Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/534 E. 2022/69 K. 27.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/534 Esas
KARAR NO : 2022/69

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 08/05/2018
KARAR TARİHİ : 27/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili tarafından dava dilekçesinde özetle, Davalının, —– adresindeki işyerinde kaçak elektrik kullandığının — seri numaralı kaçak elektrik tespit tutanağı ile görevlilerce tespit edildiğini, davalının kaçak olarak kullandığı elektrik tüketimine karşılık gelen fatura bedelinin ödenmediğini, Müvekkili kurum kayıtlarında, davalının —— işlemle kayıtlı olduğunu, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin 26. maddesinde tanımlanan şekilde kaçak elektrik kullandığını, davalının mevzuat hükümlerine riayet etmeden elektrik kullandığını, bu eylemi nedeniyle karşılıksız yararlanma suçunu işlediğini, davalının karşılıksız yararlanma kastıyla hareket ederek hukuka aykırı olarak elektrik kullandığını ve kullandığı bu elektriğin borcunu ödemediğini, Elektrik tarifeleri yönetmeliğinin kaçak elektrik kullananlara uygulanacak tarife gereğince davalının kullandığı elektrik bedelinin — ve gecikme zammının —- Kanununun 24. maddesi uyarınca gecikme zammının— dahil olduğunu ve bu bedelin —olduğunu, Dava konusu olacağın talebe rağmen ödenmemesi nedeni ile davalı hakkında —- Esas sayılı dosyası ile icra takibinde bulunmuş olduğunu, davalının dosya borcunun tamamına itiraz ederek takibin durdurulması neticesinde dava açma zorunluluğu doğduğunu, davalının haksız ve kötü niyetli olarak borca itiraz ederek takibin durdurulmasına neden olduğunu, yukarıda izah edilen nedenlerden dolayı, davalının —- yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına mahkeme masrafları ve vekâlet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; huzurda görülen işbu davanın süresi içerisinde açılmamış olduğundan davanın zamanaşımı yönünden reddi gerektiğini,—- —olarak faaliyet gösterdiğini, müvekkili şirketin faaliyet ——- — sözleşme numarası ile sözleşme yapıldığını, — —— dolayısıyla müvekkili şirketin otomatik talimatla düzenli olarak faturalarını ödemeye başladığını, müvekkili ile davacı—- numarası ile —- yapıldığını,—- olduğunu, buna göre, müvekkili firma ile sözleşme yapılmış —–Tespit Tutanağı ile “—- Kullanımından—- tutulduğunu, işbu tutanak kaçak— tüketimi yapılmaması nedeni ile haksız ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkili, davacı ——hatalı bir şekilde —– bağladığını kendi imkanları doğrultusunda—— davacı şirkete başvuruda bulunduğunu, bunun üzerine davacı firma tarafından, müvekkilimin bütün iyiniyetine ve tüketici olarak üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmesine rağmen, müvekkilinin işbu başvurusuna süresi içerisinde herhangi bir geri dönüş yapılmadığını ve ayrıca davacı—–nedeniyle haksız tutulan tutanak sonucunda haksız ve hukuka aykırı bir şekilde—dosyası ile icra takibi başlatıldığını, belirterek davacının huzurdaki haksız, hukuka aykırı ve mesnetsiz davasının reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, kaçak elektrik kullanımı sebebiyle uğranılan zararın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK 67 vd maddeleri gereğince iptali talebine ilişkindir.
Davacı, davalının—– tutanağı düzenlendiğini, kaçak elektrik alacağının tahsili için icra takibine geçildiğini, davalının haksız bir şekilde icra takibine itiraz ettiği, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davacı —— kaçak elektrik tutanağının tutulduğunu, kaçak elektrik tutanağın tutulmasında herhangi bir kusurunun bulunmadığını, davacı kurumun kendi hatası sebebiyle oluşan zarardan sorumlu olmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, —Esas sayılı İcra Dosyası celp edilerek dosya içerisine alınıp incelenmiş, —dava konusu bilgiler celp edilmiş, — tarihli bilirkişi ek raporları alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.
