Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/481 E. 2022/66 K. 27.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/481 Esas
KARAR NO: 2022/66 Karar
DAVA: Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 26/04/2018
KARAR TARİHİ:27/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı, davalı taraf ile akdedilen —-servis hizmeti verdiği, Davalı taraf ile dava dışı —- başlıklı sözleşme mevcut olup davalı taraf sözleşmeden doğan hizmet görme borcunu davacı aracılığıyla ifa ettiğini, davacı ile davalı arasında —- tarihleri arasında akdedilen taşımacılık sözleşmesi daha sonra tarafların fiilen sözleşmede birbirlerine yüklenen edimleri ifaya devam etmeleri sebebiyle ——- aylarında da devam ettiğini, davacı taraf ile davalı arasında devam eden sözleşme gereği taraflar edimlerini ifa ederken —- davacı tarafça tanzim edilen aşağıda dökümü yapılan — adet fatura davalıya tebliğ edilmiş ve fakat davalı tarafça fatura bedellerinin ödenmediğini, —— bedelli fatura, davalı taraf, davacı ile arasındaki akdi feshetmeksizin ve hiçbir bildirimde bulunmaksızın faturaların kendisine tebliğ edilmesi ile birlikte davacıya ödeme yapılmayacağını bildirmiş, davacı tarafça davalının personel taşıma işi ifa edilmiş olmasına rağmen davalı taraf kendi üzerine düşen para borcunun ifası edimini yerine getirmediğini, Davalı tarafın dava dışı —- yer aldığının, davalı taraf, davacı ile süre gelen ticari ilişkilerinde kendisine ait para ödeme borcunu arka arkaya — ay yerine getirmediğinden —-yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalıya tebliğ edildiği, buna karşılık olarak davalı tarafça —- yevmiye numaralı ihtarnamesi ve yine —- yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalı tarafça faturalara haksız olarak itiraz edilmiş ve faturalar davacıya iade edildiği, açıklanan nedenlerle davalı tarafça kendisine tebliğden sonra haksız olarak itiraz ve iade edilen ve yukarıda dökümü yapılmış olan iki adet faturadan doğan —-alacağın temerrüt tarihlerinden itibaren işleyecek ticari avans faizleri ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etme zaruretimiz doğduğunu, arz ve izah edilen sebepler ile davamızın kabulü ile davalı taraftan olan—– alacağın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte tahsiline, masraf ve ücreti vekâletin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili tarafından dava dosyasına sunulan cevap dilekçesi; Davacı taraf, taraflar arasında devam eden sözleşme gereği —-tutarlı alacak davası açtığı,i savunmalarının hiçbirisi kısmen dahi dava-aleyhe iddiaları kabul anlamına gelmemekle birlikte haksız-dayanaksız davanın reddi gerektiği, davacı taraf, dava dışı —– müvekkil firma arasında akdedilen sözleşme kapsamında yüklenici müvekkil-firma hesabına ifada bulunduğunu ve böylece alacaklı olduğunu iddia ettiği, müvekkil firmanın davacıya borçlu olmadığı ikame olunan dava mesnetsiz ve haksız olduğunu, davacının, müvekkilden hiçbir alacağı bulunmadığı, müvekkil- firma ile dava dışı —- firması arasında taşımacılık ilişkisi, —- bırakılmıştır. Ancak —-firmasının yine istemi doğrultusunda şeklen fatura müvekkil firma tarafından kesilmiş ve ödeme alındığı, alınan ödeme de —- aktarıldığı, davacının da çok iyi bildiği üzere, taşıma işinin gerçek yüklenicisi, iş sahibi karşınsındaki gerçek muhatabının —–olduğunu, bu süreci davacı da çok iyi bildiğini ve vakıalara tam olarak vakıf olduğu, şayet davacı taşımacılık yapmış ise muhatabı, iş bedelini talep edeceği yüklenici, müvekkil firma olmayıp, söz konusu işin gerçek yüklenicisi —- olduğu, davacının var ise hak ediş bedelini —-müvekkile göndermesi bir de huzurdaki davayı açmasının anlaşılmaz bir tutum olduğunu, faturanın tek taraflı olarak her zaman düzenlenmesi mümkün olan bir belge olup tek başına alacağın, varlığın ve muaccel olduğunu göstermeye yetecek belge olarak kabul edilemeyeceği, fatura kesilmesi ve hatta tebliği alacaklılığın varlığının ispatı olmadığı, ikame edilen davaya konu faturaların, hizmet ifa edildiği iddia edilen süreye nazaran – müvekkil firma hesabına böyle bir hizmet verilmemesi bir yana farzı muhal olsa idi kanuni süre içerisinde düzenlenmediği, faturaların kanunen bir hükmü bulunmadığı, TTK’nın 18. maddesinde de yer aldığı üzere, her tacirin, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerektiği, davacının -var ise bir çalışması- hangi yüklenici-taşıyıcı ile olan anlaşması kapsamında çalıştığını bilmemesinin beklenemeyeceği; bu nedenle de davacı kötüniyetli olarak işbu mesnetten mahrum davayı açmıştır. Davacının, davada delil olarak dayandığı sözleşme —- tarihleri arasındaki ilişkiyi belirleyen sözleşme olduğu, halbuki davaya konu yanılan dönem —– yılı olduğunu, bu döneme ilişkin var ise sözleşmenin davacı tarafından sunulması gerektiği, usul ve esas itibariyle haksız ve dayanaksız davanın reddine, yargılama giderlerinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, taraflar arasındaki sözleşme sebebiyle oluşan fatura alacağının tahsili talebine ilişkindir.
