Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/712 E. 2022/408 K. 17.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/712 Esas
KARAR NO: 2022/408
DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 19.06.2018
KARAR TARİHİ: 17.05.2022
Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı —-bulunan diğer davalı —idaresindeki —-davacı şirkete ait —- markalı araca çarptığını ve kaza yerinden kaçtığını, davacı tarafından çağrılan polislerce tutulan kaza tespit tutanağında diğer aracın %100 kusurlu olduğunun tespit edildiğini, açıklanan trafik kazasında davalı sigorta nezdinde — sayılı araç sürücüsünün olay yerini terk etmesinden —- sonra olay yerine gelerek kendisinin kusurlu olduğunu ve davacıya ait —- plaka sayılı aracın sol yanına çarptığını kabul ettiğini, davacıya ait araçta — tutarında hasar meydana geldiğini, ancak; davalı sigortanın—eksik ödeme yaptığını, ayrıca araçta değer kaybı meydana geldiğini ve ayrıca onarımın sürdüğü — tarihine kadar günlüğü —- ikame araç için ikame yapıldığını, hasar bedelinin eksik ödenen miktarı ile bilirkişi tarafından belirlenecek değer kaybı ve ikame araç bedelinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava ettikleri görüldü.
SAVUNMA :
Davalı —- vekili cevap dilekçesinde özetle; Kazayla ilgili olarak ödeme yapıldığını, ödeme miktarını aşan kısmın fahiş olduğunu, davalının kusur oranına bağlı olarak sorumluluğu olduğundan kusur oranının tespit edilmesi gerektiğini, değer kaybı hesabında genel şart hükümlerinin esas alınması gerektiğini, olay tarihinden itibaren faiz talep edilemeyeceğini, haksız ve mesnetsiz davanın reddedilmesi gerektiğini talep ve beyan etmiştir.
Davalı —– vekili cevap dilekçesinde özetle, Davalıya çıkarılan tebligatın usulsüz şekilde tebliğ edildiğini, davalının huzurdaki davadan tebligatlar vasıtasıyla değil haricen haberdar olduğunu, davalıya yapılan tebligatın açıklama kısmında “ gösterilen adrese gidildi.Tevziat saatlerinde kimse olmadığından muhatabın dışarı gittiği aynı binada isim ve imzadan imtina eden komşu tarafından beyan edildiği ve muhtara teslim edildiği” şerhi düşüldüğünü, Tebliğ mazbatası üzerine tebligatın T.K. 21. Maddesine göre muhtara tebliğ edildiği dercedilmiş ise de T.K. 21. Maddesindeki usule aykırı şekilde tebligat yapıldığını, aynı binada bulunan komşusunun beyanına başvurmuş olmasına rağmen isim ve imzasının alınmadığını ve ayrıca kapıya haber kağıdı yapıştırılmadığını, davanın açılmasına sebep olmayan davalının tacir sıfatına haiz olmadığından dilekçede belirtilen faiz talebinin kabul edilemeyeceğini, dava dilekçesinde davalı yönünden talep edilen tazminat kalemlerinin kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte tahsilinin istendiğini, ayrıca davalının tacir sıfatı bulunmadığından talep konusu haksız fiilden kaynaklı olduğundan davalının haksız fiilin faili olmadığından ve istem yargılama ile neticelenecek bir alacak olduğundan muaccel ve likit alacak sayılamayacağından ticari faiz talebinin yerinde olmadığını, davalının araç işleteni olmadığından ve araç üzerinde fiili hakimiyeti bulunmadığından hukuki sorumluluğunun olmadığını, davalının aracın işleteni olmadığı gibi diğer davalı — ağır kusuru sebebiyle kazanın meydana gelişinde davalı yönünden illiyet bağı bulunmadığından sorumluluk yüklenmesinin mümkün olmadığını, davalının —- plakalı aracın sahibi olduğunu, davacının davasına konu kaza diğer davalı olan —- tarafından gerçekleştiğini, —-sahibinin aracın işleteni olduğuna dair sadece bir karine olup —- hükümlerine göre, trafik kaydına rağmen işletenliğin 3. kişi üzerinde bulunmasını engelleyen bir yasa hükmünün olmadığını, davalının bir an için işleten sıfatına haiz olsa bile diğer davalı —- ağır kusurunu kabul eden beyanları olduğu için davalı yönünden illiyet bağının bulunmadığını, diğer davalının ağır kusuru sebebiyle davacının tüm zararlarının ancak ondan talep edilebileceğini, davacının zararının reel olmadığını, sigorta şirketince de fahiş bulunduğundan talebin tamamının ödenmediğini, davacının isteyebileceği makul zararın bilirkişice hesaplanması gerektiğini, Davacı —– tarihleri arasında ikame araç edinmek zorunda kaldığını belirtmişse de aracın bu tarihler arasında tamirde kaldığını kanıtlayan belge sunulmadığını, bu nedenle Mahkememizce ikame araç bedeline hükmedilmesi halinde makul tamir süresinin dikkate alınmasını talep ettiklerini, yine davacının kazaya karışan aracı zaten eski model bir araç olduğundan değer kaybı istenemeyeceğini, taleplerinin reddinin gerektiğini, arz ve izah olunan nedenlerle; açılan haksız davanın reddi ile, tüm muhakeme masrafları ile Ücreti Vekaletin davacı yana tahmiline karar verilmesini arz ve talep ettikleri görüldü.
