Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/74 E. 2020/649 K. 22.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/74 Esas
KARAR NO : 2020/649

DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 11/04/2017
KARAR TARİHİ : 22/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının İstanbul Anadolu —— Sulh Hukuk Mahkemesine vermiş olduğu dilekçesinde; davalı ——arasında Genel Kredi sözleşmesi mevcut olup, — bu sözleşme içerisinde müteselsil kefil olarak yer almakta olduğunu, şirket ve kefilin, geçerli adreslerinin sözleşmede yazılı olup, her türlü tebligatın bu adrese yapılması halinde geçerli olacağı ve hüküm ihtiva edeceğini, bankanın göndermiş olduğu ihtarnamenin her iki tarafa da geçerli ve usulüne uygun tebligat yapılmadığını, her türlü tebligatın ve bu arada, kefile muacceliyet ihtarının da, sözleşmede gösterilen geçerli adrese yapılması gerektiği, bu hususun kanun hükmü olduğu, Türk Medeni Kanunun 887. Maddesi gereğince, kefile usulüne uygun tebligat yapılmadan kefil hakkında İİK 150/1 Şartları oluşamaz ve kefil hakkında icra takibi yapılamaz olduğunu, davalı bankanın bu açık kanun hükmüne rağmen kefil hakkında geçerli yasal, usule uygun bir muacceliyet ihtarında bulunmadan kefil hakkında icra takibi yaptığını ve neticesinde şahsına ait evi icra yoluyla sattığını, bu nedenlerle kefil sıfatı ile tarafına gönderilen muacceliyet ihtarının, sözleşmede yazılı geçerli adrese yapılmadığı, ve tebligatın usulsüz ve geçersiz olduğunun karar altına alınmasını,———- sayılı ihtarnamenin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın iflasına karar verildiğinden huzurdaki davanın İİK’nun 194.md gereğince durdurulmasın karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, davalı müflis banka ile dava dışı ——- tarihinde imzalanan — Sözleşmesinde müteselsil kefil olan davacıya karşı, davalı banka tarafından hesap kat ihtarnamesinin usulsüz tebliğinin tespiti talebine ilişkindir.
Davacı, müflis banka ile—– tarihinde imzalanan Genel Kredi Sözleşmesinde müteselsil kefil olan davacıya karşı, davalı banka tarafından hesap kat ihtarnamesinin usulsüz olduğunu, davalı banka tarafından muacceliyet şartı sağlanmadan icra takibi yapılamayacağını, anılan sebeplerle davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava İstanbul Anadolu —.Sulh Hukuk Mahkemesinin — karar sayılı görevsizlik kararı ile İstanbul Anadolu—.Tüketici Mahkemesine gönderilmiş, Tüketici Mahkemesinin— esas, ——— karar sayılı görevsizlik kararı ile Asliye —- Mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiş, davacı tarafça bu karar istinaf edilerek İstanbul BAM —-.Hukuk Dairesine gönderilmiş, İstanbul BAM ————- karar sayılı ilamı ile istinaf başvurusunun reddine karar verilerek dosyanın görevli Asliye —-Mahkemesine gönderilmesine karar verilerek dosya mahkememize tevzi edilmiştir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, icra dosyaları, İstanbul Anadolu —– esas sayılı dosyası celp edilmiş, bilirkişi raporları alınmış, yargılama sırasında 28/02/2018 tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. Maddesi ile 6102 sayılı T.T.K.’nın 4. Maddesinin 2. Fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
Bankacı bilirkişi tarafından düzenlenen raporda özetle, —— limitli genel kredi sözleşmesinin akdedildiğini, asıl borçlu ——- kayıtlı adresine gönderilerek 05/08/2014 tarihinde daimi çalışanına tebliğ edildiğini, ipotek borçlusu —–” adresine gönderilerek 02/08/2014 tarihinde kendisine tebliğ edildiğini, davalı banka tarafından alacağının tahsili yönünde yapılan tüm işlemlerin taraflar arasında akdedilen genel kredi sözleşmesine, bankacılık mevzuatı ve işleyişine uygun olduğunu ve yapılan incelemeler sonucunda davacının dava dilekçesinde belirtilen iddialarına ulaşılamadığını tespit ederek hukuki değerlendirmenin mahkemede olduğu,” yönünde tespit yapılmıştır.
İstanbul —-. Asliye Ticaret Mahkemesinin —–. olduğu, davacının dosyada taraflar arasında imzalanan —-sebebiyle hesap kat ihtarı ve muaceliyet şartlarının oluşmadığının tespitine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Her ne kadar davalı vekili, davalı bankanın iflasına karar verildiğini bu sebeple İİK 194 maddesi gereği eldeki davanın durması gerektiğini beyan etmiş ise de; dosyaya konu takip rehnin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan bir takip olduğundan, eldeki davada İİK 194/1-son gereği bu yöndeki —— vekili beyanlarına itibar edilmemiştir.
Olayları anlatmak taraflara hukuki nitelendirme hakime aittir. (HUMK.m.76 ve 4.6.1958 tarih 15/6 sayılı Yargıtay İBK. Gerekçesi) Her ne kadar davacı, dava dilekçesinde davalı banka tarafından yapılan hesap kat ihtarı tebliğinin usulüne uygun olmadığının tespitine yönelik tespit davası olduğunu beyan etmiş ise de; dava dilekçesinin içeriği ve davacının aşamalardaki beyanları dikkate alındığında esasen davanın, davalı banka tarafından yapılan icra takibine yönelik menfi tespit davası olduğu anlaşılmaktadır.
Hemen belirtmek gerekir ki; davacı eldeki davaya konu iddialarını İstanbul Anadolu Adliyesi ——-. İcra Hukuk Mahkemesinde şikayet olarak ileri sürmüş olup, bu talepleri 31/05/2016 tarih ve — kesinleşme tarihli kararı ile reddedilmiştir.
Davacı, dosyaya konu —- borçlu olmadığının tespitini İstanbul Anadolu Adliyesi –. Asliye Ticaret Mahkemesinin —Esas sayılı dosyası ile talepte bulunduğu anlaşılmaktadır. Her ne kadar davacı vekili İstanbul Anadolu Adliyesi–. Asliye Ticaret Mahkemesinin — Esas sayılı dosyası ile hesap kat ihtarnamesinin kayyuma bildirilmemesi sebebiyle geçersiz olduğunun tespitini talep etmiş ise de; dosya içeriğinden davacının dosyaya konu –sebebiyle borçlu olmadığının tespitini talep ettiği anlaşılmaktadır. Eldeki davadaki itirazlarının İstanbul Anadolu Adliyesi —- Asliye Ticaret Mahkemesinin — Esas sayılı dosyası değerlendirileceğinden huzurdaki davada davacının dava açmakta hukuki yararı olmadığı gibi eldeki davanın derdestlik sebebiyle de reddi gerekmektedir. Ayrıca hemen belirtilmelidir ki; dosya kapsamında alınan bilirkişi raporları ile sabit olduğu üzere davacıya yapılan tebligatlarda herhangi bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Ancak hukuk yargılamasında usul, esastan önce geldiğinden, davanın HMK 114/1-h,ı bentleri gereği hukuki yarar ve derdestlik dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın HMK 114/1-h,ı bentleri gereği hukuki yarar ve derdestlik dava şartı yokluğu sebebiyle USULDEN REDDİNE,
2-Karar harcı 54,40-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 31,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 23,00-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 12,30-TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli — maddelere göre belirlenen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.