Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/473 E. 2019/1306 K. 17.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/473 Esas
KARAR NO: 2019/1306
DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 25/04/2018
KARAR TARİHİ: 17/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili firma ile davalı firma arasında ———- tarihli ———- tarihli ——- akdedildiğini, bahse konu servis sözleşmesinin hukuki niteliği itibariyle acentelik sözleşmesi olduğunu, davalının —- Noterliği’nin —– tarihli, ——– yevmiye nolu ihtarnamesi ile soyut gerekçeler gösterilmek ve ithamlar ortaya koymak suretiyle sözleşmeyi feshettiğini, davalı şirketin —- tazminatına hükmedilmesini gerektirecek sözleşme süresince eylemlerinin olduğunu, davalı şirketin sözleşme süresince davacı şirket aleyhine haksız rekabet oluşturan eylemlerinin olduğunu, davalı şirketin haksız rekabet oluşturan eylemlerinin sürece yayılması sebebiyle bundan doğan alacakların zaman aşımına uğradığını, taraflar arasındaki ilişkinin, sözleşmenin isminden, konusundan ve hükümlerinden de anlaşılacağı üzere acentelik ilişkisi olduğunu, acentelik ilişkinin taşıması gereken unsurların tamamının somut durumda var olduğunu, davalının, yetkili servis ———- kullanmak için iyi niyetle bağdaşmayan yollara başvurduğunu belirterek; sözleşmesinin sona erdirilmesini ve davalının müşteri ———— davacı firmanın çabaları sonucu gerçekleşen artış nedeniyle ——– TLlik denkleştirme tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte alınarak taraflarına ödenmesini yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki ilişkinin acentelik ilişkisi olmaması, sözleşmenin davalı tarafça haklı nedenle feshedilmesi ve sair sebeplerle——– tazminatının talep edilemeyeceğini, davacının süreç içerisinde birçok kusurlu eyleminin olduğunu, bu sebeple sözleşmenin haklı sebeple feshedildiğini ve ayrıca davacı vekilinin sözleşmenin feshini haksız fesih olarak nitelendirmediğini, davacının, davalının haksız rekabet oluşturan eylemlerinin var olduğunu iddialarının gerçek dışı olduğunu ve bundan doğan alacakların zaman aşımına uğradığını, davacı ile davalı arasındaki ilişkinin yetkili teknik servis sözleşmesi ilişkisi olması sebebiyle, davacının herhangi bir şekilde ———- oluşturduğundan bahsedilemeyeceğini ve hatta davacı şirketin, davalı şirketin portföyüne zarar verdiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle,———— tazminatı istemine ilişkin belirsiz alacak davasıdır.
Dava basit yargılama usulüne tabi olup, teati aşaması tamamlandıktan sonra ön inceleme duruşması yapılarak tahkikat ile birlikte deliller toplanmış, bilirkişi raporu alınarak yargılama sonuçlandırılmıştır.
Taraflarca sunulan sözleşmeler ve noter ihtarları ile birlikte ——çıktaları ve —– sitesi görüntüleri, servis formları dosya içerisine alınarak incelenmiştir.
Davalı vekilinin zamanaşımı defii yönünden yapılan değerlendirmede; dosya kapsamı itibariyle zararın devam ettiğine ilişkin olgu ve iddialar dikkate alınarak zamanaşımı defininin reddine karar verilmiştir.
Konunun incelenmesinin uzmanlık gerektiren yönleri olması ve taraflarca delil olarak bilirkişi deliline dayanılmış olması sebebiyle dosya mali müşavir ————————— alanında nitelikli hesaplamalar uzmanı Dr. ——— oluşan heyete tevdi edilerek rapor alınmış, anılan bilirkişi heyeti tarafından sunulan ———– tarihli bilirkişi raporunda; taraflar arasındaki sözleşmenin davalı tarafından haklı sebeple feshedildiğini, davacı tarafın yetkili servis ve satıcı olarak davalının satış yaptığı müşterilere hizmet sunması sebebiyle, davalının müşteri portföyünün artışında davacının çalışmasının ve çabasının doğrudan etkisinin olmadığı ve sözleşmenin sona ermesinden sonra davalının portföyündeki müşterilerle yapacağı işlerden dolayı ücret kaybına uğradığının da söylenemeyeceği dolayısıyla denkleştirme tazminatı talep edebilme koşullarının oluşmadığı, taraflar arasındaki ilişkinin tam olarak acentelik sözleşmesi olarak değerlendirilemeyeceği, taraflar arasındaki tekel hakkı veren tek satıcılık benzeri bir sözleşme ilişkisinin de olmadığı, ancak davacının sürekli olarak davalı tacir hesabına işlemlerde bulunması sebebiyle TTK m.103/1 uyarınca acentelik hükümlerinin uygulanmasının söz konusu olabileceği, ancak bu ihtimalde dahi denkleştirme tazminatına ilişkin TTK m.122/1 deki şartlar gerçekleşmediği için davacının denkleştirme istemeyeceği, denkleştirme tazminatının talep edilebilme koşullarının oluşmaması sebebiyle TTK m.122/2 uyarınca denkleştirme tazminatının üst limitinin tespitine gerek olmadığı bildirilmiş, söz konusu bilirkişi raporuna, davacı vekilince yapılan itirazlar kapsamında yapılan değerlendirmede ek veya yeni bir bilirkişi heyeti oluşturmak suretiyle rapor alınmasına gerek olmadığı, itirazların rapor ile karşalandığı değerlendirilerek; davacı vekilinin bu yönüdeki talebinin reddine karar verilmiş ve iş bu rapor HMK 282. Maddesi kapsamında denetime elverişli görülerek hükme esas alınmıştır.