–tarihli bilirkişi raporunda özetle, “…Davalı vekili tarafından, Müvekkili şirket ile davacı —tarihinde—- sözleşme numarası ile sözleşme yapıldığını, müvekkili firma tarafından faturaların düzenli ödendiğini belirtmiştir. Fakat dava dosyasına ne sözleşme ile ilgili neden ödendiği iddia edilen faturalarla ilgili herhangi bir belge sunulmamıştır. Dava dosyada yapılan incelemede, davacı ———- tutanağı öncesinde, dava konusu ——- herhangi bir — Sözleşmesinin bulunmadığı tespit edilmiştir.— personeli tarafından — elektrik—- tespit tutanağı düzenlenmiştir.— YÖNETMELİĞİ beşinci bölüm kaçak elektrik enerjisi tüketimi başlığı 26 – 1. (2) maddesine göre, kaçak elektrik kullanımı olarak tanımlandığı, Davalı firmanın—- ELEKTRİK PİYASASI TÜKETİCİ HİZMETLERİ YÖNETMELİĞİ, beşinci bölüm kaçak elektrik— başlığı 26 – 1.(a) maddesinde tanımlanan şekilde kaçak — kullandığı, Davalı firmanın, — Kaçak/Usulsüz elektrik tespit tutanağından kaynaklı,— tutarındaki bedelden sorumlu olduğu, Davalı firmanın, davacı —– dosyası ile başlatılan icra takibi kapsamında, 5.730,34 TL asıl alacak, 302,18 TL gecikmiş gün faizi ve ——- olmak üzere, toplam —borçlu olduğu, Davalı—- tutarındaki——- tutarındaki kısmı için itirazında haklı olduğu, Dava dosyasına tutanak öncesine ait sözleşmenin ve ödendiği iddia edilen faturaların sunulması durumunda tüm hesaplamalar da değişeceğinden, değerlendirmelerin yeniden yapılması gerekmektedir…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
25/10/2019 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle, “…Tarafların iddia ve itirazları, —- tarihli Bilirkişi Kök Rapor öncesi dava dosyasını sunulmayan belgelere dayanmaktadır. Davacı vekili 01.02.2019 tarihli Bilirkişi Raporunu itiraz. dilekçesi ile birlikte rapor öncesi dava dosyasına sunulmayan —- dosyaya sunulmuştur. Bu sunulan belgenin kaçak elektrik tüketim bedeli hesaplamasını tamamen değiştirecek bir belge olduğu, Davalı şirket—- taralından, bilirkişi kök raporundan sonra, 11.02.2019 tarihinde, dava dosyasına 15.08.2015 tarihinde yapıldığı belirtilen —- sözleşmenin — dava dosyasına sunulmuştur. Rapor öncesi sunulmayan bu belgenin, dava konusu adreste kaçak kullanım olup olmadığının tespitiyle ilgili çok önemli bir belge olduğu, Yeniden değerlendirme yapılabilmesi için, taraflar arasında,— sözleşme (Sözleşme ——– tarihleri arasındaki ayrıntılı tüketim faturalarının — talep edilmesi gerekmektedir…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
06/07/2020 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle, “…Dava dosyada yapılan incelemede. davacı elektrik kurumu ile—- numaralı Kaçak Usulsüz elektrik tespit tutanağı öncesinde, dava konusu—- — herhangi bir — Sözleşmesinin bulunmadığı, Ayrıca davalı tarafından. yaklaşık —gün boyunca—— tüketim faturalarının ödenmiş olduğunun iddia edildiği. Böyle bir durum olması halinde faturaları ödenen abone tarafından bu durum rahatlıkla tespit edilebileceği, Davalı tarafından bu konuda herhangi bir talepte bulunulmadığı gibi bu konuda herhangi bir belgenin de sunulmadığı, Bu konun değerlendirmenin Sayın Mahkemenin taktirinde olduğu, Davalı — YÖNETMELİĞİ, beşinci bölüm —– tüketimi başlığı 26 – 1. (a) maddesinde tanımlanan şekilde — sözleşmesi veya ikili anlaşma olmaksızın kaçak —kullandığı.