Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/531 E. 2023/954 K. 30.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2018/531 Esas
KARAR NO:2023/954
DAVA:İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ:08/05/2018
KARAR TARİHİ:30/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının, ———-adresinde (savaçtan elektrik kullanmak, perakende satış sözleşmesiz elektrik kullanmak. sayaca müdahale ederek elektrik kullanmak vs. şekilde) kaçak elektrik kullandığı ———- seri nolu Kaçak/Usülsüz Elektrik Tüketimi Tespit Tutanağı ile görevlilerce tespit edildiğini, bu hususun davaya konu tutanak altında imzası bulunan zabıt münzilerinin beyanları ile de sabit olacağını, davalı kaçak olarak kullandığı elektrik tüketimine karşılık olarak düzenlenen ve delil listemizde belirtilen fatura/faturaları ödemediğini, müvekkili kurum kayıtlarında davalı —– müşteri nolu,—– sözleşme nolu ve——— tesisat nolu işlemle kayıtlı olduğunu, Elektrik Tarifeleri Yönetmeliğinin (usulsüz) elektrik kullananlara tarife gereğince davalının kullandığı elektrik bedeli 14.243,74’dir. İşbu bedelin takip tarihine kadarki gecikme zammı 498,52.-TL olduğunu, davalı hakkında ——— sayılı dosyası ile icra takibinde bulunulmuş dosya borcunun tamamına itiraz takibin uyarınca itirazın iptali davasının zaruretinde kalındığını, davalı hazırdaolanborçlarınıödemediğini, davalı haksız kötü niyetli olarak itiraz etiğini, bu nedenle davalının ———- sayılı dosyasına yaptığı itirazının iptali ile takibin devamına. mahkeme masrafı ve vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde müvekkilin ———-adresinde sayaçtan elektrik kullanmak, perakende satış sözleşmesiz elektrik kullanmak, sayaca müdahale ederek elektrik kullanmak vs. şeklinde açık olmayan beyanlarla kaçak elektrik kullandığı iddia edilmekte olduğunu, işbu iddianın devamında ise müvekkilin davacı kurum kayıtlarında —– müşteri nolu,——sözleşme nolu ve — tesisat nolu işlemle kayıtlı olduğu belirtildiğini, davacının medeni usul yargılamasında ”somutlaştırma yükü” adı verilen yükümlülüğü yerine getirmediği açık olduğunu, anılan yasal düzenleme ve —— gereğince davacının somutlaştırma yükünü ifa etmediği açık olduğunu, müvekkilin hangi eylemi gerçekleştirmek suretiyle kaçak elektrik kullandığının tespit edildiğinin davacı tarafça açıkça belirtilmesi gerekmekte olduğunu, müvekkili Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin 26/1. maddesinde sayılan eylemlerden hiçbirini gerçekleştirmemiş ve iddia edildiği gibi kaçak elektrik kullanmadığını, işbu sebeple Sayın Mahkemece davacının somutlaştırma yükünü yerine getirmesi yönünde ara karar tesis edilmesini, müvekkili şirket,—— adresindeki taşınmazda kiracı olarak bulunmakta olduğunu, belirtilen adresteki taşınmazda kullanılan davaya konu —- tesisat nolu sayaç dahil toplamda 11 adet sayaca ilişkin olarak 18.03.2014 tarihinde davacı kurum ile müvekkil arasında abonelik sözleşmesi akdedildiğini, dava dosyasında mübrez tutanakta her ne kadar ——- tesisat nolu sayaçtan perakende satış sözleşmesi olmaksızın elektrik kullanıldığı yazılı ise de ilgili abonelik sözleşmelerinin kurumdan celbi ile incelenmesi halinde anlaşılabileceği üzere müvekkil ile davacı kurum arasında söz konusu tesisat numarasına ilişkin olarak 18.03.2014 tarihinde sözleşme yapıldığı, müvekkilin bu sayacı kullandığı ve 24/12/2016 tarihli tutanak ile kaçak kullanıldığı iddia edilen elektriğin sayaçtan geçtiği ortada olduğunu, buna göre müvekkilin eylemi yönetmelik kapsamında kaçak elektrik kullanımı olarak nitelendirilemeyeceğini, işbu sebeple davacı tarafın haksız ve mesnetsiz iddialarına dayalı işbu davanın reddine karar verilmesi gerekmekte olduğunu, izah edilen Yüksek Mahkeme kararı gereğince davacının kusurunun bulunduğu her türlü şüpheden uzak olduğunu, müvekkilinin kaçak elektrik kullandığını kesinlikle kabul etmemekle birlikte, davacının elektriği kesmemesi nedeniyle kusuru bulunduğunun da göz önüne alınarak müvekkilin davacıya icra takibi ile talep edilen miktar kadar sorumlu olmadığının tespiti gerekmekte olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Dava, kaçak elektrik alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK 67 vd maddeleri gereğince iptali talebine ilişkindir.Davacı, davalının perakende elektrik satış sözleşmesi bulunmaksızın elektrik enerjisi kullandığını, davalı hakkında kaçak elektrik tespit tutanağı düzenlendiğini, kaçak elektrik alacağının tahsili için icra takibine geçildiğini, davalının haksız bir şekilde icra takibine itiraz ettiğini, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.Davalı, davanın reddine karar verilmesinini talep etmiştir.Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, ——- icra dosyası celp edilerek dosya içerisine alınıp incelenmiş, ——– dava konusu elektrik abonelik belgeleri celp edilmiş, 25.03.2022 tarihli bilirkişi raporu ve 17.07.2023 tarihli bilirkişi ek raporu alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.25.03.2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle, “…24.12.2016 tarihli tutanakta sözleşmesiz sayaç üzerinden elektrik kullanıldığı tespitinde bulunulmuşsa da söz konusu tesisatta dağıtım sistemine, sayaca veya ölçü sistemine bir müdahaleden bahsedilmediği gibi, kesilen elektriğin açılarak kullanıldığına dair bir tespitte de bulunulmadığına göre, 24.12.2016 tarihli tespitin bilgi belge eksikliği sebebiyle kaçak elektrik kullanımı olarak değil usulsüz elektrik kullanımı olarak değerlendirilmesi gerektiği,Tüketimi eksik veya yanlış şekilde kaydettiğine dair bir tespit bulunulmayan sayacın tüketimi doğru şekilde kaydettiği ve hesaplanan tüketimlerin tahakkuk ettirilmesi gerektiği, dolayısıyla davalının kendi kullanımında olan tesisatta tüketilen elektrik enerjisinin karşılığı olarak tahakkuk ettirilecek normal tüketim fatura bedelini ödemekle yükümlü olduğu, Söz konusu kaçak elektrik kullanım tutanağında endeks değerleri kayıt altına alınan sayaç üzerinde kaydedilen tüketim değerlerinin kullanılabileceği anlaşılmakla, Yönetmelik hükümleri gereği, geriye dönük 12 aya kadar tahakkuk yapılabileceği için ortalama günlük tüketim miktarının bulunarak bunun üzerinden 12 aylık tüketim miktarının hesaplanmasının bir yöntem olarak uygulanabileceği değerlendirilmiş, dosyada söz konusu sayacın ne zaman kurulduğunu gösteren bir bilgi belge bulunmadığı için, davalı tarafından dile getirilen ve taraflar arasında yapılan sözleşme tarihi olarak verilen 18.03.2014 tarihi kullanılarak geriye dönük 12 aya kadar tahakkuk ettirilebilecek tüketim miktarı 1.626,27.-kW/h olarak hesaplanmıştır. Hesaplanan tüketim miktarına dönemindeki birim fiyatlarla yapılan tahakkuk ile, fatura tutarı 676, 36.-TL olarak hesaplanmıştır. Bu tutarın, merdiven otomatiğine bağlı bir sayaç için 1 yılda tahakkuk edecek makul bir fatura tutarı olduğu, Dava konusu icra takibinin doğru bulgulara dayanmadığı için geçerli olmadığı kanaatine varılan kaçak elektrik kullanımı tespitine göre tahakkuk eden fatura tutarına istinaden başlatıldığı anlaşılmakla, bu konuda değerlendirme sayın Mahkemenin takdirinde olmakla birlikte, hesaplanan 6767,36.-TL fatura tutarının 28.06.2017 tarihi itibariyle 703,92.-TL olduğu bulunmuştur. Yönünde görüş ve kanaate varılmıştır…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.17.07.2023 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle, “…Kök raporda verilen; dağıtım sistemine, sayaca veya ölçü sistemine bir müdahale tespit edilmediği için 24.12.2016 tarihli tespitin kaçak elektrik kullanımı olarak değerlendirilemeyeceği yönünde verilen görüşte herhangi bir sapma veya değişim olmamış, üstüne davacı dağıtım şirketinin ilgili tesisatta elektriği kesmediği gibi bir de sayaç değişimi yaptığının anlaşılması 24.12.2016 tarihli tespitin kaçak elektrik kullanımı olarak değerlendirilemeyeceği yönünde verilen görüşü pekiştirmiştir. Kök raporda da değinildiği üzere, davalının ilgili tarihlerde kendi kullanımında ve sorumluluğunda olan tesisat ve sayaç üzerindeki tüketimden ve normal tarifeden tahakkuk edecek fatura bedelinden sorumlu olduğu yönünde verilen görüşte de herhangi bir sapma veya değişim olmamıştır. Yeni sunulan ve kaçak tespit tutanağında kayıt altına alınan sayacın 22.01.2016 tarihinde kurulduğunu gösteren sayaç değiştirme belgesi ile birlikte, sayacın tutanakta kayıt altına alınan 4.509 endeks değerini 22.01.2016- 24.12.2016 tarihleri arasında kaydettiği anlaşıldığı için, kök rapordan farklı olarak Yönetmeliğin geriye dönük 12 aya kadar
