Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/740 E. 2022/717 K. 22.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/740 Esas
KARAR NO:2022/717

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:26/06/2018
KARAR TARİHİ:22/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, davalıdan olan, teslim edilmeyen ürünler için ödenen bedelin iadesine ilişkin alacağı nedeni ile davalı/borçlu aleyhinde— sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, müvekkili şirketçe davalı/borçlu yandan ürün alımı yapıldığını, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında müvekkili şirketçe önce sipariş verilmekle, davalı/borçlu yanca verilen siparişe ilişkin— düzenlenerek— olarak gönderilmekte olduğunu, gelen “—” — belirtilen tutarın müvekkili şirketçe davalı/borçlu yanın banka hesabına ödenmekte olduğunu ve ödeme sonrasında davalı/borçlu yanca ürünler fatura ile birlikte müvekkili şirkete gönderilmekte olduğunu, davalı/borçlu yanca, müvekkili şirket tarafından bedelleri ödenen ürünlerin bir kısmının eksik gönderildiğini, bir kısmının ise hiç gönderilmediğini, müvekkili şirketçe eksik gönderilen/gönderilmeyen ürünler davalı yana bildirildiğini ve bedelin iadesi için davalı şirketten defalarca talepte bulunulduğunu, davalı yanca, bedeli ödenmesine rağmen, müvekkili şirkete eksik gönderilen/gönderilmeyen ürünlerin toplam bedeli —-Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalı/borçlu yanca icra takibine haksız ve kötüniyetli olarak itiraz edildiğini, davalı/borçlu yanca icra takibine itiraz edildiğini, açıklanan nedenlerle, —sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine alacağın—–aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafa müvekkili firmanın — kadar ürün satışı yaptığını, bu süreç uzunca bir zaman devam ettiğini, müvekkilinin muhasebe sorumlusu sadece— yılı ilgili mutabakat yaptığından dolayı müvekkilinin davacı firmaya —borçlu gözüktüğünü, ona göre ödeme talimat formu hazırlandığını, açıklanan nedenlerden ötürü haksız ve mesnetsiz yere ikame edilen davanın reddine, yargılama giderlerinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, icra takibine vaki itirazın İİK 67 vd maddeleri gereğince iptali talebine ilişkindir.Davacı, davalı ile aralarında ticari ilişki bulunduğunu, ticari ilişki kapsamında davalıya fazla ödeme yapıldığını, davalının yapılan fazla ödeme için fatura düzenlenmediği ve mal veya hizmet sunulmadığını, dava konusu alacak için icra takibine geçildiğini, davalının haksız bir şekilde icra takibine itiraz ettiği, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini talep etmiştir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktalarıbelirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, —bilgiler celp edilmiş—davalının sicil kayıt bilgileri celp edilmiş, — raporu ve — ek raporu alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.
—raporunda özetle, “Davanın taraflarının ticari defterlerini ibraz etmediği, iş bu sebepten incelemenin dosya kapsamında yapıldığı, Dava dosyasına ulu belgelerin incelenmesi neticesinde; davalının davacıya faturalar düzenled davacının davalıya ödemeler yaptığı, neticesinde taraflar arasında ticari ilişkinin olduğu, iş bu ilişkiyi — yazışmalarının da teyit ettiği, Dava dosyasında bulunan banka dökümlerinde davacı tarafa ait herhangi bir bilginin olmadığı iş bu sebepten dolayı dava dosyasındaki davalı tarafın dava dosyasına ibraz ettiği mutabakat listesindeki davacının davalıya yapmış olduğu ödeme tutarları rapora esas alındığı, Davalının davacıya toplam — fatura düzenlediği, karşılığında davacının davalıya –ödeme yaptığı ve takip tarihi itibariyle davacının davalıdan kaydi alacağının —, ANCAK talebe bağlılık ilkesi gereğince alacağın —olması gerektiği iş bu konudaki takdirin Sayın Mahkemeye ait olduğu, Davacı şirketin takip tarihinden önce davalı şirketi temerrüde düşürdüğüne ilişkin dava dosyası ve icra dosyasında herhangi bir bilgi ve belge olmadığı, takip tarihi öncesinde işlemiş faizi talep edemeyeceği ancak nihai takdirin mahkemenize ait olduğu, Davacı şirketin davalı şirketten takip sonrası talep edebileceği faiz miktarının tutarının infaz aşamasında İcra Dairesi’nce hesap edilebileceği, Davacı şirketin icra inkâr tazminatı taleplerine ilişkin takdirin, Sn. Mahkeme’ ye ait olduğu.” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
— ek raporunda özetle, “.Davalı vekili tarafınca ileri sürülen itirazlar kapsamında yapılan değerlendirme sonucunda, mali bakımdan kök raporda sunulan görüşlerimde değişiklik yapılmasını gerektirecek bir hususun bulunmadığı, bu sebeple kök rapordaki görüşümü muhafaza ettiğimi, Davacının davalıdan takip tarihi itibariyle — alacaklı olduğu iş bu ödeme için davalının davacıya ürün göndermediği ve fatura düzenlemediği, Davacı şirketin takip tarihinden önce davalı şirketi temerrüde düşürdüğüne ilişkin dava dosyası ve icra dosyasında herhangi bir bilgi ve belge olmadığı, takip tarihi öncesinde işlemiş faizi talep edemeyeceği ancak nihai takdirin mahkemenize ait olduğu,.” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur (4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi).İspat yüküne ilişkin bu genel kural, itirazın iptali davaları için de geçerlidir. Yani, itirazın iptali davalarında da ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir.
Faturanın delil olarak kullanılabilmesi için taraflar arasında sözleşmenin bulunması gerekir. Fatura sözleşmenin ifası yönelik belge hükmündedir. Sözleşmenin kurulmasına yönelik fatura ispat kulfeti açısından sonuç dogurmaz. Taraflar arasında akdi ilişki bulunduğunun ispat kulfeti davacı taraftadır. Davacı sözleşmenin bulduğunu ve faturaya konu malın davalıya teslim edildiğini ispat etmesi gerekir. Taraflar arasında sözleşme iliskisi yoksa fatura ispat külfeti açısından sonuç dogurmaz. Ayrıca faturanın usulüne uygun olarak tebliğ edildiği davacı tarafca ispatlanması gerekir. Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları ile — formları üzerinde yapılan — incelmesi sonucunda, davacı ve davalı tarafından defter ibrazından kaçınmaları sebebiyle — incelemesinin dosya kapsamında bulunan mevcut deliller üzerinde yapıldığı görülmüştür. Dosya kapsamında alınan ek ve kök rapor dikkate alındığında davalı taraf cevap dilekçesin ekinde sunulan taraflar arasındaki ticari ilişkiyi gösteren cari hesap ekstresi sunduğu, davalı tarafın kendi sunmuş olduğu hesap ekstresinde davalının, davacıya —fatura düzenlediğini, karşılığında davacı şirketten toplam — tahsilat yaptığını ve neticesinde davalı şirketin davacı şirketten — alacaklı olduğu yazdığı, ancak davalının sunmuş olduğu faturalar, — gelen yazılar ve — incelendiğinde davalının — davacıya toplam—-fatura düzenlediği tespit edilmiştir.
Başka bir deyişle, davalının davacıya toplam —fatura düzenlediği, (davalının kendi beyanı olan) davalının davacıdan— olan tahsilat yaptığı, sonuç olarak davalının davacıdan— fazla tahsilat yaptığı, yapılan bu fazla tahsilat için davalının davacıya fatura düzenlemediği anlaşılmıştır. Ayrıca davacı şirketin dava dilekçesinde sunmuş olduğu banka dekontları, dava dosyasına sunulan —gelen müzekkere cevapları,— formlarının, davalının dava dosyasına sunmuş olduğu mutabakat listesinin dikkate alındığında davalı tarafından toplam — fazla tahsilat yapıldığı (taleple bağlılık ilkesi nazara alınarak), davalının bu tahsilat için davacıya fatura düzenlemediği anlaşılmıştır. Davacının fazla yapılan tahsilatın iadesine yönelik talebinin yerinde olduğu, davalının takip tarihinden önce temerrüte düşürülmemesi sebebiyle işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı anlaşılmış, davanın kısmen kabulüne, davalının — esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile,—asıl alacak ve takip tarihinden itibaren takip talebinde belirtilen cins ve oran üzerinden işleyecek faizi üzerinden takibin devamına, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.
İtirazın iptali davalarında davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksız olması ve alacağın likit olması şarttır—– Dosyaya konu alacağın cari hesap ilişkisi/faturaya dayanması sebebiyle alacağın likit ve davalının haksız olduğu anlaşıldığından, hükmedilen asıl alacak miktarı —üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
-Davalının — Dairesi’nin — esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN KISMEN İPTALİ ile, — asıl alacak ve takip tarihinden itibaren takip talebinde belirtilen cins ve oran üzerinden işleyecek faizi üzerinden takibin DEVAMINA,
-Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
2-Hükmedilen asıl alacağın—oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı— davacı tarafça yatırılan– peşin ile icra dosyasına yatırılan—harç olmak üzere toplam — harçtan mahsubu ile bakiye— harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irat kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan — peşin ile icra dosyasına yatırılan— harç olmak üzere toplam — harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından tarafından yapılan —- başvuru harcı, — vekalet harcı,— tebligat ve müzekkere gideri, — bilirkişi ücreti olmak üzere toplam — yargılama giderinin haklılık oranına göre — davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davanın kabul edilen kısmı için davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13. maddesindeki esaslara göre belirlenen — nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davanın reddedilen kısmı için davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13/2 maddesindeki esaslara göre belirlenen — nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren — haftalık yasal süre içerisinde –Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.