Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/633 E. 2022/202 K. 15.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/633 Esas
KARAR NO: 2022/202
DAVA: İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 30.05.2018
KARAR TARİHİ:15.03.2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı borçlu ile müvekkili arasında akdedilen sözleşme uyarınca davalıya kredi kullandırıldığı, kredinin ödenmemesi üzerine —-yevmiye nolu ihtarnamesi ile kredinin kat edildiğini, ihtarnameye rağmen kredinin ödenmemesi üzerine davalı aleyhine ilamsız icra takibine girişildiğini, davalı borçlu şirketin takibe, borca sözleşmeye, imzaya, faiz, taiz başlangıç tarihine ve tüm ferilerine itiraz ettiğini. gerekçe olarak gösterilen sebeplerin hukuki dayanaktan yoksun olduğu, davalılar arasında imzalanan —–çerçevesinde kullandırılmış olup, kredinin kullandırıldığının sabit olduğu. takipte istenilen asıl alacak, faiz oranı, masraf ve ferilerinin usul ve yasaya uygun olduğu, açıkladıkları nedenlerle davalı borçluların takibe ve ferilerine ilişkin itirazının iptaline, davalılar aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı —- vekili cevap dilekçesinde özetle; — dolayısı ile davalının bir borcu bulunmadığı, bu nedenle takibe, borca sözleşmeye, imzaya, faize, faiz başlangıç tarihine ve tüm ferilerine itirazı aynen tekrar ettikleri, yapılacak imza incelemesi ile borcun davalı şirkete ait olmadığının tespit edileceği, borcu kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacı alacaklı tarafından yapılan işlemlerin eksik olduğu, sözleşmelerin incelenmesinde davalı şirkete sözleşmeler kapmasında tanınan hakların uygulanmadığı ve doğrudan icra takibine geçildiğini, davacı bankanın davalı şirkete sözleşmeler kapsamında tanınan hakların uygulanmayarak doğrudan icra takibine geçildiğini, açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —- dava dilekçesi ve tensip zaptının tebliğ edildiği ancak süresinde cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile davacı banka ile davalı asıl borçlu — arasında düzenlenen —- dolayısıyla doğan borçtan dolayı ödenmeyen kredi borcundan kaynaklanan alacağı için bankanın, davalılar hakkında alacağın tahsili amacıyla yaptığı icra takibinde davalıların borca ve ferilerine itirazının iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Davalı — sözleşmede müşterek borçlu müteselsil kefil olarak yer almaktadır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, icra dosyası celp edilerek incelenmiş, bilirkişi raporu alınmış, yargılama sırasında —- kadar olan davalarda yargılama usulünün basit yargılama usulüne dönüşmesi sebebi ile basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
İtirazın iptali istemine konu, —takip dosyasının incelenmesinde; —tarihinde başlatılan takibin alacaklısının dosyamız davacısı — borçlularının dosyamız davalıları —- olduğu, takibin —– alacağın fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik —-yapılan icra takibi olduğu, ödeme emrinin borçlu — tarihinde, borçlu —- tarihinde tebliğ edildiği, borçlu —- dilekçe ile borca, faize, faiz oranına, ödeme emri dayanağına, iddia edilen krediyeve tüm ferilerine itiraz edildiği, borçlu —-vekili tarafından—- tarihli dilekçe ile takibe, borca, sözleşmeye, imzaya, faize, faiz başlangıç tarihine ve ferilerine itiraz edildiği, itirazların alacaklıya tebliğine ilişkin dosya kapsamında bilgi ve belge bulunmadığı, davanın —- toplam alacak üzerinden ve bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflarca bildirilen deliller toplanmış, —– ekleri ile ihtarname örnekleri dosya içerisine alınmış ve incelenmiş, her ne kadar davalı şirket tarafından cevap dilekçesinde açıkça imzaya itiraz edilmemiş ise de ödeme emrine itiraz dilekçesinde itirazda bulunulduğu göz önüne alınarak davalı şirket yetkilisine bu hususta gerekli ihtarları içerir isticvap davetiyesi çıkarılmış ancak duruşmada şirket yetkilisi hazır bulunmamıştır. Akabinde mahkememizce ihtilaf noktalarında rapor tanzimi için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, bu kapsamda —–bilirkişiye banka kayıtları üzerinde yerinde inceleme yetkisi de verilerek rapor tanzim edilmesi istenmiş, bilirkişi tarafından —– tarihli rapor düzenlenmiş, düzenlenen rapor mahkememiz denetimine uygun ve uyuşmazlığın çözümü için elverişle görülerek hükme esas alınmıştır.
Toplanan tüm deliller ve alınan mahkememizce gerekçeli ve denetlenebilir nitelikte bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde, davacı banka ile davalı asıl borçlu şirket arasında —-süreli, çerçeve niteliğinde —–imzalandığı, —- kapsamında düzenlenen —taksitler halinde — geri ödenmek üzere —- kullandırıldığı, —davalı —- tarafından müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imza atıldığı ve —-koşulları taşıdığı yine —- davalı müteselsil kefilin
kefalet imzasının bulunduğu, bilirkişi tarafından ödeme planı ve hesap hareketleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde hesap kat tarihine kadar olan ——hiçbirinin
ödenmediği ve davacı bankanın kredi borcunun ödenmemesi üzerine davalılara ihtarname göndererek hesabı kat ettiği ve davaya konu takibin başlatıldığı ve takip tarihi itibariyle kredi hesabından dolayı davacı bankanın davalı borçlulardan —–tarihine kadar işlemiş akdi faiz, tahsil edilmeyen tutarlara takip tarihine kadar —— hesaplandığı ancak takip talebi göz önüne alınarak ve taleple bağlılık ilkesi gereği daha az talep edilen faiz oranları esas alınarak yapılan hesaplama sonucunda davacı bankanın ——-olmak üzere — alacaklı olduğu anlaşılmakla açılan davanın kabulüne, davalıların davaya konu —- icra dosyasına yaptığı itirazların iptali ile takibin —- alacak üzerinden ve sadece — asıl alacağa takip tarihinden itibaren —- temerrüt faizi uygulanmak suretiyle aynen devamına, asıl alacağın likit oluşu ve davalıların takibe itirazlarında haksız olmaları göz önüne alınarak hükmedilen asıl alacak tutarı —- taktiren %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile ,
Davalıların davaya konu —-sayılı icra dosyasına yaptığı itirazların iptali ile takibin — masraf olmak üzere toplam — üzerinden ve sadece — asıl alacağa takip tarihinden itibaren —- oranında temerrüt faizi uygulanmak suretiyle aynen devamına,
-Hükmedilen asıl alacak tutarı —– taktiren %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar harcı 19.197,75-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 3.394,25-TL harcın mahsubu ile bakiye 15.803,50-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 3.394,25-TL peşin harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 35,90-TL başvuru harcı, 258,6‬0-TL tebligat ve müzekkere gideri, 600,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 894,5‬0-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalılar tarafından yapılan yargılama giderleri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 28.123,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak; davalıların yokluklarında, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde —– Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 15.03.2022