Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/753 E. 2022/1074 K. 20.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/753 ESAS
KARAR NO : 2022/1074

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak)
DAVA TARİHİ : 11/12/2017
KARAR TARİHİ : 20/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin —- oranı ——- tutarında —– çektiğini, müvekkilinin 2 yıl sonunda bankaya ödeyeceği miktarın — olup, bunun —— faiz olduğunu, —– kararı ile; davalının —- tarihleri arasında —bakımından ortak fiyat tespitine giderek —- oluşturduğunu tespit ettiğini, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile davalı bankanın —- tarihleri arasında ——– sonucu müvekkilinin uğramış olduğu zararın, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 107. maddesi uyarınca toplanacak delillere göre belirlenerek, 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un 58/2 maddesi uyarınca 3 katı oranında tazminine, saptanacak olan bedele zarar tarihinden itibaren reeskont faiz işletilmesine, yargılama giderleri—- davalı ——— bırakılmasına karar verilmesini iddia ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; —– faaliyet gösteren —– konularında uyumlu eylem içerisinde bulunmak suretiyle 4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un 4.maddesini ihlal ettikleri iddiası ile —-tarafından başlatılan inceleme neticesinde, —–değişen oranlarda idari para cezası tahakkuk ettirildiğini, —- iptali için —- gerekli yasal müracaatlar yapıldığın, henüz idari yargı kanun yolu aşamasının tamamlanmadığını, işbu dava tarihi itibarıyla,—-cezası tahakkukuna ilişkin idari işlemi, hukuken kesinleşmediğini, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’ nun 6.maddesi; “Genel yetkili Mahkeme, davalı —- kişinin, davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” Hükmünün amir olduğunu, Müvekkili —– ——— olması nedeniyle huzurdaki dava bakımından yetkili mahkemenin—- olduğunu, davanın esasını oluşturan tazminat istemi, —– tarafından müvekkil bankanın da içerisinde bulunduğu bazı —– aleyhine idari para cezası tahakkuk ettirilmiş olmasına dayandırıldığını, —–ve—- kapsamındaki —– isimlerini, ———– bilgilendirme amacıyla yayınladığı—– duyuru ile öğrendiğini, bu nedenle soruşturma ve soruşturma kapsamındaki —paylaşıldığı tarih olan —- başlayan 1 yıllık zamanaşımı süresinin —- sona erdiğini, huzurda açılan işbu davanın zamanaşımı nedeni ile reddi gerektiğini, —- Kararının iptali için idari yargıda açılan davanın bekletici mesele yapılmasını, Dava Dilekçesinin, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 194. Maddesinde öngörülen koşulları taşımadığını, yalnızca — kararının varlığı, haksız fiil tazminatı için yeterli sayılamayacağını, Tazminat davalarında ispat yüküne ilişkin —– kurallarının geçerli olduğunu, kural olarak herkesin iddiasını ispatlamakla yükümlü olduğunu, kanuna aykırı bir uygulama nedeniyle zarar gördüğünü iddia eden kişilerin, bu durumun varlığını ve bunlardan zarar gördüğünü ispatlamakla zorunda olacağını, huzurdaki davanın hukuka aykırı fiil, zarar, kusur ve illiyet bağı şartlarının gerçekleştiğinin davacı tarafından ispat edilmesi gerektiğini, davacının bu şartlar konusunda herhangi bir açıklama yapmadığını,— nedeniyle, hangi haksız fiile maruz kaldığını ve bunun ne şekilde bir zarara yol açtığını ispatlayamadığını, Dava dilekçesinden, müvekkil bankanın—— bakımından, hangi hukuka aykırı fiili gerçekleştirdiği ve davacının bundan ne şekilde zarar gördüğünün anlaşılamadığını, Davacının dayandığı —- kararı, müvekkil Banka ile birlikte —- belirli bir dönemdeki faaliyetlerini konu edindiğini, bu dönem içerisinde davacının kullandığı bakımından müvekkil bankanın tespit edilen bir rekabet ihlalinin olup olmadığının Mahkemece incelenmesi gerektiğini Ancak bunun da yeterli olmayacağını, Kabul anlamına gelmemekle birlikte, davacının kullandığı —- bakımından bir ihlal olduğu tespit edilse dahi, bu ihlalin davacının malvarlığında ne şekilde bir zarar meydana getirdiğinin de ayrıca ve tereddüte yer bırakmayacak şekilde ispatlanması gerektiğini, Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’da düzenlenen sorumluluğun haksız fiil sorumluluğu olduğundan, sorumluluğun doğabilmesi, hukuka aykırı fiil sonucunda belirli bir zararın gerçekleşmesi koşuluna bağlı olduğunu, herhangi bir zarar yoksa, tazminat sorumluluğundan da bahsedilemeyeceğini, tazminat sorumluluğunun oluşabilmesi için rekabet hukukunu ihlal eden fiil sonucunda bir zararın meydana gelmiş olması ve davacının, —aykırı bir fiil nedeniyle zarara uğradığını, zararın miktarını ispat etmesi gerektiğini, haksız fiil sebebiyle bir zararın tazmin edilmesi borcunun doğabilmesi için, söz konusu haksız fiil ile zarar arasında bir illiyet bağının varlığının, zararın o haksız fiilin neticesinde meydana geldiği hususunun, uygun ve mantıklı bir çerçevede ortaya konulması gerektiğini, müvekkil bankanın kusuru bulunmadığını, tüm bu nedenlerle nedenlerle, fazlaya ilişkin haklarının ve sair tüm talep ve dava hakları saklı kalmak üzere; Yetki itirazının kabulü ile dosyanın görevli ve yetkili——-Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesini, —-karşı —- açılmış olan ve henüz kesinleşmemiş iptal davasının bekletici mesele yapılmasını, ispatlanamayan davanın, gerek zamanaşımı ve esasa ilişkin nedenlerle reddini, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yüklenmesini iddia ve talep etmiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava, 4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkındaki Kanundan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Davacı, ——————- birlikte—- faizlerini bozduğunun ve faiz oranlarını birlikte belirleyerek haksız kazanç elde ettiklerinin— sabit olduğunu, davalı bankanın da bu bankalar arasında yer aldığını, davalı bankadan ———– —– için zarara uğradığını iddia ederek, uğradığı zararın 3 katı tutarında tazminatın davalıdan tahsili istemiyle dava açmıştır.
Uyuşmazlık, davacının davalı banka ve dava dışı ———uygulamasından kaynaklı zararının olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Dosya kapsamından, davacı, davalı—- kullandığı anlaşılmıştır.
4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkındaki Kanunun amacı 1.maddede, mal ve hizmet piyasalarındaki rekabeti engelleyici, bozucu veya kısıtlayıcı anlaşma, karar ve uygulamaları ve ——-kötüye kullanmalarını önlemek, bunun için gerekli düzenlemeleri yaparak rekabetin korunmasını sağlamak olarak tanımlanmıştır. Yasanın ikinci kısım, birinci bölümünde “Yasaklanan Faaliyetler”———esas olan 4.maddede yer alan “—” düzenlenmiştir. İlk fıkrada, belirli bir mal veya hizmet piyasasında doğrudan veya dolaylı olarak rekabeti engelleme, bozma ya da kısıtlama amacını taşıyan veya bu etkiyi doğuran yahut doğurabilecek nitelikte—– eylemler ve teşebbüs birliklerinin bu tür karar ve eylemlerin hukuka aykırı ve yasak olduğuna yer verilmiştir. Beşinci kısımda —- Sınırlanmasının Özel Hukuk Alanındaki Sonuçları” üst başlığı altında ve 56.maddede bu kanuna aykırı anlaşma ve kararların hukuki niteliği, 57.maddede tazminat hakkı, 58.maddede zararın tazmini, 59. maddede ispat yükü düzenlenmiştir.
Dava, 4054 sayılı Kanunun 57. ve 58.maddelerine dayanılarak açılmıştır. 4054 sayılı Kanunun 57. maddesinde “Her kim bu Kanuna aykırı olan eylem, karar, sözleşme veya anlaşma ile rekabeti engeller, bozar ya da kısıtlarsa yahut belirli bir mal veya hizmet piyasasındaki hakim durumunu kötüye kullanırsa, bundan zarar görenlerin her türlü zararını tazmine mecburdur. Zararın oluşması birden fazla kişinin davranışları sonucu ortaya çıkmış ise bunlar zarardan müteselsilen sorumludur.” aynı Kanunun 58. maddesinde ise “Rekabetin engellenmesi, bozulması veya kısıtlanması sonucu bundan zarar görenler, ödedikleri bedelle, rekabet sınırlanmasaydı ödemekte olacakları bedel arasındaki farkı zarar olarak talep edebilirler. Rekabetin sınırlanmasından etkilenen rakip teşebbüsler, bütün zararlarının tazminini rekabeti sınırlayan teşebbüs ya da teşebbüslerden talep edebilir. Zararın belirlenmesinde, zarar gören teşebbüslerin elde etmeyi umdukları bütün karlar, geçmiş yıllara ait bilançolar da dikkate alınarak hesaplanır. Ortaya çıkan zarar, tarafların anlaşması ya da kararı veya ağır ihmalinin olduğu hallerden kaynaklanmaktaysa, —— zarar görenlerin talebi üzerine, uğranılan maddi zararın ya da zarara neden olanların elde ettiği veya elde etmesi muhtemel olan karların üç katı oranında tazminata hükmedebilir.” şeklinde düzenlemelere yer verilmiştir. Kanunun 57.maddesinde tazminat hakkını doğuran eylem haksız fiildir. İş bu dosya kapsamında haksız fiilin ispatı açısından —– kararının, davacının krediyi kullandığı banka açısından da tespitler içermesi ve bu tespitlerin kesinleşmiş olması kesin delil teşkil edecektir. Ancak bu durumda dahi davacının zararının oluşması, oluşan zararı ile haksız fiil arasında nedensellik bağının bulunması, zararın davalının kusurundan kaynaklanması gerekmektedir.
—- sayılı kararının iptaline ilişkin açılan —– davanın reddine dair kararı karar düzeltme aşamasında —- kararı ile bozulması üzerine verilen —kararı verilmiş ve bu kez — sayılı kararı ile bozulmuş ve yeniden yapılan yargılama neticesinde — tarihinde——– iptaline karar verilmiştir. Söz konusu mahkeme kararlarının yargılama sırasında dosya arasına alınmış olduğu anlaşılmaktadır.
Açıklanan mahkeme kararları ışığında; dava dosyasının dayanağı olan———– sayılı kararının iptaline karar verildiği anlaşıldığından dava konusu olayda rekabetin ihlalinin bulunduğundan bahsedilmesi mümkün değildir. Her ne kadar —— karar sayılı ‘idari işlemin iptali kararı’ henüz kesinleşmemiş ise de;—— ticari kredileri kapsamadığı, davacının da ticari kredi kullandığı, — benzer davalarla ilgili içtihatlarında da idare mahkemesi kararının kesinleşmesinin beklenmesine gerek olmadığının belirtildiği——— anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur:
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 80,70TL harcın HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından yatırılan 140,07TL harcın, alınması gereken harçtan mahsubu ile artan 59,37TL harcın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde DAVACIYA VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen —— yargılama giderinin DAVACININ ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,
5-Ret olunan dava yönünden ——– göre davalı lehine takdir olunan —- vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
6-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair Davacının yokluğunda davalı vekilinin yüzüne karşı verilen kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı