Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/708 E. 2023/838 K. 26.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2022/401 Esas
KARAR NO: 2023/842
DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:26/05/2022
KARAR TARİHİ:26/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “Davalı, —– plakalı araç ile —- arasında 2 (iki) kez geçiş ücreti ödemeksizin ihlâlli geçiş yapmıştır. Bedeli ödenmeden yapılan geçiş ücretleri 15 günlük sürede de ödenmediği için davalı hakkında———- sayılı
dosyasıyla takip başlatılmıştır. Ödeme emri davalıya —- tarihinde tebliğ edilmiş; davalı ödeme emri tebliğ edilmeden evvel 01.03.2022 tarihli dilekçesiyle icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz etmiştir. Bunun sonucunda takip durdurulmuş ve müvekkil şirketin mağduriyetine sebep olunmuştur. İşbu itirazların tarafımızca kabul edilebilir hiçbir yanı bulunmamakla beraber davalı yanca sırf takibi durdurmak için yapıldığı ortadadır. Davalı vekili itiraz dilekçesinde özetle; yetkili icra müdürlüğünün —- İcra Müdürlüğü olduğunu, geçiş ücretleri ve cezanın tahakkuk ve tahsil yetkisinin ——– olduğunu bu nedenle de aktif husumet yokluğu
bulunduğunu, geçiş anında yeterli bakiye olduğunu, alacağı tahsil etmekten imtina ederek ceza
uygulanmayacağını, herhangi bir ödeme emri tebliğ edilip itiraz hakkı verilmeden icra yoluna başvurulmasının adil yargılama hakkının ihlali olduğunu belirterek borca, yetkiye ve borcun ferilerine itiraz etmiştir. Davalı belirtilen tarihlerde müvekkil şirketin işletme hakkına sahip olduğu ——– ihlalli geçiş yapmıştır. Bu durum, şirket kayıtlarının incelenmesiyle de
görülecektir. Davalının müvekkil şirket tarafından işletilen tünelin kullanılmadığına dair bir itirazı
da bulunmamaktadır. 6001 sayılı kanunun 30/5 maddesi “4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin dört katı
tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir.” şeklinde olup, müvekkil şirketin gecikme cezası
tahakkuk etme ve cezanın geçiş ücreti ile birlikte tahsilini talep etme yetkisine haiz olduğunu açıkça
ortaya koymaktadır. Müvekkil şirket, davalı tarafın geçiş yaptığı esnada —— sisteminde yeterli bakiyenin olup olmadığını veyahut sistemin tedarik ettiği banka/ödemekanalından kaynaklı bir sorun olup olmadığını bilmemektedir. Kaldı ki; müvekkil şirketin bu hususları bilmek, araştırmak vs. gibi bir yetkisi ve yükümlülüğü de bulunmamaktadır. Dolayısıyla salt bakiyenin olması borcun ödendiği anlamına gelmemekle birlikte, davalıyı borç ödeme sorumluluğundankurtarmayacaktır. Önemli olan husus davalı tarafça yapılan geçişlere ilişkin geçiş ücretlerinin geçiş anında veya geçişi takip eden 15 günlük süre zarfında ödenip ödenmediğidir. Müvekkilin takip öncesinde davalıya bildirimde
bulunma/ihtar gönderme zorunluğu bulunmamaktadır. Söz konusu borç 6001 sayılı kanundan kaynaklanmaktadır. İşbu sebeple de müvekkil şirketin borcu bildirme gibi bir yükümlülüğü yoktur. Zira kanunu bilmemenin mazeret sayılamayacağı aşikârdır. Nitekim aşağıda atıf yapmış olduğumuz.—– konu ile ilgili olarak vermiş olduğu—— sayılı emsal kararda “…Davacı şirketin yasa tarafından kendisine verilen görevi yerine getirdiği, işletmesi devredilen köprü ve otoyollar için alınması gereken cezalı tutar için işletmeci şirket aracı görünse de yasanın açık ifadesi karşısında bunun idari para cezası olmadığı
açıktır. Geçiş esnasında ücret toplama sistemince tünelden geçen her aracın plakasının önden ve
arkadan fotoğrafını çekilmekte ve aracın plakası ile ——– etiketi okunmaktadır. Araç geçiş
yaptıktan sonra, aracın plakası sistem tarafından kesin olarak okunabilmiş ise, banka alt yapısıyla
entegre çalışan ücret sorgulama sistemi yaklaşık 5 dk. sonra araç sahibinin —–hesabından geçiş ücretine yetecek bakiye olup olmadığını sorgulamakta, bakiye varsa ve tahsilata engel başkaca bir husus yoksa (kara listede olması, hesabın tahsilata kapalı olması vs.) provizyon yanıtının da olumlu gelmesi halinde geçiş ücretini hesaptan tahsil edilmektedir. Kanuni yükümlülük üstteki iki adım ile sona ermiş olmasına ve müvekkil şirketin hiçbir kanuni zorunluluğu bulunmamasına rağmen, iyi niyetle kullanıcıların hesaplarını geçişi müteakip 15 gün boyunca