— HİZMETLERİ YÖNETMELİĞİ’ne göre, Kaçak tüketim hesabının. öncelikle tüketimi doğru olarak kaydetmiş olan — yapılacağı, Fakat yönetmeliğin ilgili maddesine göre, kaçak tüketim süresinin 360 günü (12 ay) geçemeyeceğinin. tartışmaya— vermeyecek şekilde açık ve net olduğu, , Davalı—” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
11/10/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle, “…Davalının sözleşmesinin— numaralı tesisata yapılması gerekirken, hatalı olarak —–numaralı — yaptığı, bu nedenle de davalı şirketin düzenlenen kaçak elektrik tutanağından ve bu tutanağa tahakkuk eden bedelden sorumlu olmayacağı, Davalı şirketin iradesi dışında,— olan —- ile ——– nedeni ile hatalı olarak farklı bir tesisata sözleşme yapılmasından dolayı, davalı şirkete bir kusur yüklenemeyeceği, Davalı tarafından 15.08.2015 tarihli sözleşme ile tüketim yapmaya başladığından dolayı, bu tarihten kaçak tespit tutanağının düzenlendiği — tarihine kadar olan süre içerisinde— tarafından kaydedilen — tüketim ve bu tüketlme tahakkuk —- bedelinden sorumlu olacağı, Hesaplanan tüketim bedeline gecikme faizi işletilmesinin, Sayın Mahkemenin taktirinde olduğu…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur (4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi). İtirazın iptali davaları yönünden de bir farklılık söz konusu olmayıp, davacı tarafından dava konusu alacağın varlığının ispat edilmesi gerekmektedir.
Mahkememizce davac– evrakları eksik ve geç sunumu sebebiyle yargılamanın uzadığı, bu sebeple kök ve 3 adet ek rapor alındığı görülmektedir.
Dosya kapsamında alınan son ek raporda belirtildiği üzere dava konusu takip talebine konu kaçak elektrik tutanağı— numaralı tesisat ve —-ve/veya— tarafından dava konusu adreste — bağlandığı, — hatalı bağlanmasında davalının herhangi bir kusurunun bulunmadığı alınan bilirkişi son ek raporu ile sabittir. Davacı—numaralı— ilişkin sunulan evraklar hükme esas alınmamıştır. Hemen belirtmek gerekir ki; itirazın iptali davaları takip dosyayası ile sıkı sıkıya bağlı davalar olup, takip talebi dışında bir alacağa hükmedilmesi veya yargılamaya dahil edilmesi mümkün değildir.
Eldeki dava da, davacı kurum tarafından— esas sayılı takip dosyası ile—numaralı tesisat ve —- sayaç seri numaralı— takip başlatıldığı anlaşılmaktadır. —ek raporu ile hesaplanan — —numaralı tüketim bedelleri dava konusu olmadığından hükme esas alınmamıştır. Davalı vekilinin —tarihli bilirkişi raporuna itirazları anılan yönler bakımından yerindedir. Ancak —– numaralı tüketim bedelleri dava konusu olup (kaçak elektrik tüketimi içinde normal tüketim bedeli de bulunduğundan) aksi yöndeki davalı beyan ve itirazlarına itibar edilmemiştir.
