Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/709 E. 2019/1321 K. 19.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/709 Esas
KARAR NO : 2019/1321
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 18/06/2018
KARAR TARİHİ: 19/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin alacağına ilişkin olarak ——- tarihinde —— İcra Müdürlüğü’nün —— esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine ———- bedel üzerinden ilamsız icra tabibi başlatıldığını, davalı borçlu tarafından müvekkili şirkete böyle bir borç bulunmadığı iddia edilmişse de, itirazın dayanağı ödeme belgesi, cari hesap ekstresi veya makbuz vb. belge gibi hiçbir delil sunulmadığını, bu nedenle borçlunun itirazı soyut, haksız ve dayanaksız olduğunu, müvekkili davacı-alacaklı şirket ile davalı-borçlu şirket arasında yazılım programı lisans hakkı satın alma biçiminde bir ticari ilişki gerçekleştiğini, müvekkilinin akdi edimini gereği gibi yerine getirdiğini, anlaşılan miktar üzerinden fatura kesilerek davalıya gönderildiğini, ödeme yapması hususunda defalarca mail yoluyla talepte bulunduklarını, davalı tarafça ödeme yapılmaması üzerine vade farkı faturası kesilerek gönderildiğini, her iki fatura toplam tutarı olan ———- ödenmeyince de icra takibi başlatıldığını, icra takibine davalı-borçlu tarafça yapılan haksız itiraz üzerine huzurdaki davanın açıldığını, davalının haksız, dayanaksız ve kötü niyetli, borcun tahsilini geciktirmeye yönelik itirazı sonucu durdurulmasına karar verilen icra dosyasındaki itirazın iptaline, takibin devamına ve takibe konu alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faiziyle, tüm asıl ve fer’ ileriyle birlikte davalıdan tahsiline, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı borçluya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça —– İcra Müdürlüğü’nün ———– nolu icra takip dosyasına ilişkin itirazlarının iptali talebi ile ikame olunan haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin —————-muhasebe programı kullanmakta olup, bu yazılımın en son versiyonunu satın almak amacı ile piyasa araştırması yaptığını ve davacı tarafla bu amaçla müvekkili şirketin temasa geçtiği firmalardan biri olduğunu, davacı tarafça ———- geçişe ilişkin olarak müvekkili şirkete bir fiyat çalışması yapılmış ise de müvekkili şirket yetkilisinin program üreticisi ana firma ile yapmış olduğu görüşmelerde kısa süre sonrasında yeni yazılımların piyasaya sürüleceği bilgisini edindiğini ve iş bu sebeple davacı şirketten yazılım programını almaktan vazgeçtiğini, müvekkili şirket ile davacı şirket arasında borç doğurucu nitelikte, yazılım programı satışına ilişkin olarak her iki şirket yetkililerince imzalanmış bir sözleşmenin mevcut olmamasına, bir ürün satışı yapılmamış olmasına, ürün tesliminin söz konusu olmamasına rağmen; davacı tarafça müvekkili şirket aleyhine düzenlenen faturaların alacak dayanağı gösterilerek müvekkili şirket aleyhine belirtilen icra takibi başlatıldığını, yasal süresi içerisinde icra takibine itiraz edilmesi üzerine icra müdürlüğü tarafından takibin durdurulmasına karar verildiğini, davacı tarafça taraflar arasında ticari ilişkinin ve alacağının varlığına dayanak teşkil ettiği iddiası ile ———– tarihli ——– başlıklı bir belge ibraz edildiğini, müvekkili şirketin davacı taraftan sadece fiyat teklifi aldığını, davacı tarafça en son ürün olarak teklif olunan ürünün yakın bir gelecekte piyasadan çekileceğinin öğrenilmesi sonrasında ticari sürecin başlamadan sonlandırıldığını, taraflar arasında her hangi bir sözleşme mevcut olmadığını bu nedenlerle davacı tarafın asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı taraftan tahsilini talep ve dava etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, taraflar arasındaki hizmet ilişkisine dayalı faturalardan kaynaklı cari hesap alacağın tahsili için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatına ilişkindir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bilirkişi raporu alınmış, İcra dosyası ve davaya konu fatura suretleri dosya içine alınmıştır.
İtirazın iptali istemine konu, ——– İcra Müdürlüğü’nün ——- esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; —- tarihinde başlatılan takibin alacaklısının———– borçlusunun ——– olduğu; takibin bir kısım fatura alacağı açıklamasıyla ——– fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu; ödeme emrinin borçluya ——— tarihinde tebliğ edildiği; borçlu tarafından ——– tarihli dilekçe, borca ve fer’ilerine yönelik itiraz dilekçesi sunulduğu; davanın ————— tarihinde ve bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraf delilleri toplanmış, davanın niteliği, tarafların tacir olması ve taraflarca delil olarak ticari defterlerine dayanılması sebebiyle TTK.83-85 ve HMK.222.maddeleri uyarınca tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiştir. İnceleme gün ve saati her iki tarafa da tebliğ edilmiş , gerekli ihtarlar yapılmış, taraflarca inceleme gün ve saatinde defterler sunulmakla birlikte taraf defterleri ile tüm dosya kapsamı üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, Bilirkişi Mali Müşavir———tarafından ——— rapor düzenlenmiştir.
Bilirkişi tarafından düzenlenen kök raporda özetle,” taraf şirketler tarafından ibraz edilen ticari defterlerin; T.T.K m.64,66 ve V.U.K. m.220-226’ya göre açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı, kayıt nizamı bakımından V.U.K.m. 215-219 hükümleri ile —————- Tebliğlerine uygun olduğu, davaya konu faturaların davacı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, ancak davalı şirket defterlerinde davacı ile olan ticari ilişkiye dair bir kayıt bulunmadığı, davalı tarafça talep edilen sipariş formu gereği davalı şirket adına çıkartılan ürün ——— dahilinde ticari ilişkinin başladığı, sipariş formu üzerindeki imza ve yetki hususunda taktirin mahkemede olduğu, lisans çıkartılmasına rağmen ürünün davalı tarafın bilgisayarlarına yüklenmediği, ancak yapılan araştırmada herhangi bir firma adına çıkartılan lisansın iadesinin mümkün olmadığının anlaşıldığı, vade farkı faturasına yönelik olarak ticari teamül bulunmadığından —–TL vade farkı faturasını davacının talep edemeyeceği, yalnızca ————— faturası bedeline talep edebileceği” yönünde tespit yapılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama ve yargılama sırasında bilirkişiden alınan rapor içeriği birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığı ve dava konusu yazılım programı için bir takım görüşmeler yapıldığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı lisans satın aldığını belirterek fatura kesmiş ve takibe koymuştur. Davalı ise davacıyla dava konusu yazılım programına ilişkin birtakım görüşmeler yapıldığını inkar etmemekle birlikte bu görüşmeler neticesinde sözleşme kurulmadığını, yazılım programını almaktan vazgeçtiklerini ve yazılım programının bilgisayarlarına kurulmadığını beyan ederek davacının sunmamış olduğu hizmetten dolayı ücrete hak kazanamayacağını savunmaktadır. Her iki taraf ticari defterlerinin incelenmesi neticesinde davalı defterlerinde dava konusu faturalara ilişkin bir kaydın bulunmadığı görülmüş ve tarafların karşılıklı uyuşmazlık konusu olmayan açıklamaları ile söz konusu yazılım programının davalı şirket bilgisayarlarına kurulmadığı anlaşılmıştır. Sunulan ———–yazışmaları da bu hususu doğrulamaktadır. Dava itirazın iptali davası olup takipteki talep ile sıkı sıkıya bağlıdır. Davacı takibi ürün bedeli ve vade farkı faturasına dayalı olarak başlatmış olup , davamızın konusu da bu faturalarla sınırlıdır. Bu sebeple her ne kadar davacı vekili tarafından ——–tarihli dilekçesinde ———— sorumluluğundan bahsetmiş ve sözleşme görüşmeleri sırasında davalı tarafın kusurlu davranışı sırasında zarara uğradığını söylemiş ise de gerek basit yargılama usulüne tabi olan davada iddia ve savunma genişletilmesi yasağı gerekse itirazın iptali davasının sıkı sıkıya takibe bağlı olduğu göz önünde bulundurulduğunda bu iddia ve talep yargılamamız konusunu oluşturmamaktadır. Davacı buna yönelik bir zararın olduğu iddia ediyorsa bu hususa ilişkin dava açma hakkı kendilerinin taktirindedir. Davaya konu yazılım programın şirket bilgisayarlarına kurulmadığı hususunda da ihtilaf bulunmadığından ve tarafların arasında programın satın alınıp kurulmaması üzerine kararlaştırılan bir bedel cezai şart ya da benzer anlama gelecek hükümleri içerir bir sözleşme de bulunmadığından artık davacının hizmet- ürün bedeli altında bu alacağı ve bu alacağa bağlı vade farkı fatura alacağını talep etmesi mümkün değildir. Ayrıca bir an davacının ürün bedeli faturasından kaynaklı alacağının bulunduğu varsayımında dahi vade farkı faturasına yönelik taraflar arasında ticari bir teamül bulunmadığı hususu göz önünde bulundurulduğundan Yargıtay içtihatları gereği yine vade farkı faturasından dolayı talebin kabul görmesi mümkün değildir. Tüm açıklanan gerekçeler ile davalının itirazı yerinde görülerek davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İspatlanamayan davanın reddine,
2-Karar harcı 44,40-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 79,11-TL harcın mahsubu ile artan 34,71-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davanın red edilen bölümü için davalı yararına karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’nin 13(1-2) mad. uyarınca takdir edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333.maddesi gereği ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ————- Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 19/12/2019