Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/731 E. 2018/660 K. 29.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/731 Esas
KARAR NO : 2018/660

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/06/2018
KARAR TARİHİ : 29/06/2018

Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …….. nolu bağımsız bölümün 2/3 hissesi müvekkili adına, 1/3 hissesi ise davalı … adına kayıtlı olduğunu, davalının sahibi olduğu 1/3 hissenin Ocak/Ekim 2018 dönemine ait 10 aylık kira bedeli için 12.02.2018 tarih … numaralı Tediye Makbuzu ile 60.000 TL bedelli 1 adet çeki davalıya verdiğini, davalı tarafın ….. tarihleri arasındaki 10 aylık kira bedelini çek ile peşin almış olmasına rağmen 21.02.2018 tarih …yevmiye sayılı Resmi senet içeriği ile sabit olduğu üzere 1/3 hissesini …….sattığını, 1/3 hissenin 10 ayllık kira bedeli olarak (6.000 TL*10 Ay) = 60.000 TL miktarlı bir adet çek davalıya verilmesine rağmen söz konusu taşınmaz Şubat 2018 tarihinde satılmış olduğundan müvekkilin 8 aylık süreye ilişkinin kira bedelini ödeme yükümlülüğünün ortadan kalktığını, davalı tarafın 10 aylık kira süresi için almış olduğu çeki iade etmesi gerektiğini, Mart/Ekim 2018 tarihlerine ilişkin 8 aylık süreye ilişkin kira bedellerinden müvekkilin sorumluluğunun / borçlu olmadığının tespitine ve ……’nin keşidecisi olduğu…….- Çek nolu ….. keşide tarihli çekin… miktarlı çekin iptalini talep ve dava etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile taşınmaz kiralama sözleşmesine istinaden düzenlenen çek vasfındaki kıymetli evraktan borçlu olmadığının tespiti isteminden ibarettir.
Dava dilekçesi ekinde sunulan 13 maddelik taşınmaz kiralama sözleşmesinin sonunda ödeme şekli başlığı altında bakiye tutarın çek ile ödenmesi hususu taraflarca kabul edildiği anlaşılmıştır.
Bir davanın Ticaret Mahkemelerinde görülebilmesi için açılan davanın mutlak veya nispi ticari davalardan olması gerekmektedir. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesi uyarınca TTK’da düzenlenmiş olan bütün hususlardan doğan davalar ile TTK’nın 4. maddesinde belirtilen özel kanunlardaki davalardır. Nispi ticari davalar ise her iki tarafın tacir olduğu ve dava konusu uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olduğu davalardır. 6335 Sayılı yasanın 2. maddesi ile 6102 Sayılı TTK’nın 5. maddesinin 3 ve 4 nolu fıkraları değiştirilerek Ticaret Mahkemeleri ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki iş bölümü ilişkisi görev ilişkisine dönüştürülmüştür. Bunun yanında görev hususu HMK’nın 114/1-c maddesi uyarınca dava şartlarından olup HMK’nın 115/1. Maddesi uyarınca yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınacağı hükme bağlanmıştır.
6100 sayılı HMK’nın 4/I-a maddesinde ise kiralanan taşınmazların, 09/06/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilâmsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalara, konuları ve değerlerine bakılmaksızın sulh hukuk mahkemelerinde bakılacağı hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda; davacı, davalıdan taşınmaz kiraladığını, taşınmaz kiralama sözleşmesi ekinde bir adet çek keşide ederek davalı yana verdiğini, davalının Şubat 2018 tarihinde satışını yaptığı 1/3 hissenin 10 aylık kira bedeli için ( Ocak/Ekim 2018) almış olduğu 60.000 TL miktarlı çekin 48.000 TL miktarlı kısmı karşılıksız hale geldiğini, bu durumda; davadaki temel ilişkinin taşınmaz kiralama sözleşmesi olduğu ve uyuşmazlığın taşınmaz kiralama sözleşmesinden kaynaklandığı dolayısıyla somut olayda kira sözleşmesi hükümlerinin uygulanacağı anlaşıldığından, davanın sulh hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
Nitekim Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında da taşınmaz kiralama sözleşmelerinin ekinde imzalanan senede dayalı borçlu olunmadığı iddiasına ilişkin davalarda yargılamanın temel ilişkiye göre yapılacağı, temel ilişkinin taşınmaz kiralama sözleşmesi olduğu ve taşınmaz kiralama sözleşmesinden kaynaklanan davalarda görevli Mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğuna karar verilmiştir. (Yargıtay 20.HD.nin 10.11.2016 tarihli, 2016/7340 E.2016/10400 K.)
Bu nedenlerle, davada çözümlenecek hukuki uyuşmazlık her ne kadar ve keşide edilen çeke ilişkin olarak borçlu olunmadığının tespite ilişkin ise de, çekin taşınmaz kiralama sözleşmesine dayalı düzenlenmiş olması, temel ilişkinin taşınmaz kiralama sözleşmesinden doğması, HMK.’nın 1. maddesi gereğince görevin kamu düzeninden olması ve HMK.’nın 115. Maddesi uyarınca davanın her aşamasında dikkate alınabileceği değerlendirilerek davanın göreve ilişkin dava şartı noksanlığından usulden reddine karar vermek gerekmiş ve hüküm aşağıdaki şekilde oluşturulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-1-TTK 4,5/3. ve HMK 4,114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca davanın göreve ilişkin dava şartı noksanlığından usulden reddine,
2-HMK.’nun 20.maddesi uyarınca, iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık süre içerisinde başvuru halinde, dava dosyasının görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Sulh Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK.’nun 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
İlişkin olarak davalı yanın yokluğunda, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.