Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/575 E. 2023/414 K. 04.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/575 Esas
KARAR NO :2023/414
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:17/05/2018
KARAR TARİHİ:04/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 22.05.2015 tarihinde saat 16:00 sıralarında işleteni—-sevk ve idaresindeki — plaka sayılı ——-tipi aracı ile—–no.lu ışıklı kavşağa geldiği esnada sola manevra yaparak dönüşe geçmesi ile aracının sağ yan kısımları ile karşı istikametten— istikametinden gelip —- istikametine seyir halinde olan sürücü—— plaka sayılı motosikletin ön kısımlarına çarpması neticesinde yaralanmalı ve iki araçlı, maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiş olduğunu,—- tarafından —- TCK Madde 89/1 kapsamında kusurlu bulunarak mahkumiyetinin kesinleşmiş olduğunu, ayrıca gerek—- gerekse bilirkişi incelemelerinde de —- tali kusurlu olduğu tespitlerinin yapılmış olduğunu, ayrıca— tarafından verilen sağlık raporunda kaza sonucunda — bulunan hasarın basit
tıbbi müdahale ile giderilebilecek hasarlar olmadığı ve vücuttaki kırıkların ağır derecede olduğu yönünde rapor tanzim edilmiş olduğunu, Engelli Sağlık Raporuna göre her ne kadar oranın % 18 olarak belirtilmiş olsa da iş gücü kaybının bu oranın çok üzerinde olduğunu, kazaya karışan karşı taraf ——-plaka sayılı araca ihtiyati tedbir konulması, fazlaya ilişkin
hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL maddi ve 15.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:Davalı —- vekili tarafından verilen cevap dilekçesinden özetle;
söz konusu dava kapsamında ödeme yapılmış olduğundan davanın reddedilmesi gerektiğini, davacıya 10.04.2017 tarihinde 65.368,99 TL ödeme yapılmış olduğunu, kusur tespiti için dosyanın——-gönderilmesi gerektiğini, ayrıca davacının malul kalıp kalmadığına yönelik ——- rapor alınması gerektiğini, bilirkişi incelemesinde kaza ile netice arasında illiyet bağı olup olmadığı hususunun tespit edilmesi ve maluliyetin tazminat gerektirip gerektirmediği
hususunun irdelenmesi, gerektiğini, yapılacak hesaplamalarda ödeme tarihinin baz alınması gerektiğini, ayrıca kazanın trafik iş kazası olduğunu, bu hususun dikkate alınması gerektiğini, manevi
tazminatın poliçe kapsamında olmadığını, ayrıca ——- sürücüsünde kask bulunmadığından bu hususta müterafik kusur değerlendirmesi yapılması gerektiği, faiz başlangıç tarihi olarak dava
tarihinin baz alınmasını beyanla davanın reddedilmesini talep etmiştir.Davalılar —– cevap dilekçelerinde özetle; davacının iddiaları haksızve yersiz olup yalan beyanlardan ibaret olduğunu, 22.05.2015 günü hiçbir kastı olmaksızın kontrollü bir biçimde ——– kavşakta sola dönmesi ile yan tarafından gelmekte olan davacı aracımın sağ tarafına vurarak trafik kazası vuku bulduğunu, daha sonrasında bizimde ailece araçta meydana gelen maddi ve manevi zararlara uğradıklarını, karşı taraf sadece kendisini düşündüğü için dava açtığını, kazada karşı tarafın çok hızlı ve kontrolsüz geldiğini gören tanıkları mevcut olduğunu, ———-kayıtlı olup bu araç şahsına ait düğün takıları ile alındığını, trafik kurallarını ihlal eden davacının kendisi olup kazanın müsebbibi kendisi olduğunu beyanla davacının haksız ve hukuka aykırı tamamen haksız çıkar ilişkisi gözetilen tazminat talebinin reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.

DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Dava, cismani zarar nedeniyle açılan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.Davacı, 22.05.2015 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu müvekkilinin yaralandığını beyanla oluşan maddi ve manevi tazminat alacağının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalılar ayrı ayrı, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları incelenmiş, yargılama sırasında 28/02/2018 tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. maddesi ile 6102 sayılı T.T.K.’nın 4. maddesinin 2. fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, davalı şahısların ilgili emniyet müdürlüklerinden sed araştırması yapılmış, sigorta poliçesi, hasar dosyası celp edilmiş, —– davacının vergilendirilmiş kazanca esas gelir bilgisi celp edilmiş,—-davacının gelir durumu ve ödeme bilgisi celp edilmiş, —– esas sayılı dosyası —– üzerinden celp edilerek dosya arasına alınmış, davacının tedavi gördüğü hastanelerden tedavi kayıtları celp edilmiş, ——-tarihli bilirkişi heyet raporu ile 26.01.2023 tarihli aktüer bilirkişi raporu alınarak dava sonuçlandırılmıştır.——- tarihli tarihli adli tıp raporunda özetle, “…Mahkemenizin ilgi yazısı ile gönderilen—— tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası yaralanmasının ———- göre tarafımıza sorulduğu üzere; 1. Geçici iş göremezlik süresinin (tıbbi şifa) 9 (dokuz) ay olarak kabulü gerektiği kanaatini bildirir rapordur….” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir——– tarihli adli tıp raporunda özetle, —- doğum tarihli —— hakkında düzenlenen belgelerin tetkikinde saptanan — arızasının; —- ve bu yönetmelikte bahsi geçen ——- eklerindeki tablolara göre hesaplandığında; 1) Meslek grüp no. 1 kabul olunarak Grl XI köa… j 25)A 9029 (——- hareketlerinin 450 sini kaybettirecek şekilde sertliği, tek taraflı) takdir hakkı kullanıldığında 17 olduğu , Grl XlI ——— (diz eklemin hareketlerinde kısıtlamaya neden olan sertlikler, 0-130 derece arası hareketli, tek taraflı) olduğu, Balthazar formülü uygulandığında 9028,6, E cetveline göre olay tarihindeki (35/otuzbeş) yaşına göre ——- (yüzdeyirmiyedivirgüliki) meslekte kazanma gücü kayıp oranına sahip olduğu, 2) Geçici bakıcı ihtiyacı 1 ay olduğu, başka birinin sürekli bakımına muhtaç olmadığı, 3) Geçici iş göremezlik süresinin (ubbi şifa) 9 (dokuz) ay olarak kabulü gerektiği kanaatini bildirir rapordur…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.Bilirkişi heyetinin 14.02.2022 tarihli raporunda özetle, “…1) Dava konusu olayın Karayolları Trafik Kanunu Kapsamında maddi hasarlı, TRAFİK KAZASI olduğu, 2) Meydana gelen olayda KAÇINILMAZLIK faktörünün etkisinin OLMADIĞI, önlenebilir bir kaza niteliğinde OLDUĞU, 3) Davaya konu Trafik Kazası Kapsamında;—– plaka sayılı ——sürücüsü——–%70 kusur oranı ile ASLİ KUSURLU olduğu, Söz konusu kazada aracın işleteni ——– No.lu davalı —- müşterek ve müteselsilen sorumluluk yönünden kusurunun KTK Madde 85 kapsamında değerlendirilmesinin Sn .Mahkemenin takdirlerine maruz olduğu,
—- plaka sayılı araç sürücüsü —- % 30 kusur oranı ile TALİ KUSURLU olduğu,
Motosiklet sürücüsü —– kask takmamış olması iddiasına yönelik müterafik kusur değerlendirmesinin Sn. Mahkemenin takdirlerine maruz olduğu görüş ve kanaatine varıldığına, 4)10.04.2017 tarihinde davalı—– tarafından davacı tarafa yapılan ödemenin, ödeme tarihi itibariyle hesaplanan zarar tutarının altında kalmış olmasına göre; rapor tarihindeki en son verilere göre hesaplanan tazminat tutarından, davalı —– ödediği tazminatın yasal faiz ölçüsünde “güncellenerek” indirilmesinden ve ayrıca —-tarafından bildirilen rücuya tabi ödemelerin indirilmesinden sonra, davacı ——–bakiye işgöremezlik tazminatının; toplam 298.328,51 TL. hesaplandığına,
5) 22.05.2015 kaza tarihi itibariyle —— sakatlanma sigorta limiti 290.000,00
TL.’dır. Sigorta şirketinin sorumluluğunun, davadan önce ödenen 65.368,99 TL.’nın indiriminden sonra : 290.000,00 TL.– 65.368,99 TL. = 224.631,01 TL. ile sınırlı olduğuna, 6) Sigorta şirketi yönünden faiz başlangıç tarihinin, sigorta şirketine gerekli evraklarla başvuru tarihinden 8 iş günü sonrası olması gerekmekte olup, hasar dosyasındaki sigorta şirketine
davadan önce başvuru dilekçesinin, sigorta şirketi tarafından teslim alındığı tarihi gösterir belge bulunmamaktadır. Sigorta şirketinin 29.03.2017 tarihli yazısı ile eksik evrakların talep edildiği görülmekte olup, sigorta şirketinin kısmi ödeme tarihi ise 10.04.2017’dir. Buna göre, sigorta şirketi