Davalı —–dava dilekçesi ve ekleri ile tensip zaptının usulüne uygun tebliğ edildiği ancak süresinde cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle haksız fiilden kaynaklanan maddi tazminat talebine ilişkin olup davacı, davalı sigorta şirketin —- olduğu , davalı —maliki, davalı — ise kaza anındaki sürücüsü olduğu — plakalı araç ile davacıya ait —plakalı aracın karışmış olduğu — tarihli trafik kazası sonucunda —-plakalı araçta oluştuğunu iddia ettiği hasara ilişkin bakiye hasar bedeli ile değer kaybı ve aracın onarım süresinde kullanılmaması sebebiyle ikame araç bedelinin tahsili için davayı açmıştır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında taraflarca bildirilen deliller toplanmış, bu kapsamda davalı şirket nezdinde tutulan hasar dosyası, ekspertiz raporları, aracın onarımda kaldığı süreye ilişkin dava dışı ——nezdinde tutulan kayıtlar, araçlara ait trafik tescil kayıtları celp edilerek mahkememiz dosyasına içine alınmış, bilirkişi raporları alınmıştır.
Davanın niteliği gereği uyuşmazlığın çözümü teknik inceleme ve değerlendirmeyi gerektirmekle, dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından — tarihli rapor düzenlenmiştir. Düzenlenen —-Davalı sürücü —- KTK’nun 52/b, 46/a,d, 56-a ve 67. Maddelerini ihlâl etmesi nedeniyle meydana gelen olayda KTK’nun 84/1 maddesi uyarınca asli olarak % 100 oranında kusurlu olduğu, davacı yana ait —- plaka sayılı–olay yeri karayolunun sağ kenarında park halinde olması, bu kesimde park yasağının olmaması nedeniyle araç sürücüsünün olayda kusursuz olduğu, —- tarihinde meydana gelen kaza sebebiyle davacıya ait araçta hasarın onarım bedelinin — olduğu, araçta oluşan değer kaybı miktarının yargıtay içtihatları uyarınca — genel şartlar uyarınca yapılan hesaplama neticesinde— olduğu, hasar bedeli ve değer kaybı toplamının —- olduğu, tarafların belirlenen kusur durumları itibarı ile hesaplanan bu miktarın tamamının, davalılardan talep edilebileceği, — tarihli — olarak yapıldığı anlaşılan ödemenin tenzili ile, davacının, davalılardan bakiye —-talepte bulunabileceği, aracın onarım esnasında serviste kalma süresinin belirlenmesinden sonra, hesaplanabilecek ikame araç bedelinin, davalılardan, —- plâkalı aracın maliki ve sürücüsü olan taraftan talep edilebileceği ” yönünde tespit ve değerlendirme yapılmıştır.
