Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/691 E. 2021/526 K. 27.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/691 Esas
KARAR NO : 2021/526

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/06/2018
KARAR TARİHİ : 27/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava dışı—— adlı işyerinin nin müvekkil şirket ——– yaşandığını, meydana gelen hasara ilişkin hasar dosyasında yapılan inceleme ve alınan ekspertiz raporunda hasar miktarının 89.680,00-TL olarak belirlendiğini ve bu miktarın 29.12.2017 tarihinde ilgili firmaya ödendiğini, Müvekkil şirket tarafından ödeme yapıldıktan sonra sigortal——tarihi olduğunu (yani müvekkil——sonra yapılmıştır), her iki poliçenin de aynı rizikolar için aynı süreleri kapsadığını, Türk Ticaret Kanunu’nda;—-) ——-Madde 1467- (1) Değerinin tamamı sigorta olunan bir menfaat, sonradan aynı veya farklı kişiler tarafından aynı rizikolara karşı aynı——- sigortanın geçersiz olacağını, ilk poliçenin ———nedeniyle zararın kendileri tarafından karşılanması gerektiğini, ancak sigortalı firmanız söz konusu poliçeyi bildirmemesi nedeniyle … tarafından düzenlenen poliçenin varlığından ödeme yapıldıktan sonra haberdar olunduğunu, müvekkili şirketin, aslında … tarafından karşılanması gereken tazminatı karşılayarak ..——- Ödeme sorumluluğundan kurtardığını, bu sebeple ödenen tazminatın … tarafından karşılanması gerektiğini, müvekkili şirketin … ‘——- ödeme yapması için İcra işlemi öncesinde başvuru yapıldığını ancak davalı şirketin talebi reddettiğini, sonrasında davalının aleyhine başlatılan icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini ve takibin durmasına sebep olduğunu, davalının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazının iptaline, takibin devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, borçlunun kötü niyetli itirazı nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının taleplerinin haksız ve yersiz olduğunu, davacı tarafın başvurusu üzerine —— hasar dosyasının açıldığını ve inceleme başlatıldığını, yapılan inceleme sonucunda davacı tarafa ödeme yapılamayacağının bildirildiğini, dilekçe ekinde sunulan —–anlaşılacağı ——-, bu nedenle —- hakkı sahibinin onayı olmadan işbu poliçe kapsamında ödeme yapılmasının mümkün olmadığını, ilgili banka şubesinin muvafakatinin alınmasını aksi takdirde davanın husumet nedeniyle reddedilmesini talep ettiklerini, —– hasarının meydana geldiği tarih olarak 22.08.2017 olarak belirtilmişse de yer kaymasına ilişkin herhangi bir tutanak olmadığını, davacı tarafın dosyaya sunmuş olduğu eksptertiz raporunda da hasarın poliçe vadesinden önce başlamış olduğu vebilgi belge yer almadığının belirtildiği, bu gibi belgeleri elde etmeden hasarın poliçe vadesinden olup olmadığını teyit etmeden davacı tarafça yapılan ödemenin kendilerinden talep edilmesinin yersiz olduğu, kendilerinin sorumluluğunun ancak poliçe limiti ile sınırlı olduğu, poliçe ek teminat grubunda yer kayması hasarlarının 50.000-TL ile sınırlı olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, davacının dava dışı sigortalısına ait iş yerinde meydana gelen 22/08/2017 tarihli yer kayması hadisesi sonucu oluşan zararı ——-ödediği hasar bedelini davalı … şirketinden tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK 67 vd maddeleri gereğince iptali talebine ilişkindir.
