Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/639 E. 2021/1198 K. 07.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/639 Esas
KARAR NO: 2021/1198
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 31/05/2018
KARAR TARİHİ: 07/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı sigorta şirketine — numaralı — sigortalı dava dışı sürücü — sevk ve idaresindeki —- plakalı aracın, —tarihinde, asli ve tam kusuru ile davacının park halinde olan —- plakalı aracın kapısına çarpması ile davacının elinin karşı araçla kendi aracı arasında sıkışması neticesinde maddi hasarlı ve yaralanmalı dava konusu trafik kazasının meydana geldiğini, yaralanan davacının sürekli malul kaldığını davalı sigorta şirketine usulüne uygun müracaat edilmiş olmasına karşın ret edildiğini ve ödeme yapılmadığı davacının yaralanması ile iyileşme süresi boyunca %100 malul olduğunun kabulü ile geçici iş göremezlik tazminatının hesaplanması gerektiğini belirterek, —- tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebi ile fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydı ile şimdilik: davacının talep edebileceği geçici iş göremezlik tazminatı olarak — geçici bakıcı giderleri tazminatı olarak —ve kalıcı maluliyet kaynaklı maddi tazminat tutarı yönünden —olmak üzere toplam —- maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dışı —- aracın davalı şirket nezdinde —- teminat altında olduğunu, davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limitleri — dahilinde olduğunu, —- dosyasında tarafların kaza sonucu aralarında belirledikleri edim üzerinde uzlaştıklarını ve kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, bu edime göre —— dendiğini, bu nedenle davanın reddinin gerektiğini, davacının üsülüne uygun bir başvuruda bulunmadığını, maluliyet raporunun bulunmadığını, kaza ile sakatlık arasındaki illiyet bağının tespitinin gerektiğini, davaya konu kaza ile ilgili kusur oranlarının ve maluliyet oranının tespiti ile aktüerya hesabının yapılması gerekliğini — tarihinden itibaren geçerli olan yeni genel şartlar dahilinde bakıcı giderlerinin ve geçici iş göremezlik zararlarının —-olarak tanımlandığını ve tedavi sağlık giderlerinin —- kurumunun sorumluluğunda olduğunu, sigorta şirketleri ile —- gereğince sona erdiğini, sağlık giderlerinin —– teminat dışı olarak değerlendirilmesini davalı sigorta şirketinin ancak sürekli sakatlık zararından sorumlu olduğunu, —- müzekkere yazılarak yapılan herhangi bir ödeme olup olmadığının tespitini talep ettiklerini, talep edilebilecek faizin dava tarihinden itibaren yasal faiz olduğunu ve dava şartı olarak davacının davadan önce sigorta şirketine başvurması ve —- içerisinde bir ödeme yapılmaz ise dava açabileceğini, zamanaşımı itirazlarının olduğunu, davacının vergilendirilmiş gelirinin bulunduğu ispatlanamaması halinde asgari ücret düzeyinde olduğunun kabulünün gerektiğini, hatır taşıması ve mütetafik kusurun olup olmadığının irdelenerek 6098 sayılı TBK’nın 51. maddesi uyarınca uygun bir indirim yapılmasını, talep ederek haksız ve mesnetsiz davanın reddini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile haksız fiilden doğan maddi tazminat istemine ilişkindir. Davacı—- tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde ağır şekilde yaralandığını belirterek kazaya karışan —- plaka sayılı aracın —– düzenleyen davalı sigorta şirketinden maddi tazminatın —- tahsili istemiyle dava açmıştır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bilirkişi raporları alınmış, yargılama sırasında —– tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. Maddesiyle 6102 sayılı T.T.K. nın 4. Maddesinin 2. Fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilerek yargılama sonlandırılmıştır.
Davacıya ait hastane dosyaları, davalı sigorta şirketi nezdinde düzenlenen hasar dosyası, —- kayıtları, kazaya karışan araçlara ait trafik tescil kayıtları, —– sayılı soruşturma dosyası getirtilerek dosya içine alınmış, davacıya meydana gelen trafik kazası nedeniyle rücuya tabi bir ödeme almadığı —-Hasar dosyasının incelenmesinde, kaza tarihi itibariyle — aracın trafik sigorta poliçesinin davalı sigorta şirketi tarafından düzenlendiği, poliçenin kaza tarihini kapsadığı, davalı sigorta şirketi tarafından davacıya dava tarihinden önce herhangi bir ödeme yapılmadığı, sigortalısının dava dışı —- olduğu, aracın niteliğinin hususi kamyonet olduğu, kaza anındaki sürücünün dava dışı —- olduğu anlaşılmıştır.
