Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/460 E. 2020/408 K. 16.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/460 Esas
KARAR NO: 2020/408
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 20/04/2018
KARAR TARİHİ: 16/07/2020
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİADavacı vekilinin mahkememize göndermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ———— alanında hizmet veren, ait olduğu sektörün önde gelen kuruluşlarından olduğu, davalının talebi üzerine davalı şirkete elektrik dağıtım hizmeti verilmiş olup, verilen bu elektrik hizmeti neticesinde de davacı şirketin, davalıdan ödenmemiş ekte mevcut faturalar karşılığı —– tutarında alacağı bulunmadığı, davacı şirket, davalıya elektrik dağıtım hizmetini sunduğu, davalı, sözleşmeden kaynaklanan elektrik kullanım ve dağıtım hizmet bedelini ödememiş, alacağın tahsili için yazılı ve sözlü olarak defalarca kez müracaat edilmiş ise de herhangi bir olumlu netice elde edilememiş ve bunun üzerine davalıya — İcra Müdürlüğü——-sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığı, davalı borcunu ödemediği gibi borca, takibe, faize ve tüm fer’ ilerine itiraz ettiği, ancak davalının borca, faize ve faiz oranına itirazı haksız olduğu, davalının isteği üzerine elektrik dağıtım hizmeti tam ve eksiksiz olarak verilmiş, ancak verilen elektrik dağıtım hizmetinin bedeli davalı tarafından haksız ve kötü niyetli olarak ödenmediği, davalının faize ve faiz oranına itirazı da kötü niyetli olduğu, zira tacir olan davalının yalnızca son faturasına takip tarihine dek yasal faiz işletilmiş olup, takip sonrası uygulanan faiz ise davacı şirket ile davalı arasında akdedilen sözleşmede belirlemiş oranda olduğu, davalı ile davacı şirket arasında akdedilen, ————- kaynaklanan ihtilafların çözümünde —- Mahkemeleri ve icra Daireleri yetkili kılındığı, davacı şirketin alacağı, davalıya verilen hizmeti likit olduğundan davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği, zira davacı şirketin vermiş olduğu elektrik dağıtım hizmetinin karşılığı olarak düzenlenen hesap ekstresi uyarınca, takip konusu alacağın varlığı ve miktarı itibariyle taraflar arasında kesin ve belirli olduğu açık olduğu, bu sebeple tamamen alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazların reddedilerek, davalı aleyhine, takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere İİK 67. maddesi uyarınca icra inkâr tazminatına hükmedilmesi gerektiği, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıva yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
SAVUNMA
Davalının mahkememize göndermiş olduğu cevap dilekçesinde; —- İcra Müdürlüğünün ——-nolu taleplerine karşılık olarak ödemeyi kabul edip yalnızca cayma bedeline itiraz ettiği, borç tutarını da 6 eşit taksitte ödeme yapabileceği talebinde bulunduğu, bu imkanın henüz verilmediği, işlerinin düzenli gitmemesi sonucu bu durumun meydana geldiğini beyan ettiği görülmüştür.
İNCELEME ve GEREKÇE
Dava, elektrik faturaları dayanak gösterilmek suretiyle başlatılan icra takibine itirazın İİK 67. Maddesi kapsamında iptali davasıdır.
HMK 138. maddesine göre mahkeme, öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verir. ———–kararında görevsizlik nedeniyle davanın dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde ve tensip ile birlikte dava şartı noksanlığından usulden reddedilmesinde HMK 30. maddesi de gözetildiğinde bir isabetsizlik olmadığına karar verilmiştir. Anılan karara göre, dava şartlan yargılamanın her aşamasında denetlenip, dava şartının bulunmaması halinde HMK.nun 115/2.maddesi uyarınca dosya üzerinden karar verilmesi mümkündür. Bu kapsamda dosya öncelikle mahkememizin görevli olup olmadığı yönünden incelenmiştir.
Bir davanın Ticaret Mahkemelerinde görülebilmesi için açılan davanın mutlak veya nispi ticari davalardan olması gerekmektedir. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesi uyarınca TTK’da düzenlenmiş olan bütün hususlardan doğan davalar ile TTK’nın 4. maddesinde belirtilen özel kanunlardaki davalardır. Nispi ticari davalar ise her iki tarafın tacir olduğu ve dava konusu uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olduğu davalardır. Bunun yanında görev hususu HMK’nın 114/1-c maddesi uyarınca dava şartlarından olup HMK’nın 115/1. Maddesi uyarınca yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınacağı hükme bağlanmıştır.
Dava konusu uyuşmazlık, taraflar arasında kurulan elektrik aboneliği sözleşmesi kapsamında düzenlenen fatura bedellerinin ödenmemesi sebebiyle başlatılan icra takibine itirazın iptali istemi kapsamında davacının takip tarihi itibariyle davalıdan muaccel bir alacağının bulunup bulunmadığı, varsa miktarı, bu kapsamda itirazın iptali, icra inkar tazminatı hüküm koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarındadır.
Tüm dosya kapsamı ve dava dilekçesi içeriğine göre taraflar arasında, ———sözleşmesi imza edildiği, anılan sözleşmenin TTK’da düzenlenmediği dolayısı ile mutlak ticari davadan söz edilemeyeceği, ——- tacir sıfatının bulunmadığı, dolayısı ile nispi ticari davadan da söz edilemeyeceği, HMK. 1. maddesi gereğince görevin kamu düzenine ilişkin olduğu ve HMK 115/1 maddesi uyarınca mahkemenin dava şartlarını davanın her aşamasında resen gözetmesi gerektiği, somut uyuşmazlığın tüm tarafları tacir olmadığından ve uyuşmazlık TTK’da düzenlenen veya TTK’da sayılan hususlara ilişkin olmadığından ticari dava niteliğinde olmadığı, HMK’nın 2.maddesi gereği Asliye Hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği anlaşıldığından davanın HMK 114/1-c ve HMK 115/2 maddeleri uyarınca usulden reddine, dosyanın görevli ve yetkili ——— Asliye Hukuk Mahkemelerine gönderilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1–TTK 4, 5/3. ve HMK.114/1-c, 115/2 maddeleri uyarınca mahkememizin görevsiz olduğu anlaşıldığından davanın göreve ilişkin dava şartı noksanlığından USULDEN REDDİNE,
2-HMK.’nun 20.maddesi uyarınca, iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık süre içerisinde başvuru halinde, dava dosyasının görevli ——–NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK.’nun 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde ————-Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı..16/07/2020