Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/686 E. 2020/383 K. 09.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/686 Esas
KARAR NO: 2020/383
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 11/06/2018
KARAR TARİHİ: 09/07/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile borçlu————- tarihinde imzalanan————- müvekkili banka tarafından borçlular lehine ticari kredi kullandırıldığını, borçluların kredi borçlarını ödemede temerrüde düştüklerini, bunun üzerine müvekkili banka tarafından sözleşmenin ilgili maddeleri uyarınca kredi borcunun ödenmesi hususunda davalılara ihtar çektiğini, borçluların çekilen ihtarnameye rağmen herhangi bir ödeme yapmadıklarını, bunun üzerine —– İcra Dairesinin ——— dosyası ile icra takibine başladıklarını, davalı borçlu şirketin —— tarihinde ödeme emrini tebliğ aldığını ve bunun üzerine hem şirket hem de kefil tarafından ——- tarihinde başlatılan icra takibindeki borca ve ferilerene haksız olarak itirazda bulunduklarını ve takibin durduğunu, yapılan itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu iddia ederek;
Davalıların icra takibine yaptıkları itirazın iptaline, takibin devamına, asgari %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :Davalılar vekili tarafından cevap dilekçesi sunulmamakla birlikte, bilirkişi kök ve raporuna karşı itiraz dilekçelerinde, özetle; takibin usulüne uygun yapılıp yapılmadığının incelenmediğini, sözleşmenin iredelenmediğini bu sözleşmeye dayanarak hesaplama yapılmasının hukuka aykırı olduğunu, asıl borçlu kefilin de borçlu olarak yer aldığını, kefile yönelik hesaplama yapılmasının hukuka aykırı olduğunu, bu nedenlerle bilirkişi raporuna yönelik itirazların kabulü ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile davacı banka ile davalılardan asıl borçlu ———-arasında düzenlenen ———– dolayısıyla doğan borçtan dolayı hesabın kat edilerek ihtarname tebliğ edilmesine rağmen ödenmeyen kredi borcundan kaynaklanan alacağı için bankanın davalılar hakkında alacağın tahsili amacıyla yaptığı icra takibinde davalıların borca itirazının iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Diğer davalı ————— sözleşmede müşterek borçlu müteselsil kefil olarak yer almaktadır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, tebliğ şerhini içerir ihtarname örnekleri dosyaya celp edilmiş, bilirkişi kök ve ek raporları alınmış, icra dosyası celp edilip dosya içeresine alınarak incelenmiştir.
İtirazın iptali istemine konu, —- İcra Müdürlüğü’nün —- esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; —————- tarihinde başlatılan takibin alacaklısının —— borçlularının ——— olduğu; takibin kredi alacağı açıklamasıyla —– asıl alacak, —– faizinin ——— masraf olmak üzere toplam —-alacağın fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu; ödeme emrinin borçlu şirkete —– tarihinde, diğer borçluya ———tarihinde tebliğ edildiği; borçlu şirket vekili tarafından süresinde ——- tarihli dilekçe ile diğer borçlu vekili tarafından süresinde —— tarihli dilekçe ile borca ve fer’ilerine yönelik itiraz dilekçesi sunulduğu; davanın ———— tarihinde ve bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Deliller toplanmış, davacı vekili tarafından sunulan ——- ekleri dosya içerisine alınmış ve incelenmiş, mahkememizce ihtilaf noktalarında rapor tanzimi için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, bu kapsamda emekli bankacı bilirkişiye banka kayıtları üzerinde yerinde inceleme yetkisi de verilerek rapor tanzim edilmesi istenmiş, bilirkişi tarafından—— tarihli kök ve hem taraf vekillerinin kök rapora ilişkin itirazlarının değerlendirilmesi hem de mahkememizce kök raporda hesaplama hatalarının bulunduğunun anlaşılması ve bu hataların düzeltilmesi amacıyla———- tarihli ek raporlar düzenlenmiştir.
Toplanan tüm deliller ve mahkememizce kısmen usul, yasa ve dosya kapsamına uygun görülen, bilirkişi kök ve ek raporları ile taraflar arasında davaya konu sözleşmenin düzenlendiği, sözleşmede davalı şirketin asıl borçlu diğer davalının müteselsil kefil olduğu, davacı tarafın hesabı kat ederek buna ilişkin ihtarnamenin davalılara tebliğ edildiği, bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere ihtarnamenin davalı şirket yönünden tebliğ tarihinin —- olup, temerrütün—— tarihinde oluştuğu, diğer borçlu ——— yönünden ise ihtarnamenin usulüne uygun tebliğ edilememesi dolayısıyla takip öncesinde bir temerrütün kefil yönünden oluşmadığı, yine bilirkişi raporunda mahkememiz denetimine açık olacak şekilde tespit edildiği üzere bankanın asıl alacağının takip talebindeki talebi gibi ——– olduğu, yine bankanın yıllık —— oranındaki yıllık temerrüt faiz oran talebinin yerinde olduğu, her ne kadar bilirkişi kök raporunda davalı asıl borçlu şirket yönünden faiz hesaplamalarında temerrüt tarihini ——- olarak belirlemesine rağmen hesaplamalarda —– olarak esas almış ve ek raporda da mahkememiz talebine rağmen yine——- olarak kabul etmesi gereken temerrüt tarihini ——- olarak kabul edip hesaplama yapmış ise de, yapılan hesaplamanın hatalı olduğu anlaşıldığından, mahkememizce resen davalı asıl borçlu şirket yönünden takipteki talebi ile bağlılık esası da gözetilerek, resen hesaplama yapılmış, bu doğrultuda ;
—- ekstre tarihi itibariyle — olan asıl alacak tutarına, davalı asıl borçlu şirketin temerrüt tarihi olan —- arasındaki – günlük süre için —– akdi faiz ——- olarak bulunmuş, —–akdi faizin— hesaplanarak ————olarak bulunmuş,— temerrüt tarihi itibariyle toplam faiz ve giderler —- toplam alacak tutarı —— olarak hesaplanmıştır. Hesaplanan bu toplam alacak miktarının , — temerrüt tarihi ile —– takip tarihi arasındaki –gün için —- oranında temerrüt faizi —- olarak bulunmuş, —-gider vergisi ——- olarak hesaplanmıştır.