—- soruşturma dosyasının incelenmesi neticesinde davacı tarafından dava dışı sürücü —- hakkında taksirle yaralama suçundan şikayette bulunulduğu, —- maddesi gereği dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderildiği, —- tarihli uzlaştırma raporunun dosyada yer aldığı, raporda dava dışı sürücü— maddi edim sağlandığının belirtildiği , —- tarihinde tarafların uzlaşması ve edimin sağlanması dolasıyla kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce hastane evraklarının toplanmasından sonra davacının maluliyetinin değerlendirilmesi bakımından —- tarihli rapor alınmış, kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan —–olduğu, olay tarihinden itibaren iyileşme süresinin — aya kadar uzayabileceği, bakıcı yardımına ihtiyaç duymadığı belirlenmiştir. Akabinde dosya kusur ve hesap yönünden bilirkişilere tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından — tarihli rapor düzenlenmiş, düzenlenen raporda özetle,” Davacının —- maddesini ihlali ve tedbirsiz davranışı nedeniyle meydana gelen olayda —-oranında kusurlu olduğu, davalıya sigortalı araç sürücüsü —- tedbirsiz davranışı nedeniyle önleyemediği olayda —–oranında kusurlu olduğu, davacının geçirmiş olduğu kaza sonucu süreli iyileşme dönemi- —-olduğu, davacının kazanın oluşumunda — kusurunun bulunduğunun kabulü durumunda davalı sigorta şirketinden talep edebileceği maddi zararının ise —- olabileceği, bakıcı gideri talep edemeyeceği ” yönünde tespit ve değerlendirmede bulunulmuş, akabinde hesap bilirkişisinden —-tarihli ek rapor alınmış, alınan ek raporda özetle, ” Rapor tarihi itibariyle davacının — olduğu, —– kusurunun varlığının kabulü halinde davalı sigorta şirketinden talep edebileceği maddi zararının — olabileceği, ——bakiye maddi tazminat alacağının bulunduğu” yönünde tespit ve değerlendirme yapılmıştır.
Bilirkişi ek raporuna karşı davalı vekili tarafından itiraz dilekçesi sunulmuş, davacı vekili tarafından—- tarihli ıslah dilekçesi sunularak,—–maddi tazminat yönünden karar verilmesini talep etmiş ve ıslah harcı yatırılmıştır.
Her ne kadar mahkememizin —-tarihli celsesinde yargılamanın gelinen aşamasında, —- karar sayılı iptal kararı sonrası ve bir kısım —- tarafından verilen kararlar da göz önüne alınarak —- maluliyetin niteliği itibariyle mümkün olmadığı taktirde —– uygun rapor düzenlenmesi için dosyanın —gönderilmesi yönünde ara karar oluşturulmuş ise de —- haksız fiile dayalı tazminat taleplerinde uygulanması gereken yönetmeliğin haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan yönetmelik olması gerektiği ve kararlarında raporun kaza tarihi —- tarihleri arasında ise —– —– uygun olarak düzenlenmesini vurguladığı göz önüne alınarak anılan ara karardan rücu edilmiş ve —- esas alınarak ve— yöntemi kullanılarak bilinmeyen devredeki gelirlerin her yıl için —— edilmesi suretiyle hesaplama yapılması ve ek rapor düzenlenmesi için dosya hesap bilirkişisine tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından —- tarihli raporda özetle, ” Davacının ek rapor tarihi itibarı ile; —-verilen förmülle zararı hesaplandığında; —- olduğu, davacının kazanın oluşumunda —- kusurunun bulunduğunun kabulü durumunda, talep edebileceği geçici iş göremezlik tazminatının — olabileceği; Sürekli iş göremezlik- efor kaybının ise —- olduğu, davacının kazanın oluşumunda — kusurunun bulunduğunun kabulü durumunda, davalı sigorta şirketinden talep edebileceği sürekli maluliyet zararının ise —–bakiye sürekli sakatlık tazminatı alacağının bulunduğu” yönünde tespit ve değerlendirme yapılmıştır.
Bilirkişi ek raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, davalı vekili tarafından rapora ilişkin beyan ve itiraz dilekçeleri sunulmuş, davacı vekili tarafından beyan ve itirazda bulunulmamış, —-tarihli celsede sözlü beyanlarında —- tarihli ıslah dilekçesi doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesi talep edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde; davaya konu kazanın —- tarihinde; davacının evinin önünde —– park halinde iken aracının yanına gittiği, sol kapısını açtığı sol eliyle kapıyı tutmaktayken arkadan gelen —– plaka sayılı —– yanından geçerken kamyonetin sağ kasa kısmının davacıya ait aracın sol ön kapısına çarpması sonucu davacının sol el serçe parmağından yaralanması ile neticelenen trafik kazası olduğu, toplanan tüm deliller ve mahkememizce alınan bilirkişi raporu göz önüne alındığında kazanın meydana gelmesinde her iki araç sürücüsünün de eşit oranda kusurlu olduğu kanaatine varılmış olup, raporda belirlenen % 50 kusur oranları mahkememizce de benimsenmiştir. Tazminat yönünden yapılan incelemede de yukarıda açıklanan gerekçeler ile kaza tarihinde yürürlükte bulunan —– uygun olarak düzenlenen raporda davacının daimi maluliyetinin —-olduğu ve iyileşme süresinin — aya kadar uzayabileceği belirlenmiş, —–tarihli hesap raporunda da —– belirlenen maluliyet oranları esas alınarak ve ——talep edebileceği,—– mahsubu ile bakiye —- talep edebileceği—— anlaşılmıştır. Davalı vekilinin uzlaştırma olması dolasıyla davanın reddi gerektiği yönünde yapılan itirazların incelenmesinde ise —- sayılı —— maddesinde kanunda belirtilen suçlarda, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar gören gerçek veya özel hukuk tüzel kişisinin uzlaştırılması girişiminde bulunulacağı belirtilmiş, aynı yasanın —– “Uzlaşma sonucunda şüphelinin edimini def’aten yerine getirmesi halinde, hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilir. Edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arzetmesi halinde, — şartlar aranmaksızın, şüpheli hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilir. Erteleme süresince zamanaşımı işlemez. Kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararından sonra, uzlaşmanın gereklerinin yerine getirilmemesi halinde, 171 inci maddenin dördüncü fıkrasındaki şart aranmaksızın, kamu davası açılır. Uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz; açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır. Şüphelinin, edimini yerine getirmemesi halinde uzlaşma raporu veya belgesi, —– yazılı ilam mahiyetini haiz belgelerden sayılır.” düzenlemesi yapılmıştır. Yine anılan yasanın 252/15 maddesinde —— Uzlaştırma bürosu soruşturma dosyasını, raporu ve varsa yazılı anlaşmayı —- gönderir.” düzenlemesi mevcuttur. Somut olayda da soruşturma dosyasında —– uzlaşma neticesinde kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karar mevcut olup, uzlaştırma raporunun incelenmesinde; —— tarafından teslimi neticesinde ilgili dosyanın uzlaşma edimi yerine getirilmiştir. Taraflar uzlaşmıştır” beyanı ve imzaların olduğu görülmüştür. Öncelikle mahkememizdeki uyuşmazlıkla benzer uyuşmazlıklarda farklı —– Mahkemesi daireleri arasında bir kısım çelişkili kararların bulunduğu bir kısım —–tarafından uzlaştırma sebebi ile tazminat davası açılamayacağı kabul edilmekle birlikte bir kısım daireler tarafından gerek —-gerekse uzlaşmanın gereği gibi yerine getirilmemesi gerekçeleriyle tazminat davası açılabileceği yönünde kararlar verildiği görülmektedir. Mahkememizce somut olayda —– uygulama alanı bulamayacağı kabul edilmekle birlikte, uzlaştırma raporunun incelenmesinde yukarıda belirtilen husus dışında —–fıkrasında düzenlendiği şekliyle özellikle —– yer alan ne suretle uzlaşıldığı hususunda herhangi bir ayrıntının yer almaması, davacının uzlaşma halinde tazminat davası açılıp açılamayacağı hususunda bilgilendirildiğine ilişkin bir ibarenin bulunmaması yine teklif formunda ”Uzlaşmanın mahiyeti ile uzlaşmayı kabul veya reddetmenin hukuki sonuçları anlatılarak uzlaşma teklifinde bulunulmuştur.” ibaresi yer alsa da teklif formundaki bu açıklamanın; uzlaştırma raporunun düzenleniş biçimi göz önüne alındığında; yasanın aradığı uzlaşmanın mahiyetinin ve uzlaşmayı kabul veya reddetmenin hukuki sonuçlarının anlatıldığı veya davacı tarafından anlaşıldığı anlamına gelmeyeceği vicdani kanaati ile ödenen bedelin güncel değeri hesaplanan tazminattan mahsup edilerek davacının bakiye zararı talep edebileceği kanaatine varılmıştır. Açıklanan gerekçeler ile davanın kısmen kabulü ile —– temerrüt tarihinden —– itibaren işleyecek yasal faizi —– birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine , fazlaya ilişkin davanın açılışında harçlandırılan —–bakıcı gideri talebinin davacının geçici olarak bakıcı yardımına ihtiyacı olmadığı anlaşıldığından reddine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile,
—-geçici iş göremezlik, —– temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine
2-Karar harcı 675,90-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 35,90-TL ile ıslah harcı olarak yatırılan 25,26-TL harcın toplamı 61,16-TL harcın mahsubu ile bakiye 614,74-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan toplam 61,16-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım yönünden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden ret edilen kısım yönünden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 500-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından tarafından yapılan 35,90-TL başvuru harcı, 179,60 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.600,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.815,5‬0 TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 1.728,17 TL sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ———— Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 07/12/2021