Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/525 E. 2021/770 K. 13.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/525 Esas
KARAR NO: 2021/770
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 07/05/2018
KARAR TARİHİ: 13/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil ——-yılından bu yana faaliyet gösteren, alanında ———- fazla—-, aynı zamanda—– olduğu, davacı müvekkil — davalı— arasında ekte yer alan —-akdedildiği, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davalı yana, müvekkil —- ürettiği/üreteceği ve satış ve dağıtımını üstlendiği/üstleneceği ürünlerin sözleşmede belirtilen şartlar dahilinde satış hak ve imtiyazı tanındığı, ticari ilişkinin devamı esnasında davalı borçlu tarafın, unvan değişikliğine giderek şirket unvanın —— olarak değiştirildiği, davalı borçlu şirketin —-icari ilişki kapsamında davalı yana, ——– düzenleme tarihli, —- numaralı sevk irsaliyesi ile teslim edildiği, ancak sözleşme sona ermiş olmasına rağmen davalı tarafça bahsi geçen —– müvekkil şirkete iade edilmediği, teslim ve izin belgesinin — arasında akdedilmiş bulunan — hükümleri gereği olarak — tesellüm ettiği —— konusu cihazları denetleyebileceğini, satış noktası anlaşması ‘nın herhangi bir nedenle sona ermesi müvekkil şirketçe davalı yana ariyeten kullanılmak üzere teslim edilen —– iadesi gerektiği halde iade edilmemesi ve bedelinin de ödenmemesi akabinde davalı borçlu aleyhine —– dosyası ile davalı yan aleyhine icra takibi başlatıldığı, davalı tarafça takibe, borca ve faize haksız surette itiraz edildiği ve takibin durduğu, davalının itirazlarını bahsedildiği üzere taraflarınca kabulü mümkün olmadığı, müvekkil şirket, davalı taraftan itiraza konu icra takibi dolayısıyla alacaklı olduğu, davalı borçlunun faize ve fer’ilerine yönelik itirazlarının da haksız ve mesnetsiz olduğu, davalı yanın haksız ve tamamen kötü niyetli şekilde ve alacağın tahsilini geciktirme gayesi ile hareket ettiği açık olup bu hususun müvekkil şirkte ait ticari defter ve kayıtlar ile de sabit olduğu, bu nedenlerle, davalı tarafın haksız ve hukuka aykırı itirazının iptali ile haksız itirazı nedeniyle dava konusu alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesini, davalı/borçlu tarafça haksız olarak takibe yapılan itirazın, dilekçelerinde yazılı alacakları yönünden iptali ile takibin devamına, davalı/borçlu tarafın, dava konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, talep ve dava davalarının saklı tutulmasına, vekalet ücretinin de davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket ile davacı arasında —– tarihinde ——- imzalandığı, imzalanan sözleşme kapsamında müvekkil şirket kendi işletmesinde olan —- davacının ürünlerinin satılması konusunda tarafların anlaştığı ancak sözleşmenin devamı süresince müvekkil şirketin davacı ile sözleşme konusu ürün ve hizmet konusunda sıkıntılar yaşadığı, müvekkil şirket tarafından verilen siparişlerin zamanında gelmemesi, tarihi geçen ürünlerin iadesinde sorunlar yaşanması, ariyet olarak verilen dolaplardaki arızaların zamanında giderilememesi, tüketilmediği takdirde bozulan ürünlerin iadesinin gerçekleştirilememesi gibi problemler meydana geldiği, — tarihinde davacı tarafından —- nosu ile keşide edilen ihtarda sözleşmenin ——- ilişkin hükümlerinde tanımlanan kota miktarı doğrultusunda ürün alımı yapılmadığı iddia edildiği, bunun üzerine taraflarınca keşide edilen —– yevmiye nolu cevabi ihtarnamede taraflar arasında sözleşmenin özel şartlarını düzenleyen — anlaşmanın sadece —bakımından geçerli olduğu, —- alan şubelerde optimum seviyede ürün alımı yapıldığı, sözleşmesel yükümlülüklerin müvekkil şirket tarafından eksiksiz yerine getirildiği belirtilerek davacının iddiaları tümden reddedildiği, dolayısıyla bu kapsamda davacı taraf ile müvekkil şirket