Davacı, —— tarihinde meydana gelen kaza sebebiyle oluşan zarar için dava dışı şirkete ödeme yaptığını, müvekkili tarafından dava dışı/sigortalısının zararlarının tazmin edildiğini, oluşan zarardan davalının sorumlu olup —— sigorta sebebiyle soumluluğunun bulunmadığını, zararın tahsili amacıyla davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının haksız bir şekilde icra takibine itiraz ettiğini, davalının haksız itirazlarının iptaline ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini talep etmiştir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, davaya konu ——-dosyası celp edilmiş, bilirkişi heyeti raporu alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen —- tarafından yapılan ekspertizde; binada meydana gelen hasarın onarımı sırasında bölgeden geçen elektrik kablolarının da sökülmesini gerektireceği, ayrıca yer kayması sebebiyle elektrik tesisatının da gerilmiş ve hasarlanmış olduğu tespit edilerek sigortalı tarafından elektrik işlerine ilişkin talep edilen 15.000,00-TL tutar 14.250,00-TL olarak revize edilerek kabul edilmiştir. Bölgeden geçen elektrik kabloları tabirinden bu kabloların yer altı —–elektrik kabloları olduğu anlaşılmaktadır. Bina içi elektrik tesisatında kullanılan elektrik kablolarından daha kalın ve farklı boyutta olan —– kablolarının maliyet açısında da normal elektrik kablolarından daha yüksek olacağı bilinmekle, ayrıca 2 katlı binanın ————— — düşünüldüğünde,———–değil çeşitli ebatlarda kabloların ve panonun kullanıldığı bir — haiz olduğu bilindiği için; bu açıdan da böylesi bir —- meydana gelen hasarın maliyetinin, yer altı kablolarının da sökülmesinin getirdiği maliyetle birlikte düşünüldüğünde, ödeme yapılmasına karar verilen 14,250,00-TL’ nin — karşılanmasına yönelik yapılan hakkaniyete uygun yerinde bir ödeme miktarını gösterdiğine yönelik kanaate varılmıştır. 61.750,00 TL. tutarındak—– tarihinde poliçe düzenlendiği, bu nedenle —- oluşmadığından davacı … şirketinin davalı … şirketinden talepte bulunamayacağı kanaatine varılmıştır…” yönünde tespit yapmıştır.
Hasarın meydana geldiği tarihte yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK 1467. maddesi çifte sigortayı düzenlemiştir.—— kural olarak sigorta olunan değerin (menfaatin) sigorta bedeline — gerekir. Sigortalı mal üzerindeki menfaatin — veya —karşı birden fazla sigortacı tarafından sigortalanmasına— denir. Bu sigorta türünde, sonraki sigortacıların sorumluluğu ilk sigortacının temin ettiği sigorta menfaat değerini aşan kısımla sınırlıdır. — söz edebilmek için değerinin tamamı sigorta olunan bir menfaatin sonradan aynı rizikolara başka bir sigortacıya karşı sigorta ettirilmiş olması gerekir. Bu sigorta türünde sigorta ettirenlerin aynı kişi olması gerekmediği gibi, her iki sigorta sözleşmesinin aynı tarihte yapılması ve aynı vadeyi taşıması zorunluluğu da yoktur. Her iki sigorta süresinin kesişmesi yeterli olup esas olarak sigorta bedelinin sigortalanan menfaat değerini aşması sabit olmalıdır—–Karar sayılı ilamı).
Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur (4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi).
İspat yüküne ilişkin bu genel kural, itirazın iptali davaları için de geçerlidir. Yani, itirazın davalarında da ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir.
Davacı tarafından dava dışı sigortalıya yapılan poliçenin—–sebebiyle geçersiz olduğunu, oluşan zarardan davalının sorumlu olduğunu beyan ve iddia edildiğinden davacının somut dosya bakımından ——sigorta sebebiyle sorumlu olmadığını ispat etmesi gerekmekte olup, ispat yükü davacı taraftadır.
Dosya kapsamında alınan bilirkişi heyet raporu ve taraflarca sunulan deliller birlikte değerlendirildiğinde; her ne kadar davacı tarafça—– sigortaya ait poliçeden sonra düzenlendiğini ve — sebebiyle geçersiz olduğunu beyan etmiş ise de; davacının iddiasına konu poliçenin yenileme—— olduğu anlaşılmıştır. Dava konusu hasarın davacı tarafça düzenlenen ilk poliçe tarihleri arasında olduğu anlaşıldığından davacının bu yöndeki beyanlarına itibar edilmemiştir.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde;—- arasında geçerli olan poliçe henüz yürürlükte iken, daha sonra— poliçe düzenlendiği, bu nedenle davacı yönünden– sigorta oluşmadığından davacı …— davalı … şirketinden talepte bulunamayacağına mahkememizce kanaat getirilmiş, anılan gerekçelerle sübut bulmayan davanın reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar harcı 59,30-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.083,12-TL harcın mahsubu ile artan 1.023,82-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halide davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden– yayımlanan ve yürürlüğe giren/ karar tarihinde geçerli —. 13 maddesindeki esaslara göre belirlenen 12.458,40-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.