yönünden faiz başlangıcı konusundaki takdir ve değerlendirmenin Sayın Mahkemeye ait olduğuna ilişkin, tarafımızdan düzenlenen işbu bilirkişi heyet raporunu saygılarımızla arz ederiz…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
Bilirkişi tarafından düzenlenen 26.01.2023 tarihli raporunda özetle, “…1) 10.04.2017 tarihinde davalı ——-tarafından davacı tarafa yapılan ödemenin, ödeme tarihi itibariyle hesaplanan zarar tutarının altında kalmış olmasına göre; işbu rapor tarihindeki en son verilere göre hesaplanan tazminat tutarından, davalı ——— ödediği tazminatın yasal faiz ölçüsünde-güncellenerek” indirilmesinden ve ayrıca —–tarafından bildirilen rücuya tabi
ödemelerin indirilmesinden sonra, davacı —— bakiye işgöremezlik tazminatının;
Geçici tam işgöremezlik yönünden 3.304,28 TL, Sürekli kısmi işgöremezlik yönünden 636.868,59 TL olmak üzere toplam 640.172,87 TL hesaplandığına,
2) 22.05.2015 kaza tarihi itibariyle—- kişi başına sakatlanma sigorta limiti 290.000,00
TL.’dır. Sigorta şirketinin sorumluluğunun, davadan önce ödenen 65.368,99 TL.’nın indiriminden sonra : 290.000,00 TL.– 65.368,99 TL. = 224.631,01 TL. ile sınırlı olduğuna, 3) Sigorta şirketi yönünden faiz başlangıç tarihinin, sigorta şirketine gerekli evraklarla başvuru tarihinden 8 iş günü sonrası olması gerekmekte olup, hasar dosyasındaki sigorta şirketine davadan önce başvuru dilekçesinin, sigorta şirketi tarafından teslim alındığı tarihi gösterir belge bulunmamaktadır. Sigorta şirketinin 29.03.2017 tarihli yazısı ile eksik evrakların talep edildiği görülmekte olup, sigorta şirketinin kısmi ödeme tarihi ise 10.04.2017’dir. Buna göre, sigorta şirketi yönünden faiz başlangıcı konusundaki takdir ve değerlendirmenin Sayın Mahkemeye ait olduğuna ilişkin…” yönünde görüşlerini bildirmiştir.Maddi tazminat talebi yönünden;2918 sayılı KTK’nun 85. maddesine göre “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar. İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” TBK’nun 49. maddesinde “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” hükmü düzenlenmiştir. Aracın işleteni(maliki), kusursuz sorumluluk ilkelerine göre, sürücü ise haksız fiil hükümlerine göre, sigorta şirketi ise KTK 85 ve devamı maddeler gereğince poliçe ve sigorta hükümlerine göre meydana gelen zarardan sorumludur.Eldeki dosya bakımından davacının, davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin yetersiz olduğu iddiasına dayalı bakiye tazminat bedelini talep ettiği anlaşılmaktadır. Başka bir deyişle; davacı taraf, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 111/2. maddesindeki yetersizlik iddiasında bulunmaktadır. Buna göre eldeki dosya bakımından 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 111/2. maddesi gözetilmek suretiyle tazminat hesabının yapılması gerektiği, zarar sorumlusu davalı tarafından ödenen bedellerin ödeme tarihi itibariyle yeterli olup olmadığının belirlenmesi için de; öncelikle, ödeme tarihindeki verilere göre tazminat hesabının yapılması; daha sonra, hesaplamanın yapıldığı tarihteki verilere göre tazminat hesabının yapılması ile iki ayrı tarihe göre hesaplanan tutarlar arasında fahiş fark olup olmadığının saptanması; fahiş fark tespitinin yapılması halinde ise, zarar ve yararın denkleştirilmesi ilkesi gereğince, davadan önce davalıların ödediği bedellerin yasal faiziyle güncellenmiş değerleri hesaplanan güncel tazminattan düşülerek sonuç tazminatın belirlenmesi gerekmektedir.———Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; alınan bilirkişi heyet raporu ve ek rapora göre —plakalı araç sürücüsünün sola dönüş yasağına uymaması sebebiyle dava konusu kazanın meydana gelmesinde %70 oranında kusurlu olduğu, —- plakalı araç sürücüsünün takip mesafesine dikkate etmemesi ve motosikletin hızını sürüş güvenliğine uygun olarak ayarlamaması sebebiyle kazanın meydana gelmesinde %30 oranında kusurlu olduğu, meydana gelen kazada davacının malul kaldığı, bu hususun ——- raporu ile sabit olduğu, davacının tazminat hak kazandığı, davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme ile davacının hak ettiği tazminat tutarı arasında fahiş farklılığın bulunduğu, davacının bakiye tazminat talebinin yerinde olduğu, davacının sigorta şirketi yönünden kısmi ödeme tarihinden, diğer davalılar yönünden kaza tarihinden itibaren faiz talep edebileceği, kazaya sebebiyet veren ——- plakalı aracın kullanım amacının hususi olması