arasındaki ticari uyuşmazlık meydana geldiği, sözleşmenin süre başlıklı maddesinin a bendi ile sözleşmenin — yıl süreli olduğu düzenlenmiş olup aynı maddenin b bendi ise; —– şeklinde olduğu, sözleşmenin süre maddesi ile somut olay bir arada değerlendirildiğinde sözleşmenin esasen süresi —– tarihinde dolması gerekirken tarafların hiçbir fesih iradesinde bulunmadığı için sözleşmenin aynı şartlar altında sözleşmenin süre Maddesinin —- son cümlesi uyarınca uzadığı ve —– tarihinde süre maddesinin —— bendi uyarınca sona erdiği, davacı-alacaklı taraflar arasındaki sözleşme devam ettiği halde müvekkilden hiçbir şekilde — — iadesini talep etmediği ancak müvekkil şirketin ——— yevmiye nolu ihtarname içeriğindeki belirttiği sıkıntılardan duyduğu rahatsızlık sebebiyle sebepsiz olarak müvekkil aleyhine —- dosyası ile icra takibine girdiği, bu noktada davacı müvekkile teslim ettiğini iddia ettiği ——- dolapların iadesine dair herhangi bir yazılı veya sözlü talepte bulunmadığı, öte yandan ——- dosyasına taraflarınca verilen itiraz dilekçesinde de belirtilmiş olduğu müvekkil şirket uhdesinde hiçbir —— bulunmadığı, nitekim müvekkil şirketin kendi işletmesinde bulunan —- şubelerini zaman içinde devrettiği; şubeler —- davacı-alacaklı tarafından ariyet verilen soğutucuları davacıya iade ettiği, bir hususu daha belirtmek isteriz ki davacı-alacaklı tarafça hangi —— bedelinin icra takibine konu edildiği ne ödeme emrinde ne de takip talebinin belirtildiği, davacı-alacaklı müvekkil şirket nezdinde herhangi bir —–olmadığını bildiği halde müvekkil aleyhine haksız ve kötü niyetli olarak takibe geçtiği, davacı-alacaklı müvekkil aleyhine girişmiş olduğu icra takibine dayanak hiçbir belge sunmadığı gibi ödeme emrine herhangi bir açıklama da yazmadığı, daha sonra ise huzurda açmış olduğu davada konulmuş olarak belirtilen belge ile —-müvekkil şirketin —- bulunan şubesine teslim edilen soğutucunun iade edilmediği iddiası —- bedelin tahsilinin talep ve dava edildiğinin anlaşıldığı, davacı-alacaklı icra takibine ——— üzerinden girişmişken elinde ilgili—— müvekkil şirkete teslim edildiğine dair herhangi bir belge olmaması nedeniyle huzurdaki davayı —– ———- bedeli üzerinden ikame ettiği, tek başına bu durumun dahi davacının kötü niyetli olarak hareket ettiğini gösterdiği, davalının —–müvekkil şirket adına —tarafından teslim alındığının fakat müvekkil şirketin ——— hiç bir zaman çalışmadığını, bu nedenle düzenlenen belgeye açıkça itiraz edip kabul etmediklerini, müvekkil şirket ile davacı taraf arasında imzalanan —– tarihli sözleşme kapsamında davacı müvekkilin —- işletmelerinde davacıya ait ürünlerin satılabilmesi amacı ile —- ödünç verdiği, nitekim bu husus davacı tarafça dosyaya sunulan ——— anlaşıldığı, davacının hiçbir talep ve iddiasını kabul anlamına gelmemekle beraber bir an için olsun müvekkil şirket dan anılan soğutucunun davacı-alacaklıya iade edilmemiş olduğu varsayımının kabulü ihtimalinde dahi talep edilecek bedel salt davacı tarafça belirlenen bedel olmadığı, anılan soğutucunun piyasa değeri üzerinden mahkemece belirlenen bir bedel olması gerektiği, bu kapsamda davacı-alacaklı müvekkile teslim ettiğini iddia ettiği soğutucunun faturasını da ibraz etmesi gerektiği, tüm bu hususlar bir arada değerlendirildiğinde huzurdaki davanın reddine karar verilmesi gerektiği hususu izahtan vareste olduğu, dosyanın esasına girilmesi halinde ise davanın reddine, davacının müvekkil aleyhine haksız ve kötü niyetli olarak takibe girişmesi nedeniyle yüzde 20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemesine hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibariyle, taraflar arasındaki hizmet ilişkisine dayalı faturadan kaynaklı bakiye alacağın tahsili için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatına ilişkindir.
