Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/598 E. 2021/449 K. 20.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/598 Esas
KARAR NO : 2021/449

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/05/2018
KARAR TARİHİ : 20/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin, davalı şirkete ait emtiaların——-çeşitli zamanlarda üstlendiğini, verilen taşıma işlemi karşılığında navlun ücreti——–faturası düzenlediğini ve müvekkili şirketin, davalı taraf ile olan ticari ilişkisi nedeniyle cari hesabında davalı taraftan toplam 15.195,27 TL alacaklı olduğunu, Davalı tarafın bakiye 15.195,27TL’yi ödemekten imtina etmesi üzerine alacağın tahsili amacıyla —- takibi başlatıldığını, davalı borçlu şirketin—- yetkisine ve borca karşı yapmış olduğu itiraz ile takibin durdurulduğunu iddia ederek; davalının icra dosyasına yapmış olduğu yetki itirazının reddine ve borca itirazının iptali ile icra takibinin devamına, itirazında haksız ve kötü niyetli olduğu sabit olduğundan, değerin %20’sinden az olmamak üzere davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın alacağını kabul etmemekle birlikte davada; zamanaşımı ve yetki itirazları bulunduğunu, ayrıca davacı her ne kadar müvekkiline ———için anlaştıklarını ve bu— iddia etse de; davacı tarafından müvekkiline ait emtiaların —- yapılmadığını,——– aralarında buna dair bir sözleşme bulunmadığı gibi davacının da ibraz etmediğini, ticari————- sebeple müvekkili adına kesilmiş olan faturaların iade edildiğini, navlun sözleşmelerinde hukuki nitelendirme gereği taşıyıcı firmanın hak ettiği ücreti, malların teslimiyle ve karşı taraftan almakla yükümlü olması nedeniyle davanın husumetten reddini talep ettiklerini, ayrıca alacağı kabul etmemekle birlikte miktarının neye göre belirlendiğinin açık olmadığını, bu nedenle icra inkar taleplerinin de reddi gerektiğini savunarak; açılan davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, faturaya dayalı cari hesap alacağının tahsili istemiyle başlatılan takibe yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkin olup, davacı vekili davalıya ait——— tarafından üstlenildiği ve bu doğrultuda ————- düzenlendiğini, ticari ilişki neticesinde cari hesaptan kaynaklı davalı taraftan 15.195,27-TL alacaklı olduğu iddiasıyla huzurdaki davayı açmıştır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış ——- inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, icra dosyası celp edilerek incelenmiş, bilirkişi raporları alınmıştır.
İtirazın iptali istemine konu——–alacağın —- birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu; ödeme emrinin —–dilekçe ile yetkiye, borca ve fer’ilerine yönelik itiraz edildiği, itiraz dilekçesinin davacıya tebliğine ilişkin dosya kapsamında bilgi ve belge bulunmadığı dolayısıyla 1 yıllık hak düşürücü sürenin işlemeye başlamadığı ve davanın 22/05/2018 tarihinde ve bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflarca bildirilen deliller toplanmış, davanın niteliği, tarafların tacir olması ve taraflarca delil olarak ticari defterlerine dayanılması sebebiyle TTK.83-85 ve HMK.222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defterleri üzerinde ——göz önüne alınarak taşıma alanında uzman bilirkişi tarafından inceleme yapılmasına karar verilmiştir. İnceleme gün ve saati her iki tarafa da tebliğ edilmiş , gerekli ihtarlar yapılmış, davacı şirketin inceleme gün ve saatinde defterleri sunulmakla birlikte davalı taraf defterlerini ibraz etmemiştir. Davalı tarafın şirket merkezinin ———– sebebi ile davalı taraf defterlerinin incelenmesi için ayrıca talimat yazılmış ve talimat raporu alınmıştır.
Davacı şirket defterleri ile tüm dosya kapsamı üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen 28/11/2019 tarihli raporda özetle——–defterlerinin VUK 221 madde ve TTK 64/3 madde hükümleri gereği açılış tasdiklerinin yapıldığı, taraflar arasında ticari ilişkinin; davacı tarafça sunulu cari hesap —- tarihinde başladığı, verilen hizmet karşılığında düzenlenen fatura bedellerinin davalı şirketçe yapılan ödemeler sonrasında 16.04.2015 tarihinde hesap bakiyesinin kapatıldığı, ancak yine dosyaya sunulu ve davanın konusunu oluşturan belgelere göre—————yolu ile iade faturası düzenlediği, söz konusu faturanın davacı tarafa 07/03/2018 tarihinde geldiğinin —- iş bu iade faturasını ticari defterlerine aynı gün kayıt etmek yerine,—- olarak görünse de bu hususun belirtildiği üzere 07.03.2018 tarihinde gelen iade faturasının aynı gün kaydedılmemesinden kaynaklandığı, davalı tarafça yapılan iade sonrasında, davacı şirket tarafından —- olacağı, —- varlığını—- ihraç olduğuna dair kaşe ve imza bulunan —– alıcısına teslim edildiği veya edilmediği,——- söz konusu —- tarafından düzenlenmiş fatura dosyada mevcut olmadığı—–beyannamesi, emtianın— kabul edildiğine —- herhangi bir belge dosyada mevcut olmadığı için, davacının alacağını dayandırdığı faturanın ——davacının iddiasını ispatlayamadığı” yönünde tespit ve değerlendirmede bulunulmuştur.
