Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/48 E. 2022/413 K. 17.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/48 Esas
KARAR NO: 2022/413
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 11/01/2018
KARAR TARİHİ: 17/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili tarafından mahkememize gönderilen dava dilekçesinde özetle; —-günü sürücü — sevk ve idaresindeki — sorumluluğunda bulunan —- istikametine seyir halinde iken yol kenarında yürüyen yaya —– çarpması sonucu yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen kaza neticesinde davacı yaya —— yaralanmış ve bedensel güç kaybına uğradığını,—- tarihli kaza tespit tutanağında kazanın oluşumunda —- plakalı aracın sürücüsü —- hız kurallarını ihlal ettiğini, davacının kazada ağır yaralandığını, ——- tedavisinin yapıldığını, dava sürecinde, davacının —— sevki ile yapılacak muayene sonucu maluliyetinin hesaplanması talep olunduğunu, davacının görmüş olduğu tedaviler dilekçe ekinde mevcut olup, davacının sevk edileceği kurumların raporları ve sair deliller ile beden gücü kaybı oranının belirlenmesini talep edildiğini, davacının kaza tarihi itibarı ile —– yaşında olup; tazminat hesaplamasının asgari ücret tarifesi üzerinden yapılmasını; iş göremezlik tazminatı hesaplaması yapılırken bu hususun dikkate alınarak hesaplama yapılmasını talep ettiğini, davacının yaşına, aktif ve pasif yaşam süresine, beden gücü kayıp oranına, davalı sürücünün asli ve tam kusuruna ve yargılama sırasında toplanacak delillere göre şimdilik — daimi iş göremezlik ve — geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam — maddi tazminatın hüküm altına alınmasını talep ettiğini, davalı —- poliçesi kapsamında belirlenecek daimi iş göremezlik tazminatı tutarın sakatlık ve ölüm teminatından;  maluliyet oranının yüksek çıkması veya geçici iş göremezlik süresi boyunca bakıcı giderine hükmedilecek olması halinde ise bakıcı giderine ilişkin zararın sağlık gideri – tedavi teminatından tahsiline karar verilmesini talep ettiği, —- plaka sayılı araç ile meydana gelen kazada davacının uğramış olduğu zararlardan kusuru oranında sorumlu olduğunu, kaza nedeni ile davacının uğramış olduğu geçici ve kalıcı iş göremezlik zararının hesaplanarak tarafımıza ödeme yapılması talebi ile sigorta şirketlerine başvuru yapılmış, —-tarihli dilekçemiz —- tarihinde davalı sigortaya teslim edilmiş olup —– belgesiyle tespit edilebileceğini, zararın karşılanması talebi ile davacının uğramış olduğu zararın tespiti için gerekli tüm belgelerle birlikte sigorta şirketine başvuru yapıldığını ve başvurunun üzerinden — geçmiş olmasına rağmen davalı —-tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, davacının yaralanmasından dolayı dosyanın aktüer bilirkişisine gönderilerek davacının geçici ve daimi iş göremezlik tazminatının hesaplanmasını ile davacının iş göremezlik zararının asgari ücret üzerinden hesaplanmasını talep ettiğini, davacnın geçici ve daimi iş göremezliğine ilişkin tazminat hesabının —– kullanılarak  yapılmasını, tazminat hesabına esas kazançlar belirlenirken, olay tarihinden hüküm tarihine kadar bilinen tüm—- kazanç unsurlarının hesaplamada gözetilmesi; ——— işleyecek dönem kazançlarının, hüküm tarihine en yakın tarihte belli olan benzer — kazanç unsuru birim alınarak, her yıl için—– edilmesi, pasif dönem zararının da aynı biçimde hesaplanmasını talep edildiğini, bu nedenlerle davanın kabulünü trafik kazası sebebiyle oluşan bedensel zarar nedeniyle — daimi iş göremezlik ve — geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam —– maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren hesaplanacak avans faizi ile davalı —-tahsilini ve yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini dava ve talep ettiği görülmüştür.
SAVUNMA: Davalı vekili tarafından gönderilen cevap dilekçesinde özetle; somut olayda başvuru şartı yerine getirilmediğinin açık olduğunu, hmk 115 maddesi gereği dava şartı yokluğu nedeniyle başvurunun reddini talep ettiğini, zarar gören kişilerin sigorta kuruluşuna eksik belge ile başvurmaları halinde, sigorta kuruluşu aleyhine doğrudan doğruya dava yoluna gitme hakları bulunmadığını, nitekim —–sayılı ilamında sigorta tazminatı talep eden tarafın dava açılmasından evvel sigorta şirketine başvuruda bulunması gerektiği ancak huzurda görülen davada başvuru yapılmadığından dava şartının yerine getirilmediği belirtilerek davanın reddedildiğini, ayrıca —– ilamında da davacı tarafından herhangi bir sağlık kuruluşuna yapılabilecek bir başvuru ile alınabilecek olan raporun, mahkememiz kanalı ile alınması için açılan iş bu davada davacının bu davayı açmakla hukuken korunmaya değer güncel bir yararın bulunmadığı kanaatine varılarak dava şartı bulunmadığından usulden reddine karar verildiğini, — ile işletenin veya araç sürücüsünün kusurlu davranışı bu tür sigorta ile teminat altına alınmadığını, maddi giderler için geçerli olan teminat her halükarda verilecek bir teminat olmayıp —- kapsamında davalı —–sorumluluğu sigortalısının kusuru oranında olduğunu, sigorta kuruluşunun, oluşan riziko sebebiyle işleten, zarar görenlere karşı hangi oranda temerrüt faizi ödemesi gerekiyor ise, onun hukuksal sorumluluğunu üzerine alan sigorta —-, aynı oranda temerrüt faizi ödemekle yükümlü olacağını, dolayısıyla işletenin sorumlu tutulamayacağı bir faiz türünden, onun sorumluluğunu üzerine alan —- sorumlu tutulabilmesi mümkün olmadığını, işletenin faiz ile ilgili yükümlülüğü ise, kazaya karışan aracın kullanım amacına göre belirleneceğini, kazaya karışan araç hususi nitelikte bir araç olup ticari kullanımı söz konusu olmadığını, sigorta kuruluşunun faiz ile ilgili yükümlülüğü, yasal faiz olacağını, yukarıda açıklandığı üzere davacı —– şekilde usulüne uygun bir şekilde müracaatta bulunmadığını ve aynı şekilde gerekli belge ve bilgileri de sunmadığını, böyle bir durumda, alacağın muaccel olamayacağı ve dolayısıyla müvekkil şirketin temerrüde düşmediği izahtan vareste olduğunu, dolayısıyla davalı şirketin temerrüde düşmediği dikkate alındığında yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağının açık olduğunu, haksız fiil sonucu kusur konusunda bir değerlendirme yapılabilmesi için kazanın meydana geldiği yerin, kaza şekli ve nedeni hususlarının bilinmesi gerektiğini, —–yerine getirilmeden, doğrudan dava yoluna başvurulmuş olması nedeniyle, HMK 115 maddesi gereği dava şartı yokluğu nedeniyle huzurdaki davanın usulden reddini sorumluluğa esas kusur oranlarının tespit edilebilmesi için konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırılmasını, maluliyet tazminatı hesabının —– maddesi ve ekinde yer alan esaslara göre yapılmasını, her durumda muaccel bir alacak oluşmadığı için davacı şirketin temerrüde düşmediği dikkate alınarak yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasını talep ettiği görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava hukuki niteliği itibariyle davalı — plakalı aracın yaya bulunan davacı—–çarparak yaralanmasına sebebiyet vermesi iddiasıyla davacıda meydana gelen geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatına ilişkin maddi tazminat davasıdır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasına geçilerek taraflarca sunulan deliller ve celp edilen icra dosyası sureti incelenmiş ve dava sonuçlandırılmıştır.
Dava konusu uyuşmazlığın, — tarihinde dava dışı davalı —- sigorta yükümlülüğünde bulunan —- plakalı araç ile yaya davacıya çarparak sürekli ve geçici iş göremezlik maluliyetine sebebiyet verdiğinden bahisle maddi tazminat talebinde bulunulduğu, davalı —- başvuru yapıldığı halde herhangi bir ödemenin yapılmadığının belirtildiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın buna yönelik olduğu anlaşıldı.
Dosyanın davacının maluliyet oranın tespiti için——tevdi edildiği, —tarafından düzenlenen — tarihli raporda özetle; —- geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının —- kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, —– uzayabileceğini bildiren rapor tanzim edildiği görülmüştür.
— taraflara tebliğe çıkarıldığı, davalı vekili tarafından —- itirazların sunulduğu dosyanın yeniden — gönderildiği,— tarafından düzenlenen —- tarihli raporda özetle; —- tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle —— süresinin olay tarihinden itibaren —- aya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa olunduğunu bildiren rapor tanzim edildiği görülmüş, mahkememizce kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan———hakkında yönetmelik hükümlerine göre hazırlanan maluliyet raporu emsal içtihatlar ve uygulamalar gözönüne alınarak benimsenmiştir.
Dosyada kusur ve hasar oranının tespit edilebilmesi amacıyla dosyanın kusur hasar değer tespit uzmanı ve tazminat hesap bilirkişisi tarafından oluşan bilirkişi heyetine tevdi edildiği, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen — tarihli raporda özetle; dava dışı sürücü — plaka sayılı araç sürücüsü — oranında kusurlu olduğunu, davacı yaya —– kendi yaralanması ile neticelenen dava konusu olayda —- oranında kusurlu olduğunu, dosyaya verilen —- raporunda iş göremezlik tayin edilmeyen davacı—– sürekli iş göremezlik tazminatı hesaplanamadığını, geçici iş göremezlik tazminatının kaza tarihinden itibaren — aylık iyileşme süresine göre davalı tarafa sigortalı araç sürücüsünün —- kusuru üzerinden — hesaplandığını,— kaza tarihi itibariyle —-olduğunu, sigorta şirketi yönünden faiz başlangıç tarihinin — uyarınca gerekli tüm belgelerle sigorta şirketine başvuru tarihinden —sonrası olması gerektiğini, dava dilekçesi ekinde, daimi iş göremezlik tazminatı ödenmesi talebini içeren — tarihli sigorta şirketine başvuru dilekçesi ile başvuru dilekçesinin davalı — tarafından — tarihinde teslim alındığı tarihe ilişkin olarak—- gönderi takibi ekran görüntüsünün, sigorta şirketinin dosyaya gönderdiği hasar dosyasında da davalı tarafça, davacının başvurusuna ilişkin olarak eksik evrakların tamamlanmasının istenildiği —- tarihli sigorta şirketi yönünden faiz başlangıç tarihi konusunda takdir ve değerlendirmenin mahkemeye ait olduğunu bildiren rapor tanzim ettiği görülmüştür.
Bilirkişi raporunun taraflara tebliğe çıkarıldığı, taraf vekilleri tarafından rapora karşı beyan dilekçesi sunulduğu görülmüştür.
Davacı vekili tarafından mahkememize —– tarihinde bilirkişi raporunu kabul ettikleri ve bedel arttırım talebini içerir dilekçenin gönderildiği, tamamlama harcının davacı tarafça yatırılmış olduğu ve dilekçenin davalı tarafa tebliğ edildiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia, savunma, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları hep birlikte değerlendirildiğinde; davaya konu kazanın — tarihinde davalı — plaka sayılı araç sürücüsü dava dışı —gece vakti yağmurlu havada iki yönlü yolda otomobilinin sağ tarafı ile yaya konumdaki davacıya çarpması sonucunda meydana geldiği, olayın oluşumunda davalı — nezdinde —– poliçesi ile sigortalı araç sürücüsünün yola gereken dikkat ve özeni göstermediği ve hızını trafik durumunun gerektirdiği şartlara göre ayarlamadığı, davacı yayanın ise hava şartarı ile yol ve trafik durumunu dikkate almadan tehlike yaratacak şekilde yürüdüğü dolayısıyla olayın oluşumunda davalı —–nezdinde sigortalı araç sürücüsünün daha ağır olacak şekilde kusuru olduğu kanaatine varılmış olup, alınan bilirkişi raporundaki tespit mahkememizce de benimsenmiştir. Tazminat yönünden yapılan incelemede ise —- tarafından — iptal kararı sonrasında hukuk birliğinin sağlanmasına yönelik verilen güncel kararlarında —– haksız fiile dayalı tazminat taleplerinde uygulanması gereken yönetmeliğin haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan yönetmelik olması gerektiği ve kararlarında raporun kaza tarihi —- —— uygun olarak düzenlenmesini; tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından da ülkemize özgü ve güncel verileri içermesi göz önüne alınarak bakiye ömrün belirlenmesinde —- esas alınmasının —– kullanılmak suretiyle tazminat miktarının hesaplanmasının belirtildiği görüldüğünden Mahkememizce de aldırılan —- uygun olarak düzenlenen raporda davacının daimi maluliyetinin bulunmadığı ve iyileşme süresinin — kadar uzayabileceği belirlenmiş, —– kullanılmak suretiyle ve davalının %60 kusuru üzerinden rapor tarihi itibariyle —-geçici iş göremezlik tazminatının davalı—– tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesine, karar verilmiş, davacının maddi tazminata konu kalıcı iş göremezliğinin söz konusu olmadığı anlaşıldığından buna ilişkin talebinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Maddi tazminat talebine ilişkin davasının KISMEN KABULÜ ile;
A-Davacının maddi tazminata konu geçici iş göremezlik talebine ilişkin davasının arttırılan hali ile KABULÜ ile;
-4.574,70-TL geçici iş göremezlik tazminatının davalı —- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesine,
B-Davacının maddi tazminata konu kalıcı iş göremezlik talebinin reddine,
2-Karar harcı 312,50-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 35,90-TL peşin harç ve sonradan yatırılan 15-TL ıslah harcın mahsubu ile kalan 261,60-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 35,90 ve 15-TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 50,90-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 35,90-TL başvuru harcı, 321,50-TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.700,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.057,40‬-TL’nin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4.574,70-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; tarafların yokluğunda verilen gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde ——-Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.17/05/2022