Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/644 E. 2022/374 K. 26.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/644 Esas
KARAR NO: 2022/374
DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 31.05.2018
KARAR TARİHİ : 26.04.2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirket —- — —– sunmakta olduğunu, ——- ——- aylık ücret karşılığında saklandığını, davacı şirket ile davalı—– tarihinde imzalanmış sözleşme ile davalının belgelerinin davacı şirket tarafından ücret karşılığı saklanması konusunda anlaşmaya varıldığını, ancak davalının kararlaştırılan aylık ücretleri vadeleri geçmesine rağmen ödemediğini, bunun üzerine davacı şirket tarafından davalının bakiye borcunu ödemesi, sözleşmenin feshi ve kutuların teslim alınmasına ilişkin —- nolu ihtarnamesinin gönderildiğini, söz konusu ihtarname tarihinde davalı tarafa —- tarihinde tebliğ edildiğini, geri dönüş olarak ödeme yapılmadığını, nihayetinde davacının alacağının tahsili için davalı aleyhine – sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, borçlunun yetki ve borca itirazı sonucunda yetkili —- gönderildiğini ve — dosyası ile takibe devam edildiğini, iş bu dosya kapsamında gönderilen ödeme emrinin borçluya — tarihinde tebliğ edildiğini, davalının —- tarihinde haksız ve yersiz olarak borca itiraz ederek takibin durdurduğunu, sonrasında cari hesap dökümü ve ticari defter ve kayıtların incelenmesi neticesinde davalı şirketin davacı şirkete olan borcunu ödemediğini, davacı şirkette takipte belirtilen tutarda borcu olduğu açık ve net olarak ortaya çıkacağını, hali hazırda aylardır ödeme yapmayan davalının kutularını saklamaya devam eden davacının zararının her geçen gün arttığını, davalı şirketin kötü niyetli olarak borca itiraz edip süre kazanmak ve alacağı sürümcemede bırakmak için uğraştığını, bu nedenle itirazın iptali için dava açma zaruretinin hasıl olduğunu, arz ve izah edilen nedenlerle; taleplerinin kabulü ile, davalı / borçlunun haksız olarak yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına, davalı / borçlunun % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline, karar verilmesini talep ve dava ettikleri görüldü.
SAVUNMA:Davalı şirkete dava dilekçesi ve tensip zaptının usulüne uygun tebliğ edildiği ancak süresinde cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, hizmet sözleşmesinden kaynaklanın faturalara dayalı cari hesap alacağının tahsili için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatına ilişkindir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, icra dosyası celp edilerek incelenmiş, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır
İtirazın iptali istemine konu,— takip dosyasının incelenmesinde; ilk olarak—- dosyasında — tarihinde başlatılan takibin alacaklısının dosyamız davacısı — borçlusunun dosyamız davalısı—–alacağın fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu, ödeme emrinin borçluya — tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından süresinde —- tarihli dilekçesi ile yetkiye, borca ve ferilerine itiraz edildiği, yetki itirazının kabulü ile dosyanın —- düzenlenen ödeme emrinin borçluya — tarihinde tebliğ edildiği, süresinde —- tarihli itiraz ile takibin durduğu, itirazın alacaklıya tebliğine ilişkin dosya kapsamında bilgi ve belge bulunmadığı, dolayısıyla bir yıllık hak düşürücü sürenin işlemeye başlamadığı ve davanın —— alacak üzerinden ve bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davanın niteliği gereği ve bildirilen delillerin toplanmasının akabinde tarafların tacir olması ve davacı tarafça delil olarak ticari defterlerine dayanılması sebebiyle —– maddeleri uyarınca tarafların ticari defterleri ve tüm dosya kapsamı üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiş, bu kapsamda dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, inceleme gün ve saati davalı şirkete tebliğ edilmiş ancak inceleme gün ve saatinde davalı tarafça ticari defterler ibraz edilmemiş bir beyan yahut mazeret de bildirilmemiştir. Davacı şirket defterleri ile tüm dosya kapsamı üzerinde bilirkişiler tarafından inceleme yapılarak — tarihli rapor düzenlenmiştir.
Düzenlenen —– tarihli bilirkişi raporunda özetle, ”Davacı şirket tarafından ibraz edilen —-açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı, kayıt nizamı bakımından —- uygun olduğu, davacı şirketin —- ticari defter kayıtlarının incelenmesi neticesinde taraflar arasında cari hesap ilişkisinin var olduğu, davacı şirketin ticari defter kayıtlarında —- olduğu, —–tutarında faturalar düzenlediği, düzenlenen bu faturalar neticesinde davacı şirketin ticari defter kayıtlarına göre davalı şirketten —- alacaklı olduğu, davacı şirketin davalı şirkete düzenlemiş olduğu faturaları — —- aylık düzenleme —- altında kalmasından dolayı davacı firma tarafından ve de davalı firma tarafından —– beyan edilmediği, davacının dava dilekçesi ekinde delil olarak sunmuş olduğu sözleşmenin tarafı olmadığı, bu sözleşmenin hizmet veren tarafı, —— olduğu, bu nedenle işbu sözleşmenin, davacı ile davalı arasında akdedildiği hususu tespit edilemediği, kaldı ki bir an için, davacı ile davalı arasında, dava dilekçesi ekinde sunulmuş olan sözleşme ile aynı içerikte bir sözleşme akdedilmiş olduğu farz edilse bile, davacı ile davalı arasında, dava dilekçesi ekinde sunulmuş olan sözleşme ile aynı içerikte bir sözleşme akdedilmiş olduğu farz edilse bile,davacı, bu sözleşmeye istinaden davalıya, sözleşmenin konusunu oluşturan hizmeti —— verdiğini ispata yönelik delil de sunmadığı, şu andaki delil durumu itibariyle iddiasının ispata muhtaç olduğu” yönünde tespit ve değerlendirme yapılmıştır.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davacı vekili tarafından rapora ilişkin itiraz dilekçesi ve ek belgeleri sunulmakla, aynı bilirkişilerden itirazların değerlendirilmesi yönünden—– tarihli ek rapor alınmış, düzenlenen ek raporda özetle, ” Davacı tarafça dava dosyasına ibraz edilen —– incelendiğinde; taraflar arasında imzalana sözleşmeye taraf olan —— birleştiğinin tespit edildiği, birleşme evraklarından davacının bu sözleşmenin tarafı haline geldiği , davacının —– yoluyla davalı şirkete ait —— listesine ilişkin sunmuş olduğu belgelerin ispata yeterli olmadığı, söz konusu ——- alınırken davalı taraf şirket yetkilisi ya da çalışanı tarafından imzalanmış bir teslim belgesinin ibraz edilemediği, kök rapordan sonra sunulmuş olan belgeler de iddiaların ispatı için yeterli görülmediği” yönünde tespit ve değerlendirme yapılmıştır.
Alınan bilirkişi kök ve ek raporu sonrası, davacı tarafından hizmetin verildiğine ilişkin mahallinde keşif yapılması yahut bilirkişilere bu hususta yerinde inceleme yetkisi verilmesine yönelik beyan ve talep dilekçesi sunulmuş, mahkememizce de bu hususta talimat yolu ile keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve bilirkişi tarafından —– tarihli bilirkişi raporu düzenlenmiştir. Düzenlenen bilirkişi raporunda özetle, ” Davacının —– incelenmiş olup, mevcut olan—— davaya konu saklama hizmet sözleşmesi kapsamında davalı tarafa ait belgelere ilişkin kutular olduğu, davacının —- olduğunun belirtildiği, ancak yapılan inceleme ve tespitler sonucunda——– içerisindeki belgelerin başka bir firmaya ait olduğu, yine —– inceleme gün ve saatinde tarafıma ibraz edilemediği, incelenen kutu sayısının —-olduğu, bu —— tek tek açılarak incelendiği, mevcut olan kutuların davaya konu saklama —– davalı tarafa ait belgelere ilişkin —– olduğu, davacının —— yapılan incelemeler neticesinde; —- tamamının içinde sadece, —– dergilerin olduğu, bu dergilerin —- incelenmesinde her iki derginin de; — davalı taraf olan — isminin yer aldığı, —-aldığı, yapılan inceleme esnasında açılan —— içerisinden; davalı taraf adına düzenlenen —–olduğu, bu iş emrinin içeriğinde teslim edilen kutuların —–, sayıları ve kutuların içinde yer alan dergilerin teslim edilen adetlerinin yazılı olduğu, iş emrinin altında davalı —- imzasının olduğu, davacının davalıya verdiği arşiv hizmetinin somut olarak tespit edildiği,” yönünde tespit ve değerlendirme yapılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde, davacı taraf defterleri dosyada toplanan deliller ve yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde taraflar arasında davalıya ait belgelerin davacı tarafça saklanmasına yönelik hizmet sözleşmesine dayalı ticari ilişkinin bulunduğu ve dava konusu dayanak faturaların davacının lehine delil olan defterlerinde kayıtlı olduğu, yargılama süresince davalı tarafından ödeme emrine itiraz dilekçesindeki borcun bulunmadığına ilişkin soyut itiraz dışında süresinde, hiçbir bilgi ve belge dosyaya sunulmadığı gibi inceleme gün ve saatin de ticari defterlerin hazır edilmediği, mahallinde yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde de davacının davalı şirkete arşiv hizmeti verildiği hususunun ispatlandığı, dolayısıyla yargılamanın gelinin aşamasında davacı şirketin takibe konu cari hesabı oluşturan faturalar yönünden hizmet verdiği hususunu ispatlamış olduğu artık varsa bir ödeme yahut aksi bir iddianın davalı tarafça iddia ve ispat edilmesi gerektiği, ayrıca ——-sayılı kararında da vurguladığı üzere ticari davalarda ticari defterlerin karşılıklı olarak incelenmesi gerekmekle davalı tarafın gerekli ihtarlara rağmen ticari defterlerini ibraz etmeyerek kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğu ve engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılacağı nitekim aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonucun ortaya çıkacağı ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen —–açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacağı da göz önünde bulundurulduğunda davacının takip tarihi itibariyle davalı şirketten—–asıl alacağı bulunduğu anlaşılmakla bu alacağa yapılan davalı itirazının haksız olduğu ve iptali gerektiği anlaşılmıştır. Açıklanan gerekçeler ile açılan davanın kabulü ile, davalının —- dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin —– asıl alacak ve asıl alacağa takip talebinde belirtilen faiz cinsi ve oranı uygulanmak suretiyle aynen devamına, faturaya dayalı cari hesap alacağının likit olması sebebiyle hükmedilen —– asıl alacağın taktiren % 20 oranında belirlenecek icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE;
Davalının — icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin —– asıl alacak ve asıl alacağa takip talebinde belirtilen faiz cinsi ve oranı uygulanmak suretiyle aynen devamına,
2-Hükmedilen 18.723,12-TL asıl alacağın taktiren %20 oranında belirlenecek icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine
3-Karar harcı 1.278,97-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 319,75-TL harcın mahsubu ile bakiye 959,22-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 319,75-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 35,90-TL başvuru harcı, 727,45-TL tebligat ve müzekkere gideri, 2.700,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.463,35‬-TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak; davalı vekilinin yokluğunda, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde —– Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 26.04.2022