Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/613 E. 2020/232 K. 10.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/613 Esas
KARAR NO : 2020/232

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/05/2018
KARAR TARİHİ : 10/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin —— işi üzerine çalışmakta olduğu, davalı firma ile mal üretim ve satımı konusunda anlaşma sağlandığını, satışın gerçekleştiğini, taraflar arasında ticari ilişkinin sabit olduğunu, ——— birçok fatura tanzim edilerek tahsilat yapıldığını, ancak icra takibine konu ——————–bedelli faturanın———- nolu —— tarihli —– bedelli, —— bedelli olmak üzere toplam 5 adet fatura bedeli olarak toplam ——–ödenmediğini, bu sebeple alacak bedeli olan ————–ile işlemiş faiz toplamı 452,66 TL toplamı ——- bedelinin tahsili nedeniyle açılan İstanbul Anadolu ——–. İcra Müdürlüğü’nün ———— esas sayılı takibe itiraz edildiğini, yapılan itirazın kötü niyetli borçlunun davacı firmaya olan borcundan dolayı başlatılmış olan İstanbul Anadolu ——–.İcra Müdürlüğünün ——– esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ve takibin devamına, takibin takip tarihinden itibaren işleyecek olan ticari faizi ile birlikte tahsili ile devamına, kötü niyet ile hareket eden borçlunun haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazından dolayı takip miktarının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana tahmil edilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında ticari ilişkinin mevcut olduğunu, bu ticari ilişki sonucu alınan malların bedelinin ödendiğini, ancak davaya konu faturalarla ilgili herhangi bir uyarıda bulunulmadığı gibi herhangi bir yazılı ihtarın da davalı şirkete gönderilmediğini, herhangi bir yazılı ihtarname göndermeden icra takibi açmasının davacı tarafın kötü niyetli olduğunun ispatı olduğunu, davalı şirketin davacıdan almış olduğu mallardan herhangi bir borcunun bulunmadığını, bu nedenlerle, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla davanın reddine, tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, taraflar arasındaki mal alım satım ilişkisine dayalı faturalardan kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkin başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatına ilişkindir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, icra dosyası celp edilerek incelenmiş, bilirkişi raporu alınmış, yargılama sırasında 28/02/2018 tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. Maddesi ile 6102 sayılı T.T.K.’nın 4. Maddesinin 2. Fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
İtirazın iptali istemine konu, İstanbul Anadolu ——–. İcra Müdürlüğü’nün —– esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; —– tarihinde başlatılan takibin alacaklısının ———–olduğu; takibin bir kısım fatura alacağı açıklamasıyla asıl alacak ve işlemiş faizi toplamı 30.323,23-TL alacağın fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu; ödeme emrinin borçluya 14/05/2018 tarihinde tebliğ edildiği; borçlu tarafından süresinde 21/05/2018 havale tarihli dilekçe, borca ve fer’ilerine yönelik itiraz dilekçesi sunulduğu, dilekçenin davacı tarafa tebliğine ilişkin dosya kapsamında bilgi ve belge bulunmadığı dolayısıyla 1 yıllık hak düşürücü sürenin işlemeye başlamadığı, davanın 25/05/2018 tarihinde ve bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraf delilleri toplanmış, ilgili vergi dairelerine müzekkereler yazılarak taraf şirketlere ait BA/BS formları celp edilmiş, davanın niteliği, tarafların tacir olması ve taraflarca delil olarak ticari defterlerine dayanılması sebebiyle TTK.83-85 ve HMK.222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiştir. İnceleme gün ve saati her iki tarafa da tebliğ edilmiş , gerekli ihtarlar yapılmış, davacı tarafça inceleme gün ve saatinde defterler sunulmakla birlikte davalı taraf defterlerini ibraz etmemiş herhangi bir mazeret de bildirmemiştir. Davacı defterleri ile tüm dosya kapsamı üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, Bilirkişi ———- tarafından 24/05/2019 tarihli rapor düzenlenmiştir.
Bilirkişi tarafından düzenlenen raporda özetle,” Davacı şirket tarafından ibraz edilen —- yılına ilişkin ticari defterlerin; T.T.K m.64,66, V.U.K. m.220-226′ ve 1 Sıra NoTu lilektronik Defter Genel Tebliğine göre açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı, davacı defterlerinin Kayıt nizamı bakımından V.U.K. m. 215-219 hükümleri ile —— Tebliğlerine uygun olduğu, davacı şirket lehine delil kabiliyetinin bulunduğu, davalı şirketin ticari defter ve belgelerini ibraz etmemesi üzerine gerekli inceleme vc değerlendirme yapılamadığı, davacı şirketin ticari defter ve dayanaklarına göre 08.05.2018 takip tarihi itibariyle KAYDİ olarak ——— davacı Şirketin davalıdan alacaklı olduğu kaydının olduğu, davaya konu faturaların davalı tarafa teslim ve tebliğine ilişkin bilgi ve belge bulunmamakla birlikte davalı şirketin bağlı bulunduğu vergi dairesine vermiş olduğu BA formlarında davacıdan almış olduğu faturaları beyan ettiğinin vergi dairesinden gelen yazı cevaplarından anlaşıldığı, tarafların BS/BA formlarında mal ve hizmet satış ve alışlarına ilişkin kayıtların birebir örtüştüğü, davalıya takip tarihinden önce temerrüte düşüren herhangi bir ihtar olmadığından işlemiş faiz hususunun mahkeme taktirinde olduğu , ” yönünde tespit yapılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama ve yargılama sırasında bilirkişiden alınan hükme ve denetime elverişli rapor içeriği ve yukarıda açıklanan gerekçeler ile taraflar arasında mal alım satımına ilişkin ticari ilişkinin bulunduğu nitekim bu hususun davalı tarafçada kabul edilmekle birlikte ödeme savunmasında bulunulduğu ancak buna ilişkin herhangi bir bilgi ve belgenin yargılama süresince davalı tarafından mahkememize ibraz edilmediği, davacının lehine delil niteliğine haiz ticari defterlerinde de alacağın kayıtlı olduğu, davalı tarafın gerekli ihtarlara rağmen inceleme günü ve saatinde defterlerini sunmadığı, Yargıtay ——-. Hukuk Dairesinin —- Karar sayılı kararında da belirttiği üzere ticari davalarda taraf defterlerinin karşılıklı incelenmesi gerektiği ve gerekli ihtarlara rağmen davalı tarafın ticari defterlerini sunmadığı taktirde kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğu ve engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılacağı, aksi bir yorumun karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde davacı tarafın usulüne uygun olarak tutulan ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç doğuracağı ve bu durumun HMK’nın açık düzenlemelerine aykırı olacağı göz önüne bulundurularak, davalının ödeme emrine yönelik soyut itirazının yerinde olmadığı ve davacının davasında haklı olduğu ve davanın yalnızca asıl alacak tutarı kadar harçlandırılarak açıldığı ve işlemiş faiz talebinin bulunmadığı anlaşıldığından davacının davasının kabulüne, davalının İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü’nün —— yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 29.870,57 TL asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek yıllık %9.75 oranını geçmemek kaydı ile yıllık %9.75 ve değişen oranlarda işleyecek avans faiz üzerinden devamına, talep edilen asıl alacak faturadan kaynaklı likit bir alacak olduğundan hükmedilen asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile,
-Davalının İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü’nün —— yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 29.870,57 TL asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek yıllık %9.75 oranını geçmemek kaydı ile yıllık %9.75 ve değişen oranlarda işleyecek avans faiz üzerinden devamına,
2-Hükmedilen asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar harcı 2.040,46-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 358,50-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.681,96-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 358,50-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 35,90-TL başvuru harcı, 5,20-TL vekalet harcı, 136,90-TL tebligat ve müzekkere gideri, 800,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 978,00-TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —— deki esaslara göre belirlenen 4.480,59-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.