Davalı defterlerinin incelenmesi neticesinde düzenlenen —— talimat bilirkişi raporunda özetle, ” Davalı şirketin defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, taraflar arasında ticari ilişki olduğu ve——-defterlerinde kayıtlı olduğu ancak iade faturasının davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı, davalının cari hesaba göre 15.195,27-TL davacıya borcunun bulunduğu” yönünde tespit ve değerlendirmede bulunulmuştur.
Bilirkişi raporları taraf vekillerine tebliğ edilmiş, davacı vekili tarafından davalının ticari defterlerinde davacının alacaklı olduğu hususunun sabit olduğu görüldüğünden davanın kabulüne ilişkin beyan dilekçesi sunulmuş, davalı vekili tarafından ise talimat raporunda iade faturasının kayıtlı olmadığının belirtildiğini ancak bu hususun davacı defterleri ve bu defterler üzerinde alınan rapor ile çeliştiğini nitekim iade faturasının kesilip davacı tarafa tebliğ edildiğinin dosya kapsamı ile sabit olduğunu ve davacının da bu faturayı defterlerine işlediğini, çelişkilerin giderilmesi için yeni bir rapor alınması gerektiği yönünde itiraz dilekçesi sunulmuştur.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasında ticari ilişkinin bulunduğu —- ve davaya konu iki adet fatura yönünden davacı şirketin davalı şirketten takip tarihi itibariyle bir alacağının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Takibe konu—-defterlerinde de kayıtlı olup bu fatura yönünden bir ödemede olmadığı görülmekle davacının takip tarihi itibariyle anılan fatura yönünden davalı taraftan alacağının bulunduğu anlaşılmaktadır. Diğer—, bu faturanın her iki tarafın ticari defterlerinde de kayıt altına alındığı bilirkişi raporları ile anlaşılmaktadır. Ancak davacı defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda davalı tarafından —- tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Dolasıyla talimat raporunda her ne kadar davalının ticari defterlerinde iade faturasına ilişkin bir kaydın olmadığı belirtilmiş ise toplanan deliller ve davacı şirketin defterlerinde iade faturasının düzenlendiği, tebliğ edildiği ve davacı tarafça da kabul edilerek kayıt altına alındığı görülmektedir. Davacı şirket iade faturasını mahkememiz davasına dayanak—- ticari defterlerine kayıt ettiğinden takip tarihi itibariyle kaydı olarak davalıdan 15.195,27-TL alacaklı gözükmekte ise de bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere bu alacağın iade faturasının muhasebe standartlarına uygun kayıt yapılmamasından kaynaklandığı, davacı tarafın faturanın iade alındığı gün kayıt yapması halinde takip tarihi itibariyle davalıdan 235,29-TL alacaklı olduğu hususu anlaşılmış olmakla mahkememizce de 235,29-TL’lik fatura yönünden davacının davalıdan takip tarihi itibariyle alacağının bulunduğu, diğer fatura yönünden ise davalının iade faturası düzenlemesi ve iade faturasının da davacı tarafça kabul edilmesi karşısında takip tarihi itibariyle alacağının bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Davacının açıkça yemin deliline dayanması sebebi ile son celsede davacı vekiline yemin teklif etme hakkında bulunulup bulunulmayacağı hususu hatırlatılmış, davacı vekili tarafından yemin teklif etme hakkının kullanılmayacağı beyan edilmiş olmakla, açıklanan gerekçeler ile davacının davasının kısmen kabulüne davalının—- dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 235,29-TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, hükmedilen alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile davalının———– sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin 235,29-TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Hükmedilen alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gerekli 59,30-TL karar harcının davacı tarafça peşin olarak yatırılan 183,52-TL harçtan mahsubu ile fazla yatan 124,22-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı vekili tarafından yatırılan peşin harçtan mahsup edilen 59,30-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 35,90-TL başvuru harcı, 215,50-TL tebligat ve müzekkere gideri, 2.300-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.551,4-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 39,51-TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde——esaslara göre belirlenen 235,29-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ——esaslara göre belirlenen 4.080- TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak; taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı