Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/477 E. 2022/631 K. 15.08.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/477 Esas
KARAR NO : 2022/631

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/04/2018
KARAR TARİHİ : 15/08/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;——- işletmeciliğini üstlendiği firmanın —— sisteminin arızalandığı ve bu arızalanma neticesinde şahsına ait ——- mağazasının içerisine kurum ve —— duman yolu ile sebep olduğu zarar meydana geldiğini, tekstil ürünleri—- üzerine yapışkan —— bulaştığını ve ———– satılamaz hale geldiğini, —— —– sisteminin —— çalışanı sorumlu —— alınan bilgiler dahilinde —- arızalandığı ve yine aynı katta ve yan tarafta bulunan ——–altında faaliyet gösteren esnafın dükkanının içine kokunun ve dumanın yoğun sızdığı ve durumdan restoran müdürü —— bilgi verildiği ve tespitin yerinde yapılarak—— şahıslarca imza ile tutanak altına alındığını;, mevcut zarar ve ziyandan her iki davalının da haberdar olup, türlü uyarılara rağmen zararının giderilmemiş olup, .—— yükümlülüğünün bulunması ve diğer davalı —— kusur sorumluluğunun bulunması sebebi ile zararının her iki davalıdan fazlaya ilişkin talep ve haklarının saklı kalmak kaydı ile şimdilik 10.000,00 TL maddi zararlarının müştereken ve müteselsilen karşılanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı —- vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin ilk defa —- katında —– sözleşmesi şartları çerçevesinde ve—– veren ile hem—- malikleri denetiminde bir tadilat süreci sonucunda faaliyete geçirdiğini;,—- yapısının sıfırdan yapılmış olup var olan bir —– dönüştürülmesinin söz konusu olmadığını (gerek — yapıldığı ———– olduğunu), davacının —-tutturduğu tutanağın tarihinin —–olduğunu, müvekkilinin — içindeki mağaza için —– mükellefiyet kaydının —— bir süre zarfı içerisinde faaliyette bulunan bir — — kadar kurum birikebileceğini, —–durumunun ise mümkün olmadığını, davacının kurum ve —– zarara uğradığının iddiasının kendisinin hayatın mutad akışına da aykırı olduğunu, davacının tutturduğu tutanakta, kurum, yağ vb sebeple herhangi bir zarar -ziyandan bahsedilmediğini, salt bir kokudan ve birazda dumandan bahsedildiğini, davacının davasına delil olarak dayandığı tutanağı tanzim eden aynı personel tarafından yine aynı gün, — tarihinde tanzim edilmiş ve davacının işyerinde yapılan tespit üzerine tutulmuş tutanakta mevcut olduğunu, söz konusu tutanakta davacının işyerinde sadece duma görüldüğünü, herhangi bir ürün zararı tespit edilmediğini, mağaza içinde zarar gören ürün ya da malzeme görülmediğini belirttiğini, dolayısı ile davacının iddiasında ki —— sebebi ile ya da başka bir sebeple 20.01.2018 tarihinde dükkanına —– gelmesinden dolayı herhangi bir ürün zararına uğramadığının ispatlandığını, müvekkiline ait —— mağazasının ——— firmasının mahallinde keşif ve tespitler neticesinde tutmuş olduğu tutanak olduğunu, bu tutanaktaki tespitlere göre müvekkiline ait —— sisteminde arızanın zaten hiç olmadığını, davacının dükkanına giden dumanın ve kokunun sebebinin—– — içinde bulunan kapının, mal sevkiyatı nedeni ile fazlaca açılıp kapanmasından oluşan fazla hava akımı olduğunun belirtildiğini, ayrıca tutanakta, duman ve kokunun, davacıya ait işyerine tavan arasında bulunan boşluklardan girdiğini, bu boşlukların, çarşı yönetiminin dükkanları ayıran duvarları zeminden üst—- kadar tamamen bölmeyip ve —-etmemiş olmasından meydana geldiğini, bu sebeple hem müvekkilinin hem de davacıya ait iş yerinin tavan aralarının açık bırakılmasından dolayı davacının iş yerine koku ve duman girdiğini, söz konusu duman ve koku şikayetinin 1 kez yaşandığını onun da müvekkiline ait herhangi bir teknik arızası ya da —- arızası ile ilgisi olmadığını, davacıya ait iş yerine gidenin, fazla—– koku ve biraz da duman olduğunu, davacının olaydan 4 ay sonra sunmuş olduğu —- belleğindeki delile itiraz ettiklerini, davacının —- hasar ve ziyan iddiasına rağmen olay günü —— beri tespit yaptırmadığını, geçen 4 ay boyunca da tespit yaptırmaya, bir şekilde ihtarname keşide etmeye, yazılı bildirimde bulunmaya lüzum görmediğini, davacının dava dilekçesinde zikretmediği, bahsini geçirmediği, —-yapmadığıı böyle bir delili, sayın mahkmenin tensiben kararı ile sorması üzerine sunmuş olmasının bunun sonradan hazırlandığını gösterdiğini, davacının mağazasında sunduğu her parça ürünün bir alış faturası,– kayıt bedeli ve doğal olarak bir de satış bedelinin olmasının hayatın olağan akışına uygun olduğunu, davacının iş yerindeki işin niteliği gereği iddia edilen ve dava konusu edilen gerekçeyle oluşacak zararını belirlemesinin imkansız ya da güç olmayıp bizzat davacının kendisinin belirleyebileceğini, eğer davacının ürünlerinde zarar oluştuğunu iddia ediyor ise —- hesabı ile tespit edebileceği dava değerini, belirsiz alacak davası açarak bilirkişi incelemesi neticesine göre belirleyemeyeceğini beyan etmiş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … ——. vekilinin cevap dilekçelerinde özetle; Müvekkilinin ne davacı ile ne de diğer davalı ile hiçbir hukuki ilişkisi bulunmadığını, bu kimselerin ne mal sahibi ne de kiraya vereni olduğunu, müvekkilinin binanın yanlızca bir bölümünde davacı gibi kiracı olup bu bölümleri de alt kiracılara kiralamış durumda olduğunu, ayrıca binanın ————– sahibi olduğundan —- ilgili giderleri kendisinin karşıladığını, diğer kiracılardan aidatları topladığını ve —- yaptığını, kiraya veren ya da kiracıyla arasındaki hiçbir sözleşmede zarar tazmini giderme gibi bir yükümlülüğü olmadığı gibi kanundan doğan bir yükümlülüğünün de bulunmadığını, malik adına temsil yetkisinin müvekkil şirkette olmadığını ve kamu hukukundan doğan temsil yetkisinin de mevcut olmadığını, müvekkilinin meydana gelen olayda kusuru bulunmadığı gibi kusursuz sorumluluk hükümlerine de tabi olmadığının sabit olduğunu, davacının davasına delil olarak sunduğu tutanakta sadece koku ve dumandan bahsedildiğini, bunların da —— zarar vermeyeceğinin aşikar olduğunu, davacının davasını ispat edecek hiçbir vasıtayı öne sürmediğini, bundan sonra sunulacak herhangi bir delile de muvaffakıyetlerinin olmadığını, davacının müvekkili şirkete hiç aidat ödemediğini ve binadaki tüm
hizmetlerden ödeme yapmadan haksız olarak faydalandığını, bu alacağa ilişkin müvekkil şirketin icra takipleri ikame ettiğini ve itirazlarına ilişkin yargılamanın devam ettiğini, taraflarla şirketleri arasında sözleşmesel —— bulunmadığını, şirketlerine aidat ödediklerini, —- şirketlerine ———borcu bulunduğunu beyan etmiş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, davacının ürünlerinde meydana gelen zararın tazmini talebine ilişkindir.
Davacı, ——- —- adı altında ——- tarihinde davalıya ait——- meydana gelen arıza sebebiyle kurum ve yağların duman yoluyla ————— ürünlerine zarar verdiğini, oluşan zarar sebebiyle ürünlerin satılamaz hale geldiğini, oluşan zarardan davalıların müteselsilen sorumlu olduğunu, oluşan zararın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış,—– davacı ve davalının kayıtları celp edilmiş, ——- dava konusu yere ilişkin kayıtlar celp edilmiş, —— davacı ve davalının gerçek kişi ticari işletme kaydı bilgileri celp edilmiş, ———tarihli bilirkişi ek raporu alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.
Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, dava şartı olması sebebiyle yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetilmesi gerekir. ——- Karar sayılı ilamı)
Mahkememizce görev husus öncelikli olarak incelenmiştir.
Burada ticari dava hakkında bilgi vermekte fayda bulunmaktadır. Ticari dava ve ticari iş birbirinden farklı iki ayrı kavramdır. Her ticari dava ticari iş olmakla birlikte, her ticari iş ticari dava olmamaktadır. TTK’ nun 5(1) maddesi uyarınca ticari davalara bakma görevi Asliye Ticaret Mahkemesine aittir. Dolayısıyla ticari iş kapsamında olmakla birlikte ticari dava sayılamayan durumlarda ticaret mahkemeleri görevli olmayacak, uyuşmazlığın niteliğine göre diğer mahkemelerin görev hususu değerlendirilecektir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesine göre bir davanın ticari dava sayılması için; uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden tacir ve her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması yada tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın, TTK da veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde bir düzenleme bulunması, diğer bir deyişle mutlak ticari dava olması gerekmektedir.
634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 19. maddesinde, her kat malikinin anagayrimenkule ve diğer bağımsız bölümlere, kusuru ile verdiği zarardan dolayı sorumlu olduğu hüküm altına alınmıştır. Aynı Kanun’un Ek 1. maddesinde, “kat mülkiyetinden kaynaklanan her türlü uyuşmazlığın değerine bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemesi’nde çözümleneceği” düzenlemesine ve 17/3. maddesinde ise —- ——kurulmuş——- bağımsız bölümlerin üçte ikisi fiilen kullanılmaya başlanmışsa, kat mülkiyetine geçilmemiş olsa dahi —- yönetiminde kat mülkiyeti hükümleri uygulanır” düzenlemesine yer verilmiştir.
Hemen belirtmek gerekir ki, her iki taraf tacir olsa dahi uyuşmazlığın Kat Mülkiyeti Kanundan kaynaklı olması halinde görevli mahkeme—- sayılı ilamı, —– Karar sayılı ilamı)
Somut uyuşmazlıkta, davacı, davalı .——– —– kiracı olduğunu, yine aynı —- bulunan diğer davalının ——— sebebiyle ——- ürünlerin zarar gördüğünü, uğramış olduğu zararların davalılardan tazminini talep etmektedir.
Mahkememizce dava konusu taşınmazın kat mülkiyetine/kat irtifakına geçilip geçilmediğinin tespit için tapu kaydı celp edilmiş, —- tarihli müzekkere ———– “dava konusu taşınmazda —- tarihinde —— geçilmediği” beyan edilmiştir. Gelen müzekkere cevabı doğrultusunda Kat Mülkiyeti kanunun 17/3. Maddesinin uygulama alanı bulup bulmayacağının tespiti bakımından ——– tarihli müzekkere cevabında; “..—————- itibariyle işletmeler ruhsatlandırılmaya başlanılmıştır.” denilmiştir.
——müzekkere cevabı dikkate alındığında dava konusu —– davacı ve davalıya ait işletmelerin dava tarihi öncesinde ruhsatını aldığı ve diğer bağımsız bölümlerin ———— itibariyle ruhsatlandırılmaya/kullanılmaya başlandığı anlaşılmaktadır. O halde eldeki uyuşmazlıkta Kat Mülkiyeti kanunun 17/3. maddesinin “kat irtifakı —- tamamlanmış ve bağımsız bölümlerin üçte ikisi fiilen kullanılmaya başlanmışsa, kat mülkiyetine geçilmemiş olsa dahi ——– yönetiminde kat mülkiyeti hükümleri uygulanır” uygulama alanı bulacağı, uyuşmazlığın Kat Mülkiyeti Kanunundan kaynaklandığı ve görevli mahkemenin —–olduğu, mahkememizin görevsiz olduğu anlaşılmış, Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. ———Karar sayılı ilamı
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE,
2-Davaya konu uyuşmazlığı incelemeye görevinin————– ait olduğundan MAHKEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE,
4-Karara karşı 2 hafta süresi içinde kanun yoluna başvurulmaz ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulur ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye talep edenin başvurup talepte bulunması halinde dosyanın görevli ——- Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine; süresi içerisinde talepte bulunulmazsa davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin talep edene ihtarına (ihtar edildi)
5-Davacının tedbir talebinin yetkili ve görevli mahkememe tarafından değerlendirilmesine,
6-Kararın taraflara tebliğinin masrafının davacı tarafından yatırılan gider avansından karşılanmasına,
7-6100 Sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu m.331/2 uyarınca yargılama giderleri konusunda görevli ve yetkili mahkemece karar verileceğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davaya görevli mahkemece devam edilmezse ve talepte bulunulursa yargılama giderleri ile ilgili karar verileceği hususunun talep edene ihtarına (ihtar edildi)
9-Yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.