Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/748 E. 2022/201 K. 15.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/748 Esas
KARAR NO: 2022/201
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 22.09.2017
KARAR TARİHİ : 15.03.2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; —- tarihinde dava dışı—–yönetimindeki davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanmış olan — takiben — yönünde seyir halinde iken —- geldiğinde karşıdan karşıya geçmek isteyen davacıların murisi — eşi — çarparak ölümüne neden olduğu,—- davalı —– karşı açılan davada işbu davanın sigortacısı —- davanın ihbar edildiği, ancak davalı sigorta şirketinin davaya katılmadığı, davanın lehlerine sonuçlandığı, ——dava sona erdikten sonra davalı sigorta şirketi hakkında —– ilamsız icra takibine haksız itirazı sonucu takibin durduğunu, bu nedenlerle itirazın iptaline, takibin devamına icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava ettiği anlaşıldı.
SAVUNMA :
Davalıya usulüne uygun tebligat yapıldığı ancak süresinde cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, itirazın iptali davası ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir. Davacılar vekili dava dilekçesinde, davacıların —- mirasçıları olduğunu, —-davacıların, murisi olan —- sigortaladığı —–aracın çarpması ve murisin vefatı ile sonuçlanan trafik kazası neticesinde, maddi ve manevi tazminatın tahsili için —–sayılı dosyasında aracın maliki dava dışı —aleyhine dava açıldığını, davanın davalı —- ihbar edildiğini, yargılama neticesinde mahkeme tarafından —tarihinde verilen kararın —- sayılı onama ilamı ile kesinleştiğini, akabinde ilamın —— dosyasında davalı sigorta şirketi aleyhine takibe konulduğunu ancak itiraz üzerine takibin durduğunu, —– tarihinde vefat ettiğini beyan etmiş ve mirasçılar adına huzurdaki davayı açmıştır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bu doğrultuda icra dosyası fiziki olarak, —- dosyası ile —– dosyası uyap üzerinden celp edilerek incelenmiş, poliçe örneği ile kazaya karışan —— mahkememiz dosyası arasına alınmış, bilirkişi raporu alınmış, ,yargılama sırasında — tarihinde kabul edilen —— sebebiyle basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
İtirazın iptali istemine konu, —— takip dosyasının incelenmesinde; İlk olarak —– başlatılan takibin alacaklısının—- borçlusunun dosyamız davalısı —- yargılama gideri —— alacağının fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu, ödeme emrinin borçluya — tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekili tarafından süresinde — tarihli dilekçe ile yetkiye, borca ve ferilerine itiraz edildiği, yetki itirazının kabulü ile dosyanın—- gönderildiği, —- dosyasında yeniden düzenlenen ödeme emrinin davalı şirkete —- tarihinde tebliğ edildiği , davalı vekili tarafından süresinde –tarihinde borca ve ferilerine itiraz edildiği, itirazın alacaklıya tebliğine ilişkin dosya kapsamında bilgi ve belge bulunmadığı dolayısıyla bir yıllık hak düşürücü sürenin işlemeye başlamadığı ve davanın — toplam alacak üzerinden (Her ne kadar harca esas değer —– olarak belirtilmiş ise de peşin harç olarak —yatırıldığı, bu hususun davacılar vekilinden ——tarihli celsede sorulduğu ve takip talebinde belirtilen tüm kalemler yönünden davada taleplerinin olduğunu, harca esas değer olarak —— belirtilmesinin sehven olduğunu beyan ettiği göz önüne alınarak) ve bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflarca bildirilen delillerin toplanmasının akabinde dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından —– tarihli rapor düzenlenmiştir. Düzenlenen —- tarihli bilirkişi raporunda özetle,” KTK.m.93 hükmü dikkate alınarak, —- sayılı dosyasında — lehine karar altına alınan —- destekten yoksun kalma tazminatının müteseisil sorumlu sıfatıyla tahsili talebinin kural olarak olanaklı bulunduğu; ancak anılan dosyadan verilen ilamının infaz edilmediğinin usulen tevsik edilmesi gerektiği; infaz edilmemiş olması halinde, anılan ilamla mükerrerlik teşkil etmemek kaydıyla tahsilinin istenebileceği; benimsenen anapara için istenen — birikmiş faiz yönünden mevcut delil durumu —– poliçe genel şartları dikkate alınarak koşullarının gerçekleşmediği; ihbar dilekçesinin tebliğ edildiğine ilişkin mazbatanın dosyaya kazandırılması halinde, durumun yeniden birikmiş faiz talebi açısından gözden geçirilebileceği; yine itirazın iptali istemine konu takip dosyasındaki alacak kalemleri yönünden —- dosyasında karar altına alınan —maddi tazminatın vekalet ücreti ve —- yargılama giderine tahsili talebine, davalının taraf olmaması, ihbar olunan hakkında hüküm de kurulamadığından, sebebiyet vermediği davanın yargılama giderlerinden sorumlu olmadığı sonucuna varılmakla, talep koşulunun gerçekleşmediği, tespit edilen asıl alacağına ——- takip