Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/563 E. 2020/179 K. 25.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/563 Esas
KARAR NO : 2020/179

DAVA TARİHİ : 15/05/2018
KARAR TARİHİ : 25/02/2020
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 28/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin faturalardan doğan alacağının tahsili için, davalıdan bir sonuç alamaması sebebiyle—– alacağı için İstanbul Anadolu —-. İcra Dairesi ——-, sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı şirket tarafından borca, faize, faiz oranına ve diğer tüm ferilere itiraz edildiğini, davalının itirazının haksız olduğunu, davalı şirketin davacı şirkete borçlu olduğu fatura defter kayıtları ve sair belgelerle sabit olduğunu davalı borçlu tarafından İstanbul Anadolu—-.İcra Müdürlüğü —- Sayılı dosyası üzerinden devamına borçlunun borca itirazının iptaline takibin devamın haksız itiraz eden borçlu aleyhine % 20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın takibe konu alacağın kaynağını ve hukuki sebebini belirtmediğini ve davacının dava konusu haline getirdiği işe ilişkin imza edilen —–kapsamında hak ettiği bedelleri tahsil edebilmesi için, ilgili işin sahibi davalı şirket tarafın söz konusu işin kabul edilmesi gerektiğini davalı şirket tarafından iş kabulünü gerçekleştirilmediğini, davacı şirket tarafından işin eksiksiz yapıldığına ilişkin herhangi bir delil sunulmadığı, taraflar arasında sözleşmeye bağlanan işin işverenleri olan — işin sorulması gerektiğini, davacı şirketin faiz talebinin haksız olduğunu belirterek; davacının ikame etmiş olduğu haksız ve hukuki mesnet yoksunluğu davanın reddine, davacı aleyhine %20″den az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir
İNCELEME ve GEREKÇE:Dava hukuki niteliği itibariyle, İİK 67. Maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Dava yazılı yargılama usulüne tabi olup, öncelikle dava şartı ve ilk itirazlar incelenmiş, dilekçeler teatisi tamamlandıktan sonra usulüne uygun olarak ön inceleme duruşması yapılarak uyuşmazlık noktaları tespit edilmiş, deliller toplanmış ve bilirkişi raporu alınmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır
İcra dosyası celp edilmiş, fatura suretleri ile taraflarca dosyaya sunulan diğer deliller ile birlikte incelenmiştir.
İtirazın iptali istemine konu İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğü’nün —- Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 123.772,72 TL asıl alacağın tahsili için 26/12/2016 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçlunun süresi içerisinde yapmış olduğu itiraz üzerine takibin durduğu ve davanın hak düşürücü süre içeresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Konunun incelenmesinin uzmanlık gerektiren yönleri olması ve davacı tarafça delil olarak ticari defterlere dayanılmış olması sebebiyle dosya mali müşavir —– tevdi edilerek rapor alınmış, anılan bilirkişi tarafından sunulan 07/10/2019 tarihli bilirkişi raporunda; tarafların ticari defterlerinin sahipleri lehine delil vasıflarının bulunduğu, davacının ticari defterlerine göre davalıdan 123.772,72 TL alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerine göre davacı şirkete kayden 72.104,85 TL borçlu olduğu, taraflar arasındaki sözleşmeye konu ve alacak iddiasına dayanak 3 nolu hak ediş faturasına konu hizmet bedeli olan 51.667,87 TL bedelli hizmet ile ilgili kanaatin sayın mahkemeye ait olduğu yönünde kanaat bildirilmiş, söz konusu bilirkişi raporunun ilgili kısımları HMK 282. Maddesi kapsamında denetime elverişli görülerek hükme esas alınmıştır.
