Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/645 E. 2021/1063 K. 16.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/645 Esas
KARAR NO : 2021/1063

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 01/06/2018
KARAR TARİHİ : 16/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıya karşı icra takibi açılmadan evvel —– yevmiye ile ihtarname gönderildiğini, davalının borcunu ödememesi nedeni ile—- sayılı dosyası ile icra takibine girişildiğini, davalının borca itiraz ederek icra takibini durdurduğunu, takip her ne kadar cari hesap bakiyesi üzerinden 34.914,68TL olarak açılmış olsa da sözleşme gereği davalının ilk ödeme sonrası projenin geldiği aşama neticesinde yapması gereken —- bedeli ödememesi üzerine açıldığını, dava değeri olarak belirtilen bedelin sözleşmede yazan —-bedelin karışığının 18.665,07-TL olduğunu beyan edip itirazının iptaline ve takibin dava değeri üzerinden devamına, kötüniyetli davalı-borçlunun %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkümiyetine, şirkete ait araç ve taşınmaz kaydı sorgulamasının yapılarak kayda rastlanması halinde şirketin mali durumunun bozuk olduğu kendileri tarafından beyan edilmesi dolayısıyla ihtiyati tedbir konulmasına, ihtar tarihinden itibaren faiz işletilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekalet ücretinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında farklı —— ortamlarda çeşitli bitkilerin tepkilerini gözlemlemek ve en iyi ürünü elde etmeye yönelik laboratuvar gözlemlerinin yapılabileceği —— cihazının üretimine ilişkin olarak —- Cihazı Yapım Sözleşmesi ve işbu sözleşmenin ayrılmaz bir parçası niteliğindeki ve davacı tarafça üretimi taahhüt olunan ürünlerin ihtiva etmesi gereken teknik özelliklere ilişkin bila tarihli —– başlanacağı, ürünlerin ise 08.09.2017 tarihinde teslim olunacağı, davalı tarafça yapımı taahhüt olunan ürünlerin davalının göstereceği yerde montajının yapılacağı ve taraflarca imzalanan Teknik Şartnameye uygun olarak imal edilen ürünlerin çalışır halde olması halinde teslimin yapılmış sayılacağı, sözleşmeye konu işin toplam bedelinin——- kabulü/sözleşmenin imzalanması aşamasında, —- —malzemelerinin saha sevkinden sonra 30’unun ise teknik şartnameye uygun olarak imal edilecek ürünlerin —- yapılması sonrasında ürün teslimi akabinde ödeneceği, davalı tarafından 11.750TL. avans ödemesinin yerine getirildiği, davacı tarafça ürünlerin teslimi gerçekleştirilmediğini, davacının sözleşme kapsamında olan işler için ilave ücret talep edemeyeceğini beyan edip davacının —–esas nolu icra takip dosyasına ilişkin itirazın iptali talebi ile haksız ve hukuki dayanaktan yoksun iş bu davanın reddine, davacı tarafın icra takibine konu edilen alacağın—– aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, faturadan kaynaklı alacağın tahsili istemine ilişkin başlatılan takibe yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, icra dosyası celp edilerek incelenmiş, taraf şirketlere ait ———– davalı şirketin çalışanlarına —- celp edilerek mahkememiz dosyası arasına alınmış, tanık dinlenmiş, bilirkişi raporu alınmıştır.
