Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/454 E. 2019/188 K. 21.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/454 Esas
KARAR NO : 2019/188
DAVA : Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 19/04/2018
KARAR TARİHİ: 21/02/2019
Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA :Davacı vekilinin mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davacı tarafla davalı … şirketi arasında, ——- günlü—————poliçe numaralı ve bir yıl süreli ——–Poliçesi imzalandığını, Davacının Londra/İngiltere seyahati sırasında ———- günü şiddetli karın ağrıları nedeni ile acil olarak en yakın hastaneyi kaldırıldığını, ve yapılan tetkikler sonucu acil ameliyat kararı verildiğini, ———– tarihide ameliyat edildiğini, davacının gördüğü tedaviye dair her türlü bilgiyi ekleri ile birlikte davalı tarafa ——— günü bildirdiğini ve tedavi masraflarının ödenmesini talep ettiğini, davalı tarafın ——— günü bildirimi ile beyan yükümlülüğüne aykırı davranıldığı gerekçesi ile reddettiğini beyan ederek, fazlaya ilişkin talepleri saklı kalmak kaydı ile, davacının ödemek zorunda kaldığı, tedavi giderlerinden ———— fiili ödeme güündeki ————ı efektif satış kuru üzerinden hesaplanacak Türk lirası karşığılının davacıya ödenmesini, yargılama giderlerininde davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının———– tarihide hastaneye gitmesi sonucu ———- tanısı ile tedavi uygulandığını, —————yapıldığını, tıkalı olan koroner arterlerin balon-stend uygulaması ile açıldığını, davacının bundan 13 yıl önce 3 defa damar by-passk olduğu ve koroner arter hastası olduğunun tespit edildiğini, poliçe şartları gereği, Davacının talebinin poliçe teminatları dışında olması nedeni ile müvekkil şirketin herhangi bir sorumluluğunun mevcut olmadığını beyan ederek davanın reddine, davanın açılmasına sebebiyet vermediğinden faiz ferilere ilişkin davanın reddine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:Dava hukuki niteliği itibari ile taraflar arasında mevcut bulunan Seyahat Sağlık Poliçesi kapsamında, davacının tedavi masraflarının Davalıdan tahsili talebinden ibarettir.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 25/05/2015 tarih ve 2014/14664 esas 2015/9298 karar ile 06/02/2016 tarih 2015/9854 esas ve 2016/1152 karar sayılı ilamlarında ve çok sayıda benzer ilamlarda da vurgulandığı üzere;
TTK’ nun 5(1) maddesi uyarınca ticari davalara bakma görevi Asliye ticaret mahkemesine aittir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesine göre bir davanın ticari dava sayılması için; uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden tacir ve her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması yada tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın, TTK da veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde bir düzenleme bulunması gerekmektedir .
28.11.2013 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı “Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun”un (TKHK) 2. maddesinde Kanunun kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanunun “Tanımlar” başlıklı 3. maddesinin (l) bendinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukukî işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalara tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanunun 83. maddesinde de taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde davaya konu temel uyuşmazlığın davacı gerçek kişi tarafından davalı şirketten ,————poliçe numaralı ve bir yıl süreli ——– Poliçesi kapsamında şiddetli karın ağrıları nedeni ile kaldırıldığı hastanede ameliyat edilmesi neticesinde yapılan tedavi giderlerinin tahsiline yönelik olarak açılan dava olduğu, davacı tarafın tüketici sıfatına haiz olduğu, davanın tüketici yasası yürürlüğe girdikten sonra açıldığı, , buna göre davacı ile davalı … şirketi arasında aktedilmiş ——— Poliçesinden kaynaklanan uyuşmazlığın 6502 sayılı TKHK kapsamında değerlendirilmesi gereken bir uyuşmazlık olduğu ve bu kanun kapsamında görevli mahkemenin Tüketici Mahkemeleri olduğu ve mahkememizin görevsiz olduğu kanaatine varılmıştır .
Nitekim Yargıtay 11 Hukuk Dairesi’nin 30.05.2012 tarih 2011/4015 Esas 2012/9308 Karar sayılı kararı ile de seyahat sağlık sigortası kapsamında kalan uyuşmazlıkların görev yeri Asliye Hukuk Mahkemesi ( Tüketici Kanunu yürürlüğe girmeden önceki döneme ilişkin ) olarak belirlenmiştir. Huzurdaki davanın tüketici yasası yürürlüğe girdikten sonra açılması ve tüketici işlemi kapsamında kalması ve yukarıdaki açıklanan sebepler göz önünde bulundurularak davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğundan usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olması ve Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ nedeniyle HMK nun 114(1)/c maddesinin yollaması ile HMK nun 115(2) maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden REDDİNE,
2- HMK’nun 20 (1) maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde ve yasal süre içinde istem halinde dosyanın görevli İSTANBUL ANADOLU TÜKETİCİ MAHKEMESİ’ne GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK nun 331(2) maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
4-HMK’nun 20(1) maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yasal süre içinde gönderme başvurusunun yapılmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmek üzere dosyanın ele alınmasına,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 21/02/2019