Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/652 E. 2018/764 K. 19.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/652 Esas
KARAR NO : 2018/764
DAVA TARİHİ : 04/06/2018
KARAR TARİHİ : 19/07/2018
Mahkememizde görülmekte olan Sözleşmenin Uyarlanması davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında ……. Tarihli Sözleşme İle 3 Yıl Süreyle……..Plakalı Araç Aylı 735 Eur + Kdv Bedelle araç kiralandığını, ödemeleri her yıl Mayıs ayında sistemden kredi kartı ile peşin yapıldığını, sözleşmenin imzalandığı tarihte yani 2016 yılında 1-Euro= 3.20-Tl, 2017 1-Euro= 3.83-Tl, 2018 yılında ise bugün itibarıyla 1-Euro= 5,43-Tl olduğunu, sözleşmenin ikinci yılında dahi çok yüksek bir döviz artışı olmasına rağmen bu durum bir şekilde kabul edilmiş ancak hali hazırda döviz artışı 3. Yıl ödeme dönemi neredeyse ikiye katlandığından artık ödenmesinin mümkün olmayacağını, davalının ödemeye ilişkin icra takibine geçeceğini beyan etmesinin durumu daha zor bir hale sokacağını 26.04.2016 tarihli sözleşmenin 3. Yılına ilişkin (12 aylık) ödemesinin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına, 3. Yıl sözleşme bedeli üzerinde kira bedelinin uyarlanmasını buna ilişkin daha önceki artışlar dikkate alınarak 2018 yılına ait tüm kiranın net 38.808,00-TL olarak uyarlanmasına, yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki uyuşmazlık 26.04.2016 tarihli ……. dayandığını, HMK’nın Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevini düzenleyen 4. Maddesinde “Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar” bakımından görevli kılındığını, bu nedenle görevli mahkemenin Sulh Hukuk mahkemeleri olduğunu, davacı tarafın iddia ettiği döviz kurundaki artış öngörülemez nitelikte olmadığını, uzun dönem araç kiralamak bir zorunluluk değil kiracının keyfiyeti olduğu gibi müvekkil şirketin faaliyet gösterdiği alanda faaliyet gösteren çok sayıda şirket bulunduğunu, bu şirketlerin bir kısmının da TL üzerinden kira bedeli teklif ettiklerini, icrai işlem ile korkutulması hususu gerçek dışı olduğunu, .davacı tarafından açılan haksız davanın reddine , yargılama harç ve masrafları ile vekalet ücretinin de davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile araç kiralama sözleşmesinden kaynaklanan kira bedelinin değişen koşullara göre uyarlanması davasıdır.
Dava dilekçesi ekinde sunulan araç kiralama sözleşmesinde 36 aylık araç kiralama sözleşmesi yapıldığı, sözleşmenin ödemeye ilişkin 4.maddesinin B bendinde ödemelerin ilk fatura araç tesliminden önce 12 aylık peşin olarak kesilecek ve derhal teslim edlilecek, ödeme ise kredi kartı ile 9 taksit olarak yapıldıktan sonra araç tesliminde yapılacağı ikinci ve üçüncü 12 aylık dönemler için 13. Ve 25 .aylarda yine kredi kartı ile 9 taksit olarak yapılacağı kararlaştırılmıştır.
Bir davanın Ticaret Mahkemelerinde görülebilmesi için açılan davanın mutlak veya nispi ticari davalardan olması gerekmektedir. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesi uyarınca TTK’da düzenlenmiş olan bütün hususlardan doğan davalar ile TTK’nın 4. maddesinde belirtilen özel kanunlardaki davalardır. Nispi ticari davalar ise her iki tarafın tacir olduğu ve dava konusu uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olduğu davalardır. 6335 Sayılı yasanın 2. maddesi ile 6102 Sayılı TTK’nın 5. maddesinin 3 ve 4 nolu fıkraları değiştirilerek Ticaret Mahkemeleri ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki iş bölümü ilişkisi görev ilişkisine dönüştürülmüştür. Bunun yanında görev hususu HMK’nın 114/1-c maddesi uyarınca dava şartlarından olup HMK’nın 115/1. Maddesi uyarınca yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınacağı hükme bağlanmıştır.
6100 sayılı HMK’nın 4/I-a maddesinde ise kiralanan taşınmazların, 09/06/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilâmsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalara, konuları ve değerlerine bakılmaksızın sulh hukuk mahkemelerinde bakılacağı hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda; davacı, davalıdan 3 yıl süreyle aylık 735 EURO + KDV Bedelle araç kiraladığını, sözleşmenin imzalandığı 2016 yılında 1 Euro’nun 3.20 TL,2017 de 3.83 TL , 2018 yılında ise 5.43 TL olduğunu döviz artışının 3. Yıl ödeme dönemi neredeyse ikiye katlandığını artık ödenmesinin mümkün olmadığını, Ülkemizde yaşanan 15 Temmuz darbe girişimi, sınır ötesi operasyonlar gibi nedenlerle beklenmeyen nedenlerle döviz kurlarının orantısınız bir şekilde yükseldiğini, tüm bu nedenlerle 26.04.2016 tarihli sözleşmenin 3.yılına ilişkin 12 aylık ödemesinin ihtiyati tedbir yolu ile durdurulmasına 3. Yıl sözleşme bedeli üzerinde kira bedelinin uyarlanmasını, buna ilişkin daha önceki artışlar dikkate alınarak 2018 yılına ait tüm kiranın 38.808 TL olarak uyarlanmasını talep etmiştir. bu durumda; davadaki temel ilişkinin araç kiralama sözleşmesi olduğu ve uyuşmazlığın araç kiralama sözleşmesinden kaynaklandığı dolayısıyla somut olayda kira sözleşmesi hükümlerinin uygulanacağı anlaşıldığından, davanın sulh hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
Nitekim Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında da araç kiralama sözleşmelerinin ekinde imzalanan senede dayalı borçlu olunmadığı iddiasına ilişkin davalarda yargılamanın temel ilişkiye göre yapılacağı, temel ilişkinin araç kiralama sözleşmesi olduğu ve araç kiralama sözleşmesinden kaynaklanan davalarda görevli Mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğuna karar verilmiştir. (Yargıtay 20.HD.nin 10.11.2016 tarihli, 2016/7340 E.2016/10400 K.)
Bu nedenlerle, davada çözümlenecek hukuki uyuşmazlık sözleşmeden kaynaklanan bedelin değişen koşullara göre uyarlanması ise de, temel ilişkinin araç kiralama sözleşmesinden doğması, HMK.’nın 1. maddesi gereğince görevin kamu düzeninden olması ve HMK.’nın 115. Maddesi uyarınca davanın her aşamasında dikkate alınabileceği değerlendirilerek davanın göreve ilişkin dava şartı noksanlığından usulden reddine karar vermek gerekmiş ve hüküm aşağıdaki şekilde oluşturulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-1-TTK 4,5/3. ve HMK 4,114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca davanın göreve ilişkin dava şartı noksanlığından usulden reddine,
2-HMK.’nun 20.maddesi uyarınca, iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık süre içerisinde başvuru halinde, dava dosyasının görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Sulh Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK.’nun 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
İlişkin olarak davalı yanın yokluğunda, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.19/07/2018