Davacı tarafın kök rapora ilişkin itirazların karşılanması ve yine ikame araç bedeli talebine yönelik aracın onarımda kaldığı süreye ilişkin kayıtların da incelenerek ek rapor hazırlanması için dosya bilirkişilere tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından — tarihli ek rapor düzenlenmiştir. Düzenlenen — tarihli ek raporda özetle, —- tarihinde meydana gelen, davaya konu edilen trafik kazasında hasara maruz kalan araç için, — gün sonra — tarihinde yapılan hasar ihbarını müteakip, —-araç üzerinde yapılan hasar belirleme incelemesini müteakip, servis tarafından alınarak götürüldüğü bildirilen —- kaldığı, bu süre içerisinde, kaza tarihi itibarı ile, aynı niteliklere sahip araçların, kiralama bedelinin —- olduğu ve buna göre, — onarım süresi içersinde ikame araç bedelinin, —- olduğu, diğer hususlarda kök raporda yapılan değerlendirmelerin değiştirilmesini gerekli kılacak herhangi durumun mevcut olmadığı ” yönünde tespit ve değerlendirme yapılmıştır.
Bilirkişi ek raporu taraflara tebliğ edilmiş, davalı —- vekili tarafından rapora ilişkin beyan ve itiraz dilekçesi sunulmuş, davacı vekili tarafından rapora ilişkin beyan ve itiraz dilekçesi ile yeni bir bilirkişiden rapor alınması talepli dilekçe sunulmuş, mahkememizce alınan kök ve ek rapor mahkememiz denetimine ve uyuşmazlığın çözümüne elverişli ve yeterli görülerek yeni bir rapor alınmasına ilişkin talebin reddine karar verilmiş, davacı vekili tarafından — tarihinde uyap üzerinden sunulan ıslah dilekçesi ile eksik ödenen hasar bedeli — mahkemece tespit edilecek araç değer kaybının şimdilik — olmak üzere talep edilen toplam—- haksız fiilin gerçekleştiği —- tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, aracın hasar tarihi olan — ile aracın servisten çıktığı — tarihleri arasında kullanılamaması nedeniyle bu süre zarfında oluşan mahkemece tespit edilecek ikame araç bedeli için — olan talebi— arttırarak — işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılar — müşterek ve müteselsilen tahsili talep edilmiş, ıslah harcı yatırılmış, ıslah dilekçesi davalı taraflara tebliğ edilmiş, davalı —– vekili tarafından ıslah dilekçesine karşı itiraz dilekçesi sunulduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, toplanan deliller, mahkememizin denetimine ve uyuşmazlığın çözümüne elverişli bilirkişi kök ve ek raporları birlikte değerlendirildiğinde, davaya konu kazanın —günü — sıralarında davalı sürücü — sevk ve idaresindeki —- plakalı araç ile —- sağ şeridi takiben hareket halinde iken olay yerine geldiğinden taşıt yolunun sağında park halinde olan davacının maliki olduğu —- plakalı aracın sol yan tarafına çarpması neticesinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası olduğu, davalı sürücü —–sevk ve idaresindeki araç ile iki yönlü, iki şeritli kara yolunda—– cinsi bir aracı sevk ve idare ederken dikkatli ve tedbirli olması, şerit izleme ve şerit değiştirme kurallarına uyması, güvenli bir hızla sürmesi, taşıt yolu kenarında park halinde olan araçlara dikkat etmesi gerekirken bu hususlara riayet etmeyerek taşıt yolu kenarında park halinde olan davacı adına kayıtlı aracı dikkate almadan dikkatsizce yanından geçerken —– plaka sayılı —– sol tarafına çarparak hasar görmesine neden olduğu olayda asli olarak ve % 100 oranında, davacı şirkete ait aracın ise olay yeri karayolunun sağ kenarında park halinde olması, bu kesimde park yasağının olmaması nedeniyle herhangi bir kusur ithaf edilemeyeceğinden kusursuz olduğu anlaşılmıştır. Davacı şirketin kaza tarihi itibariyle —–plaka sayılı aracın maliki olduğu görülmekle davacının aktif dava ehliyetine haiz olduğu açıktır. Kaza sonucunda meydana gelen zarardan davalı — kaza anında —- plakalı aracın sürücüsü olmasından dolayı haksız fiil hükümlerine göre kusuru oranında, davalı sigorta şirketinin ise —- plakalı araç için kaza tarihini kapsar şekilde sigorta poliçesi düzenlediği anlaşılmakla sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere davalı —-ise aracın kayıt maliki olmasından dolayı işleten sıfatı ile sorumludur. Davacı tarafından iş bu davada bakiye hasar bedeli, değer kaybı ve ikame araç bedeli talep edilmekle bu hususta mahkememizce inceleme