Böylece yukarıdaki hesaplamalar doğrultusunda, —–takip tarihi itibariyle, davacı bankanın davalı asıl borçlu şirketten olan alacağı ,— asıl alacak , ——- akdi faiz ve —-temerrüt faizi olmak üzere toplam ———– işlemiş faiz, —- akdi faizin —— temerrüt faizinin ———-olmak üzere toplam — ve davacı tarafça ispatlanan –noter masrafı olmak üzere toplam ——- olarak belirlenmiştir.
Kefil ———- yönünden ise , gerek kök rapora ve gerekse ek raporda bilirkişi tarafından yapılan hesaplamalarda hata olmadığı, hukuki değerlendirmelerin de doğru yapıldığı anlaşılmakla, denetime elverişli , usul ve yasaya uygun bilirkişi raporunda kefil yönünden yapılan hesaplamalar doğrultusunda hüküm kurulmuştur.
Her ne kadar davalı vekili tarafından , bilirkişi kök ve ek raporuna karşı bir takım itirazlar ileri sürülmüş ise de, gerek icra işlemlerinin inkişafında görev alanların kendiliğinden gözetmesi gereken hususa uymamaları sonucu yaptığı işlemlerin hukuka uygun hale getirilmesi için başvurulan yolun icra mahkemesine şikayet yolu olması kaldi ki mahkememizce incelenen takip talebi ve ödeme emrinde de herhangi bir usule aykırılık bulunmadığının anlaşılması , gerekse davalıların tacir olduğu ve basiretli tacir gibi hareket etmesi gerektiği esas olup imzalanan sözleşmenin tek taraflı olarak düzenlenip maddelerin açıklanmadığı ve aydınlatma yükümlülüğüne aykırı davranıldığı savunmasının mahkememiz dava dosyası için yeterli ve yerinde bir savunma olmayışı, gerekse davalılardan — sözleşmede müşterek borçlu müteselsil kefil adı altında imzası bulunduğu anlaşıldığından davalılar vekilinin asıl borçlu yönünden takibin sonuçsuz kalmasından sonra kefile karşı takibe girişilmesi savunmasının da hukuki dayanaktan yoksun ve müşterek borçlu müteselsil kefil ruhuna açıkça aykırılık taşıması karşısında davalılar vekilinin soyut itirazlarının reddi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
Tüm yukarıda açıklanan hukuki gerekçeler ve yapılan hesaplamalar sonucu, davacının davasının kısmen kabulüne, davalıların davaya konu ——- İcra Müdürlüğü’nün ———-Esas sayılı icra dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile, takibin —–asıl alacak, — işlemiş akdi faiz ile— temerrüt faizi toplamı — işlemiş faiz —————– noter masrafı olmak üzere toplam — alacak———– ve işleyecek faiz yönünden asıl alacak üzerinden ——– oranları genelgeleri doğrultusunda yıllık % 28,08 oranında temerrüt faizi üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, asıl alacak likit olup davalılar itirazında haksız olduğundan, asıl alacak tutarı——— %20 oranındaki icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine, dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-A) Davanın kısmen kabulü ve davalıların davaya konu —– İcra Müdürlüğü’nün—– sayılı icra dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile,
-Takibin — asıl alacak, — işlemiş akdi faiz ile — temerrüt faizi toplamı — işlemiş faiz ————— noter masrafı olmak üzere toplam —– alacak———– ve işleyecek faiz yönünden asıl alacak üzerinden —- Azami faiz oranları genelgeleri doğrultusunda yıllık % 28,08 oranında temerrüt faizi üzerinden devamına,
B) Fazlaya ilişkin istemin reddine
2-Asıl alacak tutarı 49.661,17-TL’nin %20 oranındaki icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 3.655,83-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 647,20-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.008,63-TL harcın (davalı İlyas Hamamcı yönünden yalnızca 2.961,71-TL’si ile müştereken ve müteselsilen sınırlı olmak kaydı ile) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 647,20-TL peşin harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından tarafından yapılan 35,90-TL başvuru harcı, 5,20-TL vekalet harcı, 112,50-TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.050,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.203,60-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 1.202,24-TL’sinin ————— davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, kabul edilen kısım yönünden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 7.757,37-TL nispi vekalet ücretinin ———— davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalılar kendilerini tek vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 747,38-TL ———— nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak; davalılar vekilinin yokluğunda, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ————– Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/07/2020