İtirazın iptali istemine konu,—- sayılı takip dosyasının incelenmesinde—- tarihinde başlatılan takibin alacaklısının dosyamız davacısı —— borçlusunun dosyamız davalısı —— irsaliye defter kayıtları ile bakiye alacak açıklaması ile 34.912,68-TL alacağın fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu, ödeme emrinin borçluya 15/05/2018 tarihinde bila tebliğ döndüğü, borçlu tarafından 18/05/2018 tarihli dilekçe ile borca ve ferilerine itiraz edildiği ve takibin durduğu, itirazın alacaklıya tebliğine ilişkin dosya kapsamında bilgi ve belge bulunmadığı, dolayısıyla bir yıllık hak düşürücü sürenin işlemeye başlamadığı, davanın 01/06/2018 tarihinde ve bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflarca bildirilen delillerin toplanmasından sonra, tarafların ticari defter ve kayıtları ile tüm dosya kapsamında toplanan deliller üzerinde inceleme yapılması için bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından 19/09/2019 tarihli rapor düzenlenmiştir. Düzenlenen 19/09/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle, ”Davacı ve davalı şirket tarafından ibraz edilen 2017 ve 2018 yıllarına ilişkin ticari defterlerin; T.T.K m.64,66, V.U.K. m.—- Tebliğine göre açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı, kayıt nizamı bakımından V.U.K. m. 215-219 hükümleri ile Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğlerine uygun olduğu, davacı tarafın ticari defterlerinin incelenmesi——-icesinde davalı şirket tarafından davacı şirkete 11.750,00-TL tutarında ödeme Yapıldığı, ödemenin banka havalesi yoluyla gerçekleştirildiği, havale dekontunda ve ticari defterlerde “—- açıklamasının yer aldığı, davacı şirketin davalı şirkete —- bedelli fatura düzenlediği, iş bu faturayı ticari defterlerinde kayıt altına aldığı, fatura açıklamasında —-, bu faturaya ilişkin —- numaralı Sevk İrsaliyesi düzenlendiği, irsaliyede malzemeleri eksiksiz ve sağlam orak teslim aldım bölümünde —- isimli kişinin imzasının bulunduğu, bu şahsın şirket yetkilisi ya da çalışanı olup olmadığı hususunda takdirin Mahkeme’nize ait olduğu, davacı şirketin 2017 yılı ticari defter kayıtlarına göre davacı şirketin davalı şirketten takip tarihi itibariyle 34.912,68-TL alacaklı olduğu kaydının olduğu, 2018 yılı ticari defterinde de herhangi bir tahsilat kaydının olmadığı, davalı şirket borç bakiyesinin aynen devam ettiği; davalı şirketin 2017 ve 2018 yılları ticari defterlerinin incelenmesi neticesinde davalı tarafça davacı şirkete 06.07.2017 tarihinde banka havalesi yoluyla —— altında havale yolladığı ve bu işlemi 2017 yılı ticari defterlerinde kayıt altına aldığı, davalı şirketin ticari defterlerinde davalı tarafça düzenlenmiş olan —— bedelli faturanın yer almadığı, davalı şirketin ticari defterlerine göre davacı taraftan 06.07.2017 tarihi itibariyle 11.750,00-TL alacaklı olduğu, kaydının olduğu, 2018 yılı ticari defterlerinde de hesap bakiyesinin aynen devam ettiği, taraflar arasında — Yaptırılmasına Ait Sözleşme” başlıklı, TBK m. 470 vd. hükümlerine göre “eser sözleşmesi” akdedildiği, sözleşmenin 6. Maddesi gereğince iklim —- bitkilerinin maruz kaldığı —- koşulları bir —- uygulayarak modelleme, doğrulama, en iyileme ve tahmin çalışmaları için laboratuvar gözlemleri sağlamak olarak; 8. maddesi gereğince işe başlama tarihi olarak 03.07.2017, işin tamamlanma tarihi olarak da 08.09.2017 kararlaştırıldığı, sözleşmenin eki niteliğindeki bila tarihli —- gereğince — içindeki — olan — yazılımı teslimi işin konusu olarak belirlendiği, — tarihinde, adi yazılı olmakla TBK m. 12 hükmünce geçerli, —— sözleşme imzalandığı, bu sözleşmede sipariş ile birlikte %30 avans, % 40— malzemelerinin sahaya sevkedilmesinden sonra, % 30 —-yapılarak teknik şartnameye uygun şekilde kesin teslim yapıldıktan sonra banka hesabına yatırılacağının kararlaştırıldığı, davacı