Dava konusu uyuşmazlık, taraflar arasında kurulan sözleşmenin haklı nedenle feshedilip edilmediği, sözleşmenin sona erdirilmesi sebebiyle davalının müşteri ——— gerçekleşen artışın davacının çalışması ve çabaları sonucu oluşup oluşmadığı, haklı nedenle fesih savunması sebebiyle davacının —- tazminatı/denkleştirme tazminatı talep edip edemeyeceği, sözleşmede davacı şirketin görev tanımının yetkili teknik servis olarak belirlendiği, savunması kapsamında dava konusu talebin davalıdan talep edip edemeyeceği, davacının talep edebileceği tazminatın miktarı hususlarında toplanmaktadır.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve yargılama sırasında bilirkişi heyetinden alınan denetime elverişli rapor içeriğine göre, taraflar arasında ——– tarihinde ———– tarihinde—————imza edildiği, yetkili servis sözleşmesi incelendiğinde; davacının, davalının yetkili servisi olarak hizmet vereceği ve davalı şirket ürünlerinin Yetkili——– servisi ibaresi altında yürütmesi işine ilişkin olduğu, sözleşme ile davacının ticari hayatta faaliyet göstermesinde davalı firmanın yetkili servisi olmasının büyük öneminin olduğu, zira sözleşme çerçevesinde davacı firmanın yalnızca ——— markalı ürünlere hizmet verme yükümlülüğü altında olduğu, dolayısıyla bir müşteri —– bahsedilecek olursa, bu müşteri ——— markasından dolayı oluştuğu, davacı tarafından oluşturulmuş bir müşteri porftöyünden bahsedilemeyeceği, denkleştirme tazminatı talep edilmesinin ilk koşulunun sözleşmenin acentelik talebinin haklı kılacak şekilde sona ermiş olması gerektiği, söz konusu sözleşmenin davalı tarafça ——– tarihinde haklı sebeple feshedildiği, sözleşmenin tek taraflı ve bildirimsiz feshine yönelik 4. maddesinde yetersiz hizmet ile ilgili tekrar eden müşteri şikayetlerinin haklı sebeple fesih hakkını davalıya verdiği, dava dosyasına sunulan deliller itibariyle davacı hakkında davalı şirket ile ilgili birçok müşterinin şikayet ————– veya başvurusunun olduğu, bu sebeple davalı şirketin feshinin haklı sebeple yapıldığının kabulü gerektiği, bunun yanında T.T.K 122/1.a maddesi gereğince denkleştirme tazminatına hak kazanabilmesi için müvekkilinin acentenin bulduğu yeni müşteriler sayesinde sözleşme ilişkisinin sona ermesinden sonra önemli menfaatler elde etmesi ve acentenin de sözleşme ilişkisinin sona ermesinden sonra müvekkilinin bu yeni müşterilerle yapacağı işlerden dolayı ücret isteme hakkını kaybetmesi gerektiği, somut uyuşmazlıkta davacı yetkili servis olması sebebiyle müvekkilinin satış yaptığı veya yapacağı müşterilere hizmet sunmakta ve/veya satış yapmakta olup doğrudan müvekkile yani davalıya yeni müşteri kazandırdığından bahsedilemeyeceği, yine sunulan deliller kapsamında davacının çalışması sonucu davalı şirketin müşteri ———— kazandığının da ispat edilemediği, bunun yanında T.T.K. 122/1.b maddesi uyarınca sözleşme ilişkisi devam etseydi acentenin müşterilerle sözleşme imzalayabilecek ve bundan bir menfaat elde edeceği hususu olduğu, dava konusu olayda iddianın bu yönde olmasına rağmen davacının menfaatinin azalmasının en önemli sebebi artık yetkili servis olarak servis hizmetinde bulunamayacak olması olduğu, ancak dosya kapsamı ve sunulan deliller incelendiğinde; müşterilerin davalı firmanın ürününü satın aldıkları için davacıya gittikleri ve muhtemel parça değişikliği için ürün satın aldıkları, dolayısıyla davacı yetkili servis ve satıcının davalı şirkete doğrudan yeni müşteri kazandırması ve sözleşme ilişkisinin bitmesi sebebiyle ücret kaybetmesinin söz konusu olmayacağı, bu kapsamnda davacının T.T.K. 122/1.a ve b maddeleri uyarınca denkleştirme tazminatı talep edilebilme koşullarının oluşmadığı, davacı vekilinin taraflar arasındaki ilişkinin acente ilişkisi olduğuna yönelik iddiası kapsamında yapılan değerlendirmede ise; taraflar arasındaki ilişkinin tam olarak acentelik olarak değerlendirilemeyeceği, tekel hakkı veren tek satıcılık benzeri bir sözleşme ilişkisinin de olmadığı, ancak davacının sürekli olarak davalı şirket hesabına işlemlerde bulunması sebebiyle T.T.K.103/1. maddesi uyarınca acentelik sözleşmesi hükümleri uygulansa dahi T.T.K 122/1’deki şartlar gerçekleşmediği için davacının denkleştirme isteyemeyeceği, hükme esas alınan bilirkişi raporundaki kanaatin de bu yönde olduğu dikkate alınarak davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Karar harcı 44,40-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 853,88 TL harcın mahsubu ile artan 809,48 -TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halide davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli …Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 5.850,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ———- Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 17/12/2019