tahakkuk hesabı yapılabileceği hükmü gereğince 24.12.2016 tarihli tutanaktaki endeks değerinin tamamımın tüketim miktarı olarak esas alınabileceği anlaşılmış ve normal tarifeden yapılan tahakkuk hesabı ile fatura tutarı 1.875,29.-TL olarak hesaplanmıştır. Dava konusu icra takibinin doğru bulgulara dayanmadığı için geçerli olmadığı kanaatine varılan kaçak elektrik kullanımı tespitine göre tahakkuk eden fatura tutarına istinaden başlatıldığı anlaşılmakla, bu konuda değerlendirme sayın Mahkemenin takdirinde olmakla birlikte, hesaplanan 1.875,29.-TL fatura tutarının 28.06.2017 tarihi itibariyle 1.909,97.-TL olduğu bulunmuştur…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları ve bütün deliller birliktedeğerlendirildiğinde; alınan kök ve ek rapor gereği davacı tarafça kaçak elektrik kullanımının söz konusu olmadığı, davalı ile perakende satış sözleşmesinin tarafı ——– arasında yaşanan bir iletişimsizlik sebebiyle aboneliği feshedilmiş sayacın elektriği kesilmediği gibi sayaç değişimi yapılarak elektriğin açık halde tutulduğu, davacının kaçak elektrik kullanımı söz konusu olmadığı için davalıdan kaçak elektrik tutanağına dayalı talepte bulunamayacağı, davalı abonenin kök ve ek rapor gereği her harlükarda usulsüz kullanım miktarından sorumlu olduğu, bilirkişi raporu gereğince usulsüz kullanım miktarının 1.875,29-TL olduğu, taralar arasındaki sözleşmede 6183 sayılı Kanunu gereği gecikme zammı uygulanacağına ilişkin açık bir hüküm bulunmadığından davacının 6183 sayılı kanuna bağlı gecikme zammı talep edemeyeceği, davalının tacir olması sebebiyle avans faizi talep edebileceği, kaçak tespitine konu faturaya 14.04.2017 son ödeme tarihinden 28.06.2017 takip tarihine kadar 37,57-TL avans faiz talep edebileceği, celp edilen evraklar ve alınan kök ve ek rapor gereğince davacı ve davalının sair itirazlarının uyuşmazlığın sonucunu etkisinin olmadığından mahkememizce anılan itirazlara itibar edilmediği, —- tarihli ek raporun denetime elverişli olması sebebiyle hükme esas alınması gerektiği anlaşılmış, anılan gerekçelerle, davanın kısmen kabulüne, davalının——— sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile, 1.875,29-TL asıl alacak, 37,57-TL işlemiş faiz ve takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi üzerinden takibin devamına, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.İtirazın iptali davalarında davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksız olması ve alacağın likit olması şarttır. ———-Yukarıda açıklanan gerekçelerle dosyaya konu alacağın yargılamayı gerektirmesi sebebiyle alacağın likit olmadığı anlaşıldığından, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
-Davalının————– sayılı takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN KISMEN İPTALİ ile, 1.875,29-TL asıl alacak, 37,57-TL işlemiş faiz ve takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi üzerinden takibin DEVAMINA,
-Davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine,
2-Davacının şartları oluşmayan icra inkar tazminat talebinin REDDİNE,
3-Alınması gerekli karar harcı 269,85-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 253,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 16,55-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 253,30-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 35,90-TL başvuru harcı, 5,20-TL vekalet harcı, 273,50-TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.600,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.914,60-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 246,92-TL sinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davanın kabul edilen kısmı için davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13/2 maddesindeki esaslara göre belirlenen 1.912,86-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davanın reddedilen kısmı için davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13/1-2 maddesindeki esaslara göre belirlenen 12.919,13-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.30/11/2023