Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/65 E. 2020/607 K. 20.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/65 Esas
KARAR NO : 2020/607
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/01/2013
BİRLEŞEN DAVADA
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ: 09/04/2013
KARAR TARİHİ: 20/10/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) ve Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının, davalı tarafından müteahhit olarak üstlenilen —————- davalının taşeronu olarak yaptığını, müvekkilinin kendi edimini tam olarak yerine getirip işi teslim ettiğini, emek ve mesaisinin karşılığı olan, faiz ve masraflar hariç yaklaşık —— hakediş alacağını alamadığını, davacının birçok kez sözlü görüşmede bulunduğunu, daha sonra—— tarihinde ——— ihtarnamesini gönderdiklerini, akabinde —- icra takibine giriştiklerini, —— tarihinde ——— sayısı ile kayda giren icra dosyasına karşı davalı tarafın haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, davacının alacağının tanık beyanları, faturalar, posta alındıları, banka dökümleri incelendiğinde ortaya çıkacağını, itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek, icra takibine vaki haksız itirazın iptaline ve %40 oranından az olmamak üzere icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Birleşen Mahkememizin ——–sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Ana davada itirazın iptali davasına konu ettiği işle ilgili olarak —– hakediş tutarını davalıdan tahsil edemediklerini, alacağın tahsili için — takip başlattıklarını, daha sonra icra dosyasının——- numarasına kaydının yapıldığını, davalının haksız olarak borca itiraz ettiğini, davacı tarafından açılan itirazın iptali davasının ———sayılı dosyasında davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek sonuçlandığını, bu nedenle iş bu alacak davasını açmak zorunda kaldıklarını belirterek sonuçta, ——- alacağın davalı taraftan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
SAVUNMA
Asıl davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Bu davanın derdestlik nedeniyle reddi gerektiğini, çünkü davacı tarafın ———sayılı dosyasıyla takibe giriştiğini, süresinde itiraz etmeleri üzerine ————sayılı dosyasıyla itirazın iptali davası açıldığını, iş bölümü itirazı üzerine dosyanın ——–numarasına kaydedildiğini, ———- yapılan yargılama sonucunda gönderme talebinin HMK.20.maddesi uyarınca ön görülen süre içinde yapılmadığı gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini, o davada verilen kararın henüz kesinleşmediğini, bu nedenle davanın derdestlik nedeniyle reddi gerektiğini, esas yönünden ise, yapılan iş nedeniyle müvekkilinin davacıya borçlu değil alacaklı olduğunu, taraflar arasında ————-inşaatının ———- yapılması konusunda anlaşma sağlandığını, inşaatın tamamlanıp işin idareye teslim edildiğini, davacı tarafa yaptığı ve yapacağı işlere karşılık avans ödemesi yapılmış olup, davacının yaptığı işlere karşılık yapılan fazla ödemeler nedeniyle davalının davacıdan ——- alacağının bulunduğunu, tanık dinlenmesine muvafakat etmediklerini belirterek davanın reddini istemiştir.
Birleşen Mahkememizin —-sayılı dosyasında davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Tarafların ——- işlerinin yapımı konusunda anlaştıklarını, hastanenin idareye teslim edildiğini, müvekkilinin davalıya ——- alacağının bulunduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Ana dava, hukuki niteliği itibariyle, eser sözleşmesinden doğan bakiye iş bedeli alacağının tahsili için başlatılmış olan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkin olup, birleşen dava hukuki niteliği itibariyle, ana davaya konu aynı alacağın bir bölümünün tahsili için açılmış bir alacak davasıdır.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda verilen, ana davanın esastan reddine, birleşen davanın usulden reddine ilişkin hüküm ———–sayılı ilamıyla, ihtilafın fatura düzenlenmeyen imalatların bedellerinin ödenip ödenmediği konusunda olduğu, davacının alacağını talep edebilmesi için fatura düzenleme zorunluluğu bulunmamakla birlikte bedel konusunda uzlaşma bulunmaması halinde—— sayılı TBK’nın 481. Maddesine göre imalat bedelinin yapıldığı yıl piyasa rayiçlerine göre belirlenmesi gerekeceği, mahkemece bilirkişiden alınacak ek rapor ile asıl raporda belirlenen ——— nolu imalatların bedellerinin, yapıldığı yıl piyasa rayicine göre belirlenip bunlarla ilgili kanıtlanacak ödemelerin mahsubu ile sonucuna göre karar verilmesi gerekçesiyle karar bozulmuş bozmaya uyularak yeniden yargılama yapılmıştır.
Usul ve yasaya uygun görülen —–ilamı doğrultusunda, ——– nolu imalatların bedellerinin, yapıldığı yıl piyasa rayicine göre belirlenip ek rapor düzenlenmesi istenilmiş, bilirkişi tarafından —— tarihli rapor düzenlenmiş, düzenlenen raporda özetle, —–nolu imalatların bedellerinin, yapıldığı yıl piyasa rayicine göre bedellerinin ——— olduğu tespit edilmiştir. Yapılan tespit üzerine bozma ilamı doğrultusunda, ihtilafa konu imalatlara ilişkin varsa bir ödemenin mahsubu gerekeceğinden ve bu hususta ispat yükü davalı tarafta olduğundan, davalı tarafa bu hususa ilişkin gerekli ihtarlar şerh düşülerek tebligat çıkartılmış olup, verilen kesin süre içinde davalı tarafça herhangi bir beyan yahut ödemelere ilişkin belge sunulmadığı gibi duruşmalara da katılım sağlanmamıştır.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, —– ilamı ve bozma sonrası alınan mahkememiz denetimine uygun ve hükme elverişli bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde, davacının ana dava olan itirazın iptali davasında, davacının davalıdan takip tarihi itibariyle —- alacağı olduğu, ancak davacının takip talebinde —– asıl alacak olarak talepte bulunduğu ve davasını da —- değer üzerinden harç yatırarak açtığı anlaşılmakla, itirazın iptali davasının niteliği gereği takip ile sıkı sıkıya bağlı olduğu göz önüne alındığında, taleple bağlı kalınarak, asıl dava yönünden davanın kısmen kabulü ile, davalının———— yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin —– asıl alacak ve bu alacağa işleyecek faizi üzerinden aynen devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine—- hükmedilen asıl alacağın %40’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, birleşen dava yönünden ise ana davada itirazın iptaline konu edilen alacak ile birleşen davada talep edilen alacak aynı alacak olduğu, itirazın iptali davası mahiyeti itibariyle alacak davasının sonuçlarını doğurmaya yeterli olduğu, ortada bir itirazın iptali davası mevcut iken ve derdest iken, aynı alacak için alacak davası açılamayacağı gerekçesiyle birleşen davanın derdest olmaması dava şartı olup dava şartı gerçekleşmediğinden birleşen davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl dava yönünden davanın kısmen kabulü ile, —
-Davalının Kapatılan————– yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin —– asıl alacak ve bu alacağa işleyecek faizi üzerinden aynen devamına,
2-Fazlaya ilişkin istemin Reddine,
-Hükmedilen asıl alacağın %40’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gerekli 3.068,85-TL karar harcının davacı tarafça peşin yatırılan 539,40-TL’den mahsubu ile eksik kalan 2.529,45-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
-Davacı tarafça yatırılan 539,40-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Davacı tarafından tarafından yapılan 24,30-TL başvuru harcı, 3,75-TL vekalet harcı, 1.279,00-TL tebligat ve müzekkere gideri ile temyiz posta masrafı, 850-TL bilirkişi ücreti olmak üzere 2.157,05-TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranları nazara alınarak hesaplanan 2.153,52-TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
-Davalı tarafından yapılan 165,10-TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları nazara alınarak hesaplanan 0,27-TL’sinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davalı üzerinde bırakılmasına,
-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 6.640,30-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
3-Birleşen dava yönünden dava şartı yokluğundan usulden reddine,
-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gerekli 54,40-TL karar harcının davacı tarafça peşin olarak yatırılan 513,10-TL harçtan mahsubu ile artan 458,70-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak; davalı tarafın yokluğunda, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 15 günlük yasal süre içerisinde ——- temyiz yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 20/10/2020