Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/507 E. 2021/76 K. 26.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/507 Esas
KARAR NO: 2021/76
DAVA: Alacak (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 02/05/2018
KARAR TARİHİ: 26/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —– noktasında bulunan dönel kavşakta ada içerisindeki turunu tamamlayıp —- devam etmekte olan müvekkili sigorta şirketi nezdinde sigortalı—- plaka sayılı araca henüz ada çıkışını tamamlamadan –yönünden gelmekte olan — sevk ve idaresindeki ve davalı ——- plaka sayılı aracın çarpması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiş olduğunu, kaza neticesinde müvekkili tarafından hasar bedeli olarak — ödeme yapılmış olduğunu, bu kapsamda davalı —-ihtar edildiği ancak davalı tarafından her hangi bir ödemenin yapılmamış olduğunu, bu nedenle —- esas sayılı dosyasında icra takibine başlatıldığını, davalı tarafından –tarihinde —- tarihinde de—–itirazı ile takibin durdurulmuş olduğunu, itirazın iptaline, takibin devamına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında —- tarihli dilekçe ile davasını ıslah ederek alacak davasına dönüştürmüştür.
SAVUNMA :
Davalı — vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu — plaka sayılı aracın müvekkili nezdinde—- bulunduğunu, araç başına maddi sınırın ——- sınırlı olduğunu, söz konusu araç sürücüsünün kusurunun bulunup bulunmadığına dair tespit yapılması gerektiğini, müvekkilinin faiz sorumluluğu ancak takip tarihinden itibaren söz konusu olacağını, tazminat bedeli için dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı —— usulüne uygun dava dilekçesi ve tensip zaptının tebliğine rağmen davaya cevap vermediği görülmüştür.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle kasko poliçesinden kaynaklı rü’cuen tazminat istemine ilişkin olup davacı, davalı — maliki, dava dışı —- sürücüsü, diğer davalı şirketin —- plakalı araç ile dava dışı— maliki olduğu ve davacının kasko sigorta poliçesi ile sigortaladığı — plakalı aracın karışmış olduğu — tarihli kaza sonucunda dava dışı sigortalı ——ibra beyannamesine istinaden ödenen hasar bedelinin davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatına ilişkin olup, davacı vekili tarafından —— tarihli dilekçe ile davanın tam olarak ıslahı yolu ile itirazın iptali davası alacak davasına dönüştürülmüş, harç yatırılmıştır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında taraflarca bildirilen deliller toplanmış, icra dosyası celp edilerek incelenmiş, bilirkişi raporu alınmıştır.
İtirazın iptali istemine konu,—- takip dosyasının incelenmesinde; —- tarihinde başlatılan takibin alacaklısının —— olduğu ; takibin hasar tazminatının rücu talebi açıklamasıyla —— asıl alacağın fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu; ödeme emrinin borçlulara usulüne uygun tebliğ edildiği; davalı borçlular tarafından süresi içinde borca ve fer’ilerine yönelik itiraz dilekçesi sunulduğu, itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğine ilişkin dosya kapsamında bilgi ve belge bulunmadığı dolayısıyla 1 yıllık hak düşürücü sürenin işlemeye başlamadığı ve mahkememizde davanın ——- tarihinde ve bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davanın niteliği gereği teknik değerlendirme, kusur tespiti ve hesaplamayı gerektirmesi sebebiyle dosya makine mühendisi bilirkişiye tevdi edilerek, bilirkişiden —- tarihli rapor alınmıştır.
Bilirkişi tarafından düzenlenen—– tarihli raporda özetle,”Dava konusu olayın Karayolları Trafik Kanunu Kapsamında maddi hasarlı, trafik kazası olduğu, meydana gelen olayda kaçınılmazlık faktörünün etkisinin olmadığı, önlenebilir bir kaza niteliğinde olduğu, söz konusu kaza ile hasar durumunun uyumlu olduğu, söz konusu kazalı aracın onarımının yetkili servis ve tamir atölyelerinin iş yükü ile doğru orantılı olmakla birlikte yaklaşık 5 (beş) iş günü süreceği ——– dava konusu araçta kaza nedeni ile—- hasar meydana gelmiş olduğu ——- kapsamda dosya muhteviyatına sunulmuş olan ve talep edilen hasar miktarının talebe bağlı kalınarak kadri marufunda bulunduğu, davaya konu trafik kazası kapsamında; —sayılı araç sürücüsü — % 100 kusur oranı ile asli kusurlu, davalı —– açısından aracın maliki ve işleteni olması nedeni ile müşterek ve müteselsil sorumluluk yönünden KTK Madde 85 kapsamında değerlendirilmesinin Sn. Mahkemenin takdirlerine maruz olduğu—plaka sayılı araç sürücüsü ——– kusursuz olduğu,” yönünde tespit ve değerlendirme yapılmıştır.
