Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/722 E. 2019/28 K. 16.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/681 Esas
KARAR NO : 2019/68

DAVA : İflas (İflasın Ertelenmesi)
DAVA TARİHİ : 28/09/2012
KARAR TARİHİ : 16/01/2019

Mahkememizde görülmekte olan İflas (İflasın Ertelenmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İSTEM:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin sağlık sektöründe faaliyet gösterdiğini, hakkında iflasına ilişkin verilen kararın kesinleştiği, ——lehine üstlendiğini kefalet riski ve tesis ettiği ipotekler nedeniyle borca batık olduğunu, iyileştirme projesiyle ve beraberinde sermaye taahhütlerinin ödenmesi, alacakların tahsil edilmesi ve faaliyetin sürdürülmesi durumunda müvekkili şirketin borca batıklıktan kurtulabileceğini bildirmiş, iflasının bir yıl süre ile ertelenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
MÜDAHİL İSTEMLERİ :
Müdahil …vekili dilekçesinde; müdahale taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil … vekili dilekçesinde; müdahale taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahile ————–vekili dilekçesinde; müdahale taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahile ———–vekili dilekçesinde; müdahale taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, İİK’nun 179, 179 a-b ve TTK’nun 376 ve 377 maddelerinde düzenlenen iflas erteleme istemine ilişkindir.
Dava hakkında iflas kararı temyiz sonucunda onanarak kesinleşen ———ile birlikte davacı şirket için birlikte açılmış, ——- iflasına ilişkin verilen kararın onanarak kesinleşmesi üzerine bozmadan sonra yalnız davacı ——– yönünden Mahkememizce usul ve yasaya uygun görülen bozma ilamına uyularak yargılama yapılmıştır.
Davacı şirket yönünden mahkememizce şirketin iflasına ilişkin verilen karar temyiz sonucunda “Şirketin kendi mal varlıklarının borçlarını ödemeye yettiği, diğer davacı lehine tesis edilen ipotek ve mevcut kefaletlerden doğan risk nedeniyle borca batık olduğu raporlarla ortaya konmuştur. Diğer taraftan bu şirketin net satışlarının ve kârlılığının sürekli arttığı da dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Şu halde, teminat göstermek nedeniyle oluşan risk tek başına borca batıklığın nedeni olarak gösterilemez. Böyle bir durumda asıl borçlunun ödeme durumu ve özellikle ortaya çıkabilecek halefiyet/rücu alacaklarının bilançoya etkisi, diğer teminatların davacının riski üzerindeki etkileri de değerlendirilmelidir. Nitekim bu davacının varlıklarının, borçlarından 42.180.000,00 TL fazla olduğu ve diğer davacının riskleri toplamının 44.290.000,00 TL mertebesinde bulunduğu belirtilmiş ise de diğer davacının borca batıklık tutarı (özkaynakları) 29.603.543,00 TL olarak hesaplandığından, davacı ———– olan teminat yükü de buna göre belirlenecektir. Bir diğer ifade ile diğer davacının özkaynaklarının tamamı bu şirket tarafından karşılansa dahi, bu şirketin borca batık durumda olmadığı görülmektedir. Yukarıda belirtilen diğer teminatlar ve sair hususlar da bir arada değerlendirilerek bir sonuca varılmak gerekirken, eksik incelemeler ve hatalı değerlendirmelerle———– iflasına karar verilmesi doğru görülmemiştir.” gerekçesi ile bozulmuştur.
Somut davada, davacı şirket iflas erteleme talebi ile 28/09/2012 tarihinde başvurmuş, İİK’nun 179/b maddesinde belirtilen tedbirlerden 08/01/2013 tarihli karar ile yararlandırılmıştır.
Bozma kararının içeriği, ilamda da ayrıntılı açıklandığı üzere davacı——–.. Şirketinin borca batık durumda bulunmadığı, bu nedenle iflas kararının bozulduğu, ilamda yeni bir bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğine dair bir belirlemenin yer almadığı, bozma ilamında ayrıntılı açıklandığı üzere davacı —–.. Şirketinin kendi mal varlıklarının borçlarını ödemeye yettiği, hakkında iflas kararı kesinleşen diğer davacı ——.. Şirketi lehine tesis edilen ipotek ve kefaletlerden doğan risk nedeniyle bilirkişilerin davacı şirketin borca batık olduğunu bildirmelerine rağmen davacı şirketin net satışlarının ve kârlılığının sürekli arttığı, buna göre davacı şirketin diğer şirket lehine teminat göstermek nedeniyle oluşan riskin tek başına borca batıklığın nedeni olarak görülmesinin mümkün bulunmadığı, davacının varlıklarının, borçlarından 42.180.000,00 TL fazla olduğunun belirlenmesi karşısında ve iflasına karar verilen diğer davacının riskleri toplamının 44.290.000,00 TL olarak tespit edilmesine rağmen iflasına karar verilen davacının borca batıklık tutarının 29.603.543,00 TL olarak hesaplanması ile davacı şirketin borca batık durumda olmadığı anlaşılmakla iflas erteleme talebinde bulunmanın iki ana koşullundan biri olan borca batıklık durumunun davacı şirket yönünden somut davada gerçekleşmediği dikkate alınarak davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı …’nin borca batık olmaması nedeniyle iflasın ertelenmesi istemli davanın reddine,
2-Mahkememizce bu dava nedeniyle alınan tüm ihtiyati tedbirlerin kaldırılmasına,
3-Atanan kayyımların görevine son verilmesine,
4-Harçlar yasası gereğince alınması gereken 44,40 TL karar ve ilam harcından peşin yatırılan 21,15 TL harcın indirilmesi ile geriye kalan 23,25 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı ve müdahil taraflarca yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafça ve müdahil taraflarca peşin yatırılan gider avansından artan gider avansının HMK’nun 333.md uyarınca karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren on gün içinde temyiz yasa yolu açık olmak üzere hazır bulunan müdahiller vekillerinin yüzüne karşı davacı vekili ile diğer müdahillerin yokluğunda oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.