tarihinden itibaren davacı talebi gibi yasal faiz yürütülebileceği” yönünde tespit ve değerlendirme yapılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, denetime elverişli bilirkişi raporu, toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde, davacıların babası ve ölen —- eşi olan yaya—-, dava dışı —- sevk ve idaresinde olan, davalı sigorta şirketinin —–sigortaladığı —- tarihinde çarpması sonucu——vefat ettiği, mirasçılar tarafından destekten yoksun kalma tazminatı ile manevi tazminatın tahsili için —–dosyasında sürücü ve aynı zamanda aracın maliki olan —– aleyhine dava açıldığı, yapılan yargılamada sürücünün % 100 kusurlu olduğunun belirlendiği ve mirasçı eş olan —- yoksun kalma tazminatı ile —- manevi tazminata, diğer davacı çocuklar için ise —– manevi tazminata hükmedildiği, nitekim kararın —–nezdinde onama ile kesinleştiği akabinde mirasçı eş olan —-tarafından hüküm altına alınan — destekten yoksun kalma tazminatı,—– yargılama gideri ile asıl alacak kalemlerinin işlemiş faizleri ile birlikte toplam —– alacak üzerinden davalı sigorta şirketi aleyhinde takip başlatıldığı ve itiraz üzerine takibin durduğu hususları sabittir. —- vefatı neticesinde mirasçılar tarafından huzurdaki davanın açıldığı, yine kazaya karışan —– plakalı aracın davalı —–nezdinde kaza tarihini kapsar şekilde —– sigortalı olduğu göz önüne alındığında tarafların aktif ve pasif husumet ehliyetlerin bulunduğu da anlaşılmaktadır. —–Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur” düzenlemesi ile birden fazla kişinin zararı tazminle yükümlü olması durumunda zarar görene karşı müteselsil sorumluluk ilkesi benimsenmiştir.—— maddesindeki “Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır” düzenlemesi mevcuttur. Dolayısıyla davalı sigorta şirketi sigortalısı —– birlikte meydana gelen zarardan müşterek ve müteselsilen sorumlu olduğundan, — yönünden hüküm altına alınan —– destekten yoksun kalma tazminatı yönünden davalı sigorta şirketinin itirazı haksızdır. Davacıların takip talebinde destekten yoksun kalma dışında işlemiş faiz ve —– dosyasında hüküm altına alınan yargılama giderleri ile faizi yönünden talepleri olduğu görülmektedir. Bu hususlarda yapılan incelemede ise anılan dava dosyasında davalı sigorta şirketinin taraf olmadığı, yine sigorta şirketine davadan önce başvuru yapıldığına ilişkin bir bilgi ve belgenin de dosyaya ibraz edilmediği, her ne kadar dosyada ihbar talep edilmiş ise de davalı sigorta şirketine usulüne uygun tebligatın yapılmadığı ve bu yönde davacılar tarafından da anılan dosyada itirazda bulunulmadığı ve neticede dosyada ihbar yapılmaksızın karar verildiği ve kesinleştiği anlaşılmakla davalı sigorta şirketinin —– destekten yoksun kalma tazminatının işlemiş faizinden sorumlu olmayacağı gibi haberdar olmadığı dosyaya ilişkin olarak yapılan masraf , vekalet ücreti ve buna ilişkin faizden sorumlu olmadığı ——– yalnızca kesinleşen asıl alacak miktarından sorumlu olduğu anlaşılmıştır. Açıklanan gerekçeler ile davanın kısmen kabulü ile —- davalının —–yapmış olduğu itirazın kısmen iptal ile takibin —– asıl alacak ve bu asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar takip tarihinde belirtilen yasal faiz üzerinden aynen devamına, fazlaya ilişkin istemlerin reddine, hükmedilen asıl alacak —- likit olup itiraz haksız olduğundan hükmedilen asıl alacağın taktiren % 40 oranında——- icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile —-
Davalının —-yapmış olduğu itirazın kısmen iptal ile takibin—- asıl alacak ve bu asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar takip tarihinde belirtilen yasal faiz üzerinden aynen devamına, fazlaya ilişkin istemlerin reddine,
2-Hükmedilen 16.214,00-TL asıl alacağın taktiren % 40 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
3-Karar harcı 1.107,58-TL ‘den davacılar tarafından peşin olarak yatırılan 276,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 830,68-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacılar tarafından yatırılan 276,90-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
5-Davacılar tarafından tarafından yapılan 31,40-TL başvuru harcı, 174,90-TL tebligat ve müzekkere gideri, 750,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 956,30-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 287,54-TL sinin davalı taraftan tahsili ile davacılara ödenmesine, kalan tutarın davacılar üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım yönünden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden red edilen kısım yönünden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalıya verilmesine,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak; taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde——Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.15/03/2022