Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/499 E. 2019/1231 K. 26.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/499 Esas
KARAR NO : 2019/1231

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/03/2018
KARAR TARİHİ : 26/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin —-plakalı aracın sahibi olduğun, —- tarihinde maliki …—- olan —- plakalı aracın müvekkilinin aracına arkadan çarptığını ve olayın devamında müvekkilinin aracının soluna da sürterek olay yerinden uzaklaştığını, kazaya sebebiyet veren aracın olay mahallinden uzaklaştığından tutanak tutma olanağı olmadığını, aracın kaportasının yamulduğunu ve boyasının attığını, bunun üzerine aracın onarılıp boyandığını, davalı müvekkilin aracına arkadan çarptığını, yani meydana gelen trafik kazasında davacının tamamen kusursuz, davalının ise tam kusurlu olduğunu, meydana gelen kaza sonucu yapılan işlemlerin ekspertiz raporu ——- kayıtlan servis kayıtlan ve faturalar ile sabit olduğunu, bu işlemlerin sigorta kayıtlarına “——- olarak işlendiğini, bu sebeple müvekkilin aracının davacının aracı piyasa şartlarına göre en iyi fiyata satılabilecekken aracın bu suretle kazaya maruz kalması sigorta kayıtlarına hasar kaydının işlenmesi sonucu davacının aracının değer kaybına uğradığını, müvekkilinin tamir süresi boyunca aracım kiraya veremediğini ve gelir kaybına uğradığını, davacının aracındaki değer kaybının ve kira kaybının tespitiyle müvekkile ödenmesini talep ettiklerini, davalının ———–. ise zorunlu mali sorumluluk sigortası şirketi olarak zarar gören araçta meydana gelen gerçek zarardan sigortalının kusuru oranında ve poliçe limiti dahilinde sorumlu olduğunu, bu kapsamda davalı … firmasına müracaatta bulunmalarına rağmen taraflarına herhangi bir ekleme yapılmadığını, kaza sebebiyle araçta oluşan değer kaybının da gerçek zarar kapsamında olduğunu, bu sebeple davalı trafik sigortacısının değer kaybı zararından da sorumlu tutulması gerektiğim, Yargıtayın bu konudaki içtihatlarının müstakar olduğunu, davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu değer kaybı zararının tespiti ile davacıya ödenmesi için işbu davayı açma zorunluluğunun doğduğunu iddia ederek; fazlaya dair haklarını saklı tutulması kaydıyla davanın kabulü ile araçta meydana gelen değer kaybı zararının HMK m. 107 gereği tespiti ile şimdilik 500,00 TL’sinin müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine, kaza sonucu müvekkilin uğradığı kira kaybının tespiti ile şimdilik 100,00 TL’sinin davalı …” dan tahsili ile müvekkile ödenmesine, zarar haksız fiilden kaynaklandığından olay tarihi olan 21.09.2016’dan itibaren avans faiz işletilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı ….—–. vekili cevap dilekçesinde özetle; —tarihli kazaya karıştığı belirtilen —- plakalı atacın —- nezdinde —– numaralı —– vadeli zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi (trafik poliçesi) ile sigortalı olduğunu, kaza tarihi itibariyle teminat limiti kaza başına 31.000 TL olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğu sigortalısının sorumluluğu ve nihayetinde poliçe teminatıyla sınırlı olduğunu, yapılan başvuru neticesinde değerlendirmede müvekkili şirkete sigortalı araç sürücüsünün kusuru tespit edilemediğinden talebin reddedildiğini, müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalısının kusuru oranında olduğundan konusunda uzman bilirkişiden ——— kusura ilişkin rapor alınmasını talep ettiklerini, bu hususla ilgili olarak sigorta tahkim komisyonunca —- —-. sayılı tahkim başvurusunda da sigortalının kusursuz olmasına yönelik itirazlarının dikkate alındığını ve 14.03.2017 tarihinde sayın hakem tarafından başvuranın talebinin reddedilerek dosyanın lehlerine sonuçlandırıldığını, davacı tarafin aracında meydana gelen değer kaybı talebi ile ilgili olarak sigorta şirketine yaptığı başvuru eksik evrakla yapılmış sayılacağından bu haliyle yapılan başvurunun yok hükmünde olduğunu, 291S sayılı KTK ‘nın 97.maddesine göre zarar gören dava yoluna gitmeden önce sigorta şirketine geçerli ve hesaplama için yeterli evrakla eksiksiz olarak yazılı belgeyle başvuruda bulunmasının yasal zorunluluk olduğunu, bu hüküm HMK 114/2 gereği bir dava şartı olup davacı tarafça geçerli bir yazılı başvuru yapıldığının ispatlanamadığı taktirde davarım usulden reddinin gerektiğini …trafik poliçesi genel şartlarının A. 6 Teminat Dışında Kalan Haller “k” bendi hükmüne göre gelir kaybı kar kaybı iş durması ve kira mahrumiyeti gibi zarar verici olguya bağlı olarak oluşan yansıma veya dolaylı zararlar nedeniyle yöneltilecek tazminat taleplerinin teminat dışı bırakıldığını, davacı tarafın aracında meydana gelen değer kaybı miktarının tespit edilebilmesi için trafik sigortası genel şartlan Ek-l’de yer alan hesaplama yönteminin esas alınması gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, meydana gelen trafik kazası nedeni ile araçta oluşan değer kaybı ve kira kaybı alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenerek tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespitiyle uyuşmazlık noktaları belirlenmiş, tahkikat aşamasına geçilerek taraf delilleri toplanmıştır.