yapılmıştır. Teknik bilirkişi tarafından yapılan inceleme neticesinde kaza sebebi ile davacı aracında—- hasar meydana geldiği hesaplanmış olup, dava öncesi davalı sigorta şirketi tarafından hasar bedeline yönelik olarak davacı tarafa — tarihinde — ödendiği dosyaya sunulu belgelerden yine tarafların karşılıklı beyanlarından anlaşılmakla bakiye —- hasar bedelini davacı tarafından davalılardan talep edilebilecektir. Değer kaybı yönünden yapılan incelemede ise bilindiği üzere trafik kazası neticesinde oluşan değer kaybı gerkçek zarar olduğundan, zarar —- tarafından belirlenen ilkeler çerçevesinde belirlenmelidir. —- bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin ve ikinci cümlesinde yer alan “—– aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiş olması karşısında, hesaplamanın —– yöntemine göre yapılamayacak olup, değer kaybı belirlenirken her olayın somut özelliğine göre değişebilmekle birlikte aracın markası, özellikleri ve model yılı, kullanım amacı, kullanım süresi, yıpranma payı, aracın gördüğü hasarın ağırlığı ve hasara uğrayan bölgeleri, hasarın giderilmesinde kullanılan parçaların niteliği —- hususları göz önüne alınmalı, aracın hasarsız hali ile onarıldıktan sonraki değer arasındaki fark değerlendirilerek değer kaybı olup olmadığı belirlenmelidir. Düzenlenen bilirkişi kök ve ek raporunda da ikili hesaplama yapılmış olup, açıklanan kriterlere uygun ve mahkememizin denetimine elverişli olacak şekilde yapılan değerlendirme neticesinde aracın kazadan önceki hasarsız bedelinin —- olduğu kazadan sonraki değerinin ise —– değer kaybı olduğu hesaplanmış olup, mahkememizce de benimsenmiştir. Hal böyle olunca davacının değer kaybı yönünden davalılardan —– talep edebilecektir. İkame araç bedeli yönünden yapılan inceleme de ise araçta bu kaza nedeniyle meydana gelen hasarın giderilmesi için gerekli parça temini ve tamir süresi yönünden yapılan incelemede aracın —- tarihleri arası onarım için serviste kaldığı, —- günlük bu sürede kaza tarihi itibariyle aynı niteliklere sahip aracın kiralama bedelinin piyasa şartlarında —- olduğu ve davacının ikame araç bedeline ilişkin —–talep edebileceği anlaşılmıştır. Açıklanan gerekçeler ile davacının davasının kabulüne, — hasar onarım bedeli, —- değer kaybı olmak üzere toplam — maddi tazminatın davalılar —- yönünden —- olay tarihinden davalı —- temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi—- ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, —ikame araç bedelinin —- tarihinden(Dava dilekçesinde faiz talebi olmadığı ancak ıslah dilekçesinde faiz talebinde bulunduğu ancak tarih belirtilmediği göz önüne alınarak ıslah tarihi faiz başlangıç tarihi kabul edilmiştir.) itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar —- müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile ;
a—- hasar onarım bedeli, — değer kaybı olmak üzere toplam—maddi tazminatın davalılar—olay tarihinden, davalı —- temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine
b—-ikame araç bedelinin —- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar —- müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine
2-Karar harcı 343,28-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 44,84-TL harç ile ıslah harcı olarak yatırılan 40,98-TL harcın toplamı 85,82-TL harcın mahsubu ile bakiye ——davalı taraflardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafça peşin olarak yatırılan 44,84-TL harç ile ıslah harcı olarak yatırılan 40,98-TL harcın toplamı 85,82-TL harcın davalı taraflardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 35,90-TL başvuru harcı, 399,60-TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.300,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.735,50-TL yargılama giderinin davalı taraflardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalılar tarafından yapılan yargılama giderleri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 5.025,27-TL vekalet ücretinin —– davalı taraflardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak; diğer davalıların yokluklarında, davacı ve davalı —-vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ——- Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 17.05.2022