Dava konusu uyuşmazlık, taraflar arasında bir kısım fatura alacağına istinaden başlatılan takip tarihi itibariyle davacının davalıdan muaccel bir alacağının bulunup bulunmadığı, varsa miktarı davalının beyan dilekçesinde ileri sürmüş olduğu hususlar kapsamında taraflar arasında su yalıtımı yapılması sözleşmesinin kurulup kurulmadığı, bu kapsamdaki eser sözleşmesine istinaden davacının eksik/ ayıplı ifada bulunup bulunmadığı, tüm bu hususlar kapsamında itirazın iptali, icra inkar ve kötü niyet tazminatı hüküm koşulları oluşup oluşmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları toplanan deliller ve hükme esas alınan bilirkişi raporları doğrultusunda, taraflar arasında ———-esaslı temel ve perde su yalıtımı yapılması ve soğuk derz su yalıtımı yapılması işine ilişkin 01/01/2013 tarihli eser sözleşmesi imza edildiği, davacının yüklenici davalının ise işveren olduğu, sözleşme tarihinin işe başlama tarihi olarak belirlendiği ve işin tutarı ve miktarının da sözleşme ile belirlendiği, alınan bilirkişi raporunda her iki taraf ticari defter ve kayıtlarının sahipleri lehine delil vasfını haiz olduğu, davacı yan ticari defterlerine göre davacının davalıdan takip tarihi itibari ile 123.772,72 TL alacaklı olduğu, davalı şirket ticari defterlerine göre ise davalının davacıya 72.104,85 RL borçlu olduğu, bu miktar uyarınca davalının davacıya borçlu olduğunun ticari defterler ile sabit olduğu, bakiye farkın davacı ticari defterlerinde yer alan ancak davalı yan ticari defterlerinde kaydı bulunmayan 09/12/2013 tarihli—— bedelli —-Nolu hakediş faturasından kaynaklandığı, bu faturanın davalı şirket tarafından BA bildiriminin de yapılmadığı, sözleşme ve karşılıklı keşide edilen ihtarnameler incelendiğinde; işsahibi davalının, yüklenicinin hazırlık fiili (TBK.m.106/1) olarak ifa ettiği “hakediş düzenlemesini” sözleşmenin 14 madde hükmünce “incelemiş”, ancak sözleşmenin 7. hükmünce onaylamadığı, huzurdaki dava dosyasına sunulan dilekçelerde ise işsahibi davalının iddiasının, ayıbın mevcut olduğu ve hakedişin bu sebeple onaylanmadığı yönünde olduğu, ancak ihtarnamesinde bu yönde bir beyanın bulunmadığı, işsahibi davalının keşide ettiği ihtarnamede asıl işveren tarafından kendisine ödeme yapılmadan yükleniciye ödeme yapmayacağını belirttiği, ancak sözleşmede işsahibinin yükleniciye bedel ödeme borcunun, “işsahibine, asıl işsahibinin ödeme yapması” şeklinde bir geciktirici koşula da bağlanmadığı, dolayısıyla davalının bu iddiasında haklı olmadığı, sözleşmenin 7 ve 14 madde hükümlerinin TBK.m.19/1 hükmünce yorumlanmasında davalının hakedişleri “incelemesi ve onaylaması” geciktirici koşul olarak belirtilmiş ise de davalının keşide ettiği ihtarnamede onaylamama sebebi olarak asıl işsahibinin kendisine ödeme yapmamasını göstermesi ve fakat bunun sözleşme ile düzenlenmemesinin işsahibinin haklı neden olmaksızın onaydan kaçındığı şeklinde yorumlanması gerektiği, davalının süresi içerisinde yanıt dilekçesi sunmamış olması karşısında da ayıp iddiasına ayrıca dayanamayacağı, davalının davacı tarafından keşide edilen fatura bedeline de ayrıca itiraz etmemesi kapsamında davacı yüklenicinin 3 nolu hakediş bedeline de hak kazandığının kabul edilmesi gerektiği kanaatine varılarak davanın kabulü ile İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü’nün— sayılı dosyasına davalı yanca yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, kabul edilen alacak likit itiraz haksız bulunduğundan takdiren kabul edilen alacağın %20’si oranında hesaplanan 24.755,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile İAA —. İcra Müdürlüğü’nün— Esas sayılı dosyasına davalı yanca yapılan itirazın iptaline, takibin devamına,
2-Alacak likit ve itiraz haksız bulunduğundan kabul edilen alacağın takdiren %20’si oranında hesaplanan 24.755,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 8.454,91-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.494,87-TL harcın mahsubu ile bakiye 6.960,04-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 1.530,77-TL ilk masraf, 74,50-TL tebligat ve müzekkere gideri, 800,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.405,27-TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderleri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ….——- esaslara göre belirlenen 15.708,41-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
İlişkin olarak taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.