Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/687 E. 2019/594 K. 14.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/687 Esas
KARAR NO : 2019/594

DAVA : İtirazın İptali (Havale Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/06/2018
KARAR TARİHİ : 14/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Havale Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalının——- ile birlikte —————– yapacağı——-daire satın almak üzere davalı ile anlaştığını, anlaşma doğrultusunda ,—–tarihli —— adı altında bir sözleşme düzenlenerek taraflarca imza altına alındığını, sözleşme uyarınca müvekkilinin üzerine düşen edimi yerine getirerek davalının, sözleşmede belirtilen banka hesabına 100.000,00 TL lik ön ödemeyi yaptığını, bir süre sonra müvekkilinin davalının bu projeyi tamamlayacağına olan inancını yitirdiğini ve söz konusu projeden daire almaktan vazgeçtiğini, sözleşmenin ilgili kısımlarında, ” ön talep ve ön ödeme yapan gerçek veya tüzel kişiler, satış vaadi sözleşmesinin akdedileceği tarihe kadar projeye katılmaktan vazgeçilebilir” denilmek sureti ile müvekkile sebep sunmaksızın projeye katılmaktan cayma / vazgeçme hakkı verildiğini, Davalı tarafça ödenmesi gereken ,kalan 50.000,00 TL nin tahsili için defalarca davalıya ulaşılmaya çalışılsa da sonuç alınamadığını bu nedenle Davalı aleyhine İstanbul Anadolu —–.İcra Müdürlüğü’nün 2018/8564 E nolu icra dosyası ile takip başlatıldığını, takibe alacaklı taraf haksız ve kötü niyetli olarak dosyaya itiraz sunmak sureti ile takibi durdurduğunu beyan ederek, davalı tarafın İstanbul Anadolu ——.İcra Müdürlüğü’nün 2018/8564 E nolu icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, davalı/borçlunun alacağının %20 sinden aşağı olmamak kaydı ile tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı taraf ile müvekkili arasında kat karşılığı inşaat niteliğinde Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesinin tanzim edildiğini, sözleşme gereği ——— projesi kapsamında olan dairenin inşaat tamamlandıktan ve bedel ödentikten sonra davacı tarafa devir ve temlik edileceğigini, müvekkilinin projenin izinlerini aldığını, inşaatına başladığını ve projeyi bitirmek üzere olduğunu, projenin gecikmesinde ülkede gizli bir ekonomik krizin olması, doların yükselmesi, Türk lirasının alım gücünün düşmesinden kaynaklandığını, ortada mücbir bir sebep olduğunu, müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, en kısa zamanda davacıya sözleşmeye konu dairenin teslim edileceğini beyan ederek, Davanın esastan reddine, Mahkeme Masrafları ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle , taraflar arasında —- kapsamında yapılan 15/11/2015 tarihli ön ödeme ve ön talep isimli sözleşmeye istinaden ödenen bedelin tahsili amacıyla girişilen takibe yapılan itirazın iptali ile icra inkar tazminatının tahsili istemine ilişkindir.
28.11.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 2. maddesinde kanunun kapsamı “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık,sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanun’un 83. maddesinde de taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenlenme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Somut olaya bakıldığında; taraflar arasında kurulan sözleşme karşısında davacı tüketici kapsamında olup davalı şirket ile arasındaki ilişki ise 6502 sayılı Kanunun 3/1 maddesi kapsamında kalan tüketici işlemlerinden kaynaklanmaktadır.—————- alınan kayıt ile davacının tacir olmadığı ve ticari işletmesinin bulunmadığı görülmüş olup, uyuşmazlığa konu sözleşmede de dairenin niteliğinin Konut Olarak belirtildiği görülmekle açılan itirazın iptali davasında Tüketici Mahkemesi’nin görevli olması nedeniyle mahkememiz tarafından bu davaya bakımakla görevli olmadığı anlaşılmış, davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın TTK 4,5/3. ve HMK.114/1-c maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı noksanlığından davanın usulden reddine,
2-HMK.’nun 20.maddesi uyarınca, iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık süre içerisinde başvuru halinde, dava dosyasının görevli İstanbul Anadolu Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK.’nun 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
4-HMK’nun 20(1) maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yasal süre içinde gönderme başvurusunun yapılmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmek üzere dosyanın ele alınmasına,
İlişkin olarak taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.