tarafından davalı —– —. devreye alma” açıklamalı fatura düzenlendiği,—- davalıya ihtarname gönderdiği ve gönderdiği ihtarname ile faturalar, cari hesap ve ticari defter kayıtlarına dayalı olarak ödenmemiş 34.912,68TL.nin ödenmesi ihtar edildiği, bunun üzerine davalı — gönderilen ihtarname ile işin 08.09.2017 tarihinde bitirileceğinin kararlaştırıldığını, eser sözleşmesi gereğince işin yapılmadığının belirtildiği, davalı tarafından sevk irsaliyesinde ürünlerin —teslim alındığı görülse de söz konusu kişinin davalı şirket çalışanı olmadığı savunulduğu, dosyada yer alan —- ihtarnamelerin incelenmesinde davacı firmanın üzerine düşen sözleşme edimleri yapmak için —- rağmen —- edimlerini yerine getirmemesi (—- ve — ile — yapılamaması) nedeni ile projenin başarılı olarak tamamlanamadığı, davacı firmanın yükümlülüklerini yerine getirdiği, sözleşmenin davalı — ile yapılmasına rağmen — çalışanları tarafından yönetildiği ve tüm —— yazışmalarında —firmanında (— internet adreslerinin yer aldığı, — —— davalı şirketin TBK m. 40 vd. Hükümlerince yetkili temsilcisi olmadığı, yüklenicinin asli borçlarından birinin de imal edilen eşeri işsahibine teslim borcu olması sebebiyle yüklenici davacının imal ettiği eseri işsahibine teslim ile borcunu sona erdirmediği kanaatine varıldığı ancak teknik incelemede davacının sözleşme edimlerini ifa etmek için gayret sarfetmesine rağmen — edimlerini yerine getirmemesi ———başarılı olarak tamamlanamadığı tespit edildiğinden bu açıdan değerlendirme yapıldığında TBK m. 106/1 hükmü gereğince davalının, davacı borçlunun borcunu ifa edebilmesi için kendisi tarafından yapılması gereken “hazırlık fiilini yapmaktan kaçınması” dolayısıyla alacaklının temerrüdüne düştüğü yönünde” tespit ve değerlendirme yapılmıştır.
Bilirkişi heyet raporu her iki taraf vekiline de tebliğ edilmiş, taraf vekilleri tarafından rapora ilişkin beyan ve itiraz dilekçeleri sunulmuş, mahkememizin 13/10/2020 tarihli celsesinin 3 numaralı ara kararına istinaden sevk irsaliyesi ve servis raporunda isim ve imzası bulunan ——– tanık olarak dinlenmesine karar verilmiş, tanık — tarihli celsede, ‘—- bulunmaktaydı. —- kapsamında bir—- ihalesini almıştır. —– — hizmet aldık. ——- bize—- hizmeti sundu. Bu doğrultuda bir anlaşma yaptık. Anılan firma malzeme teslimi yaptı. ——- anlaşmazlıklar çıktı. Bana göstermiş olduğunuz servis raporu adı altında 23.03.2018 tarihli belge altındaki imza bana aittir. Yeni bir proje olduğu için bir takım aksaklıklar olduğunda — ilişkin — buna ilişkin hizmet verdi servis raporu buna ilişkin düzenlenmiştir. Biz malzemeyi teslim aldıktan sonra —- aşamasında ödemeden dolayı anlaşmazlık çıktı.— ben testi yapmam demedi. Ödemeyi gerçekleştirin ben malımın arkasındayım bende buna şahit oldum.— —- ayrıldıktan sonra taraflar mahkemelik oldu ancak yapılan yazılım kullanıldı.— — firmasının panolarını kullanmaya devam etti, ben —- adı altında belirttiğim firmaların çalışanıyım. Bana verilen işi yapmakla mükellefim — yaptım. —- olarak görevde bulundum. Dosyada bulunan tüm isimleri tanıyorum. Hepsiyle iş yaptım. —olmasam bu kadar detaylı bilgimin olmaması mümkün değil, —— yeni olması sebebiyle bir aksaklık olduğu durumda hizmet vermiştir. Teknik servis zaten bunun için vardır, —olay, — içindeki cihazları kontrol etmek. Bu cihazları — edecektir. %100 temin edilirse —— gerçekleştirecektir. Burada %100 temin söz konusu değildir, —- tesliminden sonra çıkan aksaklıklar sebebiyle —– geçildi ve sahada servis raporu buna ilişkin düzenlendi ” yönünde; tanık — tarihli celsede ” —- çalıştım. Genel müdür yardımcı görevinde bulundum. —-vardı bunlardan birisi ——-olan —bu projede —– ile görev aldık daha öncede tanık olarak dinlenmiştir. Biz bu proje için hangi firmalar ile çalışıp nasıl verim alabiliriz hususunda araştırma işine girdik. — ile anlaştık. Bize her — konusunda yardımları sağladı. Projeyi tamamladıktan sonra —teslim etti. Bu süreç içerisinde — firmasıyla görüşmelerimiz toplantılarımız oldu. 21/08/2017 sevk irsaliyesi altındaki imza bana aittir. Bunlar —içerisinde kullandığımız malların teslim alındığına ilişkindir. Bu mallar teslim alındıktan sonra farklı bir süreç başlar.