Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/470 E. 2020/226 K. 10.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/470 Esas
KARAR NO: 2020/226
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 24/04/2018
KARAR TARİHİ: 10/03/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında davalının müteahhitliğini yaptığı ————— adresinde bulunan inşaatın daire kapıları ve mutfak mobilyaları ile alakalı olarak sözleşme yapıldığını, yapılan sözleşme gereği davacının inşaatın mutfak dolaplarını ve kapılarının imalat ve montaj işlerini bitirerek davalıya teslim ettiğini, ayrıca müvekkilinin işleri yaparken davalının bir takım ek işlerini de yaptığını, davalı hakkında———— fatura keserek elden teslim ettiğini ve imzasını aldığını, davalı tarafından da bu faturanın bir kısmının ödendiğini, yapılan ödemenin de takip talebinden düşüldüğünü, alacağını tahsil edemeyen müvekkilinin —– İcra Müdürlüğünün ———- esas numaralı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından takibe itiraz edildiğini, bu nedenle takibin durduğunu, itirazın iptaline, takibin devamına, davalı hakkında %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın görev yönünden yanlış mahkemede açıldığını, tüketici mahkemesinden açılması gerektiğini, davacı ile aralarında sözleşme düzenlendiğini, davacının sözleşmeye uygun iş teslim etmediğini, davacının vadesi gelmeden ödeme talep ettiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; fatura alacağının tahsili istemiyle başlatılan icra takibine itirazın İİK 67. Maddesi kapsamında iptali davasıdır.
Mahkememizin——— karar sayılı dosyasında tarafların davamızın tarafları ile aynı olduğu, davanın hukuki niteliği itibari ile; ———– tarihinde yaptığı işlere karşılık fatura alacağının tahsili istemiyle başlatılan icra takibine itirazın İİK 67. maddesi kapsamında iptali davası olduğu, davacı taraf faaliyetinin VUK 177. madde sınırları belirtilen hadleri aşmadığı ve işletme hesabına göre defter tuttuğunun belirtildiği anlaşıldı.
Usul ekonomisi gereğince mevcut dosya için taraflar hakkında esnaf-tacir araştırması yapılmamıştır zira mevcut dava dosyasında davacının————tarihinde yaptığı işlere karşılık olarak başlattığı icra takibine itirazın iptaline yönelik davayı açtığı aynı döneme ait davacı taraf faaliyetinin VUK 177. madde sınırları belirtilen hadleri aşmadığı ve işletme hesabına göre defter tuttuğunun anlaşılması karşısında Yargıtay — Hukuk Dairesinin —- tarih ve ——- esas —— karar ile ——— esas ve ———–karar sayılı ilamlarında ve çok sayıda benzer ilamlarda da vurgulandığı üzere; bir davanın Ticaret Mahkemelerinde görülebilmesi için açılan davanın mutlak veya nispi ticari davalardan olması gerekmektedir. Mutlak ticari davalar 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesi uyarınca TTK’da düzenlenmiş olan bütün hususlardan doğan davalar ile TTK’nın 4. Maddesinde belirtilen özel kanunlardaki davalardır. Nispi ticari davalar ise her iki tarafın tacir olduğu ve dava konusu uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olduğu davalardır. 6335 Sayılı yasanın 2. maddesi ile 6102 Sayılı TTK’nın 5. maddesinin ———–nolu fıkraları değiştirilerek Ticaret Mahkemeleri ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki iş bölümü ilişkisi görev ilişkisine dönüştürülmüştür. 6100 Sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun Görevin Belirlenmesi ve Niteliği başlıklı 1. maddesi gereğince görev kamu düzenindendir. Yine HMK’nın 114/1-c maddesi uyarınca görev, dava şartlarından olup, HMK.’nın 115/1 maddesi uyarınca yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınır.
Davacı tacir olmadığından, ortada her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili nispi ticari dava da yoktur.
Emsal nitelikteki Yargıtay ———-HD.nin ———–.sayılı kararında da; “Mahkemece, toplanan delillere göre, davalının basit usulde işletme hesabı defteri tuttuğu ve tacir olmadığı gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine, ————– Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğuna karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davacı. vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA” karar verilmiştir.
Somut uyuşmazlığın tüm tarafları tacir olmadığından ve uyuşmazlık TTK’da düzenlenen veya TTK’da sayılan hususlara ilişkin olmadığından ticari dava niteliğinde değildir. Bu nedenlerle somut uyuşmazlığın genel hükümler uyarınca HMK 2.maddesi gereği Asliye Hukuk mahkemesinde görülmesi gerekmektedir.
Yukarıda anlatılan nedenlerle, TTK’nun m.4. Hükmü kapsamında somut davada Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu, görevin dava şartlarından olduğu ve HMK’nın 115(1) maddesi uyarınca davanın her aşamasında resen gözetilmesi gerektiği dikkate alınarak mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğu yönünden usulden reddine, görevli Asliye Hukuk mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-TTK 4,5/3 ve HMK 114/1-c,115/2 maddeleri gereğince mahkememizin görevsiz olduğu anlaşıldığından davanın göreve ilişkin dava şartı noksanlığından USULDEN REDDİNE,
2-HMK nın 20.maddesi uyarınca iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık süre içerisinde başvuru halinde, dava dosyasının görevli ——————— NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK 331/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair; davacı vekili ve davalı———— yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde ————- Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.10/03/2020