Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/548 E. 2019/469 K. 16.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/548 Esas
KARAR NO : 2019/469

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 14/09/2011
KARAR TARİHİ : 16/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesi ile; Müvekkili şirketlerden …. (Eski Ünvanı ————–.) 5015 sayılı kanun kapsamında ve EPDK’ dan aldığı dağıtıcı lisans doğrultusunda faaliyet gösterdiğini, davalılardan … adına kayıtlı————- köyünde kaim — no lu parsel üzerinde — tarihinden başlamak üzere 15 yıl süre ile 2135 yevmiye ile intifa hakkı kurulduğunu, bu kapsamda davalı şirket ile 15/02/2005 tarihinde bayilik ve işleticilik sözleşmesi yapıldığını, sözleşme kapsamında davalının ——-istasyonunu işletmeye başladığını, sözleşmenin fesih edildiği 18/09/2010 tarihine kadar faaliyetini sürdürdüğünü, davalılardan …’ın taşınmazın maliki, diğer davalının ise bayilik sözleşmesini müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını, rekabet kurulunun 2009 yılında 4054 sayılı yasa kapsamında duyuru yayınladığını, 18/09/2010 tarihine kadar tüm sözleşmelerin ve bu kapsamda kira sözleşme süresinin 5 yıldan fazla olamayacağına ve bu tarih itibarı ile bu sözleşmelerin süresinin sona ereceğine karar verdiğini, 12/03/2009 tarihli duyuru sebebi ile öngörülen 15 yıllık süreyi açan kısım yönünden ifanın hukuken ve fiilen imkansız hale geldiğini, intifa hakkının 18/09/2010 tarihinde sona erdiğini, feshin müvekkili tarafından davalıya noter ihbarnamesi ile bildirildiğini, 4054 sayılı yasanın 56. Maddesi ile 4. Maddesi ve BK ‘nun 63 ve 64 maddeleri çerçevesinde tarafların birbirlerine verdikleri her şeyin iadeye tabi olduğunu, Beyoğlu —————. Noterliğinin 11/10/2010 tarih, ———— yevmiye no lu ihtarnamesi ile kullanılamayacak döneme ilişkin süre ye isabet eden 83.211,00-TL’nin KDV’si ile birlikte ödemenin yapıldığı tarihten 18/09/2010 tarihine kadar güncellenmiş miktar olan 169.328,00-TL + KDV’nin faizi ile birlikte ödenmesi hususunda davalının ihtar edildiğini, müvekkilinin 15 yıl süre ile kazanç elde edeceğine inanarak bayilik sözleşmesi yaptığını, dolayısı ile sözleşmenin süresinden önce sona ermesi sebebi ile müvekkilinin kazançtan mahrum kaldığını belirterek bu miktarın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:Davalılar vekili cevap dilekçesi ile; Davalılardan … adına kayıtlı————–köyünde kain 4 nolu taşınmaz üzerine akaryakıt istasyonu işletilmesi için davalılardan —— şirketi ile davacı şirket arasında 15/05/2005 tarihli sözleşme imzalandığını, sözleşmenin rekabet kurumunun kararı doğrultusunda 18/09/2010 tarihinde fesh edildiğini, 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, davacının talebini kabul etmediklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın safahatı incelendiğinde; mahkememizce yapılan yargılama sonunda——- esas, 2014/160 karar sayılı ilamında davacıların davasının kısmen kabulü ile; 75.916,60-TL nin %18 KDV si ile birlikte sözleşmenin sone erdiği 18/09/2010 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, dair karar verilmiştir.
Mahkememiz hükmü taraf vekillerince temyiz edilmiş, Yargıtay —– Hukuk dairesinin 26/05/2016 tarihli 2015/17644 esas 2016/9416 karar sayılı hükmünde ” Dosyaya sunulan tapu kaydına göre, dava tarihi itibariyle intifa hakkının terkin edilmemiş olduğu anlaşılmaktadır. İntifa terkin edilmedikçe davacı yanın iddiaya konu talepleri yönünden henüz dava açma hakkı doğmadığı gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.” gerekçesi ile bozulmuştur.
Davacılar vekilince süresi içinde karar düzeltme yoluna başvurulmuş olmakla Yargıtay —-. Hukuk dairesinin 2016/16364 esas 2018/1616 karar sayılı 29/03/2018 tarihli hükmünde düzeltme isteminin reddine dair karar verilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Davacının davalı …’ın taşınmazı üzerinde 15/03/2005 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 15 yılı süreli olarak davacı lehinei intifa hakkı tesis edildiğini, bu çerçevede 15/02/2005 tarihli bayilik ve işletmecilik sözleşmesi imzalandığını, diğer davalıların da bu sözleşmeyi kefil sıfatı ile imzaladığını, davacının intifa süresi sona erme tarihi olan 15/03/2020 tarihine kadar bu sözleşmenin devam edeceği inancı ile yatırım bedeli, intifa bedeli ve gayri maddi hak bedeli ödediğini, rekabet kurulunun kararları doğrultusunda aradaki dikey ilişkinin 18/09/2010’da sona erdirildiğini, davalı yana ödenen tutarla yönünden kullanılmayan süreye ilişkin olarak davalı yanın sebepsiz zenginleştiğini belirterek, güncellenmiş alacak miktarı yönünden açılan davada uyulan Yargıtay ilamı doğrultusunda dosyaya sunulan tapu kaydına göre, dava tarihi itibari ile intifa hakkının terkin edilmemiş olduğu ve intifa hakkı terkin edilmeyince davacı yanın iddiaya konu talepleri yönünden henüz dava açma hakkı doğmadığı anlaşıldığından açılan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 44,40 TL’nin başlangıçta yatırılan 2.514,55 TL’den mahsubu ile 2.470,15 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça sarfedilen 194,00 TL yargılama giderinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ——. deki esaslara göre belirlenen 16.104,28 TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde avansı yatıran tarafa veya ahzu kabza yetkili vekillerine iadesine,
Dair; davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde Yargıtay yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.