Kazaya karışan araçlara ait trafik tescil kayıtları getirtilmiş,—— plakalı aracın kaza tarihi itibariyle davacı, —- plakalı aracın davalı … adına kayıtlı olduğu görülmüştür. Davalı … tarafından düzenlenen—— plakalı araca ait ZMMS poliçesi dosya içine alınmış, dava konusu kaza tarihini içerdiği anlaşılmıştır.
Meydana gelen trafik kazası nedeniyle davacının aracında değer ve kira kaybı olup olmadığı ve varsa miktarının tespiti, olaydaki kusur durumunun belirlenmesi bakımından bilirkişiden —- tarihli rapor alınmıştır. Alınan raporda özetle —- plaka sayılı araç sürücüsü …’nın %100 kusur oranı ile ASLİ KUSURLU olduğu, —– plaka sayılı araç sürücüsü —– olduğu, dosya kapsamı ile araçta meydana gelen hasarın uyumlu olduğu, araçta yaklaşık KDV hariç ve işçilik dahil 700.00 TL hasar oluştuğu, kazalı aracın onarımının yetkili servis ve tamir atölyelerinin iş yükü ile doğru orantılı olmakla birlikte yaklaşık 2 (iki) iş günü süreceği ,mevcut Kanun ve Yönetmelik/Tebliğler kapsamında yapılan inceleme ve değerlendirmede söz konusu araçta 4,485.00 TL değer kaybı oluştuğu, yönünde tespit yapılmıştır.
Davacı vekili tarafından 07/10/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile değer kaybı talebini 4.385,00-TL ıslah ederek 4.485,00-TL’ye,kira kaybı talebini de 80,00-TL ıslah ederek 180,00-TL’ye yükseltmiş ve tamamlama harcını yatırmıştır.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama ve yargılama sırasında bilirkişiden alınan denetime elverişli 10/06/2019 tarihli rapor birlikte değerlendirildiğinde, davalı … şirketinin —– plaka sayılı aracın ZMMS poliçesini düzenlemiş olup, trafik kazası poliçenin geçerlilik tarihi içinde meydana geldiği, bilirkişi tarafından saptanan tutarın poliçe limiti içinde kaldığı, değer kaybının trafik kazası neticesinde araçlarda oluşan hasara bağlı olup dolaylı zarar değil, trafik kazasının sonucu doğrudan zarar niteliğinde olduğu, dolayısıyla, ZMMS poliçesinin teminatı altında olup teminat dışı olmadığı, kira kaybına ilişkin her ne kadar 180,00-TL talep edilmiş ise de aracın kiraya verildiğine dair bilgi ve belgenin dosyaya sunulmadığı dolayısı ile kira kaybı alacağı yönünden davanın reddi gerektiği, davanın niteliği gereği temerrütün davalı araç maliki yönünden kaza tarihinden , sigorta yönünden ise sigorta şirketine karşı başvuru dilekçesinin tebliğinden itibaren 8 iş günü sonunda başlayacağı, başvuru dilekçesinin tebliğinin 12/09/2017 olduğu ve temerrütün 27/09/2017 tarihinde oluştuğu anlaşılarak davanın kısmen kabulüne, 4.485,00-TL değer kaybı alacağının … yönünden 21/09/2016 tarihinden itibaren, sigorta şirketi yönünden 27/09/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi (araçlar hususi olduğundan ve davanın niteliği haksız fiilden kaynaklandığından dolayı avans faiz istemi kabul edilmemiştir) ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, ispatlanamayan kira kaybı alacağına ilişkin isteminin Reddine, dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen KABULÜ ile;
—— değer kaybı alacağının … yönünden —- tarihinden itibaren, sigorta şirketi yönünden 27/09/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine
-Davacının kira kaybı alacağına ilişkin isteminin Reddine,
2-Karar harcı 306,37-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 35,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 270,47-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 35,90-TL başvuru harcı, 5,20-TL vekalet ücreti, 239,30-TL müzekkere ve tebligat gideri ile 700,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 980,40-TL yargılama giderlerinin davalılardan müştereken tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Reddedilen kira kaybı talebine ilişkin yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ——. deki esaslara göre belirlenen —– nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333.maddesi gereği ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.