Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/476 E. 2021/1148 K. 02.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/476 Esas
KARAR NO: 2021/1148
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/09/2017
KARAR TARİHİ: 02/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —-kazasından dolayı vefat eden —- mirasçılarına ödenen destekten yoksun kalma tazminatının rücuen tahsili için başlatılan takipte vaki itirazın iptaline takbin devamına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının yaptığı tazminat ödemesini —- nedeniyle rücu ederek müvekkilinden talep ettiklerini, böyle bir talebin haklı olabilmesi için —– kararında da belirtildiğ iüzere Meydana gelen kaza ile istiab haddinin aşılsalı arasında uygun bir illiyet bağı bulunması gereklidir, denildiğini, böyle bir illiyet bağının olmadığını ve kurulamayacağını, gerek çelişik raporlar —– de heyet raporu alınmamış olması sebebiyle sadece davacı tarafından delil olarak belirtilen ilgili bilirkişi roparına dayanarak —– haddinin aşıldığını iddia etmenin son derece yersiz ve dayanaksız olduğunu bu nedenlerle haksız ve mesnetsiz açılan davnın reddi ile müvekkili yönünden haksız ve dayanaksız olarak başlatılan icra takibi dolayısıyla takip rakamının %20 sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, rücuen tazminat alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK 67 vd maddeleri gereğince iptali talebine ilişkindir.
Davacı, —- tarihinde meydana gelen kazada, davacı şirketin trafik sigortalısı davalı —— istiap haddi aşılmış durumda
kullanılması sonucu yolcusu —– açık şekilde seyir halinde olan ——- düşerek vefat ettiğini, sigorta şirketi tarafından vefat eden dava dışı müteveffanın mirasçılarına ödenen destekten yoksun kalma tazminatına rücuen tazminat alacağının sağlanması amacı ile —- ilamsız takip başlatıldığını, davalının haksız bir şekilde borca itiraz ettiğini, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosyanın safahatı incelendiğinde; ilk olarak açıldığı —— sayılı ilamıyla görevsizlik kararı verildiği, usulüne uygun gönderme talebine istinaden dosyanın mahkememize tevzi edilerek iş bu esasa kaydı yapılarak yargılama sonuçlandırılmıştır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, —– İcra Dosyası celp edilerek dosya içerisine alınıp incelenmiş, sigorta poliçesi, hasar dosyası celp edilmiş, — davaya konu aracın trafik tescil kayıtları celp edilmiş, —- tarihli bilirkişi heyet raporu alınarak dava sonuçlandırılmıştır.
—tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle,— tarihinde meydana gelen olayda; Davalı tarafa ait — plakalı ticari hatlı——- sürücüsü — %60(Yüzde altmış) oranında—kusurlu olduğu, Müteveffa —- %40 (Yüzde 40) oranında tali olatak oranında kusurlu olduğu, Davalı taraf araç sigortacısı——-olduğu, Davalı araç malikinin, sürücüsünün asli mahiyette % 60 kusuru oranında sorumlu olduğu, Dava dışı —plakalı —- sürücüsünün yukarıda açıklanan gerekçelerle kusursuz olduğuna, Olay tarihi itibariyle geçerli——B.4. ZARAR GÖRENLERİN HAKLARININ SAKLI TUTULMASI VE SİGORTACININ SİGORTALIYA RÜCU HAKKI” maddesi; “a” bendi -“Tazminatı çlerektiren olay, sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kasti birihareketi veya ağır kusuru sonucunda meydana gelmiş ise” “e” bendi -“Tazminalı gerektiren olay, yolcu taşımaya ruhsatlı olmayan araçlarda yolcu taşınması veya yetkili makamlarca tespit edilmiş olan istiap haddinden fazla yolcu —– taşınması veya patlayıcı, parlayıcı ve tehlikeli maddeleri taşıma ruhshtı bulunmayan araçlarda, bu maddelerin parlama, tutuşma ve infilakı yüzürlden meydana gelmiş ise” gereği, davacı —–, davalı — rücu etme hakkının bulunabileceğine, Destek zarar görenlerin —gerçek zararlarının Davacı —- yapılan öllemenin de üzerinde olması nedeniyle —– — –imkanının bulunduğu takdir olunması halinde ödenen — bedelin tamamı için rücu hakkının bulunabileceğine— yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
— tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle, “…Detayları yukarıda açıklandığı gibi, dava konusu kazanın münhasıran ——-haddinin aşılmasından
kaynaklanmadığı, gerek —-gerekse müteveffa yolcu — kural dışı davranışlarını kaza oluşunda etken olduğu görüşü ile, —plakalı —- yönünden: — aracı durmadan araç kapısını açtığı, ve açık
kapı ile seyrine devam ettiği, araç kapısının kapanmasını beklemeden hareket etttiği, taşıt yolunun sağına veya soluna yanaşırken, sağa veya sola dönerken, karayolunu kullananlar için tehlike doğurabilecek şekilde hareket ettiği, duraklamayapan—- şeridine tecavüz ettiği, yolcusu ——- yolcu kapısında basamakta belden dışarda olarak seyahat etmesine izin verdiği, ve yol üzerinde yolcu indirmek için duraklama yapan —— geçmek için —– çok yaklaşarak ——-çarpması, çarpma esnasında da basamak üzerinde belden yukarısı dışarıda seyahat eden yolcusu —— sol arka tarafına çarptırması nedeni ile asli ve % 60 kusurlu olduğu,
Yolcu—yönünden: —- aracın seyri esnasında, araç içinde seyahat etmeyerek kapı basamaklarında belden yukarısı dışarda olacak şekilde seyahat etttiği, taşımacının güvenlik yönünden almış olduğu tedbirlere uymadığı, trafiğin seyir ve güvenliğini tehlikeye düşürecek şekilde hareket ettiği ve bu nedenlere bağlı olarak yaralanarak vefat etmesinde tali ve %40 kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır. —sürücüsü — sürücüsü—- meydana gelen kazada atfıkabil kusurunun olmadığı…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
——gereğince tazminat yükümlülüğünün azaltılması veya kaldırılmasına ilişkin halleri üçüncü kişilere karşı ileri süremeyeceğinden zarar görene ödeme yaptıktan sonra sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre kendi sigorta ettirenine rücu edebilir.
Davacı—– adına kayıtlı aracın —– olup, kaza sırasında sigortalı aracı kullanan davalının istiap haddinin aşılarak yolcu taşınması sebebiyle oluşan zarardan davalının sorumlu olduğunu ileri sürerek poliçe kapsamında ödediği tazminatı davalı/sigortalıdan rücuan tazmini talebinde bulunmuştur.
—-maddesinde sigorta şirketinin sigortalısına rücu edebileceği haller düzenlenmiş olup, rücu hakkının doğduğunun ve maddede sayılan bu hallerin mevcut olduğunu ispat yükü davacı —- aittir. Davacı vekili dava dilekçesinde rücu nedeni olarak istiap haddinin aşılarak yolcu taşındığı iddia edildiğinden sigorta şirketinin somut delillerle genel şartlar B.4. maddesinde sayılan hallerin gerçekleştiğini ispat etmesi gerekir. Davacı —- —–uyarınca, kazanın münhasıran istiap haddinin aşılması sebebiyle meydana geldiğini somut delillerle kanıtlaması, buna göre araştırma ve inceleme yapılması gerekir. —–
Somut olayda, —– uygulamasında da belirtildiği gibi sigortacının, sigortalısına rücu edebilmesi için rücua konu kazanın münhasıran —- taşıma kapasitesinin daha açık söyleyişle istiap haddinin aşılması sonucu meydana gelmiş olmalıdır.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları, davalının emniyet ve ceza dosyasında vermiş olduğu ifadesi ve savunması, ceza mahkemesi kararı ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; dava konusu kazanın— plakalı —-aracı durmadan araç kapısını açtığı ve açık kapı ile seyrine devam ettiği, araç kapısının kapanmasını beklemeden hareket etttiği, taşıt yolunun sağına veya soluna yanaşırken, sağa veya sola dönerken, karayolunu kullananlar için tehlike doğurabilecek şekilde hareket ettiği, duraklama yapan minibüsün şeridine tecavüz ettiği, yolcusu —- yolcu kapısında basamakta belden dışarda olarak seyahat etmesine izin verdiği, ve yol üzerinde yolcu indirmek için duraklama yapan — geçmek için — çok yaklaşarak —- çarpması, çarpma esnasında da basamak üzerinde belden yukarısı dışarıda seyahat eden yolcusu—kafasını —sol arka tarafına çarptırması nedeni ile asli ve % 60 kusurlu olduğu, yolcu—- aracın seyri esnasında, araç içinde seyahat etmeyerek kapı basamaklarında belden yukarısı dışarda olacak şekilde seyahat etttiği, taşımacının güvenlik yönünden almış olduğu tedbirlere uymadığı, trafiğin seyir ve güvenliğini tehlikeye düşürecek şekilde hareket ettiği, bu hususların müteveffa — eşinin beyanları ile doğrulandığı anlaşılmakla tali ve %40 kusurlu olduğu, — sürücüsü —- meydana gelen kazada atfıkabil kusurunun olmadığı kanaatine varılmıştır. Başka bir deyişle, dava konusu kazanın münhasıran istihap haddinin aşılmasından kaynaklanmadığı, gerek — plakalı aracın sürücüsü —, gerekse müteveffa yolcu —- kural dışı davranışlarını kaza oluşumda etken olduğu, davacı —- dava konusu kazanın münhasıran istiap haddinin aşılmasından kaynaklandığının yöntemince ispat edilemediği anlaşılmış, davacının şartları oluşmayan rücuen tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.—-
İtirazın iptali davalarında davalı yararına kötüniyet tazminatına hükmedilebilmesi için davacı/alacaklının takip yapmakta haksız ve alacaklının kötüniyetli olması şarttır.—– Eldeki dava da alınan bilirkişi raporları dikkate davalı/borçlu tarafından davacı/alacaklının kötüniyetli olduğu ispat edilemediği anlaşıldığından, davalı/borçlunun şartları oluşmayan tazminat talebinin reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalının şartları oluşmayan kötü niyet tazminat talebinin REDDİNE,
3-Karar harcı 59,30-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 3.313,37-TL harcın mahsubu ile artan 3.254,07-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halide davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13/4 maddesindeki esaslara göre belirlenen 5.100,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde —-Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.02/12/2021