– yapılır.– yapılır ve — ürün teslim edildir. Bu — çalışmaz birden — çalışabilir. — başka bir firma, —– başka bir firma yapabilir söyleyeceklerim bu kadardır” yönünde beyanda bulunduğu anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu, dinlenen tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde; öncelikle taraflar arasında, —-ve sözleşmeye ek olarak aynı tarihli teknik şartname ile sipariş formu imzalandığı hususu ihtilafsızdır. Taraflar arasında imzalanan sözleşme ve ekindeki teknik şartname ile sipariş formu birlikte değerlendirildiğinde; sözleşmenin avansa ilişkin hükümler başlıklı 10. Maddesinde ‘— Verilecek olan bu belge işin yapılmaması ya da zamanında istenildiği gibi yapılmaması durumunda tek başına münhasır bir belge olarak değerlendirilerek alıcı tarafından tahsile konulabilir. Teklif bedeli sipariş ile birlikte % 30 avans, % 40 elektrik panosu ve otomasyon malzemelerinin sahaya sevk edilmesinden sonra, % 30 proje test— teknik şartnameye uygun şekliyle kesin teslim yapıldıktan sonra banka hesabına yapılacaktır. ” düzenlemesinin mevcut olduğu; yine sipariş formu belgenin incelenmesinde sözleşme bedelinin KDV dahil 11.269 Euro üzerinden kararlaştırıldığı görülmüş olup, anılan formun 5. Maddesinde, ”Fatura kesildiği tarihteki döviz satış kuru baz alınacaktır” ve 6. Maddesinde ” Sipariş ile birlikte % 30 avans, % — sahaya sevk edilmesinden sonra, % 30 — — yapılarak teknik şartnameye uygun şekliyle kesin teslim yapıldıktan sonra banka hesabına yapılacaktır” şeklinde düzenlemelerin mevcut olduğu anlaşılmıştır.— davalı tarafından davacı tarafa 06/07/2017 tarihinde 11.750-TL avans ödemesi açıklaması ile havale yapıldığı nitekim avans ödemesinin her iki tarafında kabulünde olup ticari defterlerinde de kayıt altına alındığı hususu dosya kapsamı ile sabittir. Davacı taraf huzurdaki davada, sözleşmenin ikinci aşaması — malzemelerinin sahaya sevk edildiğini davacının sözleşme bedelinin % 40 olan kısmına hak kazandığını ancak davalı tarafından ödeme yapılmadığını iddia etmekte ve takibi sözleşme kapsamında ödenmeyen bakiye alacağın tümüne konu fatura üzerinden başlatılsa da davada taleplerinin % 40 olan kısmına ilişkin olduğunu beyan etmekte; davalı ise sözleşmenin tamamlanmadığını, eserin teslim edilmediği, — malzemelerinin sahaya sevk edilmediğini, sevk irsaliyesinde ve servis raporunda isim ve imzası bulunan kişilerin davalı şirket çalışanı olmadığını savunmaktadır. Mahkememizin 13/10/2020 tarihli celsesisin ara kararlarına istinaden davacı vekili tarafından 22/10/2020 tarihinde sunulan dilekçesinde sözleşme bedelinin 9.550,00 Euro+KDV olduğu; fatura tarihindeki — olduğunu; başlangıçta % 30 yakın ödenen 11.750-TL avans ödemesinin mahsubu ile bakiye 34.912,68-TL üzerinden takip başlatılmış ise de sözleşmenin ikinci aşaması olan % 40 ‘lık kısmının davada tahsili talep edildiğini dolasıyla —-edildiği beyan edilmiştir. Taraflar arasındaki sözleşme– değerlendirildiğinde tarafların fatura tarihindeki döviz satış kurunun baz alınacağının açıkça kararlaştırılması — 4,1480 olup; anılan kur üzerinden hesaplama yapıldığında—- olduğu ve avans ödemesinin mahsubu ile bakiyenin 36.951,66-TL olup, % 40 kısmının ise 19.480,66-TL olduğu anlaşılmakla birlikte davacı tarafından daha az talepte bulunulduğu görülmüştür. Davacı tarafından kesilen ve takibe konu faturanın davalı ticari defter ve kayıtlarında yer almadığı yine — bir anılan fatura yönünden bir bildirimde bulunmadığı dosyada toplanan delillerden sabittir. Ancak dosyaya sunulan mail yazışmalarında —- teslim edilen projeye istinaden faturayı kesmek istediklerini ifade ettiği, — müdürü ——–tarafından—kesebileceklerini, 25.08.2017 tarihli ödeme planına aldıklarını ve sözleşme yükümlülüklerine göre ödemenin de önümüzdeki hafta yapacaklarını belirtildiği yine —- tarafından —- düzenlenen faturanın taramasının — iletildiği ve —tarihinde — tutarındaki faturanın kabul edilerek hesaplara intikal ettiği bilgisinin verildiği görülmüştür. Davalı tarafından e postaların içeriğine herhangi bir itiraz ileri sürülmemekle birlikte —– ve yine gerek maillerde gerekse sevk irsaliyesinde ismi yer alan — isimli kişilerin çalışan olmadığı yine — isimli kişinin de anılan tarihlerde davalının yetkili temsilcisi olmadığı , mailin yalnızca faturanın teyidi amaçlı olduğu savunulmuştur. Ancak gerek taraflar arasındaki sözleşme ve ekindeki şartname hükümleri gerekse dosyaya sunulan mail yazışmaları ve dinlenen tanık beyanları bir bütün olarak değerlendirildiğinde; sunulan mail yazışmalarının hepsinde— —- —- yer alması, yine sürecin başından itibaren anılan kişilerin projede yer aldığı, diğer bir deyişle her ne kadar davalı tarafça anılan kişilerin çalışan yetkili olmadığı savunulmuş ise de bu kişilerin sürecin başında da projede yer alması ve davalının bu hususlara itirazının olmaması karşısında davaya konu kısım yönünden anılan kişilerin yetkili çalışan olmadığı savunulması mahkememizce yerinde görülmemiş, sunulan mailler, dinlenen tanık beyanları ve sevk irsaliyesi bir bütün olarak değerlendirildiğinde sözleşme bedelinin % 40 lık kısmına konu olan —- sahaya sevk işinin tamamlandığı ve sevk irsaliyesinin onaylatıldığı anlaşılmış, netice itibariyle davacının sözleşme kapsamında tamamladığı iş kapsamında sözleşme bedelinin % 40’lık kısmını davalıdan talep edebileceği vicdani kanaatine varılmıştır. Nitekim taraflar arasında anlaşmazlık çıkması üzerine sözleşmenin son kısmının tamamlamadığı, davalının dava dışı başka bir şirket aracılığı ile işi tamamlatıp teslim ettiği her iki tarafında da kabulünde olduğundan ve huzurdaki davada yalnızca işin % 40’lık kısmına ilişkin talep olduğu göz önüne alındığında başkaca bir araştırma yapılmasına gerek görülmemiştir. Açıklanan nedenler ile davacının davasını 18.665,07-TL üzerinden dava değeri gösterilerek açıldığı göz önüne alınarak açılan davanın kabulü ile, davalının —- yapmış olduğu itirazın iptali takibin 18.665,07-TL asıl alacak ve bu asıl alacağa takip tarihinden takip talebinde belirtilen faiz oran ve cinsi ile faiz uygulanmak suretiyle aynen devamına, sözleşmede açıkça ödemelerin kararlaştırılmış olması ve davaya konu alacağın niteliği göz önüne alındığında alacak likit olup itiraz haksız olduğundan hükmedilen 18.665,07-TL asıl alacağın taktiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın 18.665,07-TL üzerinden dava değeri gösterilerek açıldığı göz önüne alınarak açılan davanın kabulü ile,
Davalının —sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali takibin 18.665,07-TL asıl alacak ve bu asıl alacağa takip tarihinden takip talebinde belirtilen faiz oran ve cinsi ile faiz uygulanmak suretiyle aynen devamına,
2-Hükmedilen 18.665,07-TL asıl alacağın taktiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar harcı 1.275,01-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan toplam 324,20-TL harcın mahsubu ile bakiye 950,81-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan toplam 324,20-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 35,90-TL başvuru harcı, 244,05-TL tebligat ve müzekkere gideri, 2.100,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.379,95-TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —–vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak; taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.