Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/464 E. 2020/832 K. 08.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/464 Esas
KARAR NO : 2020/832
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/04/2018
KARAR TARİHİ : 08/12/2020
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirket ———–elektrik, doğalgaz ve madencilik alanında hizmet veren, ait olduğu sektörün önde gelen kuruluşlarından olduğu, davalının talebi üzerine davalı şirkete elektrik dağıtım hizmetinin tam ve eksiksiz verildiği, verilen bu elektrik hizmeti neticesinde de davalı şirketin, davalıdan ödenmemiş faturalar karşılığı——– faiz ve masraflar hariç tutarında alacağının bulunduğu, davacı şirket, davalıya elektrik dağıtım hizmetini sunduğu, davalının sözleşmeden kaynaklanan elektrik kullanım ve dağıtım hizmet bedelini ödemediği, alacağın tahsili için yazılı ve sözlü olarak defalarca kez müracaat edildiği, herhangi bir olumlu netice elde edilemediği, bunun üzerine davalıya —————— dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığı, davalının borcunu ödemediği, borca, takibe, faize ve tüm fer’ ilerine itiraz ettiğini, davalının borca, faize ve faiz oranına itirazının haksız olduğu, davalının———kural ve koşullarını bilerek hizmet talep ettiği, sunulan hizmetin bedelini ödememesinin kötü niyetli olduğunu, davalının faize ve faiz oranına itirazının kötü niyetli olduğu, tacir olan davalının yalnızca son faturasına takip tarihine dek yasal faiz işletilmiş olduğu, takip sonrası uygulanan faizin davacı şirket ile davalı arasında akdedilen sözleşmede belirlemiş oranda olduğu, faturaları ödenmeyen ve kendisi ile birçok kez iletişime geçilen davalının yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle sözleşmede belirtilen ceza bedelinin talep edildiği, davacı şirketin vermiş olduğu elektrik dağıtım hizmetinin karşılığı olarak düzenlenen hesap ekstresi uyarınca, takip konusu alacağın varlığı ve miktarı itibariyle taraflar arasında kesin ve belirli olduğu, bu sebeple alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazların reddedilmesini, davalının itirazları üzerine duran icra takibine devam edilmesini, dilekçede açıklanan tüm nedenlerle ve fazlaya ilişkin tüm dava ve talep haklarının saklı kalması kaydı ile davalının haksız ve kötü niyetli borca, faize ve faiz oranına ilişkin itirazlarının iptalini, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalının, davacı şirketten belirli bir dönem elektrik satın aldığı, aralarında bir sözleşme imzalandığı, davacı şirketin davalıdan herhangi bir fatura alacağının mevcut olmadığı, davacı şirket ve davalı işletme elektrik hizmetinin sona ermesi kararını karşılıklı aldıktan sonra davacı şirket davalıya ——– borcu olduğunu beyan ettiği, iş bu bedelin ödenmesi durumunda başkaca hiçbir hizmet bedeli ve tazminat talep edilmeyeceğini ve müşteri portföyünden başkaca hiç bir tazminat ödemeden çıkarılacağını davalıya bildirdiği, davalı kendisine bildirilen —–bakiyeyi davacı şirketin hesabına ——yaparak ödemede bulunduğu, davacı şirketin daha sonra haksız ve hukuksuz olarak tekrar fatura düzenlediğini, davalının haksız ve hukuksuz düzenlenen faturalara itiraz ettiği, davacı şirketin bu durumu kabul ettiği, kendisine geri iade faturası kesmesini söylediği, kesilen faturaların açıklama kısmına ————— müşteri numaralı sayaçların cayma bedeli iadesi ” yazılmalıdır, diyerek davalıyı yönlendirdiği, davalının borcunun kalmadığını bildiğinden ve yapılan yanlışlığın düzeltilmesi için geri iade faturası olarak evrak düzenlediği, davalıdan herhangi bir alacağının bulunmadığını, dava konusu alacakların taraflar arasında mutabık kalınarak sıfırlandığı, iş bu dava konusu yapılan alacaklar , ——- numaralı faturadan kalan bakiye ve ———-numaralı faturadan kalan bakiyeler davacı şirket tarafından haksız ve hukuksuz olarak kesildiği, kabul etmediklerini, dosyaya sunmuş olunan sözleşme örneğinin her sayfasında davalının imzasının bulunmadığını, sözleşme gereğince talep edilen cayma bedeli için faturalandırılan alacağın haksız ve hukuksuz olduğu, hukuki dayanağı bulunmadığı, sözleşmenin 9. 1. Maddesi gereğince dediği maddede cezai bir tazminat ödemesinden bahsedilmediği, bahsedilse bile davalı müvekkilin bu sayfa altında imzasının olmadığı, davalıya sözleşmenin ıslak imzalısının verilmediği, tek ıslak imzalı sözleşmenin karşı taraf davacıda bulunduğu, davacı tarafın imzalanan sözleşmenin bir fotokopisini davalıya verdiği, tarafların aralarında imzalanmış olan sözleşmeye itiraz ettiklerini, davalının davacı şirketten elektrik hizmeti aldığı, ancak sözleşme şartlarını ve cayma bedelini kabul etmedikleri, dilekçede açıklanan tüm nedenlerle ve fazlaya ilişkin haklarının saklı tutarak, haksız ve hukuksuz olarak açılmış olan davanın reddini, kötü niyet ile hareket eden davacı şirketin %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ettikleri görüldü.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, taraflar arasında imzalanan hizmet sözleşmesinden kaynaklanan borcun ödenmediğine dayanılarak, uğranıldığı iddia edilen zararın tahsili istemine ilişkin açılan alacak davasıdır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasına geçilmiştir.
Alacak davasına konu, ——-esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde;——- tarihinde başlatılan takibin alacaklısının ———-borçlusunun —- olduğu; takibin —– fatura, —-işlemiş faiz olmak üzere toplam ————- alacağın fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu; ödeme emrinin tebligatı ile ilgili dosyada bilgi ve belge olmadığı, borçlu vekili tarafından ——– tarihinde dilekçe ile borca ve fer’ilerine yönelik itiraz dilekçesi sunulduğu, dilekçenin davacı tarafa tebliğine ilişkin dosya kapsamında bilgi ve belge bulunmadığı dolayısıyla 1 yıllık hak düşürücü sürenin işlemeye başlamadığı, davanın —– tarihinde ve bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde, ——– fatura üzerinden açıldığı anlaşılmıştır.
Taraf delilleri toplandıktan sonra, uyuşmazlığın çözümü için dosya alınanda uzman bilirkişiye tevdi edilmiş olup, bilirkişi ———- tarihli rapor düzenlenmiştir. Düzenlenen raporda özetle; Sözleşmeden cayMa ceza bedeli tahakkuku davacı şirket ve davalı arasında yazışmalara istinaden hesaplanmadığı, mevcut iki fatura dönemi için elektrik tüketim miktarları ve ekli güncel —— birim fiyatlarına ve sözleşmedeki tek zamanlı tarife için belirtilen —– uygulanarak hesaplanmış olduğu, toplam tutar —- olduğu,—— dönemi faturası —– olduğu, davacı şirketin geçerli faturası üzerinde —– borç bakiye bulunacağı yazmasına rağmen davalının ————— ödemeyi davacı şirkete yaptığı, bu ödeme nedeni ile davalının davacı şirkete borcu olmaması gerektiği, davalı lehine hesabı alacak bakiye verebileceği, davacı şirket ve davalı arasında hesap mutabakatı yapmasının sağlıklı olacağı, davacı şirketin faturalarında kullandığı elektrik satış birim fiyatının da sözleşmede uygulamayı taahhüt ettiği indirim tutarından eksik uygulandığına ilişkin rapor sunulmuş olduğu görülmüştür.
İncelenen tüm dosya kapsamı ve yapılan yargılama neticesinde, davacı alacaklı tarafından —— tarihinde takibe başlanıldığı, davalı borçluya yapılan tebligat sonrasında borçlunun —— günlük süresi içerisinde “ikametgahının bulunduğu —– veya sözleşmede belirlenen —————yetkili olduğunu “belirterek yetki itirazında bulunduğu görülmüştür.
İİK 50.maddesinde yetki ve itirazlar düzenlenerek bu düzenlemede HMK nun yetkiye ilişkin hükümlerinin kıyas yolu ile uygulanacağı belirtilmiş, HMK nun 5 ve devam eden maddelerinde yetki hususu düzenlenerek genel yetkili mahkemenin davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olacağı belirtilmiştir. Bunun yanında HMK 17.maddesinde taraflar arasında yapılan yetki sözleşmesine ilişkin hükümler düzenlenmiştr.
İtirazın iptali davasının görülebilmesi için geçerli bir takibin yapılmış olması dava şartları arasındadır. Geçerli icra takibinin ise borçlunun yetkiye itirazı halinde yetkili icra dairesinde yapılması gerekir. Geçerli bir takibin bulunmadığı durumlarda itirazın iptali davasının görülmesine usulen olanak yoktur. İcra dairesinin yetkisine itiraz edildiği hallerde bu itiraz incelenip sonuçlandırılmadığı sürece açıklanan şekilde geçerli bir takibin bulunmayacağı ortadadır. Taraflar arasındaki ticari ilişkiye göre söz konusu talep edilen alacak genel yetki kuralı çerçevesinde HMK 6.madde uyarınca genel yetkili mahkeme olan davalının ikametgahında açılması gerekli olup yine icra takibinin de davalının adresinde yada TBK 89. maddesi gereğince alacaklının ikametgahı adresinde takip yapılabilir ancak davacının ——– icra dairelerinde takip yaptığı anlaşılmakla HMK’nın 115. maddesi gereğince açılan davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın dava konusu icra takibinin yetkisiz icra dairesinde başlatılmış olması ve geçerli bir takibin bulunmaması sebebiyle HMK 114/2,115/2 maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Karar harcı 54,40-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 135,44-TL harcın mahsubu ile artan 81,04-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halide davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yokluklarında gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde ———— Mahkemeleri İstinaf yasa yolu açık olmak üzere. Açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/12/2020