Davacı, davalı ile aralarında personel taşıma sözleşmesinin imzalandığını, sözleşme gereğince gereken taşıma hizmetinin verildiği ve hizmet karşılığı fatura alacağının davalıya tebliğ edildiğini, davalı tarafından dava konusu faturaların ödenmediğini, dava konusu faturaların davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış,—- ihtarnamesinin tebliğ şerhinin örneği celp edilerek dosya arasına alınmış, —- aylarına ait servis puantajları celp edilmiş, —-bilirkişi raporu alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.
—–Davacı-Davalı şirket tarafından ibraz edilen —– yıllarına ilişkin ticari defterlerin; açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı ve defter kayıtlarının birbiri doğruladığı, davacı-davalı şirketin defterlerinin Kayıt nizamı bakımından uygun olduğu davacı-davalı şirket lehine veya aleyhine delil kabiliyetleri —- takdirinde olduğu. Tarafların tacir olduğu ve taraflar arasında ticari ilişkinin olduğu, Davacının davalı adına düzenlemiş olduğu dava konusu alacağı oluşturan —–utarındaki faturaların davalıya tebliğ edildiği, davacının iş bu faturalara ait hizmeti ifa ettiği ayrıca davalının iş bu hizmet bedellerini dava dışı firmaya fatura ederek tahsil ettiğini ancak davalının davacıya ödeme yapmadığı tespit edilmiş olup davacının davalıdan dava tarihi itibariyle —- alacaklı olduğu, Davacının ticari avans faizi talep ettiği iş bu konudaki takdirin — ait olduğu,—- Takdirlerinin faizi talep edilebilir yönünde olması halinde; Faturaların tebliğ tarihinden dava tarihine kadar olan faizin —–önünde görüşlerini bildirmişlerdir.
Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur ——
İspat yüküne ilişkin bu genel kural, alacak davaları için de geçerlidir. Yani, alacak davalarında da ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir.
Faturanın delil olarak kullanılabilmesi için taraflar arasında sözleşmenin bulunması gerekir. Fatura sözleşmenin ifası yönelik belge hükmündedir. Sözleşmenin kurulmasına yönelik fatura ispat kulfeti açısından sonuç dogurmaz. Taraflar arasında akdi ilişki bulunduğunun ispat kulfeti davacı taraftadır. Davacı sözleşmenin bulduğunu ve faturaya konu malın davalıya teslim edildiğini ispat etmesi gerekir. Taraflar arasında sözleşme iliskisi yoksa fatura ispat külfeti açısından sonuç dogurmaz. Ayrıca faturanın usulüne uygun olarak tebliğ edildiği davacı tarafca ispatlanması gerekir.
Somut dosyada, davacı tarafından dava konusu faturalara ilişkin personel taşıma hizmetini verdiği/ifa ettiğinin yöntemince ispatlanması gerekmekte olup, ispat yükü davacı taraftadır. Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılması için dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, dava konusu faturaların davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu ancak davalı ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı ve davalı tarafından anılan faturalara noter kanalı ile iade ve itiraz edildiği tespit edilmiştir. Dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler dikkate alındığında davacı ile davalı arasında—– bulunduğu, anılan sözleşmenin dava dilekçesi ekinde dosyaya sunulduğu, davacının personel taşıma işini davalı adına ifa ettiği, — tarihli dava dışı——aylarında personel servis hizmeti yaptığı, anılan araçların davacı tarafından dava dilekçesi ekinde sunulan taşıma sözleşmesinde belirtilen davacı araçlarına ait olduğu, başka bir ifade ile dava konusunu oluşturan —- tutarındaki faturalardaki hizmetin davacı tarafından ifa edildiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının dava konusunu oluşturan faturalardaki hizmeti ifa ettiğini yöntemince ispat ettiği, davalının ise iş bu hizmet bedelinin dava dışı—-firmasından tahsil ettiği, iş bu sebepten dolayı —tutarındaki faturalardan dolayı davacının davalıdan alacaklı olduğu, davalı tarafından dava konusu faturalara konu borcun sona erdiğine ilişkin herhangi bir belgenin dosyaya sunulmadığı, —- ihtarnamesi dikkate alındığında temerrüt tarihinin —- olduğu anlaşılmış, davanın kabulüne,—- temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
A—— temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar harcı 4.193,32-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.048,34-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.144,98 -TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 1.048,34-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 35,90-TL başvuru harcı, 5,20 -TL vekalet harcı, 477,00-TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.250‬,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.768,10-TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13 maddesindeki esaslara göre belirlenen 8.780,26-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ——- Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 27/01/2022