sorgulamakta ve provizyon istemine olumlu yanıt alırsa geçiş ücretini cezalar uygulanmaksızın tahsil
etmektedir.” şeklinde beyanla davanın kabulü ile; davalı
tarafın —— sayılı dosyasına yapmış
olduğu itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir

SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; “İlk olarak belirtmek gerekir ki; her ne kadar dava dilekçesinin münceratında davacı yanca hiçbir ihtarda bulunulmadığı hususu ikrar edilmiş ise de buna ilişkin ——–verilen yetkiye ilişkin izahta bulunulmuştur. Anayasa’nın yürütme bölümünde yer alan 125. maddesiyle, idarenin her türlü eylem ve işlemleri yargı denetimine bağlı tutulduktan sonra, maddenin diğer fıkraları da idari yargı sisteminde geçerli olan ilkeleri belirlemektedir. Yani devletin her
kurumunun eylem ve işlemlerine ilişkin yasa yolu gösterilerek ceza ve faiz istemlerinin yolu açılmıştır,
bu halde “hangi makam olursa olsun” yapılan işlemlere karşı yargı yolu açıkken eldeki davada özel bir şirketin kamu gücüne ortak olduğu iddiasına göre hareket edilmesi suretiyle; “cezalı işlem” ifasına muktedir olduğunu kabule imkân yoktur. Böyle bir halin hangi mecrada düzenlenir ise düzenlensin, Anayasa’dan üst bir normla korunması mümkün olmadığından, itiraza mahal vermeksizin tek taraflı ceza tayinine ilişkin davacı kurum işlemi —— ilkelere aykırıdır. Bu halde; hiçbir ihtarda bulunmaksızın, müvekkile itiraz hakkı da tanınmadan tüm bunların dışında müvekkille
akdedilmiş bir sözleşme dahi bulunmaksızın eldeki davada müvekkilin itirazında haksızlığının ileri sürülmesinde hukuka uygunluk bulunmamaktadır. Kaldı ki; müvekkil münakid bulunduğu kurumlara
karşı sorumluluğunu yerine getirmiş ve geçiş anında yeter bakiyeyi ön ödemeli geçiş kartında———bulundurmuştur. Bunun davacının sisteminden kaynaklı bir nedenle tahsil edilememiş olmasında
müvekkile atfı kabil bir kusur bulunmamaktadır. Eldeki davada alacaklının temerrüdü söz konusu
olup müvekkilin bu duruma vakıf olması imkânı da bulunmamaktadır. Buna ilişkin banka kayıtları
ektedir. Yukarıda arz ve izah edildiği üzere; eldeki davada müvekkil tarafından akdedilen sözleşme
ve kanunun verdiği yetkiyle tahsile muktedir kurumların davaya dahlini talep etmek gerekmiştir.Eldeki davada davacının haklı çıkması durumunda; müvekkilin hizmet sağlayıcısı olan kamu kurumu
sıfatına haiz—- malik bulunan —- rücu hakkı doğacağından eldeki davaya ilişin beyan ve itirazlarının
alınabilmesi adına; aşağıda gösterilen kurumlara davanın ihbar edilmesini” beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, davacı tarafından işletilen tünelden davalıya ait aracın ihlalli geçişler yapması sebebiyle ödenmeyen geçiş ücretleri ile ceza bedellerinin tahsili istemiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK 67. maddesi gereği iptali talebine ilişkindir.Davacı, davalı şirkete ait araç ile ——- ihlali geçiş yapıldığını, davalı hakkında geçiş ücreti ve ceza tutarlarının tahsili amacıyla icra takibi yapıldığını, davalının haksız bir şekilde icra takibine itiraz ettiğini, davalının haksız itirazının iptali ile davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini talep etmiştir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış,——- dosyası celp edilerek dosya içerisine alınıp incelenmiş, davalı şirketin ticari sicil kayıtları —– dosya arasına alınmış, ——- müzekkereler yazılmış ve gerekli bilgi ve belgeler celp edilmiş, 05.05.2023 tarihli bilirkişi raporu alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişi tarafından sunulan 05.05.2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle, “…İlgili kurumlardan alınan bilgilendirmeler ile de anlaşıldığı üzere, davacının geçiş ücretlerinin tahsil edilemediğini beyan ettiği ve kanıt olarak ta geçiş anlarına ait fotoğrafları sunduğu —- tarihlerinde yapılan geçişler sırasında —-
plakalı aracın davalının mülkiyetinde olduğu, dolayısıyla davalının bu geçişlerden sorumlu olduğu,Araca tanımlı bir—ürünü olduğu için geçiş ücretlerinin buradan tahsil edilmesi
gerektiği, ancak — ürünün bağlı olduğu banka tarafından sunulan hesap hareketlerinin sunulduğu çizelgeler incelendiğinde ilgili tarihlerde geçişler sonrasında hesapta ne kadar bakiye kaldığına dair kayıt olmadığı görülmekle birlikte, —- tarihleri arasında bakiye yüklemesi de yapılmadığı halde toplam 111,50.-TL geçiş ücretinin tahsil edildiğinin anlaşılması sebebiyle, davacının iddialarına konu her ikisi de 46,00.-TL tutarındaki geçiş ücretlerinin ikisinin birden tahsil edilebileceği / edilmesi gerektiği, Araca tanımlı ——— tarihleri ve sonrasındaki 15 günde
hesapta yeterli bakiyenin aslında var olduğu halde büyük olasılıkla banka sisteminden kaynaklanan ve/veya davacının sorgulama sisteminden kaynaklanan bir hata sebebiyle
dava konusu geçişlerin tahsil edilememiş olabileceği, davacı tarafından, araca tanımlı —— bakiyesinden tahsilat yapılmaya çalışıldığı gösteren sorgu ve provizyon cevaplarının
sunulması halinde bir kanaate varılabileceği, Yönünde görüş ve kanaate varılmıştır. Davacı tarafından paylaşılan ve —- plakalı araca ait ihlalli geçişleri gösteren
tablolar incelendiğinde, geçiş ücretleri ve karşılığında tahakkuk eden ceza bedellerinin söz konusu geçişlerin yapıldığı tarihlerde geçerli olan tarifeye göre tahakkuk ettirildiği ve doğru olduğu anlaşılmış, cezalı toplam geçiş ücretleri toplamı 460,00.-TL olarak hesaplanmıştır…” yönünde görüşlerini bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; davalıya ait aracın davacının işlettiği tünelden ücret ödemeksizin geçiş yaptığı, hatalı geçiş sebebiyle 15 günlük ödeme süresi içerisinde davalının borcu ödemediği, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporu ve gelen müzekkere cevapları dikkate alındığında davalının geçiş yaptığı esnada ——–hesabında yeterli bakiyenin bulunduğu, sistemsel hata sebebiyle davacı tarafça tahsilin yapılamadığı, sistemsel hata sebebiyle davacının alacağını tahsil edememesi sebebiyle talep ettiği ceza tutarının (geçiş ücretinin 4 katı tutarı) yerinde olmadığı, davalının yalnız geçiş bedelinden sorumlu olmasının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olacağı değerlendirilmiş, davanın kısmen kabulüne, davanın kısmen kabulüne, davalının——- esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile, 92-TL asıl alacak ve takip tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi üzerinden takibin devamına, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
-Davalının ——- esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN KISMEN İPTALİ ile, 92-TL asıl alacak ve takip tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi üzerinden takibin DEVAMINA,
-Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
2-Hükmedilen asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Reddedilen kısım yönünden davalı lehine tazminata hükmedilmesine yer olmadığına,
4-Alınması gerekli karar harcı 269,85-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 80,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 189,15-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafça yatırılan 80,70-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 80,70-TL başvuru harcı, 11,50-TL vekalet harcı, 80,50-TL tebligat ve müzekkere gideri, 600,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 772,70-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 154,54-TL sinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-TTK 5/A maddesi ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A fıkrası ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca 1.560,00-TL arabuluculuk ücretinin haklılık oranına göre 312,00-TL’sinin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, kalan 1.248,00-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına
9-Davanın kabul edilen kısmı için davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13/2 maddesindeki esaslara göre belirlenen 92,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine
10-Davanın reddedilen kısmı için davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13/2-3 maddesindeki esaslara göre belirlenen 92,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
11-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.26/10/2023