Bilirkişi raporu davacı vekili ile davalı sigorta vekili ve diğer davalı—-tebliğ edilmiş akabinde davacı vekili tarafından davanın tamamen ıslahına ilişkin —tarihli ıslah dilekçesi sunulmuş olup, dilekçe davalı sigorta vekili ve diğer davalı —– tebliğ edilmiş, davalıların bilirkişi raporu ve ıslah dilekçesine ilişkin yazılı olarak beyan yahut itiraz içerir dilekçe sunmadıkları görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, mahkememizce hesaplama tekniği yönünden usul, yasa ve dosya kapsamına uygun görülen gerekçeli ve denetime elverişli nitelikteki bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde, davaya konu —–tarihli trafik kazasında olayın oluş şekli kaza tespit tutanağı bir arada değerlendirildiğinde bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere davacının sigortalısına ait aracın sürücüsünün kusursuz davalıya ait aracın sürücüsü —- ise % 100 oranında asli kusurlu olduğuna ilişkin kusur belirlemesinin yerinde ve dosya kapsamına uygun olduğu, davacı sigorta şirketi tarafından meydana gelen hasar için yapılan ödemeye ilişkin makbuzların dosya kapsamında bulunduğu ve davacının —- ödemede bulunduğu, davacının aktif dava ehliyetine haiz olduğu, bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere kaza ile hasarın uyumlu olduğu ve hasarın —- kadri marufunda bulunduğu, davacının yapılan ödemeye istinaden talep edebileceği bedelin ——– işleten sıfatı ve yine davalı sigorta şirketinin de yine sigortalısının kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere meydana gelen kaza sonucunda oluşan hasardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, her ne kadar dava itirazın iptali olarak açılmış ise de tam ıslah yolu ile itirazın iptali davasının alacak davasına dönüştürebilmenin mümkün olduğu, ——- ilamında da vurgulandığı üzere, rücu davasında faizin başlangıç tarihinin, sigorta şirketi dışındaki davalılar —- sigorta ettirene ödendiği tarih, —— ödeme yükümlülüğü ise, zararın gerçekleştiğinin kendisine bildirilmesinden itibaren başlamakta ve kanunen 8 iş günü içinde ödenmemesi halinde temerrüt oluştuğu, somut olayda, davacı tarafından takipten önce sigortaya başvuru yapıldığı ve tebliğ edildiği hususu ispatlanamamakla sigorta yönünden takip ile temerrüt oluştuğu ancak takip talebinin incelenmesinde—– yönünden takip başlatılmakla bu miktarla sınırlı olmak üzere davalı sigorta yönünden —takip tarihi itibariyle , bakiye—- yönünden ise daha önceden miktar itibariyle temerrüte düşürülmediğinden —– ıslah tarihi itibariyle temerrüt oluştuğunun kabulü gerekeceği, diğer davalı ———– tarihinin temerrüt olarak kabul edilmesinin esas olduğu, her ne kadar avans faizi talep edilmiş ise de kazaya karışan her iki aracın da kullanım amacının hususi nitelikte olduğu ve davanın niteliğinin haksız fiilden kaynaklandığı göz önünde bulundurulduğunda uygulanması gereken faizin yasal faiz olduğu anlaşılmakla, davacının davasının kabulüne, —-ödeme tarihinden, davalı ———- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine dair karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile,
–davalılardan — ödeme tarihinden, davalı — için —- ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar harcı 315,93-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 39,50-TL ve ıslah harcı olarak yatırılan 39,50-TL harcın toplamı 79,00-TL harcın mahsubu ile bakiye 236,93‬-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan toplam 79,00-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 35,90-TL başvuru harcı 173,50-TL tebligat ve müzekkere gideri, 700,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 909,40-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4.080,00-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak; diğer davalının yokluğunda, davacı ile davalı sigorta şirketi vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ——— Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 26/01/2021