Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/623 E. 2019/93 K. 01.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/623 Esas
KARAR NO : 2019/93

DAVA : Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 28/05/2018
KARAR TARİHİ : 01/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı yan ile müvekkil şirketin yaklaşık 3-4 yıldır çalışmakta olduğunu, müvekkil şirketin ihtiyaç duyduğu durumlarda davalı tarafın kendisine ait —- plakalı aracı ile ücret karşılığı taşıma işini gerçekleştirdiğini, davacı şirketin—- mağazaları ile mevcut sözleşmesi gereği taşıma işlerini üstlendiğini, 23.12.2017 tarihinde davalı yana ait —- plakalı araca ürünler yüklendiğini, Davalı yan aracını yükledikten sonra —- sayılı yer yanındaki boş arsaya park ettiğini, davalı taraf ertesi gün sabah 07.00 sularında aracının yanına gelen davalı aracın camının kırık ve içeride mevcut kolilerde eksik olduğunu farkettiğini, yaşanan hırsızlık olayı neticesinde ——–Mağazaları tarafından müvekkil şirkete kesilen faturanın müvekkil şirketçe ödendiğini, fatura aynen davalı yana yansıtılarak 31.12.2017 tarihli, 28.859,92.-TL tutarlı fatura kesilerek davalı tarafa gönderildiğini, davalı yanın gönderilen faturayı teslim almayarak iade ettiğini beyan ederek, 10.104,08.-TL’ nin işleyecek reeskont avans faizi ile tahsili ile müvekkil şirkete ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddia ve savunmalarında dayandığı, “sözleşmeden yahut yasadan kaynaklı herhangi bir hakkı bulunmamasına rağmen” cari hesap borcundan tek taraflı mahsup ettiği faturadan, müvekkilinin bilgisinin bulunmadığını, Davacının ilgili faturayı müvekkiline tebliğ etiğini, müvekkilinin ise iade ettiğini ileri sürmekteyse de bu iddialarının tümüyle gerçek dışı olduğunu ve yazılı delille ispatlanması gerektiğini, yargılamaya muhtaç bir konu hakkında, akitten yahut yasadan kaynaklı bir mahsup hakkı olmadığını, müvekkilinin cari hesabından tek taraflı ve keyfî şekilde yapılan mahsup işleminin hiçbir geçerliliği bulunmadığını, hırsızlık olayının vukuunda müvekkilinin hiçbir ihmali yahut özensizliğinin bulunmadığını, Müvekkilinin emtia yüklü aracı metruk bir araziye terk etmiş olduğu gibi ihmalkâr bir algı yaratılmaya çalışıldığını, müvekkilimin aracı park ettiği yerin evinin hemen yanı olduğunu, Şehir içi taşımaların yüklemesinin akşamdan yapılmasını mecbur tutarak, yükün gece boyunca araçta risk altında kalmasına sebebiyet veren …’nin hırsızlık olayının vukuunda bizzat kusurlu olduğunu, müvekkilden talep edilen emtia bedelinin sigortadan tahsil edilmişse, tahsilde tekerrür söz konusu olabileceğini beyan ederek, davacının haksız davasının külliyen reddiyle %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacıya yüklenilmesine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, taraflar arasında dışarıdan araç kiralama yapılmak süreti ile taşıma işlemi sırasında araçta meydana gelen hırsızlık nedeni ile doğan alacağın tahsiline ilişkin Alacak davasıdır.
Dava dilekçesi incelendiğinde, huzurdaki davanın İstanbul Anadolu ——–. Asliye Ticaret Mahkemesinin 23.10.2018 tarihli duruşmasının 3 nolu ara kararında 2018/431 esas sayılı dosyası ile fiili irtibat bulunup bulunmadığı belirtilerek, bulunduğu taktirde mahkememizce birleştirme kararı verilerek dosyanın gönderilmesinin istenildiği belirtilmiştir. Bu nedenle anılan dosya aslı istenmiş ve gönderilen dosya sureti incelenmiştir.
Dosyanın incelenmesinde, Mahkememiz dosyası ile İstanbul Anadolu——-Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ——– esas sayılı dosyasındaki tarafların ve dava konusunun aynı olduğu, davaların ayrı ayrı görülmesi halinde birbiriyle çelişen ve infaz zorluğu yaratacak hükümlere ulaşılabileceği gibi usul ekonomisine uygun bulunmayıp birleştirilerek her iki talebin birlikte değerlendirilmesinin yararlı ve gerekli olduğu göz önünde tutularak HMK nun 166(4) maddesinde belirtilen şekilde davaların aynı nedenlerden doğduğu ve biri hakkında verilecek hükmün diğerini de etkileyecek nitelikte bulunması nedeniyle davalar arasında fili ve hukuki bağlantı bulunduğu anlaşılmakla iş bu dava dosyasının ilk önce açılmış olan İstanbul Anadolu ———. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/431 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesi gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Bu dava dosyasının İstanbul Anadolu ——- Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/431 esas sayılı dosya ile birleştirilmesine,
2-Birleştirme kararı doğrultusunda mahkememiz esasının kapatılmasına, Dava dosyamızın derhal üst yazıyla İstanbul Anadolu——. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine ,
3-Yargılamaya İstanbul Anadolu —— Asliye Ticaret Mahkemesinin2 2018/431 esas sayılı dosyası üzerinden devam edilmesine,
4-Yargılama harç ve giderlerinin birleştirilen dosyada hükümle birlikte değerlendirilmesine,
İlişkin olarak nihai kararla birlikte istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda karar verildi.