Her ne kadar— bilirkişi ek raporunda her — yönünden hesaplama yapılmış ise de; anılan bilirkişi raporunda— — seri numaralı tüketim miktar— bilirkişi ek raporunda her— miktarı tespit edilmiştir. Ancak— tesisat ve — —seri numaralı— olduğundan yapılan hesaplamanın bu tüketim bedeline oranlanması suretiyle davacı tarafça talep edilebilecek alacak tutarı tespiti mümkündür. Anılan hesaplama basit nitelikte olması sebebiyle mahkememizce yapılmış, bu hususta ek rapor alınmasına gerek duyulmamıştır. Takip konusu tüketim miktarı —tarihli bilirkişi ek raporunda hesaplanan tutarın %70,78’ine tekabül (toplam tüketim; —, dava konusu—- konusu olmayan — oranlanması sonucu) etmekte olup, sonuç miktar üzerinden oranlama yapıldığında davacı tarafça talep edilebilecek alacağın—
Gecikme zammına yönünden;
Sözleşmelerde kararlaştırılan gecikme zammı, hukuki niteliği itibariyle bir borcun gününde ödenmemesi halinde alacaklının gecikme zammı süresince borçluya tanıdığı vade karşılığı belirli bir oranda borca yapılan ilave niteliğindedir.
Gecikme zammı, gecikme faizi değildir. Gecikme zammında da bir para borcunun geç ödenmesi bahis konusudur. Gecikme faiz talebinde bulunabilmek için borçluyu temerrüde düşürmek gerektiği halde, gecikme zammında buna lüzum yoktur.
Ancak —ve özel —- kazanmış içtihatlarına göre; abonelik sözleşmesinden kaynaklı ödemelerde gecikme olması halinde, 6183 sayılı Yasada belirtilen gecikme zammının istenebilmesi için, sözleşmede gecikme zammı uygulanacağına dair açık ve anlaşılır bir ifadeye yer verilmesi gerekir— sözleşmesinde, 6183 sayılı Kanunda belirtilen gecikme zammı oranının uygulanacağına yönelik bir hüküm yoksa, normal tüketim bedeline 6183 sayılı Kanunda belirtilen gecikme zammı değil, — ise ticarî faiz, diğer aboneler için yasal faiz) faiz uygulanacaktır.—- tarihli ilamı)
Dava konusu — — yönünden davacı ile davalı arasında herhangi bir sözleşme olmadığı anlaşılmakla davacı tarafça gecikme zammı ve buna bağlı —– edilmesi mümkün olmayıp, anılan taleplerin reddine karar verilmiştir. —
Zamanaşımı def’i ile ilgili olarak;
Dava konusu borç elektrik aboneliği sözleşmesi kapsamında tahakkuk edilen — ödeme tarihli faturalara dayalı olup takip tarihi itibariyle TBK’nun 146. Maddesinde hüküm altına alınan 10 yıllık zamanaşımı süresi dolmamıştır. Dava tarihi itibariyle alacak zamanaşımına uğramadığından davalının zamanaşımı itirazının reddine karar verilmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde kötüniyet tazminatı talep edilmediği, yargılama aşamasında talepte bulunmasının mümkün olmaması sebebiyle davalının kötüniyet tazminat talebin reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
-Davalının– esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN KISMEN İPTALİ ile, 4.705,31-TL asıl alacak üzerinden takibin DEVAMINA,
-Davacı tarafça talep edilen gecikme zammı, gecikme faizi, gecikme zammına bağlı KDV ve sair taleplerin tamamının REDDİNE,
2-Karar harcı 321,42-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 177,85-TL harç ile icra dosyasına yatırılan 52,07-TL harç olmak üzere toplam 229,92-TL harçtan mahsubu ile bakiye 91,50-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irat kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 177,85-TL peşin harç ile icra dosyasına yatırılan 52,07-TL harç olmak üzere toplam 229,92-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından tarafından yapılan 35,90-TL başvuru harcı, 5,20-TL vekalet harcı, 156,40-TL tebligat ve müzekkere gideri, 782,60-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 980,10-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 442,83-TL sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 8,50-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 4,66-TL sinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Davanın kabul edilen kısmı için; davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde — esaslara göre belirlenen 4.705,31-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davanın reddedilen kısmı için; davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde—- esaslara göre belirlenen 4.705,31-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı