Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/67 E. 2019/449 K. 16.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/67 Esas
KARAR NO : 2019/449
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 16/01/2018
KARAR TARİHİ: 16/04/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında 24/02/2014 tarihli 5 yıl süreli kira sözleşmesi ile ——- de bulunan alışveriş merkezinde 226 nolu dükkanın müvekkili tarafından iş yeri olarak işletilmek üzere kiralandığını, müvekkilinin davalıya keşide ettiği ihtarname ile avm’nin doluluk oranının vasat düzeyde olduğu müvekkilinin iş yeri olan mağazanın bulunduğu kattaki mağazaların 8 tanesinin kapandığını ve sürekli zarar ettiklerini, durumun tespiti için tespit başvurusunda bulunduğunu, davalının yapılan tespite rağmen hiç bir iyileştirme yapmadığını, bu nedenle kira sözleşmesinin haklı nedenle fesih edileceği bildirilerek 08/06/2017 tarihinde mecurun tahliye edileceğinin bildirildiği, bu işlemler sonrasında davalı tarafından feshe bağlı cezai şart ve cari hesap alacağının bulunduğu bildirilerek müvekkili kiracı tarafından başlangıçta verilen güvence bedeli ve 2017 yılı Haziran ayı kira bedelinin ve genel giderlere ilişkin düzenlenen fatura bedelinin ödenmesinin talep edildiği, kira sözleşmesinin süresi boyunca taraflar arasında cari hesap ilişkisi kurulduğunu, bu kapsamda davalı şirket tarafından kira bedelleri ve genel giderlere ilişkin; müvekkili tarafından ise depozito bedelinin iadesine ilişkin fatura düzenlendiğini, davalının düzenlediği faturalara karşı iade faturaları kesilmiş ve davalı tarafa gönderilerek cari hesaba işlendiğini, ancak müvekkil şirket tarafından kira sözleşmesinin başlangıcında davalıya verilen tazminat depo bedelinin iadesine ilişkin olarak cari mahsuplaşmanın yapılmadığını bu sebeple oluşan cari hesap alacağının tahsili için başlatılan takibe davalı yanca itiraz edildiğini, itirazın haksız ve hukuka aykırı olduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu takip ile istenen alacağın dayanağının taraflar arasındaki kira sözleşmesi olduğunu, kira sözleşmesinden doğan uyuşmazlıkların sulh hukuk mahkemesinde çözümlenmesi gerektiği, mahkemenin görevsiz olduğunu, esasa ilişkin olarak ise müvekkili tarafından cezai şart alacağının tahsili için başlatılan takibe itiraz edildiğini, davanın derdest olduğunu, müvekkilinin davacıdan alacağı olduğunu, herhangi bir borcu bulunmadığını belirterek davanın reddine kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, taraflar arasında düzenlenen 24/02/2014 tarihli yazılı kira sözleşmesi kapsamında davacının ödediği teminat bedeline ilişkin cari hesap alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın iptali davasıdır.
Dava açıldığı tarih itibari ile yazılı yargılama usulüne tabi olup dilekçeler teatisi tamamlandıktan sonra usulüne uygun olarak ön inceleme duruşması açılmış ve yargılamanın her aşamasında dikkate alınması gereken dava şartları ve görev hususu öncelikle incelenmiştir.
İcra dosyası celp edilmiş ve taraflarca sunulan kira sözleşmesi ve ihtarname suretleri incelenmiştir.
HMK’nın 4 (1)/a maddesinde kiralanan taşınmazların İİK’na göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaların sulh hukuk mahkemelerinin görevi içinde olduğu düzenlenmiştir.
Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin ———– Karar sayılı ilamı ile benzer ilamlarında da vurgulandığı üzere sözleşmenin her iki yanı tacir dahi olsa uyuşmazlık kira ilişkisinden kaynaklanıyor ise HMK.’nun 4 (1) a maddesi uyarınca uyuşmazlığın çözüm yeri Sulh Hukuk Mahkemesidir.
Somut olayda takip ve dava konusu edilen alacağın kira sözleşmesi kapsamında ödenen teminat bedeli sebebi ile oluşan cari hesap alacağına ilişkin olup, taraflar arasında içeriği tartışma konusu olmayan kira sözleşmesinin varlığı dikkate alındığında uyuşmazlığın taraflar arasındaki kira ilişkisinden kaynaklandığı anlaşılmakla HMK’nın 4(1)/a maddesi uyarınca mahkememiz görevsiz olup, görevli mahkemenin Sulh Hukuk mahkemesi olması nedeniyle görevsizlik kararı verilmesinin zorunlu olduğu, görevin dava şartlarından olup HMK nun 115(1) maddesi uyarınca davanın her aşamasında resen gözetilmesi gerektiği dikkate alınarak mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğu yönünden usulden reddine, dosyanın görevli Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-TTK 4.5/3, HMK 4, HMK.114/1-c ve HMK 115/2 maddeleri uyarınca davanın göreve ilişkin dava şartı noksanlığından usulden reddine,
2-HMK.’nun 20.maddesi uyarınca, iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık süre içerisinde başvuru halinde, dava dosyasının görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK.’nun 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
İlişkin olarak taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.16/04/2019