Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/451 E. 2019/643 K. 21.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/451 Esas
KARAR NO : 2019/643
DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 18/04/2018
KARAR TARİHİ: 21/05/2019
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ———— E sayılı dosyasından verilen ihtiyati haciz kararına istinaden müvekkili aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığını, ihtiyati haciz kararına dayanak senedin taraflar arasında imza edilen araç kiralama sözleşmesine istinaden düzenlendiğini, aracın kullanılması sırasında meydana gelen hasar bedelinin müvekkilinden talep ediliğini ancak müvekkiline yüklenecek bir kusurun bulunmadığını, ayrıca müvekkili aleyhinde İstanbul Anadolu 8. İcra Müdürlüğü’nün ——E sayılı takip dosyası ile de takip başlatıldığını bu takip dosyasının yapılan itiraz ile durduğunu belirterek İstanbul Anadolu 6. İcra Müdürlüğü’nün ———– E sayılı dosyasından başlatılan takibin tedbiren durdurulmasına, bu takip dosyası ile İstanbul Anadolu 8. İcra Müdürlüğü’nün ———E sayılı takip dosyalarının iptaline ve davalıya borçlu olunmadığının tespiti ile davalı aleyhinde kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında uzun dönem araç kiralama sözleşmesi yapıldığını, davacıya teslim edilen araçta oluşan hasarın kullanım hatasından kaynaklandığının yetkili servis raporu ile sabit olduğunu, aracın onarımının müvekkili tarafından yaptırıldığını ve bu hususta davacıya bilgilendirme yapıldığını, faturanın da ahde vefa ilkesi gözetilerek davacıya tebliğ edildiğini ancak davacının iade ettiğini, bu kez davacı aleyhine ihtar keşide edildiğini, davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını belirterek ara karar ile kurulan icra dosyasına yatırılan paranın müvekkiline ödenmemesine ilişkin tedbirin kaldırılmasına, davanın reddini ve davacının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile araç kiralama sözleşmesi kapsamında imzalanan senet ile iş bu senet dayanak gösterilmek suretiyle başlatılan icra dosyasındaki borçtan sorumlu olunmadığının tespiti ve takibin iptali davasıdır.
Dava dilekçesi ekinde sunulan 25 maddelik uzun dönemli araç kiralama sözleşmesi incelenmiş olup; taraflarca dosyaya sunulan dilekçeler kapsamında söz konusu senedin iş bu sözleşme kapsamında verildiği uyuşmazlık konusu değildir.
Bir davanın Ticaret Mahkemelerinde görülebilmesi için açılan davanın mutlak veya nispi ticari davalardan olması gerekmektedir. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesi uyarınca TTK’da düzenlenmiş olan bütün hususlardan doğan davalar ile TTK’nın 4. maddesinde belirtilen özel kanunlardaki davalardır. Nispi ticari davalar ise her iki tarafın tacir olduğu ve dava konusu uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olduğu davalardır. 6335 Sayılı yasanın 2. maddesi ile 6102 Sayılı TTK’nın 5. maddesinin 3 ve 4 nolu fıkraları değiştirilerek Ticaret Mahkemeleri ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki iş bölümü ilişkisi görev ilişkisine dönüştürülmüştür. Bunun yanında görev hususu HMK’nın 114/1-c maddesi uyarınca dava şartlarından olup HMK’nın 115/1. Maddesi uyarınca yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınacağı hükme bağlanmıştır.
6100 sayılı HMK’nın 4/I-a maddesinde ise kiralanan taşınmazların, 09/06/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilâmsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalara, konuları ve değerlerine bakılmaksızın sulh hukuk mahkemelerinde bakılacağı hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda; davanın, araç kiralama sözleşmesinden kaynaklandığı ve uyuşmazlığın çözümünde araç kira sözleşmesi hükümlerinin uygulanacağı anlaşıldığından, davanın sulh hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
Nitekim Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında da araç kiralama sözleşmelerinin ekinde imzalanan senede dayalı borçlu olunmadığı iddiasına ilişkin davalarda yargılamanın temel ilişkiye göre yapılacağı, temel ilişkinin araç kiralama sözleşmesi olduğu ve araç kiralama sözleşmesinden kaynaklanan davalarda görevli Mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğuna karar verilmiştir. ——
Bu nedenlerle, davada çözümlenecek hukuki uyuşmazlık her ne kadar ve tanzim edilen senede ilişkin olarak borçlu olunmadığının tespite ilişkin ise de, senedin araç kiralama sözleşmesine dayalı düzenlenmiş olması, temel ilişkinin araç kiralama sözleşmesinden doğması, HMK.’nın 1. maddesi gereğince görevin kamu düzeninden olması ve HMK.’nın 115. Maddesi uyarınca davanın her aşamasında dikkate alınabileceği değerlendirilerek davanın göreve ilişkin dava şartı noksanlığından usulden reddine karar vermek gerekmiş ve hüküm aşağıdaki şekilde oluşturulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın HMK 1,4, 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı noksanlığından usulden reddine,
2-HMK.’nun 20.maddesi uyarınca, iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık süre içerisinde başvuru halinde, dava dosyasının görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK.’nun 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
İlişkin olarak taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.21/05/2019