sebebiyle yasal faize hükmedilmesi gerektiği, dosya kapsamında alınan kök ve ek bilirkişi heyet raporlarının denetime elverişli hüküm kurmaya yeterli olduğu anlaşılmakla, davacının maddi tazminat talebinin kabulü ile 3.304,28-TL geçici iş göremezlik tazminatı, 636.868,59-TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 640.172,87-TL’nin davalılar —– yönünden kaza tarihi olan 22/05/2015 tarihinden, davalı sigorta şirketi yönünden poliçe limitleri ile sınırlı olmak kaydıyla poliçe limiti olan 224.631,01-TL üzerinden 10.04/2017 temerrüt tarihinden (kısmi ödeme tarihi) itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.Manevi tazminat talebi yönünden;Gerek mülga BK’nun 47 ve gerekse yürürlükteki 6098 sayılı TBK’nun 56. maddesinde hakimin bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verebileceği öngörülmüştür. Hakimin hükmedeceği manevi tazminat miktarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.———–gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.Manevi tazminatın tutarını belirleme görevi hakimin takdirine bırakılmış ise de hükmedilen tutarın uğranılan manevi zararla orantılı, duyulan üzüntüyü hafifletici olması gerekir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. ———–Tüm dosya kapsamı, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi, olay sebebiyle davacıda oluşan maluliyet oranı dikkate alınarak, davacı lehine hakkaniyete uygun bir miktar manevi tazminata hükmedilmesi gerektiğine kanaat getirilmiş, davacının manevi tazminat talebinin kabulü ile; 15.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 22/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar —— alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE;
Maddi tazminat talebi yönünden;
1-Davacının maddi tazminat talebinin kabulü ile, 3.304,28-TL geçici iş göremezlik tazminatı, 636.868,59-TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 640.172,87-TL’nin davalılar ——yönünden kaza tarihi olan 22/05/2015 tarihinden, davalı sigorta şirketi yönünden poliçe limitleri ile sınırlı olmak kaydıyla poliçe limiti olan 224.631,01-TL üzerinden 10.04/2017 temerrüt tarihinden (kısmi ödeme tarihi) itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
Manevi tazminat talebi yönünden;
2-Davacının manevi tazminat talebinin kabulü ile; 15.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 22/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar —— alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli karar harcı 44.754,86-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 54,65-TL peşin harç ile tamamlama ve ıslah harcı olarak yatırılan 2.184,00-TL olmak üzere toplam 2.238,65-TL harcın mahsubu ile bakiye 42.516,21-TL harcın ; 15.344,54-TL’sinin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen, 27.171,67-TL’sinin davalılar ——–müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazine adına irat kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 54,65-TL peşin harç ile tamamlama ve ıslah harcı olarak yatırılan 2.184,00-TL olmak üzere toplam 2.238,65-TL harcın; 785,52-TL’sinin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen, 1.453,13‬-TL’sinin davalılar —— müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 35,90-TL başvuru harcı, 5,20-TL vekalet harcı, 851,4‬0-TL tebligat ve müzekkere gideri, 2.700,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.592,5‬0-TL yargılama giderinin; 1.260,57-TL’sinin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen, 2.331,93‬-TL’sinin davalılar ——- tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
6-Maddi tazminat talebi yönünden; Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13. maddesindeki esaslara göre belirlenen 88.419,02-TL nispi vekalet ücretinin; 31.025,45-TL’sinin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen, 57.393,57-TL’sinin davalılar—— müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Manevi tazminat talebi yönünden; Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 10. maddesindeki esaslara göre belirlenen 9.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davalılar ——— müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
9-Mahkememizin 17.05.2018 tarihli tensip zaptının ——– numaralı ara kararı ile ———– plakalı araca konulan tedbirin karar kesinleşene kadar devamına, karar kesinleştiğinde kaldırılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde —– Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.04/05/2023