Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/624 E. 2021/1131 K. 30.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/624 Esas
KARAR NO: 2021/1131
DAVA: İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 29/05/2018
KARAR TARİHİ: 09/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile dava-dışı borçlu —–imzalandığını, davalıların ise işbu sözleşmeleri, müşterek borçlu, müteselsil kefil sıfatıyla imzlandığını, söz konusu sözleşmelere istinaden borçlu şirkete krediler ve kredi kartı kullandırıldığını, borçluların borcunu ödememesi üzerine, borçların ödenmesi için —- yevmiye no’lu ihtarnamesinin gönderildiğini, buna rağmen borcun ödenmemesi üzerine, —– takip dosyası ile davalılar hakkında genel haciz yolu ile ilamsız takip başlatıldığını, davalıların itirazının haksız olduğunu, taraflar arasında imzalanan —-geçerli olduğunu, borçlu ve müteselsil kefillerin takip talebindeki meblağ kadar müvekkili bankaya borçlu olduklarını, faiz oranlarının sözleşme ve yasa hükümlerine uygun olduğunu, davalıların müşterek borçlu-müteselsil kefil olarak tüm dosya borcundan sorumlu olduklarını, açıklanan nedenlerle, borçlular tarafından yapılan tüm itirazların iptalini, takibin devamına, davalı borçluların %20’den aşağı olmamak üzere icra İnkar tazminatına mahkum edilmelerine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalılara dava dilekçesi ve tensip zaptının tebliğ olduğu ancak davaya cevap vermedikleri anlaşılmıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile davacı banka ile dava dışı asıl borçlu ——dolayısıyla doğan borçtan dolayı ödenmeyen kredi borcundan kaynaklanan alacağı için bankanın, davalılar hakkında alacağın tahsili amacıyla yaptığı icra takibinde davalıların borca ve ferilerine itirazının iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Davalılar sözleşmede müşterek borçlu müteselsil kefil olarak yer almaktadır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, icra dosyası celp edilerek incelenmiş, bilirkişi raporları alınmış, yargılama sırasında kabul edilen —- usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
İtirazın iptali istemine konu— tarihinde başlatılan takibin alacaklısının —-olduğu; takibin toplam —-kredilerden kaynaklı alacağın fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu; takip talebinde asıl borçlu şirket yönünden —- çek yaprağı sorumluluğundan kaynaklanan bedelin depo edilmesi talebinin de bulunduğu, davalı borçlulara çıkarılan ödeme emri tebligat parçasının —tarihinde iade döndüğü ancak anılan borçlular vekili tarafından — tarihinde itiraz edildiği ve takibin durduğu, itirazın alacaklıya tebliğine ilişkin dosya kapsamında bilgi ve belge bulunmadığı, dolayısıyla — yıllık hak düşürücü sürenin işlemeye başlamadığı, davanın —- tarihinde ve bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflarca bildirilen deliller toplanmış, davacı vekili tarafından sunulan —- ve ekleri ile ihtarname örnekleri dosya içerisine alınmış ve incelenmiş, mahkememizce ihtilaf noktalarında rapor tanzimi için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından —— ek rapor düzenlenmiş ise de bilirkişi tarafından düzenlenen kök raporun dosya kapsamına uygun olmadığı gibi alınan ek raporda da itirazların karşılanmadığı, kök ve ek raporun hükme elverişli olmadığı anlaşılmakla, dosya yeni bir emekli bankacı bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından —– tarihli rapor düzenlenmiş, düzenlenen rapor mahkememiz denetimine elverişli ve dosya kapsamına uygun görülmekle hükme esas alınmıştır.
Toplanan tüm deliller ve mahkememizce usul, yasa ve dosya kapsamına uygun görülen, gerekçeli ve denetime elverişli nitelikteki — tarihli bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde, banka ile dava dışı asıl borçlu şirket —— kefalet limiti üzerinden müteselsil kefil olarak kefalet imzalarının bulunduğu, dava dışı asıl borçlu şirkete muhtelif tarihlerde, taksitli ticari kredi, —-edilip kullandırılmak suretiyle borcun doğduğu, sözleşmenin temerrütle ilgili 1.10 Maddesi hükmüde dikkate alındığında krediye fiilen uygulanmakta olan akdi faiz oranın olan — olup, yüzde ellisi oranında temerrüt faiz oranın —-olduğu, alacağın hesaplanması için bankanın hesap kat tarihindeki alacağına temerrüt tarihine kadar akdi faiz ve faizin —- muamele vergisi uygulanıp kapitalize edilerek oluşan alacağa, tahsilatlar düşülmek, her bir tahsilat tarihine kadar faiz işletilmek ve —- önce faiz ve ferilerinden düşülmek, temerrüt tarihinden takip tarihine kadar temerrüt faizi uygulanmak suretiyle, takip tarihi itibariyle davacı banka alacağının tespit edilmesi gerekmekle birlikte davacı banka tarafından dava dışı borçlu şirket tarafından yapılan ödemelerin borçlu şirket lehine olacak şekilde öncelikli olarak anaparadan tahsil edilmesine muvafakat ettikleri bu şekilde hesapladıkları için, — gereği değil, yapılan tahsilatlar önce anaparadan düşülmek suretiyle bilirkişi tarafından yapılan hesaplamanın yerinde olduğu, bu doğrultuda yapılan hesaplama neticesinde takip talebine konu ticari krediler yönünden davacı bankanın takip tarihi itibariyle toplam —— alacağının bulunduğu, kredi kartından kaynaklanan alacak kalemine ilişkin olarak ise davacı tarafından alacağı destekleyecek bir bilgi ve belge bulunmadığından talebinin yerinde olmadığı, her ne kadar davalılar vekili tarafından iki rapor arasında çelişki olduğu iddia edilmiş ise de alınan ilk rapor ve ek raporda kredi bakiyelerine bir sonraki tahsilat tarihine kadar faiz yürütülmesi gerekirken hesaplama yapılmadığı, rapordaki hesaplamaların dosya kapsamına uygun olmayıp mahkememizce benimsenmediği alınan —- raporun ve hesaplamaların yerinde olduğu anlaşılmakla, açılan davanın kısmen kabulüne, davalıların davaya konu —- dosyasına yaptığı itirazların kısmen iptali ile takibin ticari krediler yönünden toplam —- oranında temerrüt faizi uygulanmak suretiyle devamına, fazlaya dair itirazın iptali talebinin reddine, hükmedilen asıl alacak tutarı—- oranındaki icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine dair karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile,
-Davalıların davaya konu — dosyasına yaptığı itirazların kısmen iptali ile takibin ticari krediler yönünden toplam — asıl alacağa takip tarihinden itibaren — oranında temerrüt faizi uygulanmak suretiyle devamına, fazlaya dair itirazın iptali talebinin reddine,
-Hükmedilen asıl alacak tutarı — taktiren %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar harcı 10.868,36-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 3.042,07-TL harcın mahsubu ile bakiye 7.826,29-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 3.042,07-TL peşin harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından tarafından yapılan 35,90-TL başvuru harcı, 274,10-TL tebligat ve müzekkere gideri, 2.200,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.510,00-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 1.585,49-TL sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 19.064,83-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 12.763,59-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak; taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ——— Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/11/2021