Davacı, dava konusu alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesini, davalı/borçlu tarafça haksız olarak takibe yapılan itirazın, dilekçelerinde yazılı alacakları yönünden iptali ile takibin devamına, davalı/borçlu tarafın, dava konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, talep ve dava davalarının saklı tutulmasına, vekalet ücretinin de davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davanın reddedilmesini talep etmiştir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bu doğrultuda — kayıtlar celp edilmiş ,— icra dosyası celp edilerek dosya içine alınmış, — evrak kayıtları celp edilmiş ve bilirkişi raporları alınmıştır.
— tarihli bilirkişi raporunda özetle; “Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgelerle, davacının—- incelenmesi. Sayın Mahkemece bilirkişiye verilen görev ile sınırlı olarak mezkûr surette tahakkuk eden değerlendirme neticesinde: Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgelerle, davacının — incelenmesi. — bilirkişiye verilen görev ile sınırlı olarak mezkûr surette tahakkuk eden değerlendirme neticesinde: — Davacı şirketin incelenen — yıllarına İlişkin ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapılmış olduğu. — yıllarına İlişkin ticari defterlerinin — süresinde alındığı, — usulüne uygun tutulduğu, Raporumuzun ——- açıklandığı üzere, inceleme günü davalı şirket tarafından herhangi bir belge sunulmadığından, davalı şirket defterleri üzerinde inceleme yapılamadığı,
B—– taraflar arasında imzalanan —- olduğu, davacı vekili tarafından dava dosyasına sunulan ——davalı şirket adına—– tarafından imzalanarak, davacı şirket tarafından davalı şirketin—— düzenleme tarihli, — isimli kişiye teslim edildiği, işbu belgenin —— sözleşmenin sona ermesi veya — isteme ——— içinde koşulsuz, olarak teslim edileceği, teslim edilmediği takdirde cihaz bedelinin ödeneceğinin, —– cihazların herhangi bir ihtara gerek kalmaksızın alınacağının kararlaştırılmış olduğu, —— davalı şirkete teslimine karşın, davalının kapadıkları şubelerdeki tüm dolapların İade edildiği, ellerinde dolap olmadığı, kaldı ki irsaliyede imzası olan kişiyi tanımadıkları savunmalarına ilişkin değerlendirirle ile henüz dosyaya cevabı gelmeyen ———— yazılan müzekkere cevabının beklenip beklenmeyeceğinin takdirinin münhasıran —- olduğu, raporun genel değerlendirme bölümünde açıklandığı şekilde dava konusu soğutucunun davalıya sözleşmenin başında teslim edilmiş olduğunun mütalaa edildiği, davalı şirketin dava konusu cihaz) iade ettiğini veya cihaz İçin belirlenen —- tutarında bedeli ödediğini ispat etmesi gerektiği, ancak dosya kapsamına davalı vekili tarafından —- iadesine ilişkin sunulan tutanaklarda dava konusu —— ilişkin olduğunun ispata muhtaç olduğu değerlendirilmiş olduğundan davacının —-alacağını talep edebileceği —-davacı/alacaklı takip öncesinde faiz talebinde bulunmadığı için taleple bağlılık kuralı gereği bu konuda değerlendirme yapılmayacaktır. —- kısmen ya da tamamen Davacı lehine Hüküm kurması halinde; taraftarın tacir olmam, işin ticari iş olması temerrüt faiz oranının önceden kararlaştırılmamı—– olması münasebetiyle. takip sonrasında hükmolunacak davacı alacağı için —- avans faiz talebinin üzerinde olduğu, —– olmak üzere, dosyanın mevcut delil durumuna göre Davacının; Davalı tarafından — yapmış — hükmolu nacak davacı alaca —– yönünden iptalini isteyebileceği, ancak —–gerek savunmalarının tümü ve gerekse faize hasreti tamamen davalı müdafaaları yönünde hüküm kurmak hususunda da hiç şüphesiz muhtar bulunduğu. İCRA İNKAR TAZMİNATI VE sair hususların yüce yargı makamının münhasır takdiri içinde kaldığı, kanaatlerine ulaşılmıştır. Yukarıda yapmış bulunduğum anıklamalar sonucunda, tüm bilgi ve belgelerin değerlendirilmesi ve —-uyarınca bilcümle hukuki takdir ve tavsif -sadece —- ait olmak üzere, kanaatimi arz ederim,” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
— tarihli bilirkişi ek raporunda özetle;”Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgelerle, davalının —- incelenmesi, Sayın Mahkemece bilirkişiye verilen görev ile sınırlı olarak mezkûr surette tahakkuk eden eğerlendirme neticesinde;
A- Davalı —Davalı şirketin incelenen —yıllarına ilişkin ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapılmış olduğu, — yıllarına ilişkin ticari defterlerinin —- göre usulüne uygun tutulduğu,
B- Davalı —- bölümünde detayları açıklandığı üzere, davacı şirketin dava konusu ürünü davalı şirkete teslim ettiğini ispatlamış olduğu, davalı şirketin dava konusu cihazı iade ettiğini veya cihaz için belirlenen —– tutarında bedeli ödediğini ispat etmesi gerektiği, ancak dosya kapsamına davalı vekili tarafından sunulan —– iadesine ilişkin sunulan tutanaklarda dava konusu seri numaralı buzdolabının iadesine ilişkin olduğunun ispata muhtaç olduğu değerlendirilmiş olduğundan davacının —– alacağını talep edebileceği ve diğer yönlerdeki kök rapor kanaatlerimin de aynen geçerli olduğu kanaatlerine ulaşılmıştır. Yukarıda yapmış bulunduğum açıklamalar sonucunda, tüm bilgi ve belgelerin değerlendirilmesi ve 100 sayılı HMK’nın 266/c.2 hükmü uyarınca bilcümle hukuki takdir ve tavsif sadece Sayın mahkemeye ait olmak üzere, kanaatimi arz ederim. ” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
—- sayılı ilamında—–olarak yargılama giderleri davada haksız çıkan yani aleyhine hüküm verilen tarafa yükletilir.—- Ancak, feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilir.—-
Mahkemece konusuz kalan davada yargılama gideri ve vekalet ücretine davanın açıldığı tarihteki davacı ve davalının haklılık durumları gözetilerek karar verilmesi gerekir.” şeklinde belirtilmiştir.
Dava açıldıktan sonra davalı tarafından borçlarının ödenmesi nedeniyle davanın konusuz kaldığı açıktır. Davalının dosyaya konu borcu herhangi bir itiraz ileri sürmeden ödediği anlaşıldığından davacının dava açmakta haklı olduğu, davanın devam etmesi halinde davanın kabul ile sonuçlanmasının gerektiğinde şüphe bulunmamakta ise de; davacı tarafından sunulan—- beyan dilekçesi ile yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi olmadığını belirttiğinden yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına ve davacı lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Taraf vekillerinin talepleri dikkate alınarak davanın konusuz kalması sebebiyle DAVANIN ESASI HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA
2-Davacı vekilinin talebi dikkate alınarak taraflar lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 54,40-TL karar harcının davacı tarafça peşin olarak yatırılan 74,98′ TL den mahsubu ile bakiye 20,58-TL’nin talep halinde yatırana iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yokluklarında miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 13/09/2021