bahsedilemeyeceği, davacının rücu hakkını davalıya karşı ileri sürmesinin mümkün olmadığına kanaat getirilmiş, sübut bulmayan davanın reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur:
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davacının davasının REDDİNE
2-Yapılan masrafların davacı uhdesinde bırakılmasına
3-Davalı tarafından masraf edilen tebligat/müzekkere gideri 56,85 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından dava açılırken sarf edilen 3.333,37 TL peşin harçtan, Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL karar harcının mahsubu ile, bakiye 3.252,67 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE
5-Davalı vekille temsil edildiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 30.303,82 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine
6-Taraflarca yatırılan gider avansının bakiye kısmının, karar kesinleştiğinde 6100 sayılı HMK’nun 333.maddesi uyarınca taraflara iadesine
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde——— Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.18/10/2022