Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/614 Esas
KARAR NO : 2019/1285

DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli)
DAVA TARİHİ : 25/05/2018
KARAR TARİHİ : 11/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İSTEM:
Davacı vekili dava dilekçesinde: müvekkili ile davalının ortaklığında ——- Limited Şirketi’nin kurulduğunu, şirketin ——- tarihinde tescil edildiğini, şirketin %50 ortağı olan davalının, şirketin tescili akabinde, şirketin 3. kişilerle, kamu kurumlarıyla yapılan iş ve işlemlerinde 10 yıl süre boyunca temsile yetkili kılınmış olup, görev süresinin 2015 yılı itibariyle sona erdiğini, davalının, şirket kurulduktan ve şirketi temsile yetkili olduktan bir süre sonra müvekkiline şirketle ilgili bilgi vermediğini, müvekkili tarafından konu ile ilgili davalıya noter vasıtasıyla ihtarname gönderilerek bilgi istenmesine rağmen bilgi verilmediğini,, bu durumun ortaklar arasında güven ilişkisini ortadan kaldırdığını beyanla haklı sebeplerle davalı şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde: davacının, şirketin varlığı zamanında şirketle hiç ilgilenmemiş olup şirketin hiçbir giderine karışmadığını, şirketin muhasebecisine ödenen ücretin müvekkili tarafından ödendiğini, davacı ile defalarca bu şirketi tasfiye etmek yolunda irtibata geçmeye çalıştığını, ancak davacının, müvekkilinin telefonlarını açmadığını, şirketin hiçbir zaman zarara uğrayacak şekilde temsil edilmediğini ve şirketin üzerinde herhangi bir malvarlığı bulunmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesine talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibariyle, 6102 Sayılı TTK.636/3.maddesi uyarınca, limited şirketin haklı nedenlerle feshi isteğine ilişkindir.
Dava, basit yargılama usulüne tabi olup, dilekçelerin teatisi tamamlanmış, şirketin ticaret sicili kayıtları getirtilmiş, HMK.320.maddesi uyarınca ilk duruşmada ön inceleme yapılıp, uyuşmazlık noktaları tespit edildikten sonra, tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmış, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
6102 sayılı TTK’nun 636/3.maddesi ise aynen; “haklı sebeplerin varlığında, her ortak mahkemeden şirketin feshini isteyebilir. Mahkeme, istem yerine, davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedebilir.” düzenlemesini içermektedir.
Şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilebilmesi için davanın şirket tüzel kişiliğine karşı açılması gerekir. Dava şirket ortağı olan davacı tarafından diğer ortağa karşı açılmış olup, şirket tüzel kişiliğine karşı açılmamıştır. Husumet, taraf ehliyetine ilişkin olup, taraf ehliyeti, 6100 sayılı HMK 114/1-d maddesi uyarınca dava şartı olmakla açılan davanın dava şartı olan davalının pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Açılan davanın, davalının pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine,
2-Harçlar yasası gereğince alınması gereken ——-harçtan peşin yatırılan——harcın indirilmesi ile geriye kalan — harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendini vekille temsil ettirdiği dava usuli neden olan husumet yokluğu nedeniyle reddedildiğinden —-. 7/2 uyarınca —-vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafça peşin yatırılan